Unions for Climate Action! | Payton M. Wilkins | TED

26,433 views ・ 2023-10-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Rana Salman Gözden geçirme: Başak Gökdaş
00:08
Fossil fuels have got to go.
0
8797
2294
Fosil yakıtların gitmesi gerekiyor.
00:12
We must put an end to these climate-destructive, loosely regulated,
1
12342
3837
İklime zarar veren, yarım yamalak düzenlenmiş,
00:16
dirty businesses that are destroying the Earth.
2
16179
2628
dünyayı mahveden kirli işletmelere son vermeliyiz.
00:19
We've done the math,
3
19224
1293
Hesaplamayı yaptık,
00:20
we have the data,
4
20559
1167
verilere sahibiz
00:21
and we know that these dirty businesses
5
21726
1919
ve biliyoruz ki bu kirli işletmeler,
00:23
are making it increasingly more uninhabitable on this planet.
6
23645
3754
dünyayı giderek daha yaşanmaz bir gezegen haline getiriyor.
00:28
But when those jobs go away, there'll be green jobs, right?
7
28400
3795
Ancak bu işler ortadan kalktığında, yeşil işler olacak, değil mi?
00:32
Again, we've run the numbers, we have the data
8
32821
2169
Yine, rakamları inceledik, verilere sahibiz
00:35
and we know that the more we invest in a green economy,
9
35031
3254
ve yeşil bir ekonomiye ne kadar çok yatırım yaparsak,
gelecekte o kadar çok iş olacağını biliyoruz.
00:38
the more jobs there’ll be:
10
38326
1418
00:40
[more] healthier, higher-paying jobs in the future than there are today.
11
40161
3629
Bugünkülerden daha sağlıklı, daha yüksek ücretli işler.
00:44
But here's the thing.
12
44374
1668
Ama olay şu;
00:46
People eat bread, not data.
13
46751
2211
insanlar ekmek yiyor, veri değil.
00:49
And when a corporation shuts down a coal mine,
14
49421
3086
Ve bir şirket bir kömür madenini kapattığında,
00:52
as happy as some of us may be about cleaner air,
15
52549
3420
bazılarımız temiz havadan dolayı mutlu olabilir.
00:56
the reality is that people lose paychecks,
16
56011
3003
Ancak gerçek şu ki, insanlar maaşlarını kaybediyor.
00:59
they lose pensions,
17
59014
1293
Emekli maaşlarını,
01:00
they lose jobs that they thought were going to be there for their children.
18
60348
3546
çocukları için bir destek olacağını düşündükleri işlerini kaybediyorlar.
01:03
Schools close, small businesses shutter,
19
63894
3044
Okullar kapanıyor, küçük işletmeler kepenk kapatıyor
01:06
and homes are lost.
20
66980
1793
ve evler kayboluyor.
01:08
Poverty sets in.
21
68773
1293
Yoksulluk devreye giriyor.
01:10
There are no green jobs waiting for those folks.
22
70400
2961
Bu insanların gelmesini bekleyen yeşil işler yok.
01:13
Shutting down a coal mine,
23
73361
1418
Bir kömür madeninin,
01:14
a coal refinery or most polluting facilities
24
74821
3420
kömür rafinerisinin veya en kirletici tesislerin kapatılması
01:18
can devastate a community and a family.
25
78283
2544
bir topluluğu ve bir aileyi mahvedebilir.
01:21
At the end of the day,
26
81953
1168
Günün sonunda,
01:23
I'm not so much a tree hugger as I am a people hugger.
27
83163
2544
İnsanları, ağaçları sevdiğimden daha çok seviyorum.
01:25
And I don't really believe in this dichotomy
28
85707
2252
Ve ya çevre ya da iş ayrımına pek inanmıyorum.
01:28
of jobs versus the environment.
29
88001
1835
01:29
We can protect both.
30
89878
1501
İkisini de koruyabiliriz.
01:31
But we're not going to get it right if we just helicopter in
31
91421
2836
Ama bunu helikopterlerimizden inip insanlara neyin doğru olduğunu
01:34
and tell people what's right.
32
94257
1543
anlatarak yaparsak başarılı olamayız.
01:35
That's where unions come in.
33
95842
1585
İşte burada sendikalar devreye giriyor.
01:38
Unions for generations have been fighting to protect workers' rights and justice.
34
98303
4504
Sendikalar nesillerdir işçi haklarını ve adaletini korumak için mücadele ediyor.
01:44
I grew up hearing people speak about justice all the time.
35
104601
3086
İnsanların adalet hakkında konuşmalarını duyarak büyüdüm.
01:47
My mom started the first environmental justice organization here in Detroit.
36
107729
3837
Annem Detroit’teki ilk çevre adaleti örgütünü kurdu.
01:52
Yes, Donele Wilkins, Detroiters Working for Environmental Justice.
37
112442
3128
Evet, Donele Wilkins, Çevre Adaleti için Çalışan Detroitliler.
01:55
(Applause)
38
115612
1126
(Alkışlar)
01:57
She started the first environmental justice organization
39
117572
2628
Detroit şehrindeki ilk çevre adalet örgütünü kurdu.
02:00
here in the city of Detroit,
40
120200
1418
02:01
and yet, I still didn't truly understand the intricacies of workers
41
121660
4337
Ancak ben, tüm bu işçiler ve çevre hareketi karmaşasını,
Siyahi İşçi Sendikaları Koalisyonu’nun yıllık kongresi için bir araya getirdiğim
02:06
and the environmental movement
42
126039
1668
02:07
until I was sitting offstage, listening to a heated back and forth
43
127749
3128
02:10
between a high-ranking member of the United Mine Workers of America
44
130919
5297
Amerika Birleşik Maden İşçileri’nin yüksek rütbeli bir üyesi ve iklim uzmanları
arasındaki hararetli tartışmayı, sahne arkasında oturup dinleyene dek
02:16
and a panel of climate experts that I had assembled
45
136257
2545
02:18
for the Coalition of Black Trade Unionists's Annual Convention.
46
138802
3420
tam olarak anlamamıştım.
02:22
On this panel, I had Cecil Corbin-Mark, the late Cecil Corbin-Mark,
47
142931
4337
Bu panelde Cecil Corbin-Mark, merhum Cecil Corbin-Mark,
02:27
deputy director of WE ACT, an Environmental Justice Organization,
48
147268
3087
Harlem merkezli Çevre Adalet Örgütü’nün
02:30
based out of Harlem;
49
150397
1376
müdür yardımcısı kendisi,
02:31
Jackie Patterson,
50
151773
1793
Jackie Patterson
02:33
the founder and director of the Shirley Chisholm Legacy Project,
51
153566
3003
bir iklim adaleti kaynağı merkezi olan,
02:36
a climate justice resource hub;
52
156611
2211
Shirley Chisholm Legacy Projesi’nin kurucusu ve müdürü,
02:38
and Donele Wilkins, CEO of Green Door Initiative,
53
158822
3044
ve Green Door Initiative CEO’su Donelle Wilkins vardı.
02:41
who also happens to be my mother.
54
161908
2294
Kendisi aynı zamanda annem olur.
02:44
(Applause)
55
164828
3545
(Alkışlar)
02:48
I thought everything was going well.
56
168373
2002
Her şeyin yolunda gittiğini sanıyordum.
02:50
I thought that regardless of politics,
57
170375
1835
Siyaset bir yana, hepimizin
02:52
we all kind of agreed that climate change was a problem for human health,
58
172252
4588
iklim değişikliğinin insan sağlığını, ailelerimizi ve evlerimizi kötü etkilediği
02:56
for our families, for our homes.
59
176840
1960
konusunda hemfikir olduğumuzu sanıyordum.
02:59
So there I was, sitting in the first row, Cecil was moderating,
60
179592
4380
İşte o panelde ilk sırada oturuyordum, Cecil moderatörlük yapıyordu
03:04
and then this high-ranking leader from the United Mine Workers of America
61
184014
3461
ve sonra konuşma sırası Amerika Birleşik Maden İşçileri Birliği’nin
03:07
comes to the mic.
62
187517
1460
üst düzey liderine geldi
03:10
And shit got heated.
63
190020
2502
ve olaylar fena kızıştı.
03:12
(Laughter)
64
192522
1293
(Kahkahalar)
03:13
Like, really bad.
65
193857
1501
Hem de bayağı.
03:15
I'm talking at this point, I'm flushed red,
66
195400
2586
O anda yüzüm kıpkırmızı,
03:17
sweat is beading down my face,
67
197986
2210
suratımdan boncuk boncuk ter akıyor
ve özgeçmişimi en iyi nasıl güncellerim diye düşünüyorum.
03:20
and I'm thinking how best to update my resume
68
200196
2378
03:22
because they're not going to let me keep my job after this shit.
69
202574
3044
Çünkü bu saçmalıktan sonra çalışmama izin vermeyecekler.
03:25
(Laughter)
70
205618
1210
(Kahkahalar)
03:26
I look to my boss and he has this look on his face that says,
71
206828
3378
Patronuma baktım ve yüzündeki ifade şuydu;
03:30
"Get your ass on stage."
72
210206
1710
“Kaldır kıçını ve sahneye çık hemen!”
03:33
That's a lot to say in the book, but I promise you this look said a lot.
73
213251
3420
Bir bakışla bunu anlatmak zor ama yemin ederim o bakış çok şey anlatıyordu.
03:36
(Laughter)
74
216713
1293
(Kahkahalar)
03:38
When the panel ended, my boss pulled me aside and he said,
75
218048
2711
Panel bittiğinde patronum beni kenara çekti ve
03:40
"You need to fix this."
76
220800
1669
“Bunu düzeltmelisin” dedi.
03:42
So I quickly secured a room to have a private conversation
77
222969
3170
Bu yüzden maden işçileri ve panelistlerle
özel olarak konuşmak için çabucak bir oda ayarladım
03:46
with the mineworkers and the panelists,
78
226181
2210
03:48
and we listened.
79
228433
1251
ve onları dinledik.
03:50
We heard the coal miners talk about their desires,
80
230727
3045
Kömür madencilerinin arzuları, korkuları,
03:53
their fears, their legacies, this dignity in their work.
81
233813
3796
işlerine verdikleri önem hakkındaki konuşmalarını dinledik.
03:58
And we talked about the real reason why the coal industry was dying,
82
238193
3253
Kömür endüstrisinin ölmesinin gerçek nedeninden bahsettik
04:01
which had more to do with profitability than it did with activists or policy.
83
241488
6965
ki bu aktivistler ya da politikadan çok kârlılıktan kaynaklanıyordu.
04:09
Coal is becoming more expensive
84
249287
2336
Yenilenebilir enerji maliyeti düşerken
04:11
while the cost of renewable energy is falling.
85
251664
2878
kömür fiyatları gittikçe artıyor.
04:15
Investors are divesting from coal because of its impact on the climate
86
255251
3587
Yatırımcılar, iklim üzerindeki etkisi
ve iklim değişikliğiyle ilgili risk nedeniyle kömürden kaçınıyor.
04:18
and the risk associated with climate change.
87
258838
2920
04:22
We all felt heard.
88
262592
1376
Hepimiz duyulduğumuzu hissettik.
04:23
We felt understood.
89
263968
1585
Anlaşıldığımızı hissettik.
04:26
The coal miners had opportunity to separate the person
90
266930
2919
Kömür madencileri kişiyi, sorundan ayırma fırsatı buldular.
04:29
from the problem.
91
269849
1210
04:31
We talked about the history of environmental justice
92
271476
2586
Çevre adaletinin tarihinden ve
04:34
and its roots in the labor movement.
93
274104
2002
işçi hareketindeki köklerinden bahsettik.
O günden sonraki aylar ve yıllarda,
04:37
Since that day,
94
277148
1377
04:38
and the months and years following,
95
278566
1710
kömür madencilerinde değişim görmeye başladım.
04:40
I started to see change in the coal miners.
96
280276
2211
04:43
They, for a long time, have been actively [in] opposition
97
283947
4838
Uzun zaman boyunca her türlü iklim politikasına karşı çıkmışlardı.
04:48
to any types of climate policy.
98
288827
2002
04:50
But now they're open to exploring taxes
99
290829
3336
Fakat şimdi endüstrilerini düzenlemek için konulan vergileri ve
04:54
and emission standards to regulate their industry.
100
294207
2544
emisyon standartlarını keşfetmeye açıklar.
04:57
And while they aren't exactly where I would like them to be,
101
297544
3587
Tam olarak olmalarını istediğim yerde olmasalar da,
05:01
they have come a long way, they've made progress.
102
301131
2669
uzun bir yol katettiler, ilerleme kaydettiler.
05:04
Unions have a long history of keeping the needs
103
304926
3128
Sendikalar, işçilerin ihtiyaçlarını ve önceliklerini dikkate almada,
05:08
and priorities of workers in their mind,
104
308096
2836
05:10
protecting workers rights and fighting for justice.
105
310974
2419
işçi haklarını koruma ve adalet için mücadele etmede uzun bir geçmişe sahiptir.
05:13
In Memphis, 1968,
106
313393
2127
1968 yılında Memphis’te, iki Afrikalı Amerikalı’nın arızalı bir çöp kamyonu
05:15
a union of sanitation workers went on strike
107
315520
3128
05:18
after two African Americans had been crushed
108
318690
2335
tarafından ezilmesinin ardından, bir Sanitasyon İşçileri Sendikası greve girdi.
05:21
in a malfunctioning garbage truck.
109
321025
2503
05:25
That strike ended in April of 1968,
110
325071
3545
Bu grev, Nisan 1968′de Memphis şehrinin, sendikalarını tanıyıp
05:28
when the city of Memphis agreed to recognize their union
111
328616
3921
işçilerin taleplerini karşılamayı kabul etmesiyle sona erdi.
05:32
and to meet the workers' demands.
112
332537
2127
05:34
In South Africa in 1985,
113
334706
1918
1985′te Güney Afrika’da gerçekleşen Güney Afrikalı Sendikacılar Kongresi,
05:36
the Congress of South African Trade Unionists
114
336624
2461
protestolar, boykotlar ve grevlerle apartheid hükümete baskı uygulayarak
05:39
quickly became the strongest and most powerful union in South Africa
115
339085
3587
kısa zamanda Güney Afrika’nın en güçlü sendikası haline geldi
05:42
by putting pressure on the apartheid government through protests,
116
342714
3295
ve bu baskılar sayesinde 1990 yılında uzlaşma yoluna gidilerek
05:46
boycotts and strikes
117
346050
1710
05:47
that led to negotiations in 1990
118
347760
2837
1994′te apartheid sisteme son verilmesini sağladılar.
05:50
and the end of apartheid in 1994.
119
350597
2335
05:53
And in Denmark,
120
353433
1752
Danimarka’da,
05:55
when the country was transitioning away from fossil fuels to wind energy,
121
355185
4504
fosil yakıtlardan rüzgar enerjisine geçiş yapılırken
05:59
the union 3F negotiated with the government
122
359689
3253
3F sendikası, hükümet ve rüzgar enerjisi şirketleri ile
06:02
and wind energy companies to secure jobs,
123
362984
3378
güvenceli işler, eğitim programları ve
06:06
retraining programs and fair wages.
124
366404
2628
adil maaşlar için anlaşma yaptı.
06:09
Those workers were equipped to get employed
125
369490
2962
Bu işçiler, yeni ve büyümekte olan rüzgar enerjisi sektöründe
06:12
in this new and growing wind energy sector.
126
372493
2670
çalışmak için donanıma sahipti.
06:20
Those workers were equipped.
127
380043
2878
Bu işçiler donanımlıydı.
06:24
You know,
128
384964
1669
Sendika hareketi, dünyadaki; çok kuşaklı, çok etnikli,
06:26
the union movement is the only multigenerational, multiethnic,
129
386674
3796
06:30
multiracial, multigender movement in the world.
130
390511
2378
çok ırklı, çok cinsiyetli tek harekettir .
06:32
We're talking about tens of millions of people
131
392931
2836
Tek bir fikir dizisi etrafında birleşmiş
06:35
united around a singular set of ideas.
132
395808
2711
on milyonlarca insandan bahsediyoruz.
06:38
So it makes so much sense that they're a part of this fight
133
398561
2795
Bu yüzden adil bir geçiş için bu mücadelenin bir parçası olmaları
06:41
for a just transition.
134
401356
1209
oldukça anlaşılır.
06:43
So how can we,
135
403024
2377
Peki, iklim mücadelesinde yer alan bizler
06:45
those of us that are in the climate fight, properly work with unions?
136
405443
3587
sendikalarla tam olarak nasıl çalışabiliriz?
06:49
It starts with deep listening conversations,
137
409447
2085
Her şey, size anlattığım paneldeki gibi ciddi bir dinlemeyle başlıyor.
06:51
like the ones we had at CBTU's annual convention.
138
411574
2628
06:54
And workers and those who are pushing for a green energy transition
139
414744
6381
İşçiler ve yeşil enerji geçişi için uğraşan insanların
birbirlerine kulak vermesi gerekiyor.
07:01
need to hear each other out.
140
421125
1460
07:03
We need to hear each other's fears, each other's desires,
141
423127
3295
Birbirimizin korkularını, arzularını
07:06
each other's ideas for the future.
142
426464
1710
ve gelecek hakkındaki fikirlerini dinlemeliyiz.
07:09
There needs to be an education on both sides,
143
429384
2544
Her iki tarafa da, işçilerin geçimini anlamamızı sağlayacak
07:11
one that allows us to learn about the livelihood of workers
144
431970
3253
ve iklim krizinin etkilerini öğretecek
07:15
and for all of us to learn about the impact of the climate crisis.
145
435223
3628
eğitimler verilmesi gerekiyor.
07:18
Since that conversation that I had at CBTU,
146
438851
3629
CBTU’da iki tarafla da yaptığım konuşmalardan sonra
07:22
I started to actively invite the coal miners to meetings
147
442522
3128
kömür madencilerini, adil geçişi tartışmak için katıldığım toplantılara
07:25
and to the conferences that I attend discussing just transition.
148
445692
3420
ve konferanslara aktif olarak davet etmeye başladım.
07:30
My desire is for them to articulate a path towards green jobs
149
450029
4713
Benim onlar için arzum, finansal kayıp ve politikalar
07:34
before negative profitability and policies decides the fate for them.
150
454784
6173
kaderlerini belirlemeden önce yeşil işlere doğru bir yol belirlemeleri.
07:41
I want unions to secure federal dollars
151
461708
3378
Sendikaların, üyelerini yeniden eğitmek amacıyla bu geçişe yardım etmek için
07:45
to aid in this transition to retrain their members.
152
465128
2961
federal dolar güvence altına almalarını istiyorum.
07:48
I want them to realize they don't have to choose
153
468965
2252
Para kazanmak ile güvenli ve sağlıklı bir çevrede yaşamak arasında
07:51
between making a living and living in a safe and healthy environment.
154
471259
4337
seçim yapmak zorunda olmadıklarını farketmelerini istiyorum.
07:55
They can have both.
155
475638
1335
İkisine de sahip olabilirler.
07:56
Hell, they deserve both.
156
476973
1918
Kahretsin, ikisini de hak ediyorlar.
08:00
(Applause)
157
480601
3838
(Alkışlar)
08:04
I want them to realize that they can live in a community
158
484439
3086
Yenilenebilir enerji üreten bir toplulukta yaşayabileceklerini,
08:07
that generates renewable energy,
159
487525
2836
havasında ve suyunda ne olduğundan şüphelenmek zorunda olmadıkları
08:10
that they can live in a community where they don't have to speculate
160
490361
3212
08:13
what's in their water and their air.
161
493614
1752
bir toplulukta yaşayabileceklerini farketmelerini istiyorum.
08:15
A community where people are valued over pollution.
162
495408
3712
İnsanların, kirliliğe karşı korunduğu bir toplum.
08:20
I want them -- thank you.
163
500330
1626
Onların.... Teşekkür ederim.
08:22
(Laughs)
164
502415
1209
(Gülüşmeler)
08:23
(Applause)
165
503666
2169
(Alkışlar)
08:25
I want them to realize that this isn't some distant utopic future,
166
505877
4171
Bunun uzak, ütopik bir gelecek olmadığını
08:30
but a reality that can be had in a few short years.
167
510089
3087
birkaç yıl içinde gerçek olabileceğini anlamalarını istiyorum.
08:33
If the US government can bail out banks and the auto industry,
168
513926
3421
ABD hükümeti 2008 mali krizinde olduğu gibi
08:37
like they did in the financial crisis of 2008,
169
517388
2836
bankaları ve otomobil endüstrisini kurtarabiliyorsa,
08:40
surely they can bail out the American worker.
170
520224
2920
tabii ki Amerikalı işçileri de kurtarabilir.
08:44
(Applause)
171
524395
5381
(Alkışlar)
08:49
But I have a feeling that this isn't going to happen
172
529776
2544
Ama içimde bunun sendikaların ortak bir baskısı olmadan
08:52
without a concerted push from the unions.
173
532362
2293
gerçekleşmeyeceğine dair bir his var.
08:55
To transition to a green-energy economy,
174
535782
3795
Yeşil enerji ekonomisine geçmek için,
08:59
to protect our planet,
175
539619
2043
gezegenimizi korumak için,
09:01
we're going to have to make some tough changes.
176
541704
2211
bazı zorlu değişiklikler yapmak zorunda kalacağız.
09:03
But I'm a serial optimist,
177
543915
1626
Ama ben iyimserim,
09:05
and I believe we can make this change without too much pain.
178
545583
3003
ve bu değişikliği çok fazla acı çekmeden yapabileceğimize inanıyorum.
09:08
Thank you.
179
548586
1210
Teşekkür ederim.
09:09
(Applause)
180
549796
1960
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7