Meaning of THAT'S THE WAY THE COOKIE CRUMBLES - A Really Short English Lesson with Subtitles

So sometimes when you eat a cookie, it crumbles.

Yani bazen bir kurabiye yediğinizde parçalanır.

Little crumbs fall from the cookie and land on the floor.

Kurabiyeden küçük kırıntılar düşer ve yere düşer.

And that's the way the cookie crumbles,

Kurabiyenin ufalanma şekli bu,

but that's not actually how we use this phrase in English.

ama biz aslında bu ifadeyi İngilizcede böyle kullanmıyoruz.

We actually use this phrase when we're talking

Aslında bu tabiri,

about when things don't go the way you wanted them to.

işlerin istediğiniz gibi gitmediğinden bahsederken kullanırız.

Right now, in Canada, a lot of the leaves

Şu anda Kanada'da yaprakların çoğu

are turning color and the leaves are falling off the trees.

renkleniyor ve yapraklar ağaçlardan düşüyor.

And people will be raking their yards.

Ve insanlar bahçelerini tırmıklayacaklar.

And sometimes when they rake their yards,

Ve bazen bahçelerini tırmıkladıklarında,

they get their yard all cleaned up.

bahçelerini tamamen temizlerler.

And then their neighbor's leaves blow onto their yard.

Ve sonra komşularının yaprakları bahçelerine uçar.

And that would be a great time to say the phrase,

Ve bu,

"Well, that's the way the cookie crumbles."

" Kurabiye böyle parçalanır" cümlesini söylemek için harika bir zaman olurdu.

Basically, describing a situation as fairly normal,

Temel olarak, bir durumu oldukça normal olarak tanımlamak,

even though that would be a little bit

bu biraz sinir

of an annoying situation.

bozucu bir durum olsa bile.

So when you bite a cookie, sometimes it crumbles,

Yani bir kurabiyeyi ısırdığınızda bazen ufalanır,

but there are also situations in life where you can say,

ancak hayatta

"That's the way the cookie crumbles."

"Kurabiye böyle ufalanır" diyebileceğiniz durumlar da vardır.

You won't hear this phrase a lot in English.

Bu cümleyi İngilizce'de pek duymazsınız.

It's little bit of an older phrase,

Biraz eski bir tabir

but I just heard someone say it today.

ama bugün birisinin söylediğini duydum. Tüm cümlelerimi

If you are wondering how I come up with all of my phrases,

nasıl bulduğumu merak ediyorsanız , işte

as I go through my day at work,

günüm boyunca

I usually just listen to people speaking English.

genellikle sadece İngilizce konuşan insanları dinlerim. Geçen gün

And that's where the phrase, "Slowly, but surely,"

"Yavaş ama emin adımlarla" ifadesi de buradan

came from the other day.

geldi.

And that's where the phrase today,

Ve bugünkü

"That's the way the cookie crumbles," comes from

"Kurabiye böyle ufalanır" sözü buradan geliyor

because I heard one of my colleagues

çünkü bugün meslektaşlarımdan birinin

say that exact phrase today.

tam olarak bu ifadeyi söylediğini duydum.

So the English you're learning here

Yani burada öğrendiğiniz İngilizce

is actually pretty authentic English.

aslında oldukça özgün bir İngilizce.