Learn the English Phrases TO PULL YOUR WEIGHT and TO PULL A FAST ONE

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase,

İngilizce cümleyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim,

to pull your weight.

to pull your weight.

When you pull your weight,

Ağırlığınızı çektiğinizde, bu

it means that you are on a team

bir takımda olduğunuz

and you are doing the same amount of work

ve takımın geri kalanıyla aynı miktarda iş yaptığınız anlamına gelir

as the rest of the team.

.

Or you are working with a group of people

Veya bir grup insanla çalışıyorsunuz

and you do the same amount of work as everyone else.

ve herkesle aynı miktarda iş yapıyorsunuz.

So when you pull your weight, it's a good thing.

Yani ağırlığınızı çektiğinizde , bu iyi bir şey.

Sometimes when you are on a sports team

Bazen bir spor takımında olduğunuzda,

everyone else plays really hard and you don't

diğer herkes çok sıkı oynar ve siz oynamazsınız

and we would say that you aren't pulling your weight.

ve üzerinize düşeni yapmıyorsunuz derdik.

Sometimes at work you're on a team with three people

Bazen işte üç kişilik bir ekiptesiniz

and everyone does the same amount of work.

ve herkes aynı miktarda iş yapıyor.

We would then say that you are pulling your weight.

O zaman ağırlığınızı çektiğinizi söylerdik.

So it's always good to pull your weight.

Bu yüzden ağırlığınızı çekmek her zaman iyidir .

People really appreciate it when they work

İnsanlar, ağırlıklarını çeken diğer insanlarla çalıştıklarında bunu gerçekten takdir ediyorlar

with other people that pull their weight.

.

I think it's super important.

Bence bu çok önemli. Ağırlıklarını kaldırmayan

I've worked with people that don't pull their weight

insanlarla çalıştım

and that can be really, really frustrating.

ve bu gerçekten çok sinir bozucu olabiliyor.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim diğer bir deyim,

is the phrase to pull a fast one.

hızlı bir şekilde çekme deyimidir.

When you pull a fast one on someone

Birine hızlı bir şekilde vurduğunuzda,

it means you play a trick on them

bu, onlara bir oyun oynadığınız

or you play a practical joke on them.

veya onlara pratik bir şaka yaptığınız anlamına gelir.

Sometimes I pull a fast one on Jen.

Bazen Jen'e hızlı bir şekilde saldırıyorum.

I play little tricks on Jen

Jen'e küçük oyunlar oynuyorum

but usually in a good way.

ama genellikle iyi bir şekilde.

I do it like this.

Ben böyle yapıyorum.

Sometimes there's a job that Jen needs to do on the farm

Bazen Jen'in çiftlikte yapması gereken bir iş var

and I will tell her that the job's not done

ve ona işi

even though I already did the job

zaten yapmış olmama rağmen işin bitmediğini söyleyeceğim, böylece işi

so that when she goes to do the job she sees that it's done

yapmaya gittiğinde bittiğini görecek

and then she kind of laughs.

ve sonra bir nevi gülüyor. Ben de zaten

So I let her think she still has to do the job

even though I already did it.

yapmış olmama rağmen işi yapması gerektiğini düşünmesine izin verdim.

I do this sometimes with our vehicles too.

Bunu bazen araçlarımızla da yapıyorum.

I'll pull a fast one on Jen.

Jen'e hızlı bir tane çekerim.

I'll tell her that the van needs gas.

Ona minibüsün benzine ihtiyacı olduğunu söyleyeceğim.

So if she's going to the grocery store

Yani bakkala gidiyorsa ben zaten doldurmuş olmama rağmen

I tell her you need to stop and get gas as well

durup benzin alman gerektiğini söylüyorum

even though I already filled it up.

.

And then when she gets in to leave

Ve sonra çıkmak için bindiğinde

she notices that the fuel gauge or the gas gauge is on full

yakıt göstergesinin veya benzin göstergesinin dolu olduğunu fark ediyor

and I think that makes her smile.

ve bence bu onu gülümsetiyor.

So sometimes I pull a fast one on Jen.

Bu yüzden bazen Jen'e hızlı bir şekilde saldırıyorum.

I played little tricks but in a good way.

Küçük oyunlar oynadım ama iyi bir şekilde.

So to review, when you pull your weight

Yani gözden geçirmek gerekirse, ağırlığınızı verdiğinizde

it means you do your job well,

bu, işinizi iyi yaptığınız, gruptaki veya takımdaki diğer herkesle

you do the same amount of work as everyone else in the group

aynı miktarda iş yaptığınız anlamına gelir

or on the team.

.

And when you pull a fast one on someone

Ve birine hızlı bir şekilde vurduğunuzda,

it means you trick them

bu onları kandırdığınız

or you play a practical joke on them.

veya onlara pratik bir şaka yaptığınız anlamına gelir.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Tan.

Bu yorum Tan'dan.

And Tan says, hi, Bob, sorry, my bad

Ve Tan, merhaba Bob, kusura bakma, benim hatam diyor,

I haven't had time to watch your videos in recent days

son günlerde

because I've been preparing for my examination.

sınava hazırlandığım için videolarını izlemeye vaktim olmadı. Harika anlatımınız

Thank you once again for your awesome lecture.

için bir kez daha teşekkür ederim .

And my response is,

Ve cevabım,

I understand life gets busy sometimes.

hayatın bazen meşgul olduğunu anlıyorum.

I wish you all the best.

Herşeyin gönlünüzce olması dileğiyle.

So thank you Tan for that comment.

Bu yorum için teşekkürler Tan.

And that's absolutely no problem.

Ve bu kesinlikle sorun değil.

There is no obligation to watch these videos.

Bu videoları izleme zorunluluğu yoktur.

It's totally understandable.

Bu tamamen anlaşılabilir.

Life does get busy sometimes.

Hayat bazen meşgul olur.

I have the same thing, even though it looks like

I easily put out all these videos.

Tüm bu videoları kolayca kaldırıyormuşum gibi görünse de bende de aynı şey var.

Sometimes it's a little challenging

Bazen biraz zorlu

because life gets busy, right?

çünkü hayat meşgul, değil mi?

There's things to do.

Yapılacak şeyler var.

Places to go, people to see, we sometimes say in English.

Gidilecek yerler, görülecek insanlar, bazen İngilizce deriz.

So totally no problem.

Yani tamamen sorun değil.

And I do want to wish you all the best on your examination.

Ve sınavınızda hepinize en iyi dileklerimi sunmak istiyorum.

I'm not sure if you did it already or if it's coming up?

Zaten yaptın mı yoksa geliyor mu emin değilim?

I'm imagining it's probably some kind of English test

Bunun muhtemelen bir tür İngilizce sınavı olduğunu hayal ediyorum

but maybe it's a driver's test or some other examination.

ama belki de bir sürücü sınavı veya başka bir sınavdır.

I hope it goes well.

Umarım iyi gider.

In fact, right now it is exam time at my school.

Aslında şu an okulumda sınav zamanı.

So I am a teacher, exam time for me is really nice

Yani ben bir öğretmenim, sınav zamanı benim için gerçekten güzel

because students write exams and then I grade them.

çünkü öğrenciler sınavları yazıyor ve sonra ben notlandırıyorum. Benim

There's no stress for me, but for students,

için stres yok ama öğrenciler için

exam time can be quite stressful.

sınav zamanı oldukça stresli olabiliyor.

So I certainly hope that my students

Bu yüzden çalıştığım okuldaki öğrencilerime kesinlikle

at the school where I work have a good exam week.

iyi bir sınav haftası geçirmelerini umuyorum.

I hope that everyone else in the world

Umarım dünyada

who's learning English

İngilizce öğrenen

and has English examinations coming up does well.

ve yaklaşan İngilizce sınavları olan herkes başarılı olur.

I hope you've studied a lot

Umarım çok çalışmışsındır

and I hope you just do really well on your examination.

ve umarım sınavında gerçekten başarılı olursun. Her

So anyways, it's Bob the Canadian here,

neyse, ben Kanadalı Bob,

hope you're having a good day.

umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.

I will see you in a couple of days

Birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.