Learn the English Term DILLY-DALLY and the Phrase TO GET MOVING

In this English lesson I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde

the English term "dilly-dally."

İngilizce "dilly-dally" terimini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Now, this is an older word that sometimes old people say,

Bu, bazen yaşlıların söylediği daha eski bir kelime

but Jen and I actually use this term a lot.

ama aslında Jen ve ben bu terimi çok kullanıyoruz.

When you dilly-dally, it means you move slowly,

Oyalandığınızda, yavaş hareket ettiğiniz anlamına gelir

or you, if you're supposed to be working,

veya çalışmanız gerekiyorsa,

you're just laying on the couch.

sadece kanepede uzanıyorsunuz demektir.

Sometimes our kids dilly-dally around

Bazen çocuklarımız

when they're supposed to be cleaning their room.

odalarını temizlemeleri gerekirken oyalanıyorlar.

So that means instead of cleaning their room,

Yani bu, odalarını temizlemek yerine

they're just on their phone,

sadece telefonlarıyla meşgul oldukları

or they're just laying on the couch doing nothing.

veya hiçbir şey yapmadan kanepede uzandıkları anlamına gelir. Oyalanmak

It's not good to dilly-dally around.

iyi değil .

Oftentimes when I was a kid, my mum would say

Ben çocukken annem çoğu zaman

"Don't dilly-dally around, get to work, get your work done,"

"Oyalanma, işine git, işini bitir" derdi

and then I would get it done.

ve ben de yaptırırdım.

So an older phrase, kind of a funny thing to say,

Yani daha eski bir deyim, söylenecek komik bir şey

or an older term, kind of a funny sounding term,

veya daha eski bir terim, kulağa biraz komik gelen bir terim,

but you should not dilly-dally around.

ama etrafta oyalanmamalısınız. İngilizce

When it's time to study English, don't dilly-dally,

çalışma zamanı geldiğinde , oyalanmayın,

just get studying.

sadece çalışmaya başlayın.

The second phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim ikinci ifade,

is the phrase "get moving,"

"harekete geçmek" ifadesidir

and this is the opposite of dilly-dallying around.

ve bu, oyalanmanın tam tersidir.

If you are doing nothing

Hiçbir şey yapmıyorsanız

and you need to get a job done, you need to get moving.

ve bir iş yapmanız gerekiyorsa , harekete geçmelisiniz.

This is similar to the phrase,

Bu,

"Get a move on."

"Devam edin" ifadesine benzer.

I think I taught that phrase a few months ago.

Sanırım bu cümleyi birkaç ay önce öğrettim.

When you say to someone, "Get a move on,"

Birine "Harekete geç" dediğinde,

you want them to get starting, get started.

başlamasını, başlamasını istiyorsun.

When you say to someone, "Hey, get moving,"

Birine "Hey, hareket et" dediğinizde,

it doesn't mean like physically moving.

bu fiziksel olarak hareket etmek anlamına gelmez.

It can, but it usually means you need to get started.

Olabilir, ancak genellikle başlamanız gerektiği anlamına gelir.

When I was a kid working on the farm,

Ben çiftlikte çalışan bir çocukken

my dad would say, "Hey, let's get moving.

babam, "Hey, haydi gidelim. Hadi

"Let's get this job done.

şu işi bitirelim" derdi.

"The sooner we get started, the sooner we're finished."

"Ne kadar erken başlarsak, o kadar çabuk bitiririz."

So I needed to get moving.

Bu yüzden hareket etmem gerekiyordu.

To review, the term "dilly-dally"

Gözden geçirmek gerekirse, "oynatmak" terimi, bir şey yapmanız gerektiği halde

is to sit around and do nothing

oturup hiçbir şey yapmamak anlamına gelir

when you're supposed to be doing something,

and the phrase "get moving"

ve "harekete geçmek" ifadesi,

means that you need to get started

başlamanız

or you need to get going on a job that you need to do.

veya bir işe başlamanız gerektiği anlamına gelir. yapman gereken

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Cat's English and Cat's English says,

Bu yorum Cat's English'ten ve Cat's English,

"I have a knack for writing stories.

"Öykü yazma konusunda becerim var. "

"I have written some stories

"based on my daughter's school life."

Kızımın okul hayatından yola çıkarak bazı öyküler yazdım" diyor.

And my response was, "That is awesome.

Yanıtım, "Bu harika.

"Writing is an awesome talent to have.

" Yazmak, sahip olunması gereken harika bir yetenek.

"I wish I had time to write more."

"Keşke daha fazla yazmak için zamanım olsaydı."

So Cat, thank you for that comment.

Cat, bu yorum için teşekkür ederim.

That is cool that you are a writer,

Bir yazar olmanız

or that you enjoy writing.

veya yazmaktan zevk almanız harika.

For me, writing is something that I do enjoy doing as well,

Benim için yazmak benim de yapmaktan zevk aldığım bir şey

but it takes a lot of time.

ama çok zaman alıyor.

When I write something,

Bir şey yazdığımda,

I never feel like it's good,

asla iyi olduğunu düşünmüyorum

and I want to rewrite it a whole bunch of times,

ve onu defalarca yeniden yazmak istiyorum

because I want it to be perfect

çünkü

before I let anyone see it or before I read it to someone.

kimsenin görmesine izin vermeden veya birine okumadan önce mükemmel olmasını istiyorum. Bu

So I have done a little bit of writing,

yüzden biraz yazdım,

but probably not as much as you have,

ama muhtemelen senin kadar değil,

so very cool.

çok güzel.

I hope a lot of you out there enjoy writing.

Umarım çoğunuz yazmaktan zevk alır.

The enjoyment of writing goes along really well

Yazmanın keyfi, İngilizce öğrenmekle gerçekten iyi gider

with learning English.

. İngilizce gibi bir dil öğrenirken

It's good to have that skill

bu beceriye sahip olmak güzel

when you're learning a language like English.

.

Hey, I have to apologize for yesterday's video.

Hey, dünkü video için özür dilemek zorundayım.

For some reason, the video got cut short.

Nedense video kısa kesildi.

When something gets cut short,

Bir şey kısa kesildiğinde,

it ends before it's supposed to end.

bitmesi gerekenden önce biter. Dün ne olduğundan

I'm not exactly sure what happened yesterday.

tam olarak emin değilim .

As I was reading the comments,

Yorumları okurken

I noticed some people saying,

bazılarının

"Hey, the video got cut short,"

"Hey, video kısa kesilmiş"

or, "The video ended early."

veya "Video erken bitti" dediğini fark ettim.

So I went and looked and there is like 12 seconds missing

Ben de gittim baktım 12 saniye falan eksik falan var

or something like that.

.

I don't know what happened.

Ne olduğunu bilmiyorum. Bugünkü videoda

I'll make sure that doesn't happen

bunun olmamasını sağlayacağım

with this video today, though.

. Kısa

I'll make sure that it doesn't get cut short.

kesilmeyeceğinden emin olacağım .

Hey, I wanted to mention a few things as well.

Merhaba, ben de birkaç şeyden bahsetmek istedim.

One is that people were commenting on how beautiful

Birincisi, insanlar

all of the white snow is behind me

arkamdaki tüm beyaz karın ne kadar güzel olduğu

and how they couldn't believe

ve burada

that it was still winter and still white here.

hala kış ve hala beyaz olduğuna nasıl inanamadıkları hakkında yorum yapıyorlardı.

Well, you'll notice I'm not wearing gloves today,

Pekala, bugün eldiven takmadığımı fark edeceksiniz

and I'm just wearing actually a short sleeve shirt

ve ceketimin altına aslında kısa kollu bir gömlek giyiyorum

under my coat.

.

It's starting to get a little bit warmer.

Biraz daha ısınmaya başlıyor. Şu anda

It's still minus three right now.

hala eksi üç.

You might think I'm crazy for being outside

in minus three weather with just a short-sleeved shirt on

Eksi üç havasında paltomun altında sadece kısa kollu bir gömlekle dışarıda olduğum için deli olduğumu düşünebilirsiniz

underneath my coat,

,

but it's actually quite comfortable.

ama aslında oldukça rahat.

I'll be honest,

Dürüst olacağım,

my fingers are a little bit cold,

parmaklarım biraz soğuk

but you know, I'm Canadian.

ama biliyorsun, ben Kanadalıyım.

This is just what it's like in the winter.

Bu sadece kışın böyle.

I think I've said that too many times.

Sanırım bunu birçok kez söyledim.

I'll see you next week with another short English lesson,

Haftaya başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşmek üzere,

have a good weekend.

iyi hafta sonları.