Learn the English Phrases "That's that!" and "That's more like it!"

In this English lesson I wanted to help you learn the English phrase, “That's that!”

Bu İngilizce dersinde İngilizce "İşte bu!" ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

This is a funny little phrase we say when something is over or when something is done.

Bu, bir şey bittiğinde veya bir şey yapıldığında söylediğimiz komik küçük bir söz.

When the workday is done, you might say, “Well, that's that!

İş günü bittiğinde, “İşte bu kadar !

Time to go home!”

Eve gitme zamanı!" Biriyle

When you're done having a conversation with someone, you might say, “Well, that's that!

konuşmayı bitirdiğinizde , “İşte bu kadar!

See you again tomorrow.” So it's just a way to kind of sum up that something is over.

Yarın yine görüşürüz." Yani bu sadece bir şeyin bittiğini özetlemenin bir yolu.

It's kind of a way to end something.

Bir şeyi bitirmenin bir yolu.

I could do this when I'm done my videos as well.

Bunu videolarımı bitirdiğimde de yapabilirim.

I could say, “Well, that's that.

“İşte bu kadar.

The lesson is over.” It's not over, though. Stick around.

Ders bitti." Yine de bitmedi. Etrafta dolanmak.

There's a little bit more to go.

Biraz daha var. Bugün

The other phrase I wanted to teach you today is the phrase, “That's more like it!”

size öğretmek istediğim bir diğer deyim de "Böylesi daha çok!"

This is something we say when someone starts doing something

Bu, birisi bir şeyi daha iyi yapmaya başladığında

in a better way or when something turns out to be better.

veya bir şey daha iyiye gittiğinde söylediğimiz bir şeydir.

Let me think of a good example.

İyi bir örnek düşüneyim.

If I was doing something wrong, let's say I was watering the plants wrong

Yanlış bir şey yapıyorsam, diyelim ki bitkileri yanlış suladım

and then Jen said, “No, no, turn the hose this way and go slower,”

ve sonra Jen, "Hayır, hayır, hortumu bu tarafa çevir ve daha yavaş git"

She might then say, “That's more like it!” to tell me that I'm now doing it correctly.

dedi. şimdi doğru yaptığımı söylemek için.

So if someone's doing something wrong and then you show them how to do it right

Yani birisi bir şeyi yanlış yapıyorsa ve sonra onlara bunu nasıl doğru yapacaklarını gösterirseniz

and when they do it right, you might say, “Hey, that's more like it!”

ve doğru yaptıklarında, "Hey, bu daha çok böyle!" diyebilirsiniz.

You might get this when you're learning to pronounce an English word.

İngilizce bir kelimeyi telaffuz etmeyi öğrenirken bunu anlayabilirsin.

When you do say it right, your tutor might say to you or your English coach might say,

Doğru söylediğinde, öğretmenin sana diyebilir ya da İngilizce koçun

“That's more like it!” So to review, if someone says, “That's that!”, it's

"Bu daha çok böyle!" diyebilir. Yani gözden geçirmek için, eğer biri "İşte bu!" derse, bu

just a way, kind of a funny little phrase to say when something is over or ending.

sadece bir şey bittiğinde veya bittiğinde söylemenin bir yolu, bir tür komik küçük cümledir .

And if someone says, “That's more like it!”, it must mean whatever you're doing,

Ve eğer birisi "Bu daha çok böyle!" derse, bu her ne yapıyorsan

you're doing it right.

onu doğru yapıyorsun anlamına gelmelidir.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

It's in my back pocket.

Arka cebimde.

Oh, my wallet's in this back pocket, this is my wallet

Ah, cüzdanım bu arka cebimde, bu benim cüzdanım

and this is my phone in my front pocket.

ve bu da ön cebimdeki telefonum.

And these are my keys because I just got home.

Bunlar da anahtarlarım çünkü eve yeni geldim.

I don't know why I'm showing you all that, but that's what's in my pockets today.

Tüm bunları size neden gösterdiğimi bilmiyorum ama bugün cebimdekiler bunlar.

Where's the actual

Gerçek

comment?

yorum nerede?

Here it is. This is from Revolution.

İşte burada. Bu Devrim'den.

Thanks for this valuable information.

Bu değerli bilgi için teşekkürler.

I don't know how to pay you.

Sana nasıl ödeme yapacağımı bilmiyorum.

And my response?

Ya cevabım?

You do not need to worry about how to pay me.

Bana nasıl ödeme yapacağınız konusunda endişelenmenize gerek yok.

YouTube is a win-win situation.

YouTube bir kazan-kazan durumudur.

You watch my videos, I get advertising revenue.

Siz videolarımı izleyin, ben reklam geliri elde edeyim.

You learn English. It's a great system.

İngilizce öğreniyorsun. Bu harika bir sistem. Bu

So I often mention...

yüzden sık sık bahsederim...

Sorry I dropped the comment.

Yorumu bıraktığım için üzgünüm.

I often mention this to people.

Bunu insanlara sık sık söylüyorum.

Some people want to thank me somehow

Bazı insanlar bana bir şekilde teşekkür etmek istiyor

or they want to pay me somehow for my lessons.

ya da bir şekilde derslerim için bana para ödemek istiyorlar.

If you want to be a member, you can, but it's not required.

Üye olmak istersen olabilirsin ama zorunlu değil.

There are some things you can do though, that help me here on YouTube,

Yine de yapabileceğiniz, YouTube'da bana yardımcı olan bazı şeyler var

and those would be good things to do if you did want to thank me.

ve bunlar bana teşekkür etmek isteseydiniz yapılacak iyi şeyler olurdu .

Number one.

Bir numara. Özellikle diğer kanalımda

Watch my video from start to end, especially on my other channel.

videomu baştan sona izleyin .

If you do that, then YouTube knows it's a good video

Bunu yaparsanız, YouTube bunun iyi bir video olduğunu bilir

and they're more likely to show other people the thumbnail.

ve diğer insanlara küçük resmi gösterme olasılığı daha yüksektir .

The other thing you can do is watch the video twice.

Yapabileceğiniz diğer şey videoyu iki kez izlemek.

By the way, watching my entire video helps you and me.

Bu arada videomun tamamını izlemek size ve bana yardımcı olur.

The second thing you can do is watch the video two or three times.

Yapabileceğiniz ikinci şey, videoyu iki veya üç kez izlemek.

This also helps you a lot because the repetition helps you to remember.

Bu aynı zamanda size çok yardımcı olur çünkü tekrarlama hatırlamanıza yardımcı olur.

And it also tells YouTube that my video is a good video.

Ayrıca YouTube'a videomun iyi bir video olduğunu söylüyor.

By the way, don't do these two things if the video isn't a good video.

Bu arada, video iyi bir video değilse bu iki şeyi yapmayın.

If it's a boring video, just stop watching it.

Sıkıcı bir videoysa, izlemeyi bırakın.

But if you did want to thank me, that would be a good way to do it.

Ama bana teşekkür etmek istersen, bunu yapmanın iyi bir yolu olurdu.

What else could you do?

Başka ne yapabilirsin?

You could tell other people about this channel or my other channel.

Başkalarına bu kanaldan veya diğer kanalımdan bahsedebilirsin.

That also helps me a lot because the more people that watch,

Bu da bana çok yardımcı oluyor çünkü ne kadar çok insan izlerse

and the more of you

that watch the little advertisement at the beginning, I get a couple more cents

ve siz de başlangıçtaki

küçük reklamı ne kadar çok izlerseniz , ben birkaç sent daha alıyorum

and all of that adds up to be a nice little reward for doing this

ve tüm bunlar, bunu yaptığınız için güzel bir küçük ödül oluyor.

so you don't have to worry about paying me.

bana ödeme konusunda endişelenmenize gerek yok.

But if you did want to be helpful, watch the whole video.

Ama yardımcı olmak istiyorsanız, tüm videoyu izleyin.

Watch it more than once.

Birden fazla izleyin.

Remember, this benefits you and me and tell everybody you know about Bob the Canadian.

Unutma, bu sana ve bana yarar sağlar ve tanıdığın herkese Kanadalı Bob'u anlat.

Anyways, thanks for watching.

Her neyse, izlediğiniz için teşekkürler.

I hope you having a good day.

Umarım iyi bir gün geçirirsin.

I'll see you in a couple days with another short lesson. Bye.

Birkaç gün sonra başka bir kısa dersle görüşürüz. Hoşçakal.