Learn the English Phrases IN RETROSPECT and HINDSIGHT IS 20/20

In this English lesson, I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde,

the English phrase, in retrospect.

geçmişe bakarak İngilizce cümleleri öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When we use the phrase, in retrospect,

Geçmişe bakıldığında bu ifadeyi kullandığımızda,

it means we're talking about the past

geçmişten bahsettiğimiz

or thinking about the past.

veya geçmişi düşündüğümüz anlamına gelir.

For me, it's usually a phrase I use

Benim için genellikle

when I'm thinking about a decision I made in the past

geçmişte verdiğim

that was bad.

kötü bir karar hakkında düşünürken kullandığım bir cümle.

Here's an example sentence.

İşte bir örnek cümle.

I'm out here today wearing my spring jacket,

Bugün baharlık ceketimi giyip buradayım

but it's a little cold, in retrospect,

ama hava biraz soğuk, geriye dönüp baktığımda,

I should've grabbed my gloves before I came outside.

dışarı çıkmadan önce eldivenlerimi almalıydım.

So I'm talking about a decision I made in the past

Bu yüzden, geçmişte verdiğim ve

that was probably a bad decision.

muhtemelen kötü bir karar olan bir karardan bahsediyorum.

So in retrospect, I should've grabbed my gloves.

Yani geriye dönüp baktığımda, eldivenlerimi almalıydım.

I'm actually home today,

Aslında bugün evdeyim

because a lot of teachers at my school have COVID right now.

çünkü şu anda okulumdaki birçok öğretmende COVID var.

So in retrospect, it was probably a bad idea

Geçmişe bakıldığında,

to have a staff meeting last Friday.

geçen Cuma günü personel toplantısı yapmak muhtemelen kötü bir fikirdi.

I think that's maybe where it spread around,

Sanırım etrafa yayıldığı yer burası olabilir,

but who knows?

ama kim bilir?

So, in retrospect means to think about the past

Yani geçmişe bakış,

or to look back to the past

when you're talking about something.

bir şey hakkında konuşurken geçmişi düşünmek veya geçmişe bakmak anlamına gelir. Bugün size öğretmek

The other phrase I wanted to teach you today

istediğim diğer ifade,

is hindsight is 20/20.

20/20'dir.

This is kind of a funny phrase we say

Bu,

when we're talking about how

when something goes wrong,

bir şeyler ters gittiğinde,

if we had thought about it earlier,

daha önce düşünseydik

we probably could have prevented it.

muhtemelen önleyebileceğimizden bahsederken söylediğimiz bir tür komik söz.

But hindsight is 20/20.

Ancak geriye dönüp bakıldığında 20/20. Geriye

When you look back,

dönüp baktığınızda,

it's easier to see that you made a bad decision,

kötü bir karar verdiğinizi görmek,

than it might have been in the moment when you made it.

verdiğiniz andan daha kolay olabilir.

When you can see without glasses,

Gözlüksüz görebildiğiniz zaman,

we say you have 20/20 vision,

20/20 görüşünüz olduğunu söyleriz

and hindsight is the act of looking back in the past.

ve arka görüş, geçmişe bakma eylemidir.

So we often say, hindsight is 20/20.

Bu yüzden sık sık söyleriz, geriye bakış 20/20'dir.

It's very clear when you look backwards in time,

Zamanda geriye dönüp baktığınızda,

where you made bad decisions in your life,

hayatınızda nerelerde kötü kararlar verdiğiniz çok açık

but at the time, it might not have been.

ama o zamanlar öyle olmayabilirdi.

So to review, in retrospect is a phrase we use

Yani gözden geçirmek, geçmişe bakıldığında, geçmişten bahsederken kullandığımız bir deyimdir

when we're talking about the past.

.

I actually just used it

Aslında

when I replied to Mohd Ag's comment the other day

geçen gün Mohd Ag'ın

on the last video,

son videodaki yorumuna cevap verdiğimde kullandım

and that's when I thought of this phrase.

ve o zaman bu cümle aklıma geldi.

And hindsight is 20/20 is kind of a funny phrase we use

Ve geriye bakış, 20/20,

to laugh about how, when you're talking about the past,

geçmişten

and bad decisions you've made,

ve verdiğiniz kötü kararlardan bahsederken,

when you look at it from where you are in time right now,

şu anda bulunduğunuz yerden baktığınızda, nasıl olduğuna gülmek için kullandığımız komik bir ifadedir.

you know that it was a bad decision,

Bunun kötü bir karar olduğunu biliyorsun,

but at the time, you really didn't.

ama o zaman gerçekten yapmadın.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Denis.

Bu yorum Denis'ten. Bir önceki videodan

When I hear the phrase,

let's look at a comment from a previous video,

bir yoruma bakalım deyimini duyunca

my heart starts beating faster.

kalbim daha hızlı atmaya başlıyor.

Qui Park says, maybe your turn?

Qui Park diyor ki, sıra sende olabilir mi?

And my response was,

Ve cevabım,

are you hoping that it's yours?

senin olmasını umuyor musun?

So yeah, I wonder sometimes what it's like

Evet, bazen

to watch these videos.

bu videoları izlemenin nasıl bir şey olduğunu merak ediyorum.

I don't really know, because I'm the one making them,

Gerçekten bilmiyorum, çünkü onları yapan benim

but I'm sure for some of you, you're wondering,

ama eminim bazılarınız

did Bob pick my comment?

benim yorumumu Bob'un mu seçtiğini merak ediyorsunuzdur.

So this time, Denis, I picked your comment,

Bu sefer Denis, yorumunu seçtim,

so hopefully you enjoyed that.

umarım beğenirsin.

A lot of you in the last video

Son videoda birçoğunuz kasabada videolar çekiyor olmamdan

mentioned how you enjoyed the fact

ne kadar keyif aldığından bahsetmiştiniz

that I was making videos in town, and I did too,

ve ben de keyif aldım

but then a funny thing happened at school the other day,

ama geçen gün okulda komik bir şey oldu ,

we had a number of teachers gone

birkaç öğretmenimiz

because they have COVID.

COVID olduğu için gitti. .

In fact, so many teachers are gone

Aslında o kadar çok öğretmen gitti

that we can't have school in person right now

ki, şu anda yüz yüze okul yapamıyoruz

because there's not enough teachers.

çünkü yeterli öğretmen yok.

I don't know why I'm laughing about it,

Buna neden güldüğümü bilmiyorum,

the people who have COVID, it's very mild,

COVID'li insanlar çok hafif

but we got to a point

ama

where there just weren't enough teachers to continue.

devam edecek yeterli öğretmenin olmadığı bir noktaya geldik.

So it's a Thursday, and I'm actually home today,

Yani bugün Perşembe ve ben aslında bugün evdeyim,

so that's kind of unique.

yani bu biraz benzersiz.

You enjoyed it when I made videos in town

Kasabada videolar çekerken eğlendin

and now I'm actually at home for a couple of days,

ve şimdi birkaç günlüğüne evdeyim

and I can can't do that.

ve bunu yapamam.

So what I'll show you instead

Bunun yerine size

is this little mini greenhouse

that Jen and I have built.

Jen ve benim yaptığımız bu küçük serayı göstereceğim.

We are trying, if you look here,

Deniyoruz, buraya bakarsanız

these peonies are growing nicely,

bu şakayıklar güzel büyüyor

but we're trying to get the ones inside here

ama buradakilerin daha

to grow even faster.

da hızlı büyümesini sağlamaya çalışıyoruz.

We're trying get the mini greenhouse

Mini serayı

to kinda add some warmth to them

onlara biraz sıcaklık katmaya çalışıyoruz,

so that they think that it's time to grow fast and to bloom

böylece hızlı büyüme ve çiçek açma zamanının geldiğini düşünsünler

and we'll see if that works out.

ve bunun işe yarayıp yaramadığını göreceğiz.

Anyways, I gotta check my time.

Her neyse, zamanımı kontrol etmeliyim.

Oh, we're done.

Bitirdik.

Thanks for watching this little English lesson.

Bu küçük İngilizce dersini izlediğiniz için teşekkürler.

I'll see you in a few days with another one. Bye.

Birkaç gün sonra başka biriyle görüşürüz. Hoşçakal.