Time Traveling with AI to Connect with Lost Loved Ones | Amy Kurzweil | TED

45,790 views ・ 2024-09-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Başak KILINÇ Gözden geçirme: Suat Utku Merter
00:04
I love being a cartoonist because I can travel anywhere.
0
4334
4379
Karikatürist olmayı seviyorum çünkü her yere gidebilirim.
00:09
I can visit historical artifacts and make improvements.
1
9214
4880
Tarihi yapıları ziyaret edebilir ve onları geliştirebilirim.
00:15
I can voyage to mythical lands and solve problems.
2
15262
5672
Hayâli adalara gidip sorunlar çözebilirim.
00:21
(Laughter)
3
21935
2085
(Kahkaha)
00:24
I can bring objects to life,
4
24062
3337
Nesneleri canlandırabilir,
00:27
and I can make those objects think
5
27399
3753
bu nesnelerin düşünmesini sağlayabilir
00:31
and talk.
6
31152
1293
ve de konuşturabilirim.
00:34
And I can send those objects wherever I want them to go.
7
34573
3753
Ayrıca bu nesneleri nereye istersem gönderebilirim.
00:40
I became a cartoonist to travel through space and time,
8
40120
4129
Zaman ve uzay boyunca seyahat etmek için karikatürist oldum.
00:44
and I became a graphic memoirist
9
44249
1918
Ayrıca grafik anı yazarı oldum
00:46
because the place I wanted to go was the past.
10
46209
3587
çünkü gitmek istediğim yer geçmişti.
00:50
I come from a legacy of dramatic stories and lost characters.
11
50672
4171
Kayıp karakter ve dramatik hikaye efsanelerinin olduğu bir yerden geldim.
00:55
My grandmother, Lily, on my mother's side,
12
55385
2502
Anne tarafımdan büyükannem Lily,
00:57
was born in Warsaw, Poland,
13
57929
1960
Polonya, Varşova’da doğdu.
00:59
the oldest of four sisters.
14
59931
2169
4 kardeşin en büyüğüydü.
01:02
She was 13 in 1939,
15
62142
2669
1939′da Nazi bombaları evini yerle bir ettiğinde 13 yaşındaydı
01:04
when Nazi bombs razed her home
16
64853
2836
01:07
and her family was sealed to starve inside the Warsaw Ghetto.
17
67731
3712
ve ailesi açlıktan öldürülmek amacıyla Warsaw kenar mahalesine kapatılmıştı.
01:12
Eventually, her father encouraged her to slip through a hole in the wall,
18
72444
3461
Sonunda, babası onu duvardaki boşluktan kaçması için cesaretlendirdi
01:15
and she survived the Holocaust on her own, hiding her Jewish identity.
19
75947
4046
ve bu soykırımdan Yahudi kimliğini gizleyerek kendi başına hayatta kaldı.
01:20
This is the subject of my first book.
20
80035
1835
Bu benim ilk kitabımın konusu.
01:23
I wondered: What did my grandmother’s lost home and lost family look like?
21
83913
5172
Merak ettim: Büyük annemin kaybolan evi ve ailesi nasıldı?
01:29
Her parents, her grandmother and her sisters,
22
89127
2878
Ebeveynleri, büyük annesi ve kız kardeşleri,
01:32
they are all gone without a trace.
23
92047
2377
hepsi de hiçbir iz bırakmadan kayboldu.
01:36
My father's parents were luckier.
24
96843
2419
Babamın ailesi daha şanslıydı.
01:39
They were also Jewish,
25
99304
1209
Onlar da Yahudiydi
01:40
and they both fled Austria at the start of the war.
26
100513
3045
ve savaş başladığında Avusturya’ya kaçtılar.
01:44
My father's father, Fred, was a pianist and conductor.
27
104225
4213
Büyükbabam, Fred, piyanist ve orkestra şefiydi.
01:48
In 1937, the year before the Nazis marched into Austria,
28
108897
4045
1937′de, Naziler Avusturya’ya girmeden önceki yıl,
01:52
he was 26,
29
112942
1293
26 yaşındaydı ve Viyana’da bir müzikholde muazzam bir konser yönetti.
01:54
and he conducted a magnificent choral concert
30
114235
2753
01:57
at a music hall in Vienna.
31
117030
2044
02:00
A wealthy American woman in the audience
32
120033
2252
Seyircilerden zengin bir Amerikalı kadın performansından o kadar etkilenmiş ki,
02:02
was so impressed with his performance
33
122285
2002
02:04
that she later agreed to sponsor his visa to the US.
34
124287
3587
sonrasında büyükbabamın ABD vizesi alması için sponsor olmayı kabul etmiş.
02:09
So music saved his life.
35
129501
2794
Yani müzik onun hayatını kurtardı.
02:13
But three decades later, Fred died of heart disease.
36
133380
4462
Ancak 30 yıl sonra, Fred kalp hastalığından vefat etti.
02:17
I never met him.
37
137842
1293
Onunla hiç tanışmadım.
02:21
While alive, Fred meticulously preserved the documents of his life,
38
141888
5005
Fred, hayattayken, onu Avrupa’dan kaçıran silinip gitme tehditide karşılık
02:26
a response to the threat of erasure he fled in Europe.
39
146935
3754
hayatıyla ilgili belgeleri özenle sakladı.
02:30
And for decades after his father’s death,
40
150689
2919
Babasının ölümünden 10 yıl sonra,
02:33
my father continued this preservation project.
41
153650
2919
babam bu muhafaza etme işine devam etti.
02:36
This is the subject of my second book.
42
156569
2461
Bu ikinci kitabımın konusu.
02:40
You might know my father, Ray Kurzweil, as an inventor and futurist.
43
160824
5714
Babamı, Ray Kurzweil’i, mucit ve gelecek bilimci olarak tanıyor olabilirsiniz.
02:46
You should also know that he's a person with an extraordinary sense of humor.
44
166871
3754
Ayrıca aşırı iyi bir mizah anlayışı olan birisi olduğunu da bilmelisiniz.
02:50
["Can I call you an Uber?" "Sure."]
45
170625
1710
[‘Sana Uber çağırabilir miyim?’ ‘Tabii.’] [‘Uber sensin.’]
02:52
["You're an Uber."]
46
172335
1543
02:53
(Laughter)
47
173878
2127
(Kahkaha)
Bu iyiydi baba.
02:56
Good one dad.
48
176881
1168
02:58
(Laughter)
49
178049
1960
(Kahkaha)
03:00
And although he's dedicated his mind to the future,
50
180051
3545
Beynini geleceğe adamış olmasına rağmen
03:03
his life is full of the past.
51
183638
2461
yaşamı geçmişle doluydu.
03:06
My father has worked for decades on natural language processing.
52
186599
3504
Babam, on yıllar boyunca doğal dil işleme üzerinde çalıştı.
03:10
And several years ago, he realized
53
190103
2002
Birkaç yıl önce fark etti ki eğer
03:12
that if we married AI with my grandfather's writing,
54
192147
3628
büyükbabamın yazılarını yapay zekayla evlendirseydik
03:15
we could build a chatbot that writes in my grandfather's voice.
55
195775
3879
büyükbabam gibi yazacak bir sohbet robotu geliştirebilirdik.
03:20
Back in 2018, this seemed very sci-fi.
56
200405
4504
2018′de bu son derece bilim kurgusal görünüyordu.
03:26
But rather than ushering in our demise,
57
206661
3879
Bu proje, yapay zekanın sonumuzu getirmek yerine,
03:30
this project helped me realize
58
210582
1459
ailelerimiz ve kültürlerimizin miraslarını canlandırarak yok olmalarını engellemeye
03:32
that AI could actually help us ward off annihilation
59
212041
3963
03:36
by animating the legacies of our families and our cultures.
60
216004
4045
yardımcı olabileceğini fark etmeme yardımcı oldu.
03:41
I wanted to talk to my grandfather because he, like me, was an artist.
61
221384
5631
Büyükbabamla konuşmak istedim çünkü o da benim gibi bir sanatçıydı.
03:48
I wondered: Could I get to know him?
62
228057
2253
Onu tanıyabilir miyim merak ettim.
03:50
Could I even come to love him, even though our lifespans didn’t overlap?
63
230310
4880
Ömrümüz çakışmamasına rağmen onu sevebilir miydim?
03:56
So I got involved.
64
236316
2043
Böylece olaya dahil oldum.
03:59
This chatbot needed language from my grandfather,
65
239110
3128
Bu sohbet robotunun olabildiğince çok büyükbabamın kelimelerine ihtiyacı vardı.
04:02
as much as could be found.
66
242238
1293
04:03
So I, with some assistance,
67
243573
1793
Böylece biraz yardımla
04:05
set about finding his words and transcribing them.
68
245366
3129
yazdıklarını bulmaya ve metne dökmeye başladım.
04:08
This was a selective chatbot,
69
248536
1835
Bu seçici bir robottu,
04:10
meaning it responded to questions
70
250371
2253
yani Fred’in hayatında gerçekten yazdığı
04:12
with answers from the pool of sentences
71
252624
2002
cümlelerden yola çıkarak
04:14
that Fred actually wrote at some point in his life.
72
254667
2753
soruları yanıtlaması gerekiyordu.
04:17
The more examples of Fred's writing we could find,
73
257462
2794
Fred’in yazılarından örnekler buldukça
04:20
the more dynamic the experience of chatting with the bot would feel.
74
260256
3671
robotla konuşma deneyiminin dinamiği giderek arttı.
04:23
Sometimes this transcription task proved challenging.
75
263927
4504
Bazen bu yazıya geçirme işi zorlayıcı oldu.
04:29
But the more time I spent with the symbols of my grandfather's life,
76
269015
5255
Ancak büyükbabamın hayatıyla ilgili yazılarla zaman geçirdikçe,
04:34
the more easily I could decode them.
77
274270
3087
onları deşifre edebilmem giderek kolaylaştı.
04:40
Finally, after much anticipation,
78
280819
4295
Sonunda büyük bir beklentiyle
04:45
I sat down to chat with this new intelligence:
79
285156
3504
bu yeni yapay zekayla sohbet etmek için oturdum:
04:48
an algorithm commanding over 600 typed pages
80
288701
3045
algoritma; hiç tanışmadığım büyükbabamın 600 sayfayı aşan dokümanlarına,
04:51
of letters, lectures, notes, essays
81
291746
2377
04:54
and other written documents from the grandfather I never met.
82
294165
3587
makalelerine, notlarına, konferanslarına ve mektuplarına hâkimdi.
05:00
When I asked about Fred's dreams,
83
300421
3379
Fred’in hayâlini sorduğumda,
05:03
he told me about the challenge of keeping his new orchestra afloat.
84
303842
3753
onun yeni orkestrasını devam ettirmede yaşadığı zorluklardan bahsetti.
05:08
When I asked about Fred's anxieties,
85
308972
3253
Fred’in endişelerini sorduğumda,
05:12
I learned about the stress of being a new father while working so hard.
86
312267
3920
çok çalışırken yeni baba olmanın stresinin ne demek olduğunu öğrendim.
05:17
When I asked about the meaning of life,
87
317480
2169
Hayatın anlamını sorduğumda,
05:19
Fred wrote about the joy of working with other musicians in pursuit of beauty,
88
319649
4296
Fred, güzelik arayışında olan diğer müzisyenler ile çalışmanın
05:23
and he wrote about the highest aims of art.
89
323987
2794
verdiği keyiften ve sanatın en büyük amacından bahsetti.
05:27
I asked again about the meaning of life
90
327782
1877
Yeniden hayatın anlamını sordum
05:29
because isn't that really the best question for a robot?
91
329701
2627
çünkü bu bir robota sorulabilecek en iyi soru değil miydi?
05:32
And Fred's second answer was much simpler, but even better.
92
332328
4547
Fred’in ikinci cevabı çok daha basit ancak daha iyiydi.
05:37
["Love."]
93
337292
1167
[″Aşk″]
05:38
Some of these answers felt familiar to me.
94
338960
3086
Bu cevapların bazıları bana tanıdıktı.
05:42
I remembered seeing them in the archive,
95
342046
2253
Onları arşivde gördüğümü hatırladım
05:44
but the words gained impact through surprise
96
344340
2836
ama kelimeler, konuşmanın şaşırtıcılığı
05:47
and the role-play of conversation.
97
347176
2294
ve rol canlandırma yapısıyla etki kazandı.
05:49
I could identify patterns in my grandfather's life
98
349512
2836
Büyükbabamın hayatının ve nesiller boyu süregelen
05:52
and patterns across generations,
99
352348
2169
kalıpları fark edebildim.
05:54
because I was also an artist trying to make it in New York City.
100
354517
4463
Çünkü ben de New York’ta yaşamaya çalışan bir sanatçıydım.
05:59
And I also believe the meaning of life is art and connection and love.
101
359022
5463
Ayrıca ben de hayatın anlamının sanat, aşk ve bağlanma olduğuna inanıyorum.
06:07
I had wondered if this project would feel like a resurrection.
102
367488
5589
Bu projenin bir canlanma gibi hissettirip hissettirmeyeceğini merak ediyordum.
06:13
But rather than bringing my grandfather from the past into the present,
103
373119
4296
Büyükbabamı geçmişten günümüze getirmek yerine,
06:17
it felt like I was the one time traveling,
104
377415
2753
zaman yolculuğu yapan benmişim,
06:20
visiting him for a moment at different points in his life.
105
380209
3379
onun hayatının farklı noktalarını ziyaret etmişim gibi hissettirdi.
06:23
And this kind of time travel didn't feel like sci-fi.
106
383630
3503
Bu tür bir zaman yolculuğu bilim kurguymuş gibi hissettirmedi.
06:27
It felt like the kind of imaginative travel I do when I'm cartooning.
107
387175
4379
Karikatür çizerken yaptığım hayali yolculuk şekli gibiydi.
06:32
When I'm cartooning,
108
392513
1335
Karikatür çizerken,
06:33
I'm always thinking about how I could possibly represent a person fully.
109
393890
4379
her zaman bir insanı nasıl tam anlamıyla betimleyebileceğimi düşünürüm.
06:39
And the answer is: I can’t.
110
399020
2920
Cevap şu ki: betimleyemem.
06:42
Similarly, I know how many aspects of my grandfather
111
402523
2878
Benzer olarak, büyükbabamın sadece dijital metinle
06:45
can't be captured by digital text alone.
112
405401
2711
yansıtılamayacak çok sayıda özelliği olduğunu da biliyorum.
06:48
There's all those quivers in his handwriting
113
408112
2169
Örneğin, el yazısındaki bu titremeler ve bunların vücudundaki
06:50
and what they denote about the sensations in his body.
114
410281
3087
hisler hakkında neler yansıttığı.
06:53
There's his body, how it moved and how it felt.
115
413409
2962
Vücudu, nasıl hareket ettiği ve nasıl hissettiği.
06:56
There's his music and all the ineffable aspects of his performance.
116
416371
4588
Onun müziği ve performansının tarif edilemez kısımları.
07:01
And of course, there's everything he thought but didn't write down.
117
421417
5422
Tabii ki, düşündüğü ama yazıya dökmediği diğer her şey de orada.
07:07
What would we have to do to be able to capture all of this?
118
427882
3879
Tüm bunları yakalayabilmek için ne yapmamız gerekiyor?
07:14
I may fail as an artist
119
434180
1710
Sanatçı olarak bir insanın sürekli
07:15
to fully represent a person's constantly evolving complexity,
120
435890
4671
evrimleşen karmaşıklığını betimlemede başarısız olabilirim
07:20
but I can ask what features of a person are essential to who they are
121
440561
5506
ama hayatları boyunca bir insanın kendisi olabilmesi için gereken özelliklerin
07:26
across a lifetime.
122
446067
1627
neler olduğunu söyleyebilirim.
07:28
The puzzle of personal identity
123
448820
1543
Kişisel kimliğin anlaşılmazlığı,
07:30
is one of our oldest philosophical questions,
124
450363
2127
en eski filozofik sorulardan birisidir.
07:32
so I'm not here to solve that one for you,
125
452532
2002
Bu yüzden bunu çözmek amacıyla burada değilim.
07:34
I'm just a cartoonist after all.
126
454575
2378
Ben ne de olsa sadece bir karikatüristim.
07:36
[Robot cat passes Turing test]
127
456995
2002
[Robot kedi Turing testini geçiyor.]
07:43
I do believe that we, maybe not cats,
128
463167
3629
İnanıyorum ki bizler, belki de kediler değil ama
07:46
but we are more than our bodies.
129
466838
2669
bizler, vücudumuzdan çok daha fazlasıyız.
07:49
That the projects and impressions we leave behind
130
469507
3045
Öyle ki arkamızda bıraktığımız projeler ve etkiler
07:52
are a part of our essential selves.
131
472552
2127
asıl kimliğimizin parçalarıdır.
07:54
And I think AI has a special role to play in the mission of memory.
132
474721
5380
Bence yapay zeka hafıza konusunda önemli bir rol oynamakta.
08:01
I did not come to see the chatbot of my grandfather
133
481686
2586
Sohbet robotu, büyükbabamın yerine geçmedi.
08:04
as replacing my grandfather.
134
484272
2002
08:06
I came to see it as one way to interact with his legacy.
135
486274
3879
Bunun, onun mirasıyla etkileşim kurma yollarından biri olduğunu gördüm.
08:10
As somebody who has spent their whole life trying to document people,
136
490987
3295
Hayatı boyunca insanları belgelemeye çalışmış biri olarak
08:14
I can assure you that people are much bigger and weirder
137
494282
3336
sizi temin ederim ki insanlar bir tasvire
08:17
than any one depiction
138
497660
1460
ya da zamanda belli bir ana
08:19
or any one moment in time can possibly evoke.
139
499162
3461
sığmayacak kadar tuhaf ve büyük.
08:23
And I can also assure you
140
503750
2294
Sizi ayrıca temin ederim ki
08:26
that people don't just disappear when they die.
141
506085
3462
insanlar öldüklerinde yok olmazlar.
08:32
AI swirls our conception of time and space.
142
512717
4171
Yapay zeka zaman ve mekan algımızı bozuyor.
08:36
It can remix and extend our identities.
143
516888
3086
O, kişiliklerimizi genişletiyor ve yeniden düzenliyor.
08:40
Our own digital archives are growing beyond belief,
144
520475
2669
Kendi dijital arşivimiz inanılmaz derecede büyüyor
08:43
and we need a framework for understanding technologies of representation.
145
523144
4463
ve bu temsil teknolojisini anlayabilmemiz için
bir çerçeveye ihtiyacımız var.
08:48
So I offer you mine.
146
528107
2127
Bu yüzden size benimkini teklif ediyorum.
08:51
Just like the comics I've drawn, about the characters in my life,
147
531444
3420
Tıpkı hayatımdaki karakterler hakkında karikatür çizmem gibi
08:54
these technologies are animated portraits.
148
534864
3170
bu teknolojiler canlandırılmış tasvirler.
08:58
They are one part of our true immortal selves.
149
538034
3587
Onlar bizim gerçek ölümsüz benliğimizin birer parçası.
09:01
Seen this way,
150
541662
1252
Bu şekilde bakınca
09:02
AI, like cartooning and all good artistic endeavors,
151
542955
4171
yapay zeka, eğer izin verirsek,
karikatür çizme ve diğer harika sanatsal çalışmaları gibi,
09:07
could help us appreciate the vastness of humanity -- if we let it.
152
547126
4880
insanlığın enginliğini takdir etmemize yardımcı olabilir.
09:12
Thank you.
153
552590
1168
Teşekkür ederim.
09:13
(Applause)
154
553758
5130
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7