Learn the English Phrases CAUGHT IN THE MIDDLE and MIDDLE-AGED - An English Lesson with Subtitles

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase

İngilizce

"caught in the middle."

"caught in the middle" deyimini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When you are caught in the middle, it means that two people

Ortada kaldığınızda , iki kişinin

aren't getting along and you're not one of them.

anlaşamadığı ve onlardan biri olmadığınız anlamına gelir. Size

Let me give you a better example.

daha iyi bir örnek vereyim.

Let's say that your sister and your brother are fighting.

Diyelim ki kız kardeşin ve erkek kardeşin kavga ediyor.

Your sister and your brother are arguing.

Kız kardeşin ve erkek kardeşin tartışıyorlar.

And you really like your sister,

Ve kız kardeşinden gerçekten hoşlanıyorsun

and you really like your brother.

ve erkek kardeşinden gerçekten hoşlanıyorsun.

And they keep telling you

Ve

to tell the other one something for them.

diğerine onlar için bir şey söylemeni söyleyip duruyorlar.

So you're caught in the middle.

Yani ortada kalmışsın.

Maybe your sister says, "Hey, you need to call our brother

Belki kız kardeşin der ki, " Kardeşimizi arayıp

"and tell him that he's not being nice to me."

bana iyi davranmadığını söylemelisin."

And then you call your brother, and your brother says,

Sonra kardeşini ararsın ve kardeşin "Ona

"Well, tell her that she's not being nice to me either."

iyi davranmadığını söyle" der. Ben de.”

So you would definitely, in that situation,

Yani bu durumda kesinlikle

be caught in the middle.

arada kalırsın.

Sometimes you're caught in the middle at work.

Bazen işte

Maybe two coworkers don't get along,

but certainly being caught in the middle

arada kalırsın.

is not an enjoyable place to be.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim diğer deyimin

also has the word "middle" in it,

içinde de "orta" kelimesi var

and it's the phrase "middle-aged" or the term "middle aged."

ve bu "orta yaşlı" ifadesi veya "orta yaşlı" terimi

Now, I am a middle-aged man.

.

When you are middle-aged, you are over the age of 40 or 45

Orta yaşlı olduğunuzda 40-45 yaş üstüsünüz

and you're probably younger than 60 or 65.

ve muhtemelen 60-65 yaş altısınız.O

You're somewhere in that area.

bölgede bir yerlerdesiniz.Benden daha

I would be described as a middle-aged man because I'm older.

yaşlı olduğum için orta yaşlı bir adam olarak nitelendirilirim.

I'm almost 50.

50 yaşındayım.Saçlarım

My hair is a little bit gray.

biraz ağarmış.Belki

Maybe it's more gray than I think,

düşündüğümden daha çok ağarmış

but I would definitely describe myself

ama kendimi kesinlikle

as being a middle-aged man.

orta yaşlı bir adam olarak tanımlarım.Yani 40'lı

So I am in my late 40s.

yaşlarımın sonlarındayım.Bu

That makes me middle-aged.

beni orta- yaşlı

I'm still trying to believe it because I still think,

Hala buna inanmaya çalışıyorum çünkü hala düşünüyorum,

in my mind, I still feel like I'm 25.

zihnimde hala 25 yaşındaymışım gibi hissediyorum.

So to review, when you are caught in the middle,

Dolayısıyla, ortada kaldığınızda,

it means that two people aren't getting along

bu iki kişinin anlaşamadığı anlamına gelir.

or two groups of people aren't getting along

insan grupları anlaşamıyor

and you're kind of the person that acts as a go-between.

ve siz arabuluculuk yapan bir tür insansınız.

There's another English phrase for you.

Senin için başka bir İngilizce ifade var.

You're the one who tries to make peace

Barışmaya

or help those two people communicate.

veya bu iki kişinin iletişim kurmasına yardımcı olmaya çalışan sizsiniz.

And if you are middle-aged, it simply means

Ve orta yaşlıysanız, bu sadece

that you're older than the age of 40 or 45

40 veya 45 yaşından büyük

and you're younger than 60 or 65.

ve 60 veya 65 yaşından küçük olduğunuz anlamına gelir.

It's kind of a vague age range.

Bu biraz belirsiz bir yaş aralığıdır.

It's not an exact age range.

Kesin bir yaş aralığı değil.

Let me get my comment out here.

Yorumumu buradan alayım. Bugün hava soğuk diye

You'll notice that I'm not complaining

şikayet etmediğimi fark edeceksiniz

that it's cold today, but it's cold.

ama hava soğuk.

It's just not windy.

Sadece rüzgarlı değil.

That makes it a lot nicer.

Bu onu çok daha güzel yapıyor.

The windier it is when it's cold,

Soğukta hava ne kadar rüzgarlı olursa,

the harder it is to be outside.

dışarıda olmak o kadar zor olur.

This comment is from Julia.

Bu yorum Julia'dan.

Julia says, "Hi, dear teacher.

Julia, "Merhaba, sevgili öğretmenim.

"Two months ago or so, I made it a resolution not to eat

"İki ay kadar önce, akşam altıdan sonra yemek yememeye ve içmemeye "karar verdim"

"and drink after six in the evening,

"and I'm still kicking butt,

ve "hala kıçı tekmeliyorum

"but there were several times when I quit,

" diyor, ama birkaç kez ben istifa ettim,

"so I had a good reason to kick myself, as well."

"bu yüzden kendimi tekmelemek için de iyi bir nedenim vardı ."

And my response was, "That's a good thing to do.

Ve cevabım, "Bu yapılacak iyi bir şey.

"I try not to eat after supper, but it doesn't always work".

"Akşam yemeğinden sonra yemek yememeye çalışıyorum ama her zaman işe yaramıyor".

Well, thanks, Julia, for that comment.

Bu yorum için teşekkürler Julia.

Nice use of the phrase "kicking butt"

"Kıç tekmelemek" ifadesinin

and the phrase "to kick yourself" or "to kick oneself."

ve " kendini tekmelemek" veya "kendini tekmelemek" ifadesinin güzel kullanımı.

Yes, I do the same thing.

Evet, aynı şeyi yapıyorum.

I try not to eat after supper.

Akşam yemeğinden sonra yememeye çalışıyorum. Günün son yemeğinden sonra

They say that it's not good to eat

yemek yemenin iyi olmadığını söylerler

after your last meal of the day,

but it really depends for me on what day of the week it is.

ama bu benim için gerçekten haftanın hangi günü olduğuna bağlı.

A lotta times on Friday and Saturday evenings,

Çoğu zaman cuma ve cumartesi akşamları akşam

we have supper and then the kids and I will watch a movie.

yemeği yiyoruz ve ardından çocuklarla ben bir film izleyeceğiz.

Right now, we're rewatching all of the Marvel movies

Şu anda,

like, let me see, "Ant-Man".

"Ant-Man" gibi tüm Marvel filmlerini yeniden izliyoruz.

The last one we watched

En son izlediğimiz

was "Captain America: Winter Soldier."

"Kaptan Amerika: Kış Askeri" idi.

And then we usually have chips.

Ve sonra genellikle cips yeriz.

Sometimes we have ice cream.

Bazen dondurma yeriz. Bu

So I try not to eat after supper during the week,

yüzden hafta içi akşam yemeğinden sonra yemek yememeye çalışıyorum

but it doesn't always work on the weekends.

ama hafta sonları her zaman işe yaramıyor.

But I give you a lotta credit for trying to do that.

Ama bunu yapmaya çalıştığın için sana çok teşekkür ederim.

It's supposed to be a very healthy thing to do.

Bunun çok sağlıklı bir şey olması gerekiyordu.

So I'm gonna make a lesson later today

Bu yüzden bugün daha sonra

for my bigger channel, and I think I'm gonna talk

daha büyük kanalım için bir ders yapacağım ve sanırım meşgul olmakla ilgili konuşmak için

a little bit about phrases to talk about being busy

ifadeler hakkında biraz konuşacağım

and phrases to talk about when you're not busy

ve

because I'm really busy right now.

gerçekten meşgul olduğum için meşgul olmadığınızda konuşmak için ifadeler hakkında konuşacağım. Şu anda.

I had an incredible, busy weekend.

İnanılmaz, yoğun bir hafta sonu geçirdim.

Today is actually, actually yesterday for you

Bugün aslında, aslında dün sizin için ikinci

is the first day of semester two, so I'm super busy.

dönemin ilk günü , bu yüzden çok meşgulüm.

That's the way life is sometimes, though.

Oysa hayat bazen böyledir.