Learn the English Phrases MAKE SHORT WORK OF and DETECTIVE WORK

In this English lesson, I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde,

the English phrase make short work of.

make short work of İngilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

If you want to make short work of something,

Bir şeyi kısa sürede halletmek istiyorsanız,

if you say that in English,

bunu İngilizce söylerseniz

it means you want to get a job done quickly and efficiently.

bu, bir işi hızlı ve verimli bir şekilde halletmek istediğiniz anlamına gelir.

Sometimes Jen and I have jobs to do on the farm,

Bazen Jen ve benim çiftlikte yapmamız gereken işler oluyor

and in order to make short work of them,

ve bunları kısa sürede,

in order to do them quickly and to do them efficiently,

hızlı ve verimli bir şekilde yapmak için

we will work together.

birlikte çalışacağız.

If there is a job that would take one person an hour,

Bir kişinin saatte alacağı bir iş varsa

sometimes if two people do it at the same time,

bazen iki kişi aynı anda yapsa

they can make short work of it.

kısa sürede bitirebiliyor.

They can do it much more quickly

Bunu çok daha hızlı yapabilirler

and they can do it much more efficiently.

ve çok daha verimli bir şekilde yapabilirler.

Although, I will admit something here.

Yine de burada bir şey itiraf edeceğim.

Sometimes when Jen and I do jobs together,

Bazen Jen ve ben birlikte iş yaptığımızda

we don't get along so well,

pek iyi anlaşamıyoruz,

we're better off doing jobs separately sometimes.

bazen işleri ayrı ayrı yapmak daha iyi oluyor.

We do get along really well 99% of the time,

Zamanın %99'unda gerçekten iyi anlaşıyoruz,

but sometimes when we're trying

ancak bazen

to make short work of something by doing it together,

bir şeyi birlikte yaparak kısa sürede bitirmeye çalıştığımızda, sonunda

we end up getting in little arguments.

küçük tartışmalara gireriz.

I guess we're just normal people

Sanırım biz de

like everyone else in the world.

dünyadaki herkes gibi normal insanlarız. Size

The other phrase I wanted to teach you

öğretmek istediğim bir diğer deyim de

is the phrase detective work.

dedektiflik deyimidir.

So a detective is someone who works at the police department

Yani bir dedektif, polis departmanında çalışan

and investigates crimes, but sometimes in English,

ve suçları araştıran kişidir, ancak bazen İngilizce olarak

we ourselves do a little bit of detective work.

biz kendimiz biraz dedektiflik yaparız.

Here's a good example.

İşte iyi bir örnek.

Let's say I walk in the kitchen

Diyelim ki mutfağa girdim

and let's say there was some leftover food

ve buzdolabında önceki geceden kalan bazı yiyecekler olduğunu varsayalım

in the fridge from the night before.

.

Let's say we had pizza and there were two slices left

Diyelim ki pizza yedik ve iki dilim kaldı

and I was planning to eat them,

ve onları yemeyi planlıyordum

but when I go to look they are missing.

ama bakmaya gittiğimde eksikler.

I might need to do a little bit of detective work

to figure out which of my children ate the leftover pizza.

Çocuklarımdan hangisinin kalan pizzayı yediğini bulmak için biraz dedektiflik yapmam gerekebilir.

So it's not just detectives

Yani

who work at the police department

who do actual detective work and investigate crimes.

gerçek dedektiflik yapan ve suçları araştıranlar sadece polis departmanında çalışan dedektifler değil.

Some days, normal people like us

Bazı günler, bizim gibi normal insanlar

have to do a little bit of detective work

if we're trying to figure something out.

bir şeyi çözmeye çalışıyorsak biraz dedektiflik yapmak zorunda kalırlar.

So two phrases with the word work in it.

Yani içinde kelime olan iki kelime öbeği işe yarar.

If you make short work of something,

Bir işi kısa sürede hallederseniz,

it means you get it done quickly

onu hızlı

and you get it done efficiently.

ve verimli bir şekilde bitirdiğiniz anlamına gelir.

And sometimes you need to do a little bit of detective work

Ve bazen

to figure out who did what in your house,

evinizde ya da iş yerinizde kimin ne yaptığını anlamak için biraz dedektiflik yapmanız gerekir

or maybe at your place of work.

.

Let's look at a comment from a previous video.

Bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

The comment today is from Amy Du, and Amy says this.

Bugünkü yorum Amy Du'dan ve Amy bunu söylüyor.

"Hi Bob, thank you for your video.

"Merhaba Bob, videon için teşekkür ederim.

I was confused with the pronunciation

of why don't you at the 33-second mark of this video.

Bu videonun 33. saniyesinde

It sounds like why don't you or why don't you?

neden yapmıyorsun?

I just would like to make sure

that it's a common contraction.

Bunun yaygın bir kasılma olduğundan emin olmak istiyorum.

Looking forward to your reply."

Cevabınızı dört gözle bekliyorum."

And then my reply to that comment is,

Ve sonra bu yoruma cevabım,

"Yes, I do actually say 'why don't you'.

"Evet, aslında 'neden olmasın' diyorum.

I'll use this comment in the next video

Bu yorumu bir sonraki videoda kullanacağım

and explain more."

ve daha fazlasını açıklayacağım."

So in that video I think I said something like,

O videoda sanırım

"Hey, why don't you come inside?"

"Hey, neden içeri gelmiyorsun?"

What I'm really saying is,

Aslında söylemek istediğim,

"Hey, why don't you come inside?

"Hey, neden içeri gelmiyorsun?

Hey, why don't you come and visit?"

Hey, neden gelip ziyaret etmiyorsun?"

But let's have me talk at normal speed for a little bit.

Ama beni biraz normal hızda konuşturalım.

Hey, why don't you come inside?

Hey, neden içeri gelmiyorsun?

Hey, why don't you come inside?

Hey, neden içeri gelmiyorsun?

Hey, why don't you come inside?

Hey, neden içeri gelmiyorsun?

Yeah, that's weird.

We do really compress that as native speaker, don't we?

Evet, bu garip. Ana dili İngilizce olan biri olarak

bunu gerçekten sıkıştırıyoruz , değil mi?

Hey, why don't you come on over

Hey, neden buraya gelmiyorsun

and we'll watch some Netflix?

ve biraz Netflix izleyelim?

Hey, why don't you,

Hey, neden gelmiyorsun,

why don't you come on over?

neden gelmiyorsun?

So I've said that a number of times.

Yani bunu birkaç kez söyledim.

Sorry about that.

Bunun için üzgünüm.

Why don't you, it's a reduction, I guess.

Neden olmasın, bu bir indirim, sanırım.

It's as a result of speaking really quickly.

Çok hızlı konuşmanın bir sonucu.

We sometimes say, "Hey, why don't you come on over?

Bazen "Hey, neden gelmiyorsun?

Why don't you get a dog?

Neden bir köpek almıyorsun?

Hey, why don't you get a cat?

Hey, neden bir kedi almıyorsun?

Hey, why don't you get all kinds of pets?"

Hey, neden her türden evcil hayvan almıyorsun?"

By the way, I don't know why I'm giving pets as examples,

Bu arada, neden evcil hayvanları örnek olarak verdiğimi bilmiyorum

but yes, we do seem to say that rather quickly.

ama evet, bunu oldukça hızlı söylüyor gibiyiz.

So Amy Du, thank you so much for that comment.

Amy Du, bu yorum için çok teşekkür ederim.

Yeah, reductions and contractions.

Evet, azalmalar ve kasılmalar. İngilizcede

They're both a little different in English.

ikisi de biraz farklı.

If I say I do not, the contraction is I don't,

Yapmıyorum dersem, küçültme yapmam,

but reductions are something a little different.

ama azaltmalar biraz farklı bir şeydir.

If I say I want to, the reduction is I wanna, okay?

İstiyorum dersem, indirim istiyorum olur, tamam mı?

So contractions are somewhat official,

Yani kısaltmalar bir şekilde resmidir,

even in formal English, we sometimes use contractions,

resmi İngilizcede bile bazen kısaltmalar kullanırız,

but reductions are kind of informal.

ancak kısaltmalar bir şekilde gayri resmidir.

So anyways, that's the video for today.

Neyse, bugünün videosu bu kadar.

Thanks for watching.

İzlediğiniz için teşekkürler.

I hope you're having a good day wherever you are.

Umarım nerede olursanız olun iyi bir gün geçiriyorsunuzdur.