Learn the English Phrases BACKHANDED COMPLIMENT and TO FISH FOR COMPLIMENTS

In this English lesson I wanted

Bu İngilizce dersinde

to help you learn the English term backhanded compliment.

İngilizce backhanded iltifat terimini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

A compliment is something you say

Bir iltifat,

to someone that's kind of nice.

nazik birine söylediğiniz bir şeydir.

Like if you said, "Your haircut looks good.

Mesela " Saç kesimin iyi görünüyor.

Your new haircut looks good."

Yeni saç kesimin iyi görünüyor."

Or, "Wow, you look really good in that shirt."

Veya "Vay canına, o gömleğin içinde gerçekten iyi görünüyorsun."

But a backhanded compliment is when you give a compliment,

Ama ters iltifat, iltifat ettiğinizde,

but it's actually an insult.

ama aslında bu bir hakarettir.

Here's a really good example.

İşte gerçekten iyi bir örnek. Bu videoları çekerken

I use a lot of technology when I make these videos,

çok fazla teknoloji kullanıyorum

but I'm also old.

ama aynı zamanda yaşlıyım.

So a younger person could give me a backhanded compliment

Yani daha genç biri,

if they said, "Wow, you make really good videos

"Vay canına,

for an old man."

yaşlı bir adam için gerçekten iyi videolar çekiyorsun" derse bana üstü kapalı bir iltifat edebilir.

So basically they're saying something that sounds nice.

Yani temelde kulağa hoş gelen bir şey söylüyorlar.

"You make really good videos,"

"Gerçekten iyi videolar çekiyorsun"

but then they add the little phrase, "for an old man,"

ama sonra "yaşlı bir adam için"

which is kind of a little bit of an insult.

gibi küçük bir ifade ekliyorlar ki bu biraz aşağılayıcı.

By the way, no one's ever given me

Bu arada, hiç kimse bana

that backhanded compliment,

böyle ters bir iltifat etmedi,

but that would be a good example

ama bu kulağa nasıl geleceğine iyi bir örnek olurdu

of what one would sound like.

.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer ifade de

is the phrase to fish for compliments.

iltifat için balık tutma ifadesidir.

When you fish for compliments,

İltifat için balık tuttuğunuzda,

it means you're trying to get someone else

başka birinin

to compliment you.

size iltifat etmesini sağlamaya çalışıyorsunuz demektir.

You might say something like, "How's my hair look?"

"Saçlarım nasıl görünüyor?" gibi bir şey diyebilirsin.

Or, "Hey, do you notice anything different about me today?"

Veya "Hey, bugün bende farklı bir şey fark ettin mi ?"

Both of those phrases would be considered

Bu ifadelerin her ikisi de

someone fishing for compliments.

iltifat arayan biri olarak kabul edilir.

So when you fish, you go to a river or lake

Yani balık tuttuğunuz zaman bir nehre veya göle gidersiniz

and you try to catch a fish.

ve balık yakalamaya çalışırsınız.

When you fish for compliments, you say things to try

İltifat için balık tuttuğunuzda,

and encourage the other person to say something nice to you.

diğer kişiyi size güzel bir şey söylemeye teşvik edecek şeyler söylersiniz.

So you could say something like, I could say,

Yani siz şöyle bir şey söyleyebilirsiniz , ben de

"Hey, this is a pretty good video today, isn't it?

"Hey, bu bugün oldukça iyi bir video, değil mi?

Let me know in the comments."

Yorumlarda bana haber verin" diyebilirim.

But you don't have to do that.

Ama bunu yapmak zorunda değilsin.

That would just be me fishing for compliments.

Bu sadece iltifat avlamak olurdu.

Anyways, to review, a backhanded compliment is a compliment

Her neyse, gözden geçirecek olursak, ters bir iltifat kulağa hoş gelen bir iltifattır

that sounds nice, but is actually an insult

, ama aslında bir hakarettir

or kind of a little bit of an insult.

ya da bir nevi aşağılamadır.

And when you fish for of compliments,

Ve iltifat için balık tuttuğunuzda,

it means that you try to get someone else

başka birinin

to give you compliments.

size iltifat etmesini sağlamaya çalışıyorsunuz demektir.

Yeah, I do it sometimes.

Evet, bazen yapıyorum.

Sometimes when I get my haircut, I'll do it.

Bazen saçımı kestirdiğimde yaparım.

Hey, I'm just putting my gloves on for a sec.

Hey, bir saniyeliğine eldivenlerimi giyiyorum.

It's a little colder than I thought out here.

Burası düşündüğümden biraz daha soğuk.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Noriko.

Bu yorum Noriko'dan.

"Wow. Those phrases are really funny.

"Vay canına. Bu sözler gerçekten komik.

Your camera decided to just go upside down,

Kameranız ters gitmeye karar verdi

but the wheels didn't fall off.

ama tekerlekler düşmedi.

It kept recording the nice view.

Güzel manzarayı kaydetmeye devam etti.

Keep yourself warm, sir."

Kendinizi sıcak tutun, efendim."

In my response I said, "A long time ago,

Yanıtımda, "Uzun zaman önce

I used to cut out segments like that,

böyle bölümleri keserdim

but now I feel like it makes the video more authentic."

ama şimdi bunun videoyu daha gerçekçi kıldığını hissediyorum" dedim.

Yeah, when I first started doing these short videos,

Evet, bu kısa videoları ilk yapmaya başladığımda,

I would actually, if I made a little mistake like that

aslında, böyle küçük bir hata yapsaydım

or if the camera did something weird,

veya kamera garip bir şey yapsaydı,

I would edit that out because I thought,

bunu düzeltirdim çünkü

"Oh, I want my videos to be really, really good."

"Ah, videolarımın gerçekten olmasını istiyorum. , gerçekten iyi."

Here, just a sec here.

Burada, burada bir saniye.

Oscar, (whistles) hey, puppy. How you doing? (whistles)

Oscar, (ıslık çalar) hey köpek yavrusu. Nasılsın? (ıslık çalar)

There a little bit of a look at Oscar.

Biraz Oscar'a bir bakış var.

Anyways, I used to cut those segments out,

Her neyse, eskiden bu bölümleri keserdim

but now when something goes wrong

ama şimdi bu küçük dersleri videoya çekerken bir şeyler ters gittiğinde

while I'm videotaping these little lessons,

,

I just keep the camera running

because I feel like it's more authentic.

daha gerçekçi olduğunu düşündüğüm için kamerayı açık tutuyorum.

I'm more likely to say something

Bir şeyi düşünmeden söyleme ihtimalim daha yüksek

just without thinking about it,

,

which I think is a more authentic English lesson for you.

bence bu senin için daha otantik bir İngilizce dersi.

Hey, the reason I showed you Oscar

Hey, size Oscar'ı göstermemin nedeni,

is because many of you asked questions about Oscar,

çoğunuzun Oscar hakkında,

in particular about how long he's outside

özellikle de hava gerçekten soğukken dışarıda ne kadar süre kaldığı hakkında sorular sormasıydı

when it's really cold out.

.

So the answer I gave, I think, was if it's like today

Verdiğim cevap, sanırım, eğer bugün

where it's -3, anything above -5,

-3, -5'in üzerinde herhangi bir şey olursa,

Oscar will play outside for a couple hours.

Oscar birkaç saatliğine dışarıda oynayacaktı.

He does not mind at all.

Hiç umursamıyor.

He actually, I think quite enjoys it.

Aslında, bence bundan oldukça zevk alıyor.

Let's have another look at him.

Ona bir kez daha bakalım.

Here we go. He actually enjoys it quite a bit.

İşte başlıyoruz. Aslında bundan oldukça zevk alıyor.

But if it's below -5,

Ama -5'in altındaysa,

now he wants to look at my tripod.

şimdi tripoduma bakmak istiyor.

If it's below -5. Hi, Oscar.

-5'in altındaysa. Merhaba Oscar.

If it's below -5,

-5'in altındaysa,

usually he goes out for about 10 minutes or so,

genellikle yaklaşık 10 dakika dışarı çıkar

and then we let him back into the warm, cozy house.

ve sonra onu sıcak, rahat eve geri bırakırız.

Anyways, see you in a couple days

Her neyse, birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersinde görüşmek üzere, hoşçakalın.