Learn the English Phrases DRAGGING YOUR FEET and ALL WORK AND NO PLAY - An English Lesson

So I'm really dragging my feet today.

Bu yüzden bugün gerçekten ayaklarımı sürüklüyorum.

You can also say I'm really dragging my heels today.

Ayrıca bugün gerçekten topuklarımı sürüklüyorum diyebilirsiniz.

When you drag your feet or you drag your heels,

Ayaklarınızı sürüklediğinizde veya topuklarınızı sürüklediğinizde, bu,

it means that you have stuff to do

yapacak işleriniz olduğu

and you're just not working on it very hard

ve üzerinde çok sıkı

or very fast, or at all. (laughs)

veya çok hızlı veya hiç çalışmadığınız anlamına gelir. (gülüyor)

I have been pretty busy lately

Son zamanlarda oldukça meşguldüm

and I didn't sleep very good last night.

ve dün gece pek iyi uyuyamadım.

I had a bad sleep.

Kötü bir uyku çektim.

So I'm tired.

Bu yüzden yorgunum. Bu

So today, I'm definitely dragging my feet.

yüzden bugün, kesinlikle ayaklarımı sürüklüyorum.

So that means I'm going slowly. (chuckles)

Bu da yavaş gideceğim anlamına geliyor. (kıkırdar)

I'm already behind responding to comments on my video

that went up on my bigger channel this morning.

Bu sabah videomla ilgili daha büyük kanalımda çıkan yorumlara yanıt vermenin gerisinde kaldım.

By the way, it's a pretty cool video.

Bu arada çok güzel bir video olmuş.

You should go check it out.

Gidip kontrol etmelisin.

And I'm still teaching online,

Ve hala çevrimiçi öğretiyorum,

but I'm certainly dragging my feet today.

ama bugün kesinlikle ayaklarımı sürüklüyorum. Bu

So I'm going slowly, I am getting stuff done,

yüzden yavaş gidiyorum, işleri hallediyorum

but not as fast as I normally do.

ama normalde yaptığım kadar hızlı değil.

I feel like sleep is super important.

Uykunun çok önemli olduğunu hissediyorum.

When you have good sleep, you have a good day at work.

İyi uyuduğunuzda, işinizde iyi bir gün geçirirsiniz.

Anyways, I hope you're not dragging your feet today.

Her neyse, umarım bugün ayak sürümüyorsundur.

Hope you're energetic and well.

Umarım enerjik ve iyisindir.

And it reminded me of the phrase, all work and no play.

Ve bana " hep iş, oyun yok" sözünü hatırlattı.

So when you say all work and no play

Yani, hep çalış ve oyun yok dediğinizde,

it's usually followed up by saying,

genellikle,

something like, makes Bob a dull boy.

Bob'u sıkıcı bir çocuk yapar gibi bir şey söyleyerek takip edilir.

So all work and no play makes Bob, me, a dull boy.

Yani tüm iş ve oyun olmaması Bob'u, beni sıkıcı bir çocuk yapıyor.

You can insert your name in if you want.

İsterseniz isminizi girebilirsiniz.

Because I think I need a holiday.

Çünkü bir tatile ihtiyacım olduğunu düşünüyorum.

But I can't really go anywhere for a holiday.

Ama tatil için pek bir yere gidemem.

Normally, Jen and I, we would have went away

Normalde Jen ve ben,

for at least one weekend in 2020, so far.

şimdiye kadar 2020'de en az bir hafta sonu giderdik.

But we're just kinda stuck at home.

Ama evde biraz sıkışıp kaldık.

So again, I'm not complaining,

Yani yine şikayet etmiyorum

but I am dragging my feet a little bit today.

ama bugün biraz ayak sürüyorum.

I do still like making videos for all of you.

Hala hepiniz için video çekmeyi seviyorum.

I do still like my job.

Hala işimi seviyorum.

But I am feeling a little bit like all work and no play

Ama biraz öyle hissediyorum ki, tüm iş ve hiçbir oyun

makes Bob a dull boy.

Bob'u sıkıcı bir çocuk yapmaz.

So hopefully, I can have a bit of a break

Yani umarım, bir noktada biraz ara verebilirim

at some point, we'll see.

, göreceğiz.

Anyways, Bob the Canadian here.

Her neyse, Kanadalı Bob burada.

You're learning English with me

Benimle

here on YouTube, and Instagram, and Facebook.

burada, YouTube'da, Instagram'da ve Facebook'ta İngilizce öğreniyorsunuz.

Hope you're having a good day,

Umarım iyi bir gün geçiriyorsunuzdur,

I'll see you tomorrow with another video.

yarın başka bir videoda görüşmek üzere.