Learn the English Terms GAME CHANGER and FAIR GAME

In this English lesson,

I wanted to help you learn the English phrase,

Bu İngilizce dersinde, ezber bozan İngilizce deyimi öğrenmenize

yardımcı olmak istedim

a game changer.

.

Game changer is a term we use,

Oyun değiştirici kullandığımız bir terim,

sorry, it looks like the garbage truck is here,

pardon, çöp kamyonu burada,

picking up the garbage.

çöpü topluyor gibi görünüyor.

I'll try to continue the lesson.

Derse devam etmeye çalışacağım.

Something is called a game changer

when it makes the situation way better.

Durumu çok daha iyi hale getiren bir şeye oyunun kurallarını değiştiren denir.

Years ago, we didn't actually have garbage pickup

Yıllar önce, aslında çiftlikte çöp toplayıcımız yoktu

on the farm.

.

When I was a kid, we had to take our garbage to the dump.

Ben çocukken çöplerimizi çöplüğe götürmek zorunda kalırdık.

But when they started to do garbage pickup with the truck,

Ama kamyonla çöp toplamaya başladıklarında,

it was a game changer for my parents.

bu ailem için ezber bozan bir şey oldu.

It meant that they had more time to work on the farm.

Bu, çiftlikte çalışmak için daha fazla zamanları olduğu anlamına geliyordu .

They didn't have to drive to the dump once a week

to drop off the garbage, so it was a game changer.

Çöpü atmak için haftada bir çöplüğe gitmeleri gerekmiyordu, bu yüzden bu bir oyun değiştiriciydi. Bugün size öğretmek

The other phrase I wanted to teach you today

istediğim diğer bir deyim de

is the phrase fair game.

fair game deyimidir.

When something or someone is fair game,

Bir şey veya biri adil olduğunda,

it means it's okay to criticize or joke about them.

onlar hakkında eleştirmek veya şaka yapmak sorun değil demektir.

Politicians are fair game.

Politikacılar adil bir oyundur.

A lot of times comedians will make fun of politicians,

Çoğu zaman komedyenler politikacılarla dalga geçerler,

because we consider them fair game,

çünkü biz onları adil bir oyun olarak görürüz,

that it's okay to make jokes about them.

onlar hakkında şaka yapmanın sorun olmadığını düşünürüz.

Well, I guess that depends on what country you live in,

Sanırım bu hangi ülkede yaşadığına bağlı

but I'm not gonna get into that.

ama ben buna girmeyeceğim.

For my English lessons, pretty much everything is fair game.

İngilizce derslerim için hemen hemen her şey adildir.

Although, I usually don't do lessons

Yine de, genellikle

on politics or religion.

siyaset veya din üzerine dersler vermem.

I avoid those.

Bunlardan kaçınırım.

So I guess not everything is fair game

Bu yüzden derslerime gelince her şey adil değil sanırım

when it comes to my lessons.

.

Anyways, to review, when something is a game changer,

Her neyse, gözden geçirmek gerekirse, bir şey oyunun kurallarını değiştirdiğinde,

it means that it changes the situation,

durumu değiştirdiği

or changes your life in some way,

veya hayatınızı bir şekilde değiştirdiği anlamına gelir,

that makes it a lot better.

bu da onu çok daha iyi hale getirir.

And when something is fair game,

Ve bir şey adil olduğunda,

it means that it is okay to make fun of that person,

o kişiyle

or that thing, or to criticize them.

ya da o şeyle dalga geçmenin ya da onları eleştirmenin sorun olmadığı anlamına gelir.

But, hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama, hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Mahmood.

Bu yorum Mahmood'dan.

And I actually ran out here quickly to do this, Mahmood.

Ve aslında bunu yapmak için hızlıca buraya koştum, Mahmood.

"Hi, teacher, Bob.

"Merhaba öğretmen Bob.

Thank you for the useful lesson.

Yararlı ders için teşekkürler.

Why don't you take us near the road?

Neden bizi yolun yakınına götürmüyorsun?

Thank you, Mr. Bob."

Teşekkürler Bay Bob."

And my response, "I'll go out near the road today,

Ve benim cevabım, " Bugün yola yakın bir yere çıkacağım,

when I make Friday's lesson, maybe."

belki Cuma dersini yapınca." Bu

So I am out here, and I ran out,

yüzden buradayım ve dışarı çıktım

because I really wanted to catch the garbage truck.

çünkü gerçekten çöp kamyonunu yakalamak istiyordum.

As coincidence, as, sorry.

Tesadüf olarak, üzgünüm.

The coincidence was that as I came out to make this lesson,

Tesadüf şu ki ben bu dersi yapmak için çıktığımda

I'm having trouble speaking English today,

bugün İngilizce konuşmakta zorlanıyorum,

did you notice that?

fark ettiniz mi?

I saw the garbage truck down the road.

Yolun aşağısında çöp kamyonunu gördüm.

So I ran to the end of my driveway,

Ben de garaj yolumun sonuna kadar koştum

because I wanted to catch the garbage truck on the video.

çünkü videodaki çöp kamyonunu yakalamak istiyordum.

But yes, I'll do a video out here by the road, for sure.

Ama evet, burada yol kenarında bir video çekeceğim kesin.

We look this way, we can see there's a truck going by.

Bu tarafa baktığımızda bir kamyonun geçtiğini görebiliriz.

If you look here,

Buraya bakarsanız,

you can see all of our recycle bins on the ground.

yerdeki tüm geri dönüşüm kutularımızı görebilirsiniz.

And the green bin is actually for compost.

Ve yeşil çöp kutusu aslında kompost içindir.

So in Ontario, Canada, you can put your compost at the road,

Yani Kanada, Ontario'da kompostunuzu,

your kitchen scraps and all those kinds of things, as well.

mutfak artıklarınızı ve bunun gibi şeyleri yola koyabilirsiniz.

The road is a little bit busy today.

Yol bugün biraz yoğun.

You can see there's a couple cars coming behind me,

Arkamdan gelen birkaç araba olduğunu görebilirsiniz

and there's a couple cars coming towards me as well.

ve birkaç araba da bana doğru geliyor.

It's usually not this busy,

Genelde bu kadar yoğun olmaz

but I guess people have a lot of stuff to do today.

ama sanırım insanların bugün yapacak çok işi var.

So they're out and about.

Yani dışarıdalar.

We also have, if we walk down here,

Bizde de var, buraya kadar yürürsek

you'll see that there is a construction sign.

inşaat tabelası olduğunu göreceksiniz.

So down the road,

Yani yolun aşağısında,

there is quite a bit of construction right now.

şu anda oldukça fazla inşaat var.

They have been in the process of repaving the road,

Yolu yeniden asfaltlama sürecindeydiler

and once they finished repaving it,

ve yeniden asfaltlamayı bitirdikten sonra, yapmaları gereken

they had a lot of other work that they needed to do as well.

birçok başka işleri de vardı.

So anyways, that's the road.

Yani her neyse, yol bu.

Let me check the time here.

Burada saate bakayım.

Oh, I can talk for 30 more seconds.

Oh, 30 saniye daha konuşabilirim.

What should I talk about?

Ne hakkında konuşmalıyım?

We should talk about this.

Bunun hakkında konuşmalıyız. Geri

When we were able to put our recycling at the road,

dönüşümümüzü yola koyabildiğimizde,

that was also a game changer,

bu aynı zamanda oyunun kurallarını da değiştirdi

because we used to have to bring our recycling

çünkü eskiden geri dönüşümümüzü

to a recycling center.

bir geri dönüşüm merkezine götürmek zorunda kalıyorduk.

And when we were able to put our compost at the road,

Ve kompostumuzu yola koyabildiğimizde,

that was a bit of a game changer too,

bu da biraz oyunun kurallarını değiştirdi,

because we do compost all of our fruits and vegetables,

çünkü tüm meyve ve sebzelerimizi kompost haline getiriyor

and use them on the farm.

ve onları çiftlikte kullanıyoruz.

We actually feed them to the chickens,

Aslında tavuklara yediriyoruz

but we couldn't put things like meat and stuff in there.

ama içine et gibi şeyler koyamıyorduk.

Anyways, time to go, thanks for watching.

Her neyse, gitme zamanı, izlediğiniz için teşekkürler.

See you in a couple days, bye.

Birkaç gün sonra görüşürüz, hoşçakalın.