How To Use English Idioms |👉🏼 👫 BODY IDIOMS 👫 👈🏼|

Hello! I'm Emma from mmmEnglish and in this video, I'm going to show you how to use

Merhaba! Ben mmmEnglish'den Emma ve bu videoda size en

some of my favourite English body idioms. English idioms probably drive you crazy!

sevdiğim İngilizce vücut deyimlerinden bazılarını nasıl kullanacağınızı göstereceğim. İngilizce deyimler muhtemelen seni deli ediyor!

Idioms are really common expressions and together, the meaning of these

Deyimler gerçekten yaygın ifadelerdir ve birlikte bu ifadelerin anlamı,

expressions is different than the individual meaning of each words. So in

her kelimenin bireysel anlamından farklıdır. Yani

this example, we're not talking about a crazy driver. If someone or something is

bu örnekte çılgın bir sürücüden bahsetmiyoruz. Biri ya da bir şey

driving you crazy, they're really annoying. Together, the words have a

sizi deli ediyorsa, gerçekten can sıkıcıdır. Birlikte, kelimeler

different meaning than individually. Of course, there are hundreds and hundreds

ayrı ayrı olduğundan farklı bir anlama sahiptir. Elbette yüzlerce ve yüzlerce

of English idioms and actually you might recognize some of them because they

İngilizce deyim var ve aslında bazılarını

might be similar to expressions and idioms in your own language.

kendi dilinizdeki ifadelere ve deyimlere benzediği için tanıyabilirsiniz.

In English, there are really commonly used idioms and there are some that are more obscure

İngilizce'de gerçekten yaygın olarak kullanılan deyimler vardır ve bazıları daha belirsiz

or less commonly used. So in this video, I'm going to be focusing on a few that

veya daha az yaygın olarak kullanılır. O yüzden bu videoda

are very commonly used. Now, idioms are really creative, imaginative and fun ways

çok sık kullanılan birkaç tanesine odaklanacağım. Şimdi, deyimler dili kullanmanın gerçekten yaratıcı, yaratıcı ve eğlenceli yolları

to use language. If you're studying for your IELTS or your TOEFL exam or

. IELTS veya TOEFL sınavına çalışıyorsanız veya

generally you just want to impress someone with your English, then learn to

genel olarak sadece İngilizcenizle birini etkilemek istiyorsanız,

use a few idioms. Anyway, let's get started! Remember that I've

birkaç deyim kullanmayı öğrenin. Her neyse, hadi başlayalım!

chosen these idioms because they all are to do with the human body, somehow.

Bu deyimleri bir şekilde insan vücuduyla ilgili oldukları için seçtiğimi unutmayın.

Pain in the neck. Now this idiom is similar to the first

Boyun ağrısı. Şimdi bu deyim, bahsettiğimiz ilk deyime benziyor

one we spoke about, "drive you crazy". So, if something or someone is a "pain in the

, "seni delirt". Yani, bir şey ya da biri "

neck", they're really annoying!

boyun ağrısı" ise, gerçekten can sıkıcıdır!

"They said that my car was going to be at the mechanics for over a week... It's such

"Arabamın bir haftadan fazla bir süre tamircide olacağını söylediler...

a pain in the neck!" or "I hope he doesn't bring Peter, he

Başım ağrıyor!" veya "Umarım Peter'ı getirmez,

can be a real pain in the neck!"

gerçekten baş belası olabilir!"

"Stop it! You're being a real pain in the neck!"

"Kes şunu! Gerçekten baş belası oluyorsun!"

Now, you can also use "pain in the butt" or "pain in the ass" and so these two options

Şimdi, "popodaki ağrı" veya "kıçtaki ağrı" da kullanabilirsiniz ve bu nedenle bu iki seçenek

are a little more crude, a little ruder. You probably, wouldn't - well you

biraz daha kaba, biraz daha kaba. Patronunuzla ya da yeni tanıştığınız biriyle bunları muhtemelen kullanmazsınız - yani

definitely - wouldn't use those with your boss or someone you just met.

kesinlikle - kullanmazsınız .

But you know, with your friends or when you're being quite casual you can say "pain in

Ama bilirsin, arkadaşlarınla ​​ya da oldukça rahatken "baş

the butt" or "pain in the ass". Same meaning.

belası" ya da "baş belası" diyebilirsin. Aynı anlam. Bir

So the next one, "play it by ear".

sonraki, "kulakla çal".

So this is when you don't have a plan and you deliberately - you choose not

Yani bu, bir planın olmadığı ve kasten

to have a plan. You want to just make it up as you go. Be a bit flexible.

bir planın olmamasını seçtiğin zamandır. Gittiğin gibi telafi etmek istiyorsun. Biraz esnek ol. O an

Do whatever you feel like at the time. For example, "We don't really have a plan for

ne hissediyorsan onu yap. Örneğin, "Bu gece için gerçekten bir planımız yok

tonight, we're just going to play it by ear." You know if you're hungry, you'll eat.

, sadece kulaktan kulağa oynayacağız." Açsan yemek yersin biliyorsun.

If you want to dance, you'll dance. If you want to go for a walk, you'll go for a

Dans etmek istiyorsan, dans edeceksin. Yürüyüşe çıkmak istiyorsanız, yürüyüşe çıkacaksınız

walk. If you decide you want to go to the movies, you go to the movies. You just

. Sinemaya gitmeye karar verirseniz , sinemaya gidersiniz. Sadece

make it up and you do whatever you feel like at the time. You're playing it by ear.

uyduruyorsun ve o sırada ne hissediyorsan onu yapıyorsun . Kulaktan kulağa oynuyorsun.

Here's another. "We don't know what the weather's

İşte bir tane daha. "Kamp gezisi için

going to be like this weekend for the camping trip, so we might have to

bu hafta sonu havanın nasıl olacağını bilmiyoruz , bu yüzden

play it by ear." It's kind of like wait and see and we'll make up our plan, closer to the time.

kulaktan kulağa oynamak zorunda kalabiliriz." Bu bir nevi bekle ve gör gibi bir şey ve zaman yaklaştıkça planımızı yapacağız.

I'm sure you've heard of this one, "to cost an arm and a leg."

Eminim bunu duymuşsunuzdur, "bir kol ve bir bacağa mal olmak." O

So then something is really expensive if it costs an arm and a leg i it's expensive!

halde bir şey gerçekten pahalıdır, eğer bir kol ve bir bacağa mal oluyorsa, o pahalıdır!

"Taking a family of five on a trip to Fiji.. It's going to cost an arm and a leg!"

"Beş kişilik bir aileyi Fiji'ye götürmek ... Bir kol ve bir bacağa mal olacak!"

"I love their new kitchen! But, it must have cost them an arm and a leg!"

"Yeni mutfaklarına bayılıyorum! Ama bu onlara bir kol ve bir bacağa mal olmuş olmalı!"

"I want my kids to have the best education possible, but the school fees are costing

"Çocuklarımın mümkün olan en iyi eğitimi almasını istiyorum , ancak okul ücretleri

an arm and a leg! I just don't know if it's worth it."

bir kol ve bir bacağa mal oluyor! Buna değip değmeyeceğini bilmiyorum."

"To get something off your chest" So, if you have a problem or something's

"Göğsünüzden bir şey çıkarmak için" Yani, bir sorununuz varsa veya

bothering you and you need to tell someone about it, then you're going to

canınızı sıkan bir şey varsa ve bunu birine söylemeniz gerekiyorsa, o zaman

get it off your chest. "Thanks for listening to me complain

onu göğsünüzden çıkaracaksınız. "Patronum hakkında şikayetimi dinlediğiniz için teşekkürler

about my boss, I just needed to get it off my chest."

, sadece üzerimden atmaya ihtiyacım vardı ."

"He's been frustrated about this for months! He just needs to talk to him

"Aylardır bu konuda hayal kırıklığına uğradı ! Sadece onunla

about it and get it off his chest!" "OK, I need to get something off my chest,

bunun hakkında konuşması ve göğsünden atması gerekiyor!" "Tamam, içimden bir şeyler atmam gerekiyor, haftalardır

I've been waiting to tell you about it for weeks!"

bunu sana anlatmak için bekliyordum !"

"To keep an eye on something"

"Bir şeye göz kulak olmak" Bir

To keep an eye on something. It means to take care of something or to watch over

şeye göz kulak olmak. Bir şeye sahip çıkmak veya bir şeye göz kulak olup

something and protect it. "I'll keep an eye on dinner while you're on the phone."

onu korumak demektir. "Sen telefondayken ben akşam yemeğine göz kulak olurum."

I'll watch dinner. I'll make sure that it doesn't burn while you're on the phone

akşam yemeği izleyeceğim Sen telefondayken yanmamasını sağlayacağım

"Oh! Sara said she'd keep an eye on the kids while we go out."

"Ah! Sara biz dışarı çıkarken çocuklara göz kulak olacağını söyledi."

Another one, "I'm all ears" I'm all ears

Diğeri, "Ben tamamen dinliyorum" Tamamen

It means that you're fully listening and you're paying attention.

dinliyorsunuz ve dikkatinizi veriyorsunuz demektir.

"Give me just a minute to finish this, then I'll be all ears."

"Bana bunu bitirmem için bir dakika ver, sonra seni dinlerim."

"Well, if you've got a better idea then I'm all ears!" If you think that you've

"Pekala, daha iyi bir fikrin varsa, o zaman seni dinliyorum!"

got a better idea then tell me about it! I'm listening!

Daha iyi bir fikrin olduğunu düşünüyorsan, bana bundan bahset! Dinliyorum!

Have you ever gotten cold feet?

Hiç üşüdün mü?

Do you have cold feet? So this is an idiom that you use when you're feeling

Ayaklarınız üşüyor mu? Yani bu,

really nervous right before an important event or a big event.

önemli bir olaydan veya büyük bir olaydan hemen önce kendinizi gerçekten gergin hissettiğinizde kullandığınız bir deyim.

So if you decided you wanted to go skydiving and you put all of the gear on, the special clothing,

Paraşütle atlamaya karar verdiyseniz ve tüm teçhizatı, özel kıyafetlerinizi giyerseniz ve

and you fly up into the sky in the plane and suddenly you look down and you

uçakla gökyüzüne uçarsanız ve aniden aşağı bakarsınız ve

realise how far away the ground is and you get cold feet. You get really nervous and you think

yerin ne kadar uzakta olduğunu fark edersiniz ve üşürsünüz. ayak. Gerçekten geriliyorsunuz ve

"Maybe I don't want to do this after all!" That's a good example of getting cold feet.

"Belki de bunu yapmak istemiyorum!" Bu, korkmaya iyi bir örnek.

"He was so nervous before his presentation, I thought he was going to get cold feet!"

"Sunumundan önce o kadar gergindi ki, korkacağını sandım!"

"So, how did it go? Or did you get cold feet?"

"Nasıl gitti? Yoksa korktun mu?"

Now, this last one I know you're going to love and appreciate. If something goes over your

Şimdi, seveceğinizi ve takdir edeceğinizi bildiğim bu sonuncusu . Bir şey kafanı aşarsa

head, it means you don't get it. You missed the meaning, you haven't quite

, anlamamışsın demektir. Anlamını kaçırdın,

understood what's happening. Now, when you're learning a new language this

ne olduğunu tam olarak anlamadın. Şimdi, yeni bir dil öğrenirken bu

happens all the time! Someone says something to you and you're not quite

her zaman olur! Birisi size bir şey söylüyor ve siz

sure what it means. It's gone over your head. It didn't go into your head so that

bunun ne anlama geldiğinden tam olarak emin değilsiniz. Başından geçti . Anlasın diye kafanın içine girmedi

you understood it, it went over your head. Now, this is a really awesome one for you

, başının üzerinden geçti. Şimdi, bu,

to try out when you're in an English conversation and somebody says something

İngilizce bir sohbette olduğunuzda ve birisi

that you don't quite understand, you're not sure about the meaning. You can say to them,

tam olarak anlamadığınız, anlamından emin olmadığınız bir şey söylediğinde denemeniz için gerçekten harika bir şey. Onlara,

"Sorry! That went straight over my head! Can you say it again?"

"Üzgünüm! Aklımdan çok geçti! Bir daha söyler misin?" diyebilirsiniz.

Well, that's it for this lesson, I hope that you've learned a few new English

Bu dersimiz bu kadar, umarım yakında deneyebileceğiniz birkaç yeni İngilizce deyim öğrenmişsinizdir

idioms that you can try out soon. Make sure that you subscribe to my Youtube

. Yeni dersler yayınladığımda haberdar olmak için Youtube kanalıma abone olmayı unutmayın

channel so that you find out when I release new lessons. There are plenty of

. Youtube

other video lessons that are already on my Youtube channel, so check them out!

kanalımda hali hazırda birçok başka video ders var , bu yüzden onlara göz atın!

You can also find me on Facebook or come and check out my website at mmmenglish.com

Ayrıca beni Facebook'ta bulabilir veya çevrimiçi İngilizce

where you can learn a bit more about my online English courses. Bye for now!

kurslarım hakkında biraz daha fazla bilgi edinebileceğiniz mmmenglish.com adresindeki web siteme göz atabilirsiniz . Şimdilik hoşça kal!