Learn the English Phrases HERE'S THE DEAL and A BIG DEAL

In this English lesson, I wanted to help you

Bu İngilizce dersinde,

learn the English phrase, here's the deal.

İngilizce cümleyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim, işte anlaşma.

This is a phrase that we often say in English

Bu, İngilizce'de birine bir şeyi

right before we explain something to someone

açıklamadan hemen önce

or right before we tell someone something.

veya birine bir şey söylemeden hemen önce söylediğimiz bir ifadedir.

I could say to Jen, "Hey, here's the deal.

Jen'e "Hey, anlaşma şu.

Later today, I'm going to go to the grocery store,

Bugün daha sonra markete gideceğim,

I'm going to go to the library,

kütüphaneye gideceğim

and I'm going to take the kids to the pool to go swimming."

ve çocukları havuza götüreceğim. yüzmeye gitmek."

So basically, any time you're going to explain something

Yani temelde, ne zaman birine bir şey açıklayacaksan

to someone, you can start by saying, "Here's the deal."

, "İşte anlaşma" diyerek başlayabilirsin.

In my classroom, I do the same thing with my students.

Sınıfımda, öğrencilerimle aynı şeyi yapıyorum.

I might say to them, "Okay, here's the deal.

Onlara, "Tamam, anlaşma şu.

We're gonna start with a little quiz today.

Bugün küçük bir sınavla başlayacağız.

Then we're going to do some reading

Sonra biraz okuma yapacağız

and then we're going to do some listening activities."

ve ardından biraz dinleme etkinliği yapacağız" diyebilirim.

So then they know what we're going to do that day.

Böylece o gün ne yapacağımızı biliyorlar.

The second phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim ikinci cümle

is more of a term, but it's the term, big deal.

daha çok bir terim, ama bu terim, önemli.

When something is a big deal,

Bir şey önemli olduğunda,

it means it's really important to someone.

birisi için gerçekten önemli olduğu anlamına gelir.

When you graduate from school, it's a big deal.

Okuldan mezun olduğunuzda , bu çok önemli.

When you get married, it's a big deal.

Evlenince çok şey oluyor.

When you get your first job, it's a really big deal.

İlk işinizi aldığınızda , bu gerçekten büyük bir anlaşma. Hayatınızda başınıza gelen gerçekten önemli ve gerçekten harika bir şey hakkında konuşmak için

So we'll use this phrase in English

bu ifadeyi İngilizce olarak kullanacağız

to talk about something that's really important

and really cool that's happening to you in your life.

.

We can also use it to describe a person.

Bir kişiyi tarif etmek için de kullanabiliriz.

Sometimes you describe a famous person

Bazen ünlü birini

by saying they're a big deal.

çok önemli olduğunu söyleyerek tanımlarsın.

Matt Damon is kind of a big deal in Hollywood.

Matt Damon, Hollywood'da büyük bir anlaşma.

He's a very famous actor.

O çok ünlü bir aktör.

So to review, when you say to someone, "Here's the deal,"

Yani gözden geçirmek için, birine "İşte anlaşma" dediğinizde,

it's just a little sentence you use

bu sadece bir

before you're going to explain something

şeyi açıklamadan

or tell them something.

veya onlara bir şey söylemeden önce kullandığınız küçük bir cümledir.

And when something is a big deal, it means it's important.

Ve bir şey önemli olduğunda , önemli olduğu anlamına gelir. Küçükken ilk arabamı aldığımda

It was a big deal to me when I bought my first car

benim için çok önemliydi

when I was younger.

.

It was a big deal because I was then driving a car

Bu çok önemliydi çünkü o zamanlar

that belonged to me and not my parents.

aileme değil, bana ait bir araba kullanıyordum.

It was a pretty big deal for me.

Benim için oldukça büyük bir olaydı.

Anyways, let's look at a comment from a previous video.

Her neyse, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Andres, I believe.

Bu yorum Andres'ten sanırım.

And Andres says, "Good explanation, Mr. Bob.

Andres, "İyi açıklama Bay Bob.

Just to get the picture about wheat harvesting,

Buğday hasadı hakkında bir fikir edinmek için,

if the quality of the wheat was low,

eğer buğdayın kalitesi düşükse, bu

that means that you have lost money

para kaybettiğiniz

or the wheat for animals is also profitable.

veya hayvanlar için buğdayın da kârlı olduğu anlamına gelir.

Thank you."

And my response was this.

Teşekkür ederim" diyor.

Ve cevabım şu oldu.

"It means I got a bit less money, but still profitable."

"Bu, biraz daha az param olduğu, ancak yine de karlı olduğum anlamına geliyor."

So yes, I was talking about my wheat harvest the other day,

Yani evet, geçen gün buğday hasadımdan bahsediyordum

and I had promised all of you that I would show you.

ve hepinize göstereceğime dair söz vermiştim.

Oh, by the way, thank you, Andres, for the comment.

Bu arada, yorumun için teşekkürler Andres. Geldiğinde

I promised I would show all of you the baler when it came,

hepinize balya makinesini göstereceğime söz verdim

but I missed that too, so you don't get to see that.

ama onu da kaçırdım, bu yüzden onu göremiyorsunuz.

But things around here have been a little wet.

Ama buralarda işler biraz ıslaktı.

Many of you asked questions about the quality of the wheat.

Birçoğunuz buğdayın kalitesi hakkında sorular sordunuz.

Why was the quality of the wheat so low?

Buğdayın kalitesi neden bu kadar düşüktü?

And the reason it was low

Düşük olmasının nedeni de

is because it has been too wet here.

burasının çok ıslak olması.

The wheat had a lot of mold on it,

Buğdayın üzerinde çok fazla küf vardı,

it had a lot of fungus on it,

üzerinde çok fazla mantar vardı

and it just didn't have enough protein for them to use it,

ve onları

to make things like flour and bread.

un ve ekmek gibi şeyler yapmak için kullanmaları için yeterli protein yoktu.

You can see there's a puddle right there.

Orada bir su birikintisi olduğunu görebilirsin.

If a car goes by in a moment,

Birazdan bir araba geçerse,

you'll hear that it's very wet out here.

buranın çok ıslak olduğunu duyacaksınız.

I think there's a truck coming right now

Sanırım şu anda göreceğiniz bir kamyon geliyor

that you'll get to see.

.

So you can kinda see that it is wet out here.

Yani buranın ıslak olduğunu görebilirsin.

It rained today.

Bugün yağmur yağdı.

I think I've mentioned this a number of times

Sanırım

in my videos lately.

son zamanlarda videolarımda birkaç kez bundan bahsettim. Son zamanlarda sürekli

It just seems to be raining all the time lately.

yağmur yağıyor gibi görünüyor .

It's really good for the crops.

Ekinler için gerçekten çok iyi.

If you look in the distance,

Uzaktan bakarsanız,

the crops across the field are doing really, really well.

tarladaki ekinler gerçekten çok iyi gidiyor.

But certainly at some point, it needs to stop raining.

Ama kesinlikle bir noktada yağmurun durması gerekiyor.

Even if you look behind me,

Arkama baksan bile, oradaki

you can see that the sky is a little darker over there

gökyüzünün oraya göre biraz daha karanlık olduğunu görebilirsin

than it is over there.

.

So it's quite possible that we'll get another

Bu yüzden

little rain shower later today.

bugün daha sonra küçük bir yağmur duşu almamız oldukça olası.

I hope not.

I really hope that it stops raining soon.

Umarım değildir.

Umarım yakında yağmur durur.

I'm just gonna walk back this way

Bu yoldan geri döneceğim

because there's another large vehicle coming past,

çünkü yanımdan geçen başka bir büyük araç var,

so I thought maybe you guys might want to see that.

bu yüzden bunu görmek isteyebileceğinizi düşündüm.

Let's have a look.

Bir bakalım.

Let's watch this one come by as well.

Bunun da gelmesini izleyelim.