How technology can fight extremism and online harassment | Yasmin Green

75,290 views ・ 2018-06-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
My relationship with the internet reminds me of the setup
0
13131
4411
İnternetle olan ilişkim
bana klişe bir korku filminin kurgusunu hatırlatıyor.
00:17
to a clichéd horror movie.
1
17566
1833
00:19
You know, the blissfully happy family moves in to their perfect new home,
2
19867
4386
Çok mutlu bir aile yeni, mükemmel evlerine taşınır,
00:24
excited about their perfect future,
3
24277
2281
mükemmel geleeceklerinin heyecanı içindedirler,
00:26
and it's sunny outside and the birds are chirping ...
4
26582
3521
hava güneşlidir, kuşlar cıvıldaşıyordur...
00:30
And then it gets dark.
5
30857
1839
Sonra bir anda karanlık çöker.
00:32
And there are noises from the attic.
6
32720
2348
Tavan arasından sesler gelmeye başlar.
00:35
And we realize that that perfect new house isn't so perfect.
7
35092
4345
Anlarız ki bu yeni mükemel ev, o kadar da mükemmel değildir.
00:40
When I started working at Google in 2006,
8
40485
3131
2006 yılında Google'da işe başladığımda
00:43
Facebook was just a two-year-old,
9
43640
1767
Facebook henüz iki yaşındaydı,
00:45
and Twitter hadn't yet been born.
10
45431
2012
Twitter ise henüz doğmamıştı.
00:47
And I was in absolute awe of the internet and all of its promise
11
47848
4410
Bu süreçte internete ve bizi sunduklarına hayrandım:
00:52
to make us closer
12
52282
1437
bizi birbirimize yaklaştırmak,
00:53
and smarter
13
53743
1296
daha zeki kılmak
00:55
and more free.
14
55063
1214
ve özgürleştirmek gibi.
00:57
But as we were doing the inspiring work of building search engines
15
57265
3714
Biz arama motorları, video paylaşım siteleri
01:01
and video-sharing sites and social networks,
16
61003
2886
ve sosyal ağlar gibi ilham verici şeyler yaptıkça
01:04
criminals, dictators and terrorists were figuring out
17
64907
4304
suçlular, diktatörler ve teröristler de
01:09
how to use those same platforms against us.
18
69235
3202
aynı şekilde bu platformları nasıl kullanacaklarını öğreniyorlardı.
01:13
And we didn't have the foresight to stop them.
19
73417
2455
Onları nasl durduracağımıza dair bir planımız yoktu.
01:16
Over the last few years, geopolitical forces have come online to wreak havoc.
20
76746
5099
Son yıllarda jeopolitik güçler zarar vermek adına interneti kullandılar.
01:21
And in response,
21
81869
1169
Bunun üzerine Google,
01:23
Google supported a few colleagues and me to set up a new group called Jigsaw,
22
83062
4778
beni ve birkaç meslektaşımı Jigsaw adında yeni bir grup kurmaya teşvik etti,
01:27
with a mandate to make people safer from threats like violent extremism,
23
87864
4596
insanları şiddet, sansürcülük ve işkence gibi tehditlere karşı
01:32
censorship, persecution --
24
92484
2078
daha güvenilir kılmak için.
01:35
threats that feel very personal to me because I was born in Iran,
25
95186
4117
İran doğumlu olduğum ve şiddet içeren bir devrim sonrası ülkemi terk ettiğimden
01:39
and I left in the aftermath of a violent revolution.
26
99327
2929
bu tehditler beni bilhassa etkiliyordu.
01:43
But I've come to realize that even if we had all of the resources
27
103525
4346
Fakat anlamaya başladım ki dünyadaki tüm teknoloji kuruluşlarının
01:47
of all of the technology companies in the world,
28
107895
2858
tüm imkânlarına sahip olsak bile
01:51
we'd still fail
29
111595
1230
önemli bir etkeni görmezden gelirsek
01:53
if we overlooked one critical ingredient:
30
113586
2948
yine başarısız oluruz:
01:57
the human experiences of the victims and perpetrators of those threats.
31
117653
5789
mağdurların ve suçluların insani deneyimleri.
02:04
There are many challenges I could talk to you about today.
32
124935
2736
Bugün size bahsetmek istediğim pek çok zorluk var.
02:07
I'm going to focus on just two.
33
127695
1504
Sadece iki tanesine odaklanacağım.
02:09
The first is terrorism.
34
129623
2079
Birincisi terörizm.
02:13
So in order to understand the radicalization process,
35
133563
2557
Radikalleşme sürecini anlamak için
02:16
we met with dozens of former members of violent extremist groups.
36
136144
4287
şiddet yanlısı grupların eski üyelerinden düzinecelerce kişiyle tanıştık.
02:21
One was a British schoolgirl,
37
141590
2483
Bir tanesi İngiliz bir kız öğrenciydi.
02:25
who had been taken off of a plane at London Heathrow
38
145049
3699
Londra Heathrow havalimanından kalkan bir uçağa binmiş
02:28
as she was trying to make her way to Syria to join ISIS.
39
148772
4692
ve IŞİD'e katılabilmek üzere Suriye'ye gitmeyi denemişti.
02:34
And she was 13 years old.
40
154281
1931
13 yaşındaydı.
02:37
So I sat down with her and her father, and I said, "Why?"
41
157792
4625
O ve babasıyla birlikte oturduğumda ona "Neden?" diye sordum.
02:42
And she said,
42
162441
1717
Şöyle dedi,
02:44
"I was looking at pictures of what life is like in Syria,
43
164182
3639
''Suriye'deki yaşamın neye benzediğine dair resimlere bakıyordum,
02:47
and I thought I was going to go and live in the Islamic Disney World."
44
167845
3510
sonra düşündüm ki ben de gidip İslami Disney World'de yaşamalıyım.''
02:52
That's what she saw in ISIS.
45
172527
2084
IŞİD'e bakınca gördüğü buydu.
02:54
She thought she'd meet and marry a jihadi Brad Pitt
46
174635
3492
Orada cihatçı bir Brad Pitt ile evlenip
02:58
and go shopping in the mall all day and live happily ever after.
47
178151
3058
bütün gün alışveriş yaparak mutlu bir hayat süreceğini düşünmüş.
03:02
ISIS understands what drives people,
48
182977
2824
IŞİD insanların nasıl yönlendirilebileceğini iyi biliyor,
03:05
and they carefully craft a message for each audience.
49
185825
3544
onları takip edenlere dikkatlice bir mesaj gönderiyorlar.
03:11
Just look at how many languages
50
191122
1511
Pazarlama materyallerini
03:12
they translate their marketing material into.
51
192657
2273
kaç dile çevirdiklerine bir bakın.
03:15
They make pamphlets, radio shows and videos
52
195677
2661
Broşürler, radyo programları ve videolar yapıyorlar,
03:18
in not just English and Arabic,
53
198362
1973
sadece İngilizce ve Arapça da değil,
03:20
but German, Russian, French, Turkish, Kurdish,
54
200359
4767
Almanca, Rusça, Fransızca, Türkçe, Kürtçe,
03:25
Hebrew,
55
205150
1672
İbranice,
03:26
Mandarin Chinese.
56
206846
1741
Mandarin.
03:29
I've even seen an ISIS-produced video in sign language.
57
209309
4192
Hatta işaret dili ile hazırlanmış bir videolarını bile gördüm.
03:34
Just think about that for a second:
58
214605
1884
Sadece bir saniye düşünün.
03:36
ISIS took the time and made the effort
59
216513
2308
IŞİD mesajının iletimini sağlamak için
03:38
to ensure their message is reaching the deaf and hard of hearing.
60
218845
3804
işitme engelliler için bile zaman ve çaba sarf ediyor.
03:45
It's actually not tech-savviness
61
225143
2144
IŞİD'in insanların aklını çelmesinin sebebi
03:47
that is the reason why ISIS wins hearts and minds.
62
227311
2595
yalnızca teknoloji ustalığı değil.
03:49
It's their insight into the prejudices, the vulnerabilities, the desires
63
229930
4163
Ulaşmaya çalıştıkları insanların
03:54
of the people they're trying to reach
64
234117
1774
önyargı, zayıflık ve tutkularına
03:55
that does that.
65
235915
1161
anlayışla bakmaları.
03:57
That's why it's not enough
66
237718
1429
Bu yüzden de internet platformlarında
03:59
for the online platforms to focus on removing recruiting material.
67
239171
4239
onların mürit bulma materyallerini silmeye odaklanmak yeterli değil.
04:04
If we want to have a shot at building meaningful technology
68
244518
3581
Eğer biz de anlamlı bir teknoloji kurma gücüne sahip olmak istiyorsak
04:08
that's going to counter radicalization,
69
248123
1874
biz de karşı radikalleşmeye gitmeliyiz,
04:10
we have to start with the human journey at its core.
70
250021
2979
bunun için insanoğlu yolculuğunun merkezine inmek zorundayız.
04:13
So we went to Iraq
71
253884
2187
Nitekim Irak'a gittik,
04:16
to speak to young men who'd bought into ISIS's promise
72
256095
2831
IŞİD'e kahramanlık ve dürüstlük sözü vermiş,
04:18
of heroism and righteousness,
73
258950
3191
savaşmak için ordularında yer almış,
04:22
who'd taken up arms to fight for them
74
262165
1847
sonra onların vahşiliklerine şahit olunca
04:24
and then who'd defected
75
264036
1338
onlardan kaçmış
04:25
after they witnessed the brutality of ISIS's rule.
76
265398
3021
genç erkeklerle konuşmak istiyorduk.
04:28
And I'm sitting there in this makeshift prison in the north of Iraq
77
268880
3192
Burada, kaçmadan önce intihar bombacısı olarak eğitilmiş
04:32
with this 23-year-old who had actually trained as a suicide bomber
78
272096
4550
23 yaşında biriyle Irak'ın kuzeyinde
derme çatma bir hapishanede oturuyorum.
04:36
before defecting.
79
276670
1552
04:39
And he says,
80
279080
1158
Ve o diyor ki
04:41
"I arrived in Syria full of hope,
81
281119
3220
"Suriye'ye umut dolu bir şekilde vardım.
04:44
and immediately, I had two of my prized possessions confiscated:
82
284363
4365
Fakat bir anda iki değerli eşyama el konuldu:
04:48
my passport and my mobile phone."
83
288752
2933
pasaportum ve cep telefonum."
04:52
The symbols of his physical and digital liberty
84
292140
2406
Fiziksel ve dijital özgürlüğünün sembolleri
04:54
were taken away from him on arrival.
85
294570
1760
varır varmaz elinden alınmıştı.
04:57
And then this is the way he described that moment of loss to me.
86
297248
3510
O kayıp anını bana şöyle tarif etti.
05:01
He said,
87
301356
1586
Şöyle dedi:
05:02
"You know in 'Tom and Jerry,'
88
302966
2329
"Tom ve Jerry'yi biliyorsundur,
05:06
when Jerry wants to escape, and then Tom locks the door
89
306192
3103
Jerry kaçmak ister ama Tom kapıyı kilitler
05:09
and swallows the key
90
309319
1156
ve anahtarı yutar,
05:10
and you see it bulging out of his throat as it travels down?"
91
310499
3551
biz de anahtarın onun boğazından geçişini görürüz ya?''
05:14
And of course, I really could see the image that he was describing,
92
314446
3153
Tarif ettiği şeyi gerçekten de görebiliyordum,
05:17
and I really did connect with the feeling that he was trying to convey,
93
317623
3661
iletmeyi denediği hisleriyle bağlantı kurabiliyordum,
05:21
which was one of doom,
94
321308
2021
bu bir felaket hissiydi,
05:23
when you know there's no way out.
95
323353
1789
hiçbir çıkış yolunuz olmadığını bildiğiniz an.
05:26
And I was wondering:
96
326551
1289
Şunu merak ediyordum:
05:28
What, if anything, could have changed his mind
97
328644
2682
Acaba evden ayrıldığı zamanki düşünceleri
05:31
the day that he left home?
98
331350
1240
değişmiş olabilir miydi?
05:32
So I asked,
99
332614
1250
Ona sordum,
05:33
"If you knew everything that you know now
100
333888
3178
"Eğer evinden ayrılmadan önce
05:37
about the suffering and the corruption, the brutality --
101
337090
3051
bu işkence, yolsuzluk ve vahşet hakkında
05:40
that day you left home,
102
340165
1415
her şeyi biliyor olsaydın
05:41
would you still have gone?"
103
341604
1679
yine de gider miydin?"
05:43
And he said, "Yes."
104
343786
1711
"Evet" dedi.
05:45
And I thought, "Holy crap, he said 'Yes.'"
105
345846
2282
"Vay be, evet dedi." diye düşündüm.
05:48
And then he said,
106
348694
1219
Sonra dedi ki:
05:49
"At that point, I was so brainwashed,
107
349937
3001
''O zaman o kadar beynim yıkanmıştı ki
05:52
I wasn't taking in any contradictory information.
108
352962
3244
kafamdakilerle çelişen hiçbir bilgiyi kabul etmiyordum.
05:56
I couldn't have been swayed."
109
356744
1555
O durumdan geri dönemezdim.''
05:59
"Well, what if you knew everything that you know now
110
359235
2527
"Peki ya şu an bildiğin her şeyi
06:01
six months before the day that you left?"
111
361786
2098
altı ay önce evden ayrıldığın gün de bilseydin?"
06:05
"At that point, I think it probably would have changed my mind."
112
365345
3131
"O zaman sanırım fikirlerim muhtemelen değişmiş olurdu."
06:10
Radicalization isn't this yes-or-no choice.
113
370138
3397
Radikalleşme, evet veya hayır diye bir seçenek değil.
06:14
It's a process, during which people have questions --
114
374007
2977
Bu, insanların ideolojilerini, dinlerini ve yaşadıkları ortamı
06:17
about ideology, religion, the living conditions.
115
377008
3776
sorguladıkları bir süreç.
06:20
And they're coming online for answers,
116
380808
2766
İnterneti ise cevaplarına erişebilecekleri
06:23
which is an opportunity to reach them.
117
383598
1917
bir fırsat olarak görüyorlar.
06:25
And there are videos online from people who have answers --
118
385905
3014
İnternette bu cevapları içeren videolar var.
06:28
defectors, for example, telling the story of their journey
119
388943
2876
Örneğin sığınmacılar şiddetle iç içe geçen
06:31
into and out of violence;
120
391843
1583
yolculuklarının hikâyesini anlatıyor;
06:33
stories like the one from that man I met in the Iraqi prison.
121
393450
3487
Irak hapishanesinde böyle bir hikâyesi olan biriyle tanıştım.
06:37
There are locals who've uploaded cell phone footage
122
397914
2590
IŞİD halifeliği altında hayatın nasıl olduğunu gösteren
06:40
of what life is really like in the caliphate under ISIS's rule.
123
400528
3503
cep telefonu görüntülerini internete yükleyen yerliler var.
06:44
There are clerics who are sharing peaceful interpretations of Islam.
124
404055
3735
İslam'ın barış dolu olduğunu gösteren din adamları var.
06:48
But you know what?
125
408830
1150
Ama asıl sorun şu,
06:50
These people don't generally have the marketing prowess of ISIS.
126
410004
3020
Bu insanlar IŞİD'in uyguladığı pazarlama yetisine sahip değiller.
06:54
They risk their lives to speak up and confront terrorist propaganda,
127
414049
4532
Seslerini duyurup terörle yüzleşmek için hayatlarını riske atıyorlar,
06:58
and then they tragically don't reach the people
128
418605
2211
ancak üzücü bir şekilde
07:00
who most need to hear from them.
129
420840
1682
en çok ihtiyaç duyanlara seslerini duyuramıyorlar.
07:03
And we wanted to see if technology could change that.
130
423173
2612
Biz de teknoloji bunu değiştirebilir mi diye görmek istedik.
07:06
So in 2016, we partnered with Moonshot CVE
131
426205
4183
Böylece 2016'da Moonshot CVE ile birlikte ortaklık kurup
07:10
to pilot a new approach to countering radicalization
132
430412
3180
''Yeniden Yönlendirme Metodu'' adında
ve radikalleşmeye karşı koyacak yeni bir yaklaşıma öncülük ettik.
07:13
called the "Redirect Method."
133
433616
1780
07:16
It uses the power of online advertising
134
436453
3012
Bu yaklaşım internet reklamcılığı gücünü kullanarak
07:19
to bridge the gap between those susceptible to ISIS's messaging
135
439489
4514
bu örgütün mesajlarına inanabilecek insanlar
07:24
and those credible voices that are debunking that messaging.
136
444027
3760
ve bu mesajları alaşağı edecek güvenilir kişiler arasındaki açığı kapatıyor.
07:28
And it works like this:
137
448633
1150
Şu şekilde çalışıyor:
07:29
someone looking for extremist material --
138
449807
1961
Örneğin birisi fanatik bir materyal arıyor
07:31
say they search for "How do I join ISIS?" --
139
451792
2990
''IŞİD'e nasıl katılırım?'' diye arama yapıyorlar,
07:34
will see an ad appear
140
454806
2476
bir reklam belirecek ve onları bir din insanı
07:37
that invites them to watch a YouTube video of a cleric, of a defector --
141
457306
4882
veya aralarından ayrılmış birinin YouTube videosuna yönlendirecek.
07:42
someone who has an authentic answer.
142
462212
2310
Konuya dair özgün bir cevabı olan birine.
07:44
And that targeting is based not on a profile of who they are,
143
464546
3623
Bu hedefleme kişinin kimliğine ilişkin olmayacak,
07:48
but of determining something that's directly relevant
144
468193
3053
tamamen yaptığı arama
veya sorduğu soruya göre belirlenecek.
07:51
to their query or question.
145
471270
1708
07:54
During our eight-week pilot in English and Arabic,
146
474122
2842
İngilizce ve Arapça sekiz hafta süren denememizde,
07:56
we reached over 300,000 people
147
476988
3279
300.000 insana ulaştık,
08:00
who had expressed an interest in or sympathy towards a jihadi group.
148
480291
5545
hepsi cihadist bir gruba ilgi ve sempati duyuyorlardı.
08:06
These people were now watching videos
149
486626
2264
Artık bu insanlar çok yıkıcı bir karar vermekten
08:08
that could prevent them from making devastating choices.
150
488914
3340
kendilerini alıkoyacak videolar izliyorlardı.
08:13
And because violent extremism isn't confined to any one language,
151
493405
3727
Şiddet yalnızca tek bir dile,
08:17
religion or ideology,
152
497156
1804
dine ve ideolojiye bağlı olmadığından
08:18
the Redirect Method is now being deployed globally
153
498984
3501
Yeniden Yönlendirme Yöntemi küresel çapta uygulamaya sokularak
08:22
to protect people being courted online by violent ideologues,
154
502509
3804
gerek islamist, beyaz ırkçı veya başka bir tür şiddet yanlısı olsun
08:26
whether they're Islamists, white supremacists
155
506337
2596
herkesin bu şiddet içeriklerinden
08:28
or other violent extremists,
156
508957
2103
internette korunmasını sağlıyor
08:31
with the goal of giving them the chance to hear from someone
157
511084
2873
ve onlara bu yolculuğun diğer tarafından birinden
08:33
on the other side of that journey;
158
513981
2091
işin özünü dinleme şansı sunuyor;
08:36
to give them the chance to choose a different path.
159
516096
2839
başka bir yol izleme şansı.
08:40
It turns out that often the bad guys are good at exploiting the internet,
160
520749
5980
Genellikle kötü insanların interneti kullanmada iyi olduğunu görürüz,
08:46
not because they're some kind of technological geniuses,
161
526753
3744
teknoloji dâhisi oldukları için değil,
08:50
but because they understand what makes people tick.
162
530521
2985
insanları neyin teşvik ettiğini bildikleri için.
08:54
I want to give you a second example:
163
534855
2369
Size ikinci bir örnek vermek istiyorum:
08:58
online harassment.
164
538019
1391
internet tacizi.
09:00
Online harassers also work to figure out what will resonate
165
540629
3363
İnternet tacizcileri başka bir insana
neyin anlamlı geldiğini anlamaya çalışıyorlar.
09:04
with another human being.
166
544016
1615
09:05
But not to recruit them like ISIS does,
167
545655
3110
Ama onları o örgüt gibi yanına almıyor,
09:08
but to cause them pain.
168
548789
1275
onlara acı veriyor.
09:11
Imagine this:
169
551259
1342
Şunu bir düşünün:
09:13
you're a woman,
170
553347
1659
Bir kadınsınız,
09:15
you're married,
171
555030
1413
evlisiniz
09:16
you have a kid.
172
556467
1154
ve çocuğunuz var.
09:18
You post something on social media,
173
558834
1784
Sosyal medyada bir şey paylaşıyorsunuz,
09:20
and in a reply, you're told that you'll be raped,
174
560642
2886
yanıtlardan birinde tecavüze uğrayacağınız yazıyor,
09:24
that your son will be watching,
175
564577
1560
oğlunuzun izleyeceği
09:26
details of when and where.
176
566825
1856
ve hatta yeri ve zamanı.
09:29
In fact, your home address is put online for everyone to see.
177
569148
3143
Üstüne ev adresiniz herkesin göreceği şekilde internete konuluyor.
09:33
That feels like a pretty real threat.
178
573580
2007
Gerçek bir tehdit gibi hissedersiniz.
09:37
Do you think you'd go home?
179
577113
1656
Eve gider miydiniz?
09:39
Do you think you'd continue doing the thing that you were doing?
180
579999
3048
Yaptığınız şeyi yapmaya devam eder miydiniz?
09:43
Would you continue doing that thing that's irritating your attacker?
181
583071
3220
Saldırganı kızdıracak o şeyi yapmaya devam eder miydiniz?
09:48
Online abuse has been this perverse art
182
588016
3096
Çünkü internet tacizi
09:51
of figuring out what makes people angry,
183
591136
3468
insanları kızdıran şeyi anlamaya yönelik sapkın bir sanat,
09:54
what makes people afraid,
184
594628
2132
onları korkutan,
09:56
what makes people insecure,
185
596784
1641
kendilerine olan güveni sarsan
09:58
and then pushing those pressure points until they're silenced.
186
598449
3067
ve susturulana kadar tüm diğer zayıf noktalarına baskı uygulayan.
10:02
When online harassment goes unchecked,
187
602333
2304
İnternet tacizi kontrol edilmedikçe
10:04
free speech is stifled.
188
604661
1667
özgür konuşma bastırılıyor.
10:07
And even the people hosting the conversation
189
607196
2127
Hatta konuşmayı başlatan insanlar bile
10:09
throw up their arms and call it quits,
190
609347
1834
ellerini havaya kaldırıp teslim oluyor,
10:11
closing their comment sections and their forums altogether.
191
611205
2957
yorum kısmını ve forumlarını kapatıyorlar.
10:14
That means we're actually losing spaces online
192
614186
2849
Bu da şu demek oluyor ki
fikir alışverişi için internette ortam kaybediyoruz.
10:17
to meet and exchange ideas.
193
617059
1987
10:19
And where online spaces remain,
194
619939
2163
İnternet ortamlarının olduğu yerlerde de
10:22
we descend into echo chambers with people who think just like us.
195
622126
4470
bizimle tamamen aynı düşünen insanlarla birlikte sadece kendimizi dinliyoruz.
10:27
But that enables the spread of disinformation;
196
627688
2499
Bu da yanlış bilginin yayılmasına sebep oluyor;
10:30
that facilitates polarization.
197
630211
2184
kutuplaşmaya sebep oluyor.
10:34
What if technology instead could enable empathy at scale?
198
634508
5269
Bunun yerine teknoloji empati duygusunu ölçeklendirse daha iyi olmaz mı?
10:40
This was the question that motivated our partnership
199
640451
2486
Bu soru Google'ın Taciz Karşıtı ekibi,
10:42
with Google's Counter Abuse team,
200
642961
1819
Wikipedia
ve New York Times gibi gazetelerle
10:44
Wikipedia
201
644804
1178
10:46
and newspapers like the New York Times.
202
646006
1934
işbirliği yapmamızı sağladı.
10:47
We wanted to see if we could build machine-learning models
203
647964
2876
Dilin duygusal etkisini anlayabilecek
10:50
that could understand the emotional impact of language.
204
650864
3606
makine öğrenimli modeller yapabileceğimizi görmek istedik.
10:55
Could we predict which comments were likely to make someone else leave
205
655062
3610
Hangi yorumların bir başkasının o sohbeti terk etmesine
10:58
the online conversation?
206
658696
1374
neden olduğunu öngörebilir miydik?
11:00
And that's no mean feat.
207
660515
3887
Bu küçük bir şey değil.
11:04
That's no trivial accomplishment
208
664426
1566
Yapay zekânın böyle bir şeyi yapabileceğine dair
11:06
for AI to be able to do something like that.
209
666016
2563
herhangi bir çalışma yok.
11:08
I mean, just consider these two examples of messages
210
668603
3729
Bana geçen hafta gönderilebilecek
11:12
that could have been sent to me last week.
211
672356
2224
şu iki mesaj örneğini ele alalım.
11:15
"Break a leg at TED!"
212
675517
1879
''TED'de şeytanın bacağını kır!''
11:17
... and
213
677420
1164
ve...
11:18
"I'll break your legs at TED."
214
678608
2126
''TED'de şeytan bacağını kırsın.''
11:20
(Laughter)
215
680758
1246
(Kahkahalar)
11:22
You are human,
216
682028
1513
Bizler insanız,
11:23
that's why that's an obvious difference to you,
217
683565
2210
o yüzden biz bariz farkı görüyoruz,
11:25
even though the words are pretty much the same.
218
685799
2224
kelimeler aşağı yukarı aynı olsa da.
11:28
But for AI, it takes some training to teach the models
219
688047
3079
Ama yapay zekânın bu farkı anlaması için
ona bazı modellerin öğretilmesi gerekiyor.
11:31
to recognize that difference.
220
691150
1571
11:32
The beauty of building AI that can tell the difference
221
692745
3245
Fark anlayabilen yapay zekâ yapmanın güzel yanı
11:36
is that AI can then scale to the size of the online toxicity phenomenon,
222
696014
5050
yapay zekânın internetteki tüm kötü niyetli yorumlara ölçeklenebilir olması
11:41
and that was our goal in building our technology called Perspective.
223
701088
3287
ve Perspective adındaki teknolojimizi geliştirirken de amacımız buydu.
11:45
With the help of Perspective,
224
705056
1427
Perspective'in de yardımıyla
11:46
the New York Times, for example,
225
706507
1583
New York Times gazetesi, örneğin,
11:48
has increased spaces online for conversation.
226
708114
2487
internet sohbetleri için daha fazla yer ayırabiliyor.
11:51
Before our collaboration,
227
711005
1310
İşbirliğimizden önce,
11:52
they only had comments enabled on just 10 percent of their articles.
228
712339
4305
çıkan haberlerin yalnızca yüzde onu için yer ayırabiliyorlardı.
11:57
With the help of machine learning,
229
717495
1644
Makine öğrenimi yardımıyla
11:59
they have that number up to 30 percent.
230
719163
1897
bu rakamı yüzde 30 yaptılar.
12:01
So they've tripled it,
231
721084
1156
Yani üçe katladılar
12:02
and we're still just getting started.
232
722264
1917
ve biz daha yeni başladık.
12:04
But this is about way more than just making moderators more efficient.
233
724872
3461
Ancak bu konu moderatörleri daha etkili kılmaktan çok daha öte.
12:10
Right now I can see you,
234
730076
1850
Şu an sizi görebiliyorum,
12:11
and I can gauge how what I'm saying is landing with you.
235
731950
3294
ve söylediklerimin sizde bıraktığı etkiyi sezebiliyorum.
12:16
You don't have that opportunity online.
236
736370
1879
İnternette böyle bir fırsatınız yok.
12:18
Imagine if machine learning could give commenters,
237
738558
3635
Makine öğreniminin, daha insanlar yorum yazarken
12:22
as they're typing,
238
742217
1162
onlara geri bildirimde bulunarak
12:23
real-time feedback about how their words might land,
239
743403
3347
sözlerinin nereye varabileceğini açıkladığını düşünün,
12:27
just like facial expressions do in a face-to-face conversation.
240
747609
3024
yüz yüze bir konuşmada mimiklerimizin yaptığı gibi.
12:32
Machine learning isn't perfect,
241
752926
1842
Makine öğrenimi mükemmel değil,
12:34
and it still makes plenty of mistakes.
242
754792
2394
hâlâ pek çok hata yapıyor.
12:37
But if we can build technology
243
757210
1557
Ama dilin duygusal etkisini anlayabilen
12:38
that understands the emotional impact of language,
244
758791
3293
bir teknoloji geliştirirsek
12:42
we can build empathy.
245
762108
1460
empati de geliştirebiliriz.
12:43
That means that we can have dialogue between people
246
763592
2425
Bu farklı düşünen insanların diyalog kurması demek;
12:46
with different politics,
247
766041
1816
farklı politik görüş,
12:47
different worldviews,
248
767881
1216
farklı dünya görüşü
12:49
different values.
249
769121
1246
ve farklı değerlere sahip insanların.
12:51
And we can reinvigorate the spaces online that most of us have given up on.
250
771359
4775
Böylelikle vazgeçtiğimiz internet ortamlarını yeniden işler kılabiliriz.
12:57
When people use technology to exploit and harm others,
251
777857
3785
İnsanlar teknolojiyi zarar amaçlı kullandığında
13:01
they're preying on our human fears and vulnerabilities.
252
781666
3642
insanların korku ve zayıflıklarını avlıyorlar.
13:06
If we ever thought that we could build an internet
253
786461
3508
İnsanoğlunun karanlık yanından etkilenmeyen
13:09
insulated from the dark side of humanity,
254
789993
2578
bir internet yaratabileceğimizi sandıysak yanıldık.
13:12
we were wrong.
255
792595
1184
13:14
If we want today to build technology
256
794361
2270
Bugün bizim karşılaştığımız zorlukları aşabilecek
13:16
that can overcome the challenges that we face,
257
796655
3127
bir internet yaratmak istiyorsak
13:19
we have to throw our entire selves into understanding the issues
258
799806
4043
en az çözmeye çalıştığımız sorunlar kadar
13:23
and into building solutions
259
803873
1893
insani çözümler üretmek için
13:25
that are as human as the problems they aim to solve.
260
805790
3782
tüm benliğimizi ortaya koymalıyız.
13:30
Let's make that happen.
261
810071
1513
Bunu başaralım.
13:31
Thank you.
262
811924
1150
Teşekkürler.
13:33
(Applause)
263
813098
3277
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7