Learn the English Phrases LET SLEEPING DOGS LIE and DOG-TIRED

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase,

İngilizce deyimi öğrenmenize yardımcı olmak istedim,

let sleeping dogs lie.

hadi uyuyan köpekler yalan söylesin.

This is a phrase we use to talk about a situation

Bu,

where there was a conflict or an argument,

bir çatışma ya da tartışmanın olduğu

and it's now settled down, and there's a bit of peace.

ve şimdi sakinleştiği ve biraz barışın olduğu bir durumdan bahsetmek için kullandığımız bir ifadedir.

And then, if someone wants to start arguing again,

Ve sonra, eğer biri tekrar tartışmaya başlamak isterse,

we say, hey, it might be best right now

hey, şu anda uyuyan köpeklerin uzanmasına izin vermek en iyisi olabilir diyoruz

to let sleeping dogs lie.

.

If you're having a moment of peace,

Bir anlık huzur yaşıyorsanız,

if two people are getting along,

iki kişi anlaşıyorsa, uyuyan köpeklerin uzanmasına izin vermek

it might be a good idea to just let sleeping dogs lie.

iyi bir fikir olabilir .

No need to start the argument again.

Tartışmayı yeniden başlatmaya gerek yok. Başka birini rahatsız eden

No need to say something that annoys another person.

bir şey söylemenize gerek yok . Biraz huzurunuz varken can sıkıcı şeyler

No need to start to do things that are annoying

yapmaya başlamanıza gerek yok

when you have a little bit of peace.

.

So, if you were fighting with someone,

Yani, biriyle kavga ediyorsanız

and you guys came to a resolution,

ve bir karara vardıysanız ve artık kavga etmiyorsanız

and you weren't fighting anymore,

and then if the other person wanted

ve sonra diğer kişi

to start fighting again or arguing,

tekrar kavga etmeye veya tartışmaya başlamak isterse,

you could say, hey, let's just let sleeping dogs lie,

diyebilirsiniz ki, uyuyan köpekleri bırakalım. yalan,

let's just enjoy this moment of peace.

hadi bu huzurun tadını çıkaralım. Bugün size öğretmek

The second phrase I wanted to teach you today

istediğim ikinci cümle,

is the phrase, dog-tired.

köpek yorgunu ifadesidir.

I was hoping Oscar would be in this video,

Oscar'ın bu videoda olmasını umuyordum

but he's running around over there right now,

ama şu anda oralarda koşuşturuyor,

maybe we'll catch him later.

belki sonra yakalarız onu.

When you're dog-tired, it means you're really, really tired.

Köpek yorgunu olduğunuzda, bu gerçekten çok yorgun olduğunuz anlamına gelir.

At the end of a long day's work, sometimes I'm dog tired.

Uzun bir iş gününün sonunda bazen çok yoruluyorum.

Sometimes I'm just really tired at the end of a long day.

Bazen uzun bir günün sonunda gerçekten yorgun oluyorum.

I'm gonna turn a little bit here.

Burada biraz döneceğim.

Oh, that's a little bit too bright, sorry.

Oh, bu biraz fazla parlak, üzgünüm.

Oscar is out there, we'll see him in a bit.

Oscar dışarıda, onu birazdan göreceğiz.

Anyways, to review, when you say let sleeping dogs lie,

Her neyse, gözden geçirecek olursak, bırak uyuyan köpekler yatsın dediğinizde, bu

it means that there was a conflict, and it has now ended,

bir çatışma olduğu ve artık sona erdiği anlamına gelir

and if someone says something to start the conflict again,

ve birileri, onları istemediğinizi söylemek için çatışmayı yeniden başlatacak bir şey söylerse

in order to tell them that you don't want them to,

you say, hey, let's just let sleeping dogs lie.

hey, bırakın uyuyan köpekler yatsın diyorsunuz.

And if you are really, really tired,

Ve eğer gerçekten çok yorgunsanız,

if you worked a long day,

uzun bir gün çalıştıysanız

and you have done a lot of physical labor,

ve çok fazla fiziksel iş yaptıysanız,

you might say, oh, I'm just dog-tired right now.

ah, şu anda çok yoruldum diyebilirsiniz.

It's just a way of saying that you're really, really tired.

Bu sadece gerçekten çok yorgun olduğunu söylemenin bir yolu.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Qiu Park.

Bu yorum Qiu Park'tan.

The river level now is a bit lower than usual, right?

Nehir seviyesi şimdi normalden biraz daha düşük, değil mi? Şimdiden

It looks like a winter view already, appreciate your lesson.

bir kış manzarası gibi görünüyor , dersiniz için teşekkürler.

And my response was, yes, it is much lower.

Ve cevabım, evet, çok daha düşüktü.

We were able to clean up the electric fence,

Elektrikli çiti temizleyebildik

and put away all our irrigation pipes.

ve tüm sulama borularımızı kaldırdık.

We're almost ready for the first snowfall here.

Buradaki ilk kar yağışı için neredeyse hazırız.

Just a couple of more things to do.

Yapılacak birkaç şey daha var.

So thanks, Qiu Park for that comment.

Bu yorum için teşekkürler, Qiu Park.

Yes, the river, it's a little bright,

Evet nehir biraz parlak

and it's a little far away,

ve biraz uzak

but if you can see in the distance,

ama uzaktan görebiliyorsanız

the river is at a more normal level right now,

nehir şu anda daha normal bir seviyede

and we're almost ready for winter.

ve kışa neredeyse hazırız.

In a minute, you'll hear some crunching sounds,

Bir dakika sonra çatırdayan sesler duyacaksınız

because if I spin you around,

çünkü sizi döndürürsem

you'll see that there's no snow on the ground,

yerde kar olmadığını

but we do have ice.

ama bizde buz olduğunu göreceksiniz. Buradaki su birikintilerinde

We have a little bit of ice on the puddles around here.

biraz buz var .

It definitely went below zero last night.

Dün gece kesinlikle sıfırın altına indi.

I'm gonna walk this way, and see if we can see Oscar.

Bu tarafa yürüyüp Oscar'ı görüp göremeyeceğimize bakacağım.

Maybe I'll call him.

Belki onu ararım.

Mm, whistling isn't working, because my lips are so cold.

Mm, ıslık çalışmıyor çünkü dudaklarım çok soğuk.

I'll try just calling them.

Onları aramayı deneyeceğim.

Oscar, come here, pup.

Oscar, buraya gel yavrum.

Come on!

Hadi!

Come on, boy.

Hadi evlat.

Come on.

Hadi.

When he gets here, he might be dog-tired.

Buraya geldiğinde köpek yorgunu olabilir.

Come on, puppy, come on.

Hadi köpek yavrusu, hadi.

Oh, he sees that I have the camera.

Oh, kameranın bende olduğunu görüyor.

He's not too happy about that.

Bundan pek memnun değil.

Oh, now he's running off to the house.

Oh, şimdi eve kaçıyor.

Yup, Oscar has had his photograph taken a lot this year.

Evet, Oscar bu yıl çokça fotoğrafını çektirdi.

My daughter started to do a little more photography,

Kızım biraz daha fotoğraf çekmeye başladı

and one of her main subjects was Oscar.

ve ana konularından biri Oscar oldu.

So he already didn't like the camera, because of me.

Yani zaten benim yüzümden kamerayı beğenmedi.

And then because she was taking lots of pictures of him too,

Ve sonra onun da bir sürü fotoğrafını çektiği için,

he learned to like the camera even less,

kamerayı daha da az sevmeyi

or to hate the camera even more.

ya da kameradan daha çok nefret etmeyi öğrendi.

But anyways, yes, it's a little wintry out here.

Ama her neyse, evet, burası biraz kış.

You can see.

Görebilirsin.

Ooh, that's bright.

Çok parlak.

You can see all the trees have lost their leaves.

Tüm ağaçların yapraklarını kaybettiğini görebilirsiniz.

We're just waiting for the first snowfall,

Muhtemelen

which is probably gonna happen later this week.

bu hafta sonra yağacak olan ilk kar yağışını bekliyoruz.

We'll see.

Göreceğiz.

It won't be too much.

Çok fazla olmayacak.

I still don't have my snowblower on,

Hala kar püskürtme makinemi takmadım

but anyways, thanks for watching.

ama yine de izlediğiniz için teşekkürler.

I'll see you in a couple days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz, hoşçakalın.