Learn the English Phrase FOR THE BIRDS and the Term BIRDBRAIN

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase for the birds.

kuşlar için İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When we say something is for the birds,

Bir şeyin kuşlar için olduğunu söylediğimizde,

we mean that it's useless, or that it has no worth.

onun işe yaramaz olduğunu ya da değersiz olduğunu kastederiz.

I guess I could say that it's worthless.

Sanırım değersiz olduğunu söyleyebilirim.

When you say, hey, that English lesson the other day,

Hey, geçen günkü İngilizce dersi

that was for the birds.

kuşlar içindi dediğinde.

That would mean that you thought the English lesson

Bu, İngilizce dersinin

wasn't very good, it wasn't very valuable,

çok iyi olmadığını, çok değerli olmadığını,

you didn't get a lot out of it.

ondan pek bir şey almadığınızı düşündüğünüz anlamına gelir. Bir şeyin kuşlar için olduğunu söylerken

It's not a nice thing to say necessarily

ille de bunu söylemek hoş bir şey değil

when you say something is for the birds,

,

because you're basically saying you don't like it,

çünkü temelde onu sevmediğini söylüyorsun

and it's worthless.

ve bu değersiz.

I watched a TV show the other day,

Geçen gün bir televizyon programı izledim

and, honestly, it was for the birds.

ve açıkçası kuşlar içindi.

It wasn't very well put together.

Pek iyi bir araya getirilmedi.

It was kind of confusing actually,

Aslında biraz kafa karıştırıcıydı

and it just wasn't very useful to me.

ve benim için pek kullanışlı değildi.

So I would say that that TV show was for the birds.

Bu yüzden o TV şovunun kuşlar için olduğunu söyleyebilirim. Bugün size öğretmek istediğim

The other phrase or term I wanted to teach you today

diğer ifade veya terim

is the term birdbrain.

kuş beyinli terimidir.

This is something that means that someone isn't very smart.

Bu, birinin çok akıllı olmadığı anlamına gelen bir şeydir.

You could say that birdbrain

Kuş beyinli

means that you are dumb or stupid.

olmanın senin aptal ya da aptal olduğun anlamına geldiğini söyleyebilirsin.

I usually use this word to talk about myself.

Bu kelimeyi genellikle kendimden bahsederken kullanırım.

The other day, I lost my keys,

Geçen gün anahtarlarımı kaybettim

and I'm such a birdbrain,

ve o kadar kuş beyinliyim ki

my keys ended up being in my coat pocket.

anahtarlarım ceketimin cebindeydi.

I had put my jacket on instead of my winter coat,

Kışlık montumun yerine ceketimi giymiştim

and I couldn't find my keys.

ve anahtarlarımı bulamamıştım. O

I'm such a birdbrain though,

kadar kuş beyinliyim ama,

I usually put my keys in my pocket,

genelde anahtarlarımı cebime koyarım,

they were just in my other jacket,

diğer ceketimdeydiler, o

so I was a bit of a birdbrain.

yüzden biraz kuş beyinliydim.

So I guess I can use this term,

Sanırım bu terimi kullanabilirim, kendimden bahsetmek

it's a bit of an insult to talk about myself,

biraz aşağılayıcı

but I would be a little worried about using it

ama

to talk about other people,

diğer insanlar hakkında konuşmaktan biraz endişe duyarım

because they might feel insulted.

çünkü onlar kendilerini aşağılanmış hissedebilirler.

So to review, when something is for the birds,

Yani gözden geçirmek gerekirse, bir şey kuşlar için olunca

it means it is useless, it means it has no value,

faydasız, değeri yok,

it means it is worthless.

değersiz demektir.

And then when you call yourself a birdbrain,

Ve sonra kendine kuş beyinli dediğin zaman, o anda

you're simply saying that you're not being very smart

pek akıllı olmadığını söylüyorsun

in that moment.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Mohd Ags.

Bu yorum Mohd Ags'tan. Birkaç kez

I've asked Mr. Bob to show us Oscar's house

Bay Bob'dan bize Oscar'ın evini göstermesini istedim

a couple of times.

.

And although each time he said

Ve her seferinde bir

he'd show it in the next video, he never did.

sonraki videoda göstereceğini söylese de asla göstermedi.

I just commented yesterday

Daha dün

that Mr. Bob has never disappointed me,

Bay Bob'un beni asla hayal kırıklığına uğratmadığı yorumunu yaptım

but I guess there's a first time for everything.

ama sanırım her şeyin bir ilki vardır.

Eduardo then says it's always a pleasure to see you here,

Eduardo daha sonra sizi burada görmek her zaman bir zevktir,

my friend, Mohd Ags, nice to see community in the comments.

arkadaşım Mohd Ags, yorumlarda topluluğu görmek güzel diyor.

Very cool.

Çok havalı.

And then my response, ha ha, I keep forgetting.

Ve sonra cevabım, ha ha, unutup duruyorum.

In my defense,

Savunmam gerekirse,

it's been quite wet where his house is.

evinin olduğu yer oldukça ıslaktı.

So Oscar does have a house, definitely, Mohd Ags.

Yani Oscar'ın kesinlikle bir evi var, Mohd Ags.

And I know I promised actually,

Ve biliyorum aslında söz verdim,

it might have been two or three times,

iki üç kere olmuş olabilir,

I promised to show his house in a video,

videoda evini göstereceğime söz vermiştim

and there it is.

ve işte orada.

He does not use his house very often.

Evini çok sık kullanmaz.

In fact, the house is way out here in the flower field,

Aslında ev burada, çiçek tarlasında,

because Oscar really only uses his house in the summer.

çünkü Oscar gerçekten de evini sadece yazın kullanıyor.

Let's take a bit of a closer look at it.

Biraz daha yakından bakalım.

He uses it, because he likes the shade.

Gölgeyi sevdiği için kullanıyor.

So it's actually a little bit wet inside right now.

Yani aslında şu anda içerisi biraz ıslak.

We have to clean it out, and put some dry straw in it.

Onu temizlemeli ve içine biraz kuru saman koymalıyız.

It's actually,

Aslında

it's a luxury doghouse, it's actually insulated.

lüks bir köpek kulübesi, aslında yalıtımlı. Bu

So I think it definitely stays extra cool in the summer.

yüzden yaz aylarında kesinlikle ekstra serin kaldığını düşünüyorum.

It keeps the heat of the sun out,

Güneşin ısısını dışarıda tutuyor

but that is Oscar's doghouse.

ama burası Oscar'ın köpek kulübesi.

And as I mentioned, I don't know if you can hear this.

Bahsettiğim gibi, bunu duyup duymadığınızı bilmiyorum.

Let's listen.

Hadi dinle.

(mud squishing)

(çamur ezerek)

Maybe I should show you this as well.

Belki sana bunu da göstermeliyim.

It is very muddy outside.

Dışarısı çok çamurlu.

I'm not sure if I'm giving you a good view,

Size iyi bir görüş sağladığımdan emin değilim,

but out here, I'm probably making,

ama burada, muhtemelen görüyorum,

I'm probably making all of you very, very dizzy right now,

muhtemelen şu anda hepinizin çok ama çok başını döndürüyorum,

but it is very wet out in the flower field.

ama çiçek tarlasında hava çok ıslak .

So it was difficult to come out here.

Bu yüzden buradan çıkmak zordu.

Although, Mohd Ags did ask me to show it to you

Yine de Mohd Ags,

way back in the winter when it was all frozen out here.

kışın burada tamamen donmuşken size göstermemi istemişti.

So I should have done that, but hey, you know,

Yani bunu yapmalıydım, ama hey, biliyorsun,

I'm getting old, it slipped my mind.

yaşlanıyorum, aklımdan çıkmış. Bazen

There's things that I just don't remember sometimes,

hatırlamadığım şeyler var

but it is fun to be reminded.

ama hatırlatılması eğlenceli.

So thanks for that, Mohd Ags.

Bunun için teşekkürler, Mohd Ags.

Anyways, I'll see you in a few days

Her neyse, birkaç gün sonra

with another short English lesson,

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz

and thank you so much for watching this one.

ve bunu izlediğiniz için çok teşekkür ederim.

Let's take one more look.

Bir göz daha atalım.

There's his house, but Oscar is nowhere to be seen.

Evi orada ama Oscar hiçbir yerde görünmüyor.