Learn the English Phrases TO CATCH ON and TO BE A CATCH

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase "to catch on."

İngilizce "to catch on" deyimini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now, I taught this phrase a while ago,

Şimdi, bu deyimi bir süre önce öğrettim

and I said it meant to understand something.

ve bunun bir şeyi anlamak anlamına geldiğini söyledim.

When you're in a class and the teacher teaches something,

Bir sınıfta olduğunuzda ve öğretmen bir şey öğrettiğinde,

eventually you catch on.

sonunda anlarsınız.

But it has another meaning as well.

Ama başka bir anlamı daha var.

When you say that something is catching on

Bir şeyin tutulduğunu

or that something is going to catch on,

ya da bir şeyin tutulacağını söylediğinizde,

it means that everybody's going to start doing it.

bu, herkesin bunu yapmaya başlayacağı anlamına gelir.

I wear blue shirts with a collar,

Yakalı mavi gömlekler giyiyorum

and someday, maybe this will catch on

ve belki bir gün bu yakalanır

and everyone around the world

ve dünyadaki herkes

will wear blue shirts with collars.

yakalı mavi gömlekler giyer.

I doubt that will happen, but anyway,

Bunun olacağından şüpheliyim ama yine de bizi

stay tuned because the comment this week uses this phrase.

izlemeye devam edin çünkü bu haftaki yorum bu ifadeyi kullanıyor.

We'll talk about that in a sec.

Bunu birazdan konuşacağız. Bugün size öğretmek

The second phrase I wanted

istediğim ikinci ifade,

to teach you today is "to be a catch."

"avlanmak".

Now, this is kind of a funny statement.

Şimdi, bu biraz komik bir ifade. Gerçekten çekici ya da zengin

When there's a guy or a girl

bir erkek ya da kız olduğunda

who's really attractive or wealthy

or a lot of people think they would make a good partner,

ya da pek çok insan onların iyi bir eş olacağını düşündüğünde,

we say that that person is a catch.

o kişinin bir av olduğunu söyleriz.

If someone was to marry someone who's a doctor

Eğer biri doktor olan,

and has a lot of money and drives a fancy car,

çok parası olan ve lüks bir araba kullanan biriyle evlenirse,

you might say, "Oh, he's a real catch.

"Ah, o gerçekten bir av.

He's a catch."

O bir av" diyebilirsiniz.

Or maybe someone in your family's dating someone

Ya da belki ailenizden biri,

whose family is wealthy,

ailesi zengin olan biriyle çıkıyor

and you might say, "Oh, she's a catch."

ve siz, "Ah, o bir tutku" diyebilirsiniz.

Anyways, to review, when you catch on

Her neyse, gözden geçirmek için, yakaladığınızda

or when something catches on,

veya bir şey yakaladığınızda,

it means that it becomes popular

bu, popüler hale geldiği

and a lot of people around the world start doing it.

ve dünyadaki birçok insanın onu yapmaya başladığı anlamına gelir.

And when you say that someone is a catch, it means

Ve birinin çekici olduğunu söylediğinde, bu

that they are attractive

onun çekici olduğu

and people really, really want to date them.

ve insanların gerçekten ama gerçekten onunla çıkmak istediği anlamına gelir.

Anyways, let's look at a comment from a previous video.

Her neyse, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Mohd Ags.

Bu yorum Mohd Ags'tan.

"You're completely ahead of the game, Mr. Bob,

"Oyunun tamamen ilerisindesiniz Bay Bob,

not just one step ahead.

sadece bir adım önde değilsiniz.

You're in a league of your own, I'd say."

Kendi liginizdesiniz diyebilirim."

Thank you.

Teşekkür ederim.

"P.S. I like how people are starting

"Not: İnsanların yorumlarının sonundaki

to adopt the three emoji thing

üç emojiyi benimsemeye başlamasını seviyorum

at the end of their comments."

."

And my response, "I've noticed that as well.

Ve benim yanıtım, " Bunu ben de fark ettim.

The three emoji thing is catching on."

Üç emoji olayı yaygınlaşıyor."

So I used today's phrase when I replied to Mohd.

Bu yüzden Mohd'a cevap verirken bugünün ifadesini kullandım.

Thanks, Mohd, for that.

Bunun için teşekkürler Mohd.

Yes, people are starting to put three emojis.

Evet, insanlar üç emoji koymaya başlıyor.

I don't know why I started doing that.

Bunu neden yapmaya başladığımı bilmiyorum.

I usually try to pick three emojis that make some sense.

Genellikle bir anlam ifade eden üç emoji seçmeye çalışırım.

Sometimes, it's just random,

Bazen rastgele oluyor

but usually, I try to have them make some sense.

ama genellikle bir anlam ifade etmelerini sağlamaya çalışıyorum.

Hey, I'm standing in my shed.

Hey, kulübemde duruyorum.

This is the location.

Konum bu.

I'm gonna walk out into the sun in a sec,

Birazdan güneşe çıkacağım,

so I'll need my sunglasses.

o yüzden güneş gözlüğüme ihtiyacım olacak.

But this is the location,

Ama burası, çiçekçinin olacağı yer

it doesn't look like much now,

artık pek öyle görünmüyor

where the flower shop will be.

.

By the way, the road is right there.

Bu arada, yol tam orada.

Oh, they're loading a big piece of equipment up.

Oh, büyük bir ekipman parçası yüklüyorlar.

But right here is where the flower shop will be.

Ama tam burası çiçekçinin olacağı yer.

I have to put a stone driveway in here,

Buraya taştan bir araba yolu koymam gerekiyor

and I have to kind of build a storefront.

ve bir çeşit vitrin inşa etmem gerekiyor. Çitten

That's where the wall that's being built

inşa edilen duvarın gideceği yer orası

from a fence will go.

.

But anyways, just thought I'd show you that.

Ama her neyse, sana bunu göstereyim dedim.

It needs to be cleaned up quite a bit.

Biraz temizlenmesi gerekiyor.

It's quite messy.

Oldukça dağınık.

But I will get to that.

Ama buna geleceğim.

Let's sneak out here for a sec though,

Yine de bir saniyeliğine buraya gizlice girelim

and see what's going on by the road here.

ve burada yol kenarında neler olup bittiğine bakalım. Daha önce yolun

They fixed up a big portion of the road earlier,

büyük bir bölümünü tamir ettiler

and it looks like they've come

ve görünüşe göre

to pick up this big piece of machinery.

bu büyük makine parçasını almaya gelmişler.

Let's go take a closer look at it.

Gidip ona daha yakından bakalım.

I think this is the machine that they use to...

Herhalde kullandıkları makine bu...

I think it takes the asphalt from the truck at one end

Sanırım asfaltı kamyonun bir ucundan alıyor

and then it comes out the other end

diğer ucundan çıkıyor

and it goes into a machine that lays it nicely on the road.

ve yola güzelce seren bir makineye giriyor .

I think this is kind of an in between machine.

Bence bu arada bir makine.

As you know, I don't actually know a lot

Bildiğiniz gibi, aslında yol yapımı hakkında pek bir şey bilmiyorum

about road building, but I definitely think

ama kesinlikle

that that is what that machine is for.

o makinenin bunun için olduğunu düşünüyorum. Bu

By the way, they didn't pave here,

arada, buraya asfaltlamadılar

but they paved from the bridge way down there.

ama köprüden aşağısına kadar asfaltladılar. Yaşadığım kasabaya

There's a bridge almost four kilometers to my local town.

neredeyse dört kilometre uzaklıkta bir köprü var .

So that's kinda cool.

Yani bu çok havalı.

The people who live there have a nice, new road,

Orada yaşayan insanların güzel, yeni bir yolu var

and I have some nice, new pavement to walk on

ve yürüyüşe çıktığımda üzerinde yürüyebileceğim güzel, yeni bir kaldırım var

when I go for my walk.

.

Anyways, thanks for watching.

Her neyse, izlediğiniz için teşekkürler.

Have a good day.

İyi günler.

I'll see you in a couple days

with another short English lesson.

Birkaç gün sonra

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.