Learn the English Phrases TO STRIKE ME THAT / TO STRIKE ME AS and TO STRIKE A BALANCE

In this English lesson I wanted to help you

Bu İngilizce dersinde

learn the English phrase, it strikes me that.

İngilizce ifadeyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim, bu beni çok etkiledi.

This is a phrase that I used yesterday

Bu, dün

a couple of times when I was talking

birkaç kez seçmeyi sevdiğim

about the emojis that I like to choose,

emojilerden bahsederken kullandığım bir cümle,

I said, well, I just choose emojis that strike me as cool.

dedim ki, peki, sadece bana havalı gelen emojileri seçiyorum. İngilizce'de

When something strikes you

when you describe something as striking you in English,

bir şeyi size vurmak olarak tanımladığınızda bir şey size çarptığında, bu kelimenin

it literally means something hitting you,

tam anlamıyla bir şeyin size vurması anlamına gelir,

a ball can strike me in the face,

bir top yüzüme çarpabilir,

hopefully that doesn't happen.

umarım bu olmaz.

But when something strikes you

Ama benim kullandığım şekilde bir şey dikkatinizi çektiğinde

in the way that I used it,

,

it means that you notice it or you've decided

bu, onu fark ettiğiniz veya havalı olduğuna karar verdiğiniz anlamına gelir

that it's cool.

.

So I pick the emojis based on ones that strike me as cool,

Bu yüzden, bana havalı gelen,

ones that I notice are cool

havalı olduğunu fark ettiğim

or ones that I just think are cool when I see them.

veya sadece gördüğümde havalı olduğunu düşündüğüm emojilere göre emoji seçiyorum.

So they strike me as being cool.

Bu yüzden bana havalı geliyorlar.

The other phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim diğer bir deyim de

is the phrase to strike a balance.

denge kurmak deyimidir.

When you try to strike a balance,

Bir denge kurmaya çalıştığınızda, bir

you're trying to create a solution to something.

şeye çözüm üretmeye çalışıyorsunuz.

Usually you're trying to get two people to agree

Genellikle iki kişiyi, her ikisinin de mutlu olacağı bir

on something in a way where they're both happy

şekilde bir konuda anlaşmaya çalışırsınız,

but they don't both get exactly what they want.

ancak ikisi de tam olarak istediklerini elde edemezler.

Sometimes there's three cookies

Bazen üç kurabiye olur

and I have five children that want the cookies

ve kurabiye isteyen beş çocuğum olur,

so in order to strike a balance,

bu yüzden bir denge sağlamak için

I cut the cookies in pieces and everyone gets a half

kurabiyeleri parçalara ayırırım ve herkes yarım kurabiye alır

and then I get a couple cookie halves too.

ve ben de birkaç yarım kurabiye alırım.

But anyways, I'm not sure my math is correct

Ama her neyse, matematiğimin doğru olduğundan emin değilim

but I think you understand what I mean

ama bir denge kurduğunuzda ne demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum

when you strike a balance.

.

If I wanted to strike a balance,

Bir denge kurmak istersem,

I create a situation where everyone gets some

herkesin istediğinin bir kısmını aldığı

of what they want, but not exactly what they wanted

ama tam olarak istediğini elde edemediği

and hopefully everybody's happy.

ve umarım herkesin mutlu olduğu bir durum yaratırım.

So to review when something strikes you,

Yani bir şey size çarptığında incelemek için, bu size fiziksel olarak vuran

it can be something that physically hits you

bir şey olabilir,

like if my, one of my kids kicked a ball at me

benim, çocuklarımdan biri bana bir topa vursaydı, onların

it could strike me in their head but it can also

kafasına çarpabilirdi ama aynı zamanda sizin daha önce yaptığınız bir şey

be used to talk about something that you've noticed.

hakkında konuşmak için de kullanılabilir. algılanan. Arkamda keçilerin olması size

It might strike you as a little bit funny

biraz komik gelebilir

that there are goats behind me,

,

I'm not sure you can see them today.

bugün onları görebildiğinizden emin değilim.

Is that a goat right there?

Oradaki bir keçi mi?

It might be.

Olabilir.

I know some of you noticed them yesterday.

Bazılarınızın dün onları fark ettiğini biliyorum.

And of course the phrase to strike a balance

Ve tabii ki bir denge kurmak deyimi,

means to create a situation where everyone gets a little bit

herkesin istediğinin birazını aldığı

of what they want but not exactly what they wanted

ama tam olarak istediğini elde edemediği

but hopefully everyone's happy.

ama umarız herkesin mutlu olduğu bir durum yaratmak anlamına gelir.

Hey, let's look at a comment from a previous video.

Hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This is a comment from Judit.

Bu Judit'ten bir yorum.

And Judit says, thanks a lot, cameraman.

Judit, çok teşekkürler, kameraman diyor.

My response was you're welcome.

Cevabım, rica ederim oldu. Bir şey göstermek istediğimde

My camera moving skills are great

kamera hareket etme becerilerim harika,

when I want to show something but not so great

ancak

when I want to put the camera back in the exact spot

kamerayı tam olarak aldığım yere geri koymak istediğimde o kadar iyi değil

I took it from, this time it went quite smoothly.

, bu sefer oldukça sorunsuz geçti.

So in my last video,

Bu yüzden son videomda dersi yaparken

I actually moved the camera while I was doing the lesson

kamerayı hareket ettirdim

and I thought that maybe I should do that more.

ve belki bunu daha çok yapmalıyım diye düşündüm.

Maybe I should actually move the camera a little bit more

Belki de kamerayı biraz daha hareket ettirmeliyim

so you can see more of the things

ki etrafımda olup bitenleri daha fazla görebilsin

that are happening right around me.

.

I think maybe I scared the goats, maybe not.

Belki keçileri korkuttum, belki de değil.

By the way, some of you thought they might be sheep,

Bu arada, bazılarınız koyun olabileceğini düşündüler,

they do look a little bit like

biraz

a type of sheep called a Dorper sheep

Dorper koyunu denen bir koyun türüne benziyorlar

but they are actually Boer goats.

ama aslında Boer keçileri.

They are originally from, well,

Onlar aslen, pekala,

these aren't from South Africa

bunlar Güney Afrika'dan değil,

but the breed is originally from South Africa.

cins aslen Güney Afrika'dan.

And we usually keep about five or 10 head of Boer goats

Ve genellikle çiftliğimizde yaklaşık beş veya 10 baş Boer keçisi besleriz

on our farm.

.

Because if you look over here,

Çünkü buraya bakarsanız,

we have a bit of land that we can't use

for anything else because it's very hilly.

çok engebeli olduğu için başka bir şey için kullanamayacağımız bir arazimiz var.

So along the river here, we have a pasture

Yani burada nehir boyunca,

where the goats can go when they want to eat.

keçilerin canları yemek istediğinde gidebilecekleri bir meramız var.

So anyways, just a little bit.

Yani her neyse, sadece biraz.

Thanks Judit for that comment.

Bu yorum için teşekkürler Judit.

A little bit of a view of the goats.

Küçük bir keçi manzarası.

I will try to learn how to walk

with my camera a little bit more

for the last minute of these videos

Bu videoların son dakikalarında biraz daha kameramla yürümeyi öğrenmeye çalışacağım

because as the property becomes a little more green,

çünkü mülk biraz daha yeşilleştikçe

it's a lot of fun to look at, bye.

bakması çok keyifli oluyor, hoşçakalın.