Meaning of IN A RUT - A Really Short English Lesson with Subtitles

So when you drive somewhere muddy it makes ruts.

Bu yüzden çamurlu bir yere gittiğinizde tekerlek izleri oluşur.

There's a rut down here.

Burada bir kızgınlık var.

It's not a very deep one, but in English we have a phrase, "in a rut" and we use this

Çok derin değil ama İngilizce'de "in a rut" diye bir deyimimiz var ve bunu

to describe different parts of your life.

hayatınızın farklı bölümlerini tanımlamak için kullanıyoruz.

You might feel like, at work, you're in a rut.

İş yerinde bir telaş içinde gibi hissedebilirsin .

That means that you go to the same job every day.

Bu, her gün aynı işe gittiğiniz anlamına gelir .

You do the same thing every day and you're feeling just a little bit stuck there.

Her gün aynı şeyi yapıyorsun ve orada biraz sıkışmış hissediyorsun.

It's kind of boring.

Biraz sıkıcı.

So we would say that you were in a rut.

Yani bir telaş içinde olduğunuzu söylerdik.

Maybe you're in a rut with your friends.

Belki de arkadaşlarınızla bir kızgınlık içindesiniz.

Maybe you and your friends do the same thing every week.

Belki siz ve arkadaşlarınız her hafta aynı şeyi yaparsınız .

Maybe you go to the same place every Friday and maybe you're in a rut.

Belki her cuma aynı yere gidiyorsun ve belki de bir telaş içindesin.

Maybe you're stuck in a rut and you need to try something new.

Belki de bir çıkmaza girdiniz ve yeni bir şeyler denemeniz gerekiyor.

So if you're "in a rut" it means you're doing the same boring thing over and over again.

Yani "tekdüzelik içindeyseniz" bu, aynı sıkıcı şeyi tekrar tekrar yaptığınız anlamına gelir.