Learn the English Phrases FARTING AROUND and OLD FART - A Short English Lesson with Subtitles

In this English lesson I wanted to help you learn

Bu İngilizce dersinde, İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim

the English phrase, farting around.

, osurmak.

Now, I'm not gonna talk about what the word fart means.

Şimdi, osuruk kelimesinin ne anlama geldiğinden bahsetmeyeceğim.

You'll have to look that up.

Buna bakmanız gerekecek.

It's something that our bodies do sometimes

Bu, bazen

when we have lots of gas.

çok fazla gazımız olduğunda vücudumuzun yaptığı bir şeydir.

But what I wanna talk about is the phrase farting around.

Ama benim bahsetmek istediğim şey ortalıkta dolaşan şu söz.

When children, especially, are farting around,

Özellikle çocuklar ortalıkta osurduklarında,

it means that they are goofing off,

bu onların şaka yaptıkları

or it means they're doing silly things

veya yapmamaları gereken aptalca şeyler yaptıkları anlamına gelir

that they're not supposed to do.

.

A great example would be when I'm driving

Harika bir örnek, ben araba kullanırken

and in the back of the van,

minibüsün arkasında

my kids are laughing and yelling

çocuklarım gülüyor , bağırıyor

and throwing things at each other.

ve birbirlerine bir şeyler fırlatıyor olabilir .

I might say, "Hey, stop farting around back there.

"Hey, arkada osurmayı bırak.

I'm trying to concentrate and drive the van."

Konsantre olmaya ve minibüsü sürmeye çalışıyorum" diyebilirim.

Sometimes in the classroom,

Bazen sınıfta,

students at the back of the room,

sınıfın arkasındaki öğrenciler

instead of doing their work are just farting around.

işlerini yapmak yerine ortalıkta osururlar. Osurduklarını

So I would say, when I say they're farting around,

söylediğimde

they're probably throwing little pieces of paper

muhtemelen birbirlerine küçük kağıt parçaları fırlatıyorlar

at each other.

.

They're probably laughing and giggling

Muhtemelen gülüyorlar, kıkırdıyorlar

and maybe making fun of me.

ve belki de benimle dalga geçiyorlar.

So, when you are farting around, you aren't doing

Yani, ortalıkta osururken, yapman

what you're supposed to be doing.

gereken şeyi yapmıyorsun .

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim bir diğer ifade de

is the term old fart.

ihtiyar osuruk terimidir.

So this has the word fart in it too.

Yani bunun içinde osuruk kelimesi de var.

An old fart is just an old person,

Yaşlı bir osuruk sadece yaşlı bir insandır,

usually an old person who's kind of grouchy

genellikle huysuz

and isn't very much fun.

ve pek eğlenceli olmayan yaşlı bir insandır.

I hope no one calls me an old fart.

Umarım kimse bana yaşlı osuruk demez.

We usually use this to talk about

Bunu genellikle

an older man in particular.

özellikle yaşlı bir adam hakkında konuşmak için kullanırız.

I know that sometimes people will say,

Bazen insanların şöyle diyeceklerini biliyorum,

"Oh, you know that guy that lives there,

"Orada yaşayan adam

he's a real old fart.

tam bir moruk.

He doesn't like the internet.

İnternetten hoşlanmıyor.

He has a car that's 30 years old.

30 yaşında bir arabası var.

He doesn't have anything modern.

Modern hiçbir şeyi yok."

And he's always annoyed that young people

Ve gençlerin aptalca şeyler yapmasına her zaman kızıyor

are doing silly things.

And he's no fun."

ve hiç eğlenceli değil."

We would say, "Oh, that guy's a real old fart."

"Ah, bu adam tam bir moruk" derdik.

So, to review, if you say that someone is farting around,

Yani, gözden geçirmek gerekirse, birinin ortalıkta osurduğunu söylerseniz, bu

it means that they're laughing and giggling and being silly

onların güldükleri , kıkırdadıkları ve aptalca davrandıkları

and they aren't doing what they're supposed to be doing.

ve yapmaları gereken şeyi yapmadıkları anlamına gelir.

They're just farting around.

Sadece ortalıkta osuruyorlar.

And if you describe a person,

Ve bir insanı,

particularly an older man as an old fart,

özellikle de yaşlı bir adamı yaşlı bir osuruğu tanımlarsanız,

it means it's a person who isn't very much fun anymore,

bu, artık pek eğlenceli olmayan, her zaman

who's just kind of grouchy and angry about life

biraz huysuz ve hayata karşı kızgın olan bir insan olduğu anlamına gelir

all the time.

.

Anyways, let's look at a comment from a previous video.

Her neyse, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

And this comment is from one of my favorite viewers.

Ve bu yorum en sevdiğim izleyicilerden birinden.

His name is Brent and he is American English with this guy.

Adı Brent ve bu adamla Amerikan İngilizcesi konuşuyor. Bu

By the way, he does have a YouTube channel.

arada, bir YouTube kanalı var.

You should check it out.

Kontrol etmelisin.

And from my last video where I talked about pop,

Ve pop hakkında konuştuğum son videomda

Brent said this, "We call it soda where I live.

Brent şunu söyledi: " Yaşadığım yerde buna gazoz deriz.

The Midwest calls it pop though.

Ortabatı buna pop diyor.

In the American South soda is Coke."

Güney Amerika'da gazoz koladır."

What kind of Coke do you want?

Ne tür bir kola istiyorsun?

I'll take a Sprite. Crazy, I know.

Sprite alacağım. Deli, biliyorum.

And my response to that is I think this is an important

Benim buna yanıtım, bunun

thing for English learners to know.

İngilizce öğrenenlerin bilmesi için önemli bir şey olduğunu düşünüyorum. Kuzey Amerika'da İngilizcede

There are regional differences in English in North America,

bölgesel farklılıklar var

but they aren't so crazy

ama birbirimizi anlayamayacak kadar çılgınca değiller

that we can't understand each other.

.

So thanks Brent for that comment.

Bu yorum için teşekkürler Brent.

That's a great one.

Bu harika bir şey.

And it highlights something I think

Ve İngilizce öğrenenler için gerçekten önemli olduğunu düşündüğüm bir şeyin altını çiziyor

that's really important for those of you

who are learning English.

.

North American English, Canadian English, and US English

Kuzey Amerika İngilizcesi, Kanada İngilizcesi ve ABD İngilizcesi birbirine

is very, very similar.

çok ama çok benzer.

Even though Brent might call something soda

Brent bir şeye gazoz,

and I call it pop, we actually know each other's words.

ben ise pop desem de aslında birbirimizin sözlerini biliyoruz.

There's a few words like this,

Bunun gibi,

where you just know because of the context,

what the person is talking about.

kişinin ne hakkında konuştuğunu bağlamı nedeniyle bildiğiniz birkaç kelime vardır.

Certainly if I was in the American South and someone had a

Güney Amerika'da olsaydım ve birisi bir

can of Sprite and said, "Would you like a Coke?"

kutu Sprite içerse ve "Kola ister misin?"

I would probably just say, "Sure."

Muhtemelen sadece "Tabii" derdim.

I probably wouldn't say "That's a Sprite,

Muhtemelen "Bu bir Sprite,

what are you talking about?"

neden bahsediyorsun?" demezdim.

I would probably just say,

Muhtemelen

"Sure, I'll have a Coke. Sounds good."

"Tabii, kola içeceğim. Kulağa hoş geliyor" derdim.

Regional differences, I think, are limited in North America

Bence bölgesel farklılıklar Kuzey Amerika'da sınırlı

because we consume each other's media.

çünkü birbirimizin medyasını tüketiyoruz.

Americans and Canadians watch a lot

Amerikalılar ve Kanadalılar

of each other's television.

birbirlerinin televizyonunu çok izlerler.

And we listened to a lot of each other's music.

Ve birbirimizin birçok şarkısını dinledik.

Bands like Rush are very popular in the United States.

Rush gibi gruplar ABD'de çok popüler.

Singers like Justin Bieber are very popular

Justin Bieber gibi şarkıcılar ABD'de çok popüler

in the United States.

.

People like Drake are very popular in the United States.

Drake gibi insanlar ABD'de çok popüler.

So we are very cross-cultural.

Yani çok kültürlüyüz.

People who are popular in the US are very popular in Canada.

ABD'de popüler olan insanlar Kanada'da da çok popüler.

People who are popular in Canada are popular in the US.

Kanada'da popüler olan insanlar ABD'de popülerdir.

So our languages I think are very, very similar.

Yani bence dillerimiz çok ama çok benzer.