Learn the English Phrases HARD TO FOLLOW and TO FOLLOW IN SOMEONE'S FOOTSTEPS

In this English lesson, I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde,

the English phrase "hard to follow."

"zor takip edilmesi zor" İngilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Hard to follow simply means

Takip etmesi zor, basitçe

that something is hard to understand

bir şeyi anlamanın zor olduğu

or it's hard to keep track of what's happening

veya

when you're watching something or reading something

siz bir şey izlerken veya bir şey okurken

or when someone is talking to you.

ya da birisi sizinle konuşurken neler olup bittiğini takip etmenin zor olduğu anlamına gelir.

Hopefully, when you watch my videos,

Umarım videolarımı izlediğinizde

they're not hard to follow.

takip etmesi zor değildir.

Hopefully, they are easy to understand.

Umarım, anlaşılması kolaydır.

I know sometimes when you watch an English movie

Bazen bir İngiliz filmi

or English TV show, it might be hard to follow.

ya da İngilizce TV programı izlediğinizde takip etmenin zor olabileceğini biliyorum. Arada bir

You might have to pause and rewind

duraklatmanız ve geri sarmanız

and maybe turn the subtitles on every once in a while,

ve belki de altyazıları açmanız gerekebilir

because sometimes people just speak too quickly

çünkü bazen insanlar çok hızlı konuşur

and it's hard to follow.

ve takip etmesi zor olur.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer ifade de

is "to follow in someone's footsteps."

"birinin izinden gitmek".

When you follow in someone's footsteps,

Birinin ayak izlerini takip ettiğinizde, onun

it means you do the same thing as they do.

yaptığının aynısını yapıyorsunuz demektir.

Usually this is between generations,

Genellikle bu nesiller arasıdır,

like when children do the same job as their mom or dad,

örneğin çocuklar anne veya babalarının yaptığı işi yaptıklarında

we say that they are following in their footsteps.

onların izinden gittiklerini söyleriz.

Often, this happens on farms.

Çoğu zaman, bu çiftliklerde olur.

Often, farms are taken over by the next generation.

Çoğu zaman, çiftlikler bir sonraki nesil tarafından devralınır.

Sometimes the son or daughter of a farmer

Bazen bir çiftçinin oğlu veya kızı,

will follow in their parents' footsteps

ebeveynlerinin ayak izlerini takip eder

and they will do the same thing as their parents.

ve onlar da ebeveynleri gibi davranırlar.

They will also become farmers.

Onlar da çiftçi olacaklar.

So to review, not sure I explained this one good enough,

İncelemek için, bunu yeterince iyi açıkladığımdan emin değilim,

but when something is hard to follow,

ancak bir şeyi takip etmesi zor olduğunda,

it's simply hard to understand.

onu anlamak da zor.

Again, I really hope my videos aren't too hard to follow.

Yine, umarım videolarım takip etmesi çok zor değildir.

I hope they are easy for you to understand.

Umarım anlamaları sizin için kolaydır.

And when you follow in someone's footsteps,

Ve birinin ayak izlerini takip ettiğinizde,

it usually means that you do the same thing

bu genellikle daha

as an older family member.

yaşlı bir aile üyesiyle aynı şeyi yaptığınız anlamına gelir.

Sometimes grandkids will follow

Bazen torunlar,

in the footsteps of their grandparents.

büyükanne ve büyükbabalarının izinden giderler.

Maybe their grandfather was a mechanic

Belki dedeleri tamirciydi

and one of the grandkids has decided

ve torunlarından biri

to become a mechanic as well.

de tamirci olmaya karar verdi.

We would say that they are going to follow

in their grandfather's footsteps.

Dedelerinin izinden gideceklerini söyleyebiliriz.

But hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from, I think, Yellow DQ 1989.

Bu yorum sanırım Yellow DQ 1989'dan.

And the comment is this.

Ve yorum da bu.

"You just need a Clarkson's Lamborghini tractor."

"Yalnızca bir Clarkson's Lamborghini traktörüne ihtiyacınız var."

And my response was, "That would be amazing.

Benim cevabım, "Bu harika olurdu.

I love that show. So fun to watch."

Bu şovu seviyorum. İzlemesi çok eğlenceli."

So what Yellow is talking about is a show on Amazon Prime

Yani Yellow'un bahsettiği şey, Amazon Prime'da yayınlanan

called "Clarkson's Farm."

"Clarkson's Farm" adlı bir program.

"Clarkson's Farm" stars Jeremy Clarkson.

"Clarkson's Farm"ın başrolünde Jeremy Clarkson var.

He was a presenter on "Top Gear" and "The Grand Tour,"

"Top Gear" ve bir otomotiv şovu olan "The Grand Tour"da

an automotive show, for a very long time.

çok uzun süre sunuculuk yaptı.

I think he still does "The Grand Tour"

Bence hala "The Grand Tour" yapıyor

but he also has a little show now called "Clarkson's Farm"

ama aynı zamanda

where he farms in England and he has a tractor

İngiltere'de çiftçilik yaptığı ve

that's made by Lamborghini.

Lamborghini tarafından yapılmış bir traktörü olduğu "Clarkson's Farm" adlı küçük bir şovu var.

A very cool tractor.

Çok havalı bir traktör.

I'm assuming it's made

by some of my Italian friends in Italy.

İtalya'daki bazı İtalyan arkadaşlarım tarafından yapıldığını varsayıyorum.

And he is just learning how to be a farmer on his big farm.

Ve büyük çiftliğinde nasıl çiftçi olunacağını yeni öğreniyor.

Maybe I should have a Lamborghini tractor.

Belki de bir Lamborghini traktörüm olmalı.

I'm not sure if you can see my tractor down there.

Aşağıda traktörümü görebildiğinizden emin değilim.

My big tractor is also broken.

Büyük traktörüm de bozuldu.

I have two broken tractors right now.

Şu an iki tane bozuk traktörüm var.

My small tractor and my big one.

Küçük traktörüm ve büyük traktörüm.

So hopefully the repairman comes to fix my big tractor.

Umarım tamirci büyük traktörümü tamir etmeye gelir. Orada,

It's down there in the field. It's really little.

tarlada. Gerçekten çok az.

Maybe I'll try to zoom in on it when I edit this video.

Belki bu videoyu düzenlerken onu yakınlaştırmaya çalışırım.

Hopefully the repair person,

İnşallah tamirci,

hopefully the tractor mechanic comes today

inşallah bugün traktör tamircisi gelir

and he's able to fix that one.

ve onu tamir edebilir.

The tire on my other tractor is still not repaired.

Diğer traktörümün lastiği hala tamir edilmedi.

I have to go get that later today.

Bugün daha sonra onu almam gerekiyor.

Hopefully, within a couple of days,

Umarım, birkaç gün içinde

both my tractors are working again, but it's not a rush.

iki traktörüm de tekrar çalışır, ancak bu aceleye gelmez.

I'm not in a hurry because the sky is dark again

Acelem yok çünkü gökyüzü yine karanlık

and you probably can't tell,

ve muhtemelen anlamazsınız

but it's actually starting to spit right now.

ama aslında şu anda tükürmeye başlıyor.

When it's spitting,

Tükürürken,

there's just tiny, tiny drops of rain coming down.

sadece küçük, minicik yağmur damlaları yağar.

So looks like another rainy day.

Yani başka bir yağmurlu gün gibi görünüyor.

You can't do a lot of tractor work on a rainy day anyways,

Zaten yağmurlu bir günde çok fazla traktör işi yapamazsınız,

but hopefully I get the tire fixed on my little tractor

ama umarım küçük traktörümün lastiğini tamir ettiririm,

so I can hook a chain up to my big tractor

böylece büyük traktörüme bir zincir bağlayabilir

and bring it up to the farm yard to get fixed.

ve onu tamir etmesi için çiftlik bahçesine getirebilirim.

See you in a couple of days

Birkaç gün sonra

with another small English lesson.

başka bir küçük İngilizce dersi ile görüşmek üzere.

Bye.

Hoşçakal.