Meaning of OUT OF LUCK - A Really Short English Lesson with Subtitles

So, in English, when you are out of luck

Yani, İngilizce'de, şansınız kalmadığında,

it means that you can't get the thing that you want

istediğiniz şeyi elde edemediğiniz anlamına gelir

because there aren't any more of them.

çünkü artık onlardan yoktur.

At least, that's one definition of it.

En azından, onun bir tanımı bu.

So, maybe you go to the store

Yani, belki de

because you really want to buy a can of Coca-Cola.

gerçekten bir kutu Coca-Cola almak istediğiniz için mağazaya gidiyorsunuzdur.

Maybe you really like drinking Coke.

Belki de kola içmeyi gerçekten seviyorsundur.

And you go to the store, and you walk into the store,

Ve dükkâna gidersiniz ve dükkâna girersiniz

and you go to the cooler where they keep the Coca-Cola

ve Coca-Cola'yı

nice and cold, and there's none left.

güzel ve soğuk tuttukları soğutucuya gidersiniz ve hiç kalmaz.

And you go to the owner of the store

Ve dükkânın sahibine gidip

and you say, "I really wanted to buy some Coca-Cola today."

" Bugün gerçekten biraz Coca-Cola almak istedim" diyorsunuz.

The store owner might say, "I'm sorry, you're out of luck.

Dükkan sahibi, "Üzgünüm, şansınız

"There is none left.

kalmadı" diyebilir.

"We have sold all of the cans and bottles of Coke.

" Kola kutularının ve şişelerinin hepsini sattık.

"There is no more.

" Artık yok.

"You are out of luck."

"Şanssızsın."

So, basically, what that means is the opposite

Yani, temelde bunun anlamı,

of being lucky.

şanslı olmanın tam tersidir.

When you're lucky, things go your way.

Şanslıysan işler istediğin gibi gider.

When you are out of luck,

Şansın tükendiğinde,

things are going the opposite of your way.

işler senin yolunun tersine gidiyor.

They're going really, really badly.

Gerçekten çok kötü gidiyorlar.

So, we have the opposite phrase as well.

Yani, bizde de tam tersi bir ifade var.

To be in luck.

Şanslı olmak.

In the same story, you might go to the store owner

Aynı hikayede, dükkân sahibine gidip

and say, "I really wanted to buy some Coke today,

" Bugün gerçekten kola almak istedim

"and you don't have any Coca-Cola left."

" diyebilirsiniz ve elinizde hiç Coca-Cola kalmamış

And the store owner might say, "You're out of luck."

diyebilirsiniz.

But he could also say, "Oh, you're in luck,

Ama aynı zamanda, "Ah, şanslısın,

"I have some more in the back storage room."

"Arka depoda biraz daha var " diyebilirdi.

So, as much as you can sometimes be out of luck,

Yani bazen şanssız olabildiğiniz kadar

sometimes, you can also be in luck,

bazen de şanslı olabilirsiniz

and things can go your way.

ve işler istediğiniz gibi gidebilir.

One last term with luck.

Şansla son bir dönem.

You can also have bad luck.

Şanssızlık da yaşayabilirsiniz.

When you have bad luck, it means that

Şansınız kötü olduğunda,

things throughout your day just don't go very good at all.

gün boyunca işlerin hiç de iyi gitmediği anlamına gelir.

So, hopefully, you always have good luck.

Yani, umarım, her zaman iyi şanslar olur.

Hopefully, you always are in luck.

Umarım, her zaman şanslısındır.

And hopefully, you are never out of luck,

Ve umarım,

as you go through your day in the future.

gelecekte gününüzü yaşarken asla şansınızı kaybetmezsiniz.