How to Speak FAST English with Reductions

Vanessa: Hi.

Vanessa: Merhaba. Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Are you ready to speak English fast?

Hızlı İngilizce konuşmaya hazır mısınız? Hadi

Let's do it.

yapalım.

Sometimes, it seems like native English speakers are speaking ridiculously fast.

Bazen, ana dili İngilizce olan kişiler gülünç derecede hızlı konuşuyor gibi görünüyor.

Usually, they are speaking fast.

Genellikle hızlı konuşurlar.

In fact, the University of Lyon in France did a study about these 10 languages.

Hatta Fransa'daki Lyon Üniversitesi bu 10 dil hakkında bir çalışma yaptı.

They tested the speed of each language.

Her dilin hızını test ettiler.

Can you guess which one was the fastest language?

Hangisinin en hızlı dil olduğunu tahmin edebilir misiniz?

English?

İngilizce?

Nope.

Hayır.

Japanese.

Japonca. En

What was the second fastest language?

hızlı ikinci dil hangisiydi?

English?

İngilizce?

Nope.

Hayır.

Spanish.

İspanyol.

Then French, then Italian and number five was English.

Sonra Fransızca, sonra İtalyanca ve beş numara İngilizdi.

Today, I'm going to help you to speak fast English.

Bugün, hızlı İngilizce konuşmanıza yardımcı olacağım .

A couple of months ago, I made a video about how to speak fast English.

Birkaç ay önce, nasıl hızlı İngilizce konuşulur hakkında bir video çektim.

You can check it out up here.

Buradan kontrol edebilirsiniz.

One of the concepts that we talked about was reductions.

Bahsettiğimiz kavramlardan biri de indirimlerdi.

Today, we're going to dig deeper into this concept.

Bugün, bu konseptin derinliklerine ineceğiz .

I hope that by the end of this lesson, you're going to be able to use these reductions and

Umarım bu dersin sonunda, bu kısaltmaları kullanabilecek ve

speak quickly.

hızlı konuşabileceksiniz.

What is a reduction?

azalma nedir?

A reduction is when you take one, two or three words, cut out some sounds and then combine

İndirgeme, bir, iki veya üç kelime alıp bazı sesleri kesip

them to create a faster word.

daha hızlı bir kelime oluşturmak için birleştirmenizdir.

By the end of this lesson, I hope you'll be able to use the top four reductions in English

Bu dersin sonunda, umarım İngilizcede ilk dört indirgeme

plus one bonus one.

artı bir bonus bir kullanabileceksiniz.

Are you ready?

Hazır mısın?

Let's get started.

Başlayalım.

I want to introduce each reduction with a question.

Her indirgemeyi bir soruyla tanıtmak istiyorum .

For our first reduction, my question is, after you watch this lesson, what are your plans?

İlk indirgememiz için sorum şu, bu dersi izledikten sonra planlarınız neler?

For me, I could say after this lesson, I am going to take a walk.

Benim için bu dersten sonra yürüyüşe çıkacağım diyebilirim.

When we talk about the future in English, we have two options.

İngilizcede gelecek hakkında konuştuğumuzda iki seçeneğimiz var.

We can use will.

irade kullanabiliriz.

I will take a walk or I am going to take a walk.

Yürüyüşe çıkacağım ya da yürüyüşe çıkacağım .

Is that the fastest way to say this sentence?

Bu cümleyi söylemenin en hızlı yolu bu mu?

I am going to take a walk?

yürüyüşe mi çıkıyorum

No.

Hayır.

First, let's make a contraction out of the first two words.

İlk olarak, ilk iki kelimeden bir kısaltma yapalım . ben,

I am becomes I'm.

ben oluyorum.

I'm and then the next two words is our first reduction.

Ben ve sonraki iki kelime ilk indirgememizdir.

We can say, I'm gonna take a walk.

Yürüyüşe çıkacağım diyebiliriz.

What happened to the word ‘to’ here?

Buradaki 'to' kelimesine ne oldu?

I'm gonna take a walk.

yürüyüşe çıkacağım

The word ‘to,’ simply changed into A. I'm gonna take a walk.

'Kime' kelimesi basitçe A olarak değiştirildi. Yürüyüşe çıkacağım.

Make sure that when you use this reduction, you do not say, I'm gonna ‘to’ take a

Bu indirimi kullandığınızda yürüyüşe çıkacağım demediğinizden emin olun

walk.

.

Because we've already used the ‘to’ when we changed it into A.

Çünkü 'to'yu A olarak değiştirdiğimizde zaten kullandık.

I'm gonna take a walk.

Yürüyüşe çıkacağım.

Now, I have a couple of sentences that I'd like you to say out loud with me.

Şimdi, benimle yüksek sesle söylemeni istediğim birkaç cümlem var.

Can you repeat these out loud with me?

Bunları benimle yüksek sesle tekrar eder misin?

I'm gonna take a walk.

yürüyüşe çıkacağım

He's gonna make a presentation.

Bir sunum yapacak.

They're gonna bake a cake.

Pasta yapacaklar.

Let's make those sentences negative.

Bu cümleleri olumsuz yapalım.

I'm not gonna take a walk.

Yürüyüş yapmayacağım.

He's not gonna give a presentation.

Sunum yapmayacak.

They're not gonna bake a cake.

Kek yapmayacaklar.

For reduction number two, I have a question.

İki numaralı indirim için bir sorum var.

Where is your dream location to visit?

Ziyaret etmeyi hayal ettiğiniz yer neresi?

There are a lot of wonderful places in the world but for me, I'm gonna say that I want

Dünyada pek çok harika yer var ama benim için

to visit Norway.

Norveç'i ziyaret etmek istediğimi söyleyeceğim. Bu

Is this the fastest way to say this sentence?

cümleyi söylemenin en hızlı yolu bu mu?

I want to visit Norway?

Norveç'i ziyaret etmek istiyorum?

No.

Hayır.

Let's make a lovely reduction and say, I wanna visit Norway.

Güzel bir indirim yapalım ve Norveç'i ziyaret etmek istiyorum diyelim.

What happened to the word ‘to’ here?

Buradaki 'to' kelimesine ne oldu?

Does this look familiar?

Bu tanıdık geliyor mu?

The word ‘to’ changed to a.

'To' kelimesi a olarak değiştirildi.

I wanna visit Norway.

Norveç'i ziyaret etmek istiyorum.

The same as before, make sure that you do not say, I wanna ‘to’ visit Norway.

Daha önce olduğu gibi, Norveç'i ziyaret etmek 'istiyorum' demediğinizden emin olun.

Nope.

Hayır.

We've already changed the ‘to’ into A. You can simply say, I wanna visit Norway.

'İle'yi zaten A olarak değiştirdik. Basitçe, Norveç'i ziyaret etmek istiyorum diyebilirsiniz.

You probably know that in English, we need the subject and the verb to agree.

Muhtemelen İngilizce'de hem özneye hem de fiile ihtiyacımız olduğunu biliyorsunuzdur.

That means we can say, I want, she wants.

Bu, ben istiyorum, o istiyor diyebileceğimiz anlamına gelir.

There needs to be an S at the end.

Sonunda bir S olması gerekiyor.

Can we use this reduction when we change the subject?

Konuyu değiştirirken bu indirgemeyi kullanabilir miyiz ?

Can we say she wanna visit Norway?

Norveç'i ziyaret etmek istediğini söyleyebilir miyiz?

No.

Hayır.

Because of that s, we need to include it.

Bu nedenle, onu dahil etmemiz gerekiyor.

She wants to visit Norway.

Norveç'i ziyaret etmek istiyor.

We need to add that s.

s'yi eklememiz gerekiyor.

Now, I have a few sentences that I want you to say out loud with me.

Şimdi, benimle yüksek sesle söylemeni istediğim birkaç cümlem var.

Are you ready?

Hazır mısın?

I wanna visit Norway.

Norveç'i ziyaret etmek istiyorum.

They wanna come over today.

Bugün gelmek istiyorlar. Gel kelimesini

If you'd like to know some other ways to use the word come, check out my video up here

kullanmanın başka yollarını öğrenmek istersen ,

so that you can use that naturally.

bunu doğal bir şekilde kullanabilmen için buradaki videoma göz at.

Let's make these sentences negative.

Bu cümleleri olumsuz yapalım.

I don't wanna visit Norway.

Norveç'i ziyaret etmek istemiyorum.

I don't know who would say that because that's crazy.

Bunu kimin söyleyeceğini bilmiyorum çünkü bu çılgınca.

Who doesn't wanna visit Norway?

Kim Norveç'i ziyaret etmek istemez ki?

Let's say that negatively.

Bunu olumsuz olarak söyleyelim.

I don't wanna visit Norway.

Norveç'i ziyaret etmek istemiyorum.

They don't wanna come over to my house.

Evime gelmek istemiyorlar.

For reduction number three, I have a question.

Üç numaralı indirim için bir sorum var.

What do you need to do to improve your English skills?

İngilizce becerilerinizi geliştirmek için ne yapmanız gerekiyor ?

What do you need to do?

Ne yapman gerek?

There's a lot of things you could do.

Yapabileceğin birçok şey var.

If you wanna improve your English skills, you might say, I have to study everyday.

İngilizce becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, her gün çalışmak zorundayım diyebilirsiniz. Bu

Is this the fastest way to say this sentence?

cümleyi söylemenin en hızlı yolu bu mu?

I have to study everyday.

Her gün ders çalışmak zorundayım.

No.

Hayır.

Let's make a reduction with the words have and to.

have ve to kelimeleri ile bir indirgeme yapalım .

I hafta study everyday.

Her gün ders çalışıyorum.

You might notice that when I wrote this out, the V changes to an F.

Bunu yazdığımda, V'nin F olarak değiştiğini fark etmişsinizdir.

This is just because that's what it sounds like.

Bunun nedeni, kulağa böyle gelmesidir .

When we use these reductions, they're always in spoken English or in really informal writing

Bu kısaltmaları kullandığımızda, bunlar her zaman konuşma İngilizcesinde veya

like a text message.

kısa mesaj gibi gerçekten resmi olmayan yazılarda bulunur.

The way that you write it isn't so important.

Nasıl yazdığın o kadar önemli değil.

This isn't formal papers or formal exams.

Bu resmi belgeler veya resmi sınavlar değil.

I wrote that F just to remind you that it does sound like an F. I hafta study English

F harfini kulağa F gibi geldiğini hatırlatmak için yazdım. Haftada her gün İngilizce çalışıyorum

everyday.

.

What happened to that little word ‘to’?

O küçük 'to' kelimesine ne oldu?

Can you guess?

Tahmin edebilir misin? Bahse girerim

I bet you can.

yapabilirsin.

You are an expert in this now.

Artık bu konuda uzmansınız. To

The word to becomes A. I hafta study English everyday.

kelimesi A oluyor. Her gün İngilizce çalışıyorum.

What about if we change the subject?

Peki konuyu değiştirsek? Hafta ders

I hafta study.

çalışıyorum.

She hasta study.

Çalışmak hastası.

The word she needs to agree with the verb has, she has, he has.

Sahip olduğu, sahip olduğu, sahip olduğu fiil ile aynı fikirde olması gereken kelime.

Can we make this reduction?

Bu indirimi yapabilir miyiz?

She hasta study?

Çalışmak istiyor mu?

Yeah.

Evet.

That's great.

Bu harika. Hiç

That's no problem.

sorun değil.

You can say I hafta study.

Ben hafta ders çalışıyorum diyebilirsiniz.

She hasta study.

Çalışmak hastası.

We hafta study.

Biz hafta ders çalışıyoruz.

Now, I have a few sentences that I'd like you to say with me.

Şimdi, benimle birlikte söylemeni istediğim birkaç cümlem var .

I hafta study English everyday.

Haftada her gün İngilizce çalışıyorum. Hafta

You hafta take the test.

sınava girersin.

She hasta call her mom.

Annesini arayacak.

Let's make them negative.

Onları negatif yapalım.

I don't hafta study everyday.

Her gün ders çalışmam.

You don't hafta take the test.

Sınava girmezsiniz.

She doesn't hafta call her mom.

Annesini aramaz.

What's happening here with the verb conjugation?

Burada fiil çekimine ne oluyor?

Do you see that the word have is conjugated the same way for each of these?

Bunların her biri için have kelimesinin aynı şekilde konjuge edildiğini görüyor musunuz?

That's because we have the word do.

Çünkü yapmak kelimemiz var.

The verb do has been added to these sentences.

Bu cümlelere do fiili eklenmiştir.

That means that we conjugate the first verb.

Bu, ilk fiili konjuge ettiğimiz anlamına gelir. Ben

I don't, you don't, she doesn't.

yapmıyorum, sen yapmıyorsun, o yapmıyor.

This makes it beautifully grammatically correct.

Bu, dilbilgisi açısından güzel bir şekilde doğru olmasını sağlar.

For reduction number four, I have a question.

Dört numaralı indirim için bir sorum var.

Before you cook a meal, what do you need to do?

Bir yemek pişirmeden önce ne yapmanız gerekiyor ?

Before you cook a meal, what do you need to do?

Bir yemek pişirmeden önce ne yapmanız gerekiyor ?

Well, before I cook a meal, I have got to go to the grocery store.

Şey, yemek yapmadan önce markete gitmem gerekiyor.

I have got to buy some groceries.

Yiyecek bir şeyler almam gerekiyor.

Groceries are food that you get at the store.

Yiyecekler, mağazadan aldığınız yiyeceklerdir. Bu

Is this the fastest way to say this sentence?

cümleyi söylemenin en hızlı yolu bu mu?

I have got to buy some groceries?

Biraz yiyecek almam gerekiyor?

No.

Hayýr.

Let's say, I gotta buy some groceries.

Diyelim ki, bakkaliye almam gerekiyor.

I gotta buy some groceries.

Yiyecek bir şeyler almalıyım.

The full verb phrase I have got to is extremely strong in English.

I have to to tam fiil cümlesi İngilizcede son derece güçlü.

We rarely use this because it's so strong.

Bunu nadiren kullanırız çünkü çok güçlüdür.

You might use this for life or death situations.

Bunu ölüm kalım durumları için kullanabilirsiniz.

You have got to wear a seat belt.

Emniyet kemeri takmak zorundasınız. Karşıdan karşıya

You have got to look both ways when you cross the street.

geçerken iki tarafa da bakmalısın .

For daily life, for buying groceries, we don't need to use that strong expression.

Günlük yaşam için, market alışverişi için o güçlü ifadeyi kullanmamıza gerek yok.

We can reduce this to say, I gotta buy groceries.

Bakkaliye almalıyım demek için bunu azaltabiliriz.

It makes it much less strong but it still shows something that you need to do.

Onu çok daha az güçlü yapar ama yine de yapmanız gereken bir şeyi gösterir.

What in the world is happening with these verbs?

Bu fiillerle dünyada neler oluyor ?

I have got to buy some groceries.

Yiyecek bir şeyler almam gerekiyor.

I gotta buy some groceries.

Yiyecek bir şeyler almalıyım.

Let's review some of the things that we've talked about.

Konuştuğumuz bazı şeyleri gözden geçirelim .

Often, the word ‘to’ becomes A. I gotta so we have the word to changing to that a

Çoğu zaman, 'to' kelimesi A olur

sound.

.

What's happening with ‘have’?

"sahip olmak" ile neler oluyor?

It's gone.

Gitti.

Completely gone but here, it is implied.

Tamamen gitti ama burada ima ediliyor.

The word implied means that we know it's there.

İma edilen kelime, onun orada olduğunu bildiğimiz anlamına gelir.

We need it to be grammatically correct but we don't say it.

Dilbilgisi açısından doğru olmasına ihtiyacımız var ama söylemiyoruz.

This is something that's implied or understood.

Bu ima edilen veya anlaşılan bir şeydir.

When something's implied, for example, maybe you tell your boyfriend, I want you to tell

Bir şey ima edildiğinde, örneğin erkek arkadaşına bana seni

me I love you more often.

sevdiğimi daha sık söylemeni istiyorum diyebilirsin.

He says, "Oh, well, I spent time with you.

"Ah, seninle vakit geçirdim.

I helped cook meals with you.

Seninle yemek pişirmeye yardım ettim.

Of course, I love you.

Tabii ki seni seviyorum.

I'm doing these things with you.

Bunları seninle yapıyorum.

My love is implied.

Aşkım ima ediliyor.

My love is understood.

Aşkım anlaşılıyor.

I don't need to say it because you already know it."

Yapmam" Söylemene gerek yok çünkü zaten biliyorsun."

Maybe that's not okay with you.

Belki bu senin için uygun değil.

You still want him to say it but that's the idea of implied.

Hala söylemesini istiyorsun ama ima edilen fikir bu.

It's understood.

Anlaşıldı.

You know it's there but you don't necessarily see it or hear it.

Orada olduğunu biliyorsunuz ama mutlaka görmeniz veya duymanız gerekmiyor.

You can naturally say, I gotta buy groceries.

Doğal olarak bakkaliye almalıyım diyebilirsiniz.

What about if you change the subject?

Peki konuyu değiştirirseniz?

We've talked about the subject and the verb agreeing.

Konu ve kabul etme fiilinden bahsetmiştik.

Could you say he gotta wake up early?

Erken kalkması gerektiğini söyleyebilir misin?

No.

Hayır.

Because we have the full verb phrase he has got to wake up early, we need to include that

O'nun erken uyanmak zorunda olduğu tam fiil cümlesine sahip olduğumuz için , S'yi dahil etmemiz gerekiyor.

S. This is similar to what we talked about with

Bu, isteklerle bahsettiğimize benzer

wants.

.

Here, we need to say, he's gotta wake up early.

Burada, erken kalkması gerektiğini söylemeliyiz.

When we use gotta, the ‘have’ part or the ‘has’ is not implied.

Gott kullandığımızda, "have" kısmı veya " has" ima edilmez.

It's added.

eklendi.

He's gotta wake up early.

Erken kalkması gerekiyor.

You could still use gotta but you need that S. He's gotta wake up early.

Yine degot kullanabilirsin ama S'ye ihtiyacın var. Erken kalkması gerekiyor.

Let's say a few sentences together so that you can practice gotta.

Birlikte birkaç cümle söyleyelim ki, lazım alıştırması yapabilesin.

I gotta buy some groceries.

Yiyecek bir şeyler almalıyım.

What's happening with this pronunciation?

Bu telaffuza ne oluyor?

In the middle of the word, there are two Ts.

Kelimenin ortasında iki T var.

These Ts are going to change to a D sound in American English.

Bu T'ler Amerikan İngilizcesinde D sesine dönüşecek .

This is a typical concept in American English.

Bu, Amerikan İngilizcesinde tipik bir kavramdır.

That when you have a T and a vowel on both sides, the T's going to sound like a D. I

Her iki tarafında da bir T ve bir sesli harf olduğunda , T harfi D gibi ses çıkaracak.

gotta buy some groceries.

Biraz yiyecek almam gerek.

This is the same for the word water, sweater, better.

Bu, su, kazak, daha iyi kelimesi için aynıdır .

If you'd like to know some other concepts about how to use an American accent, you can

Amerikan aksanının nasıl kullanılacağına dair başka kavramlar öğrenmek isterseniz,

click on this video up here.

buradaki videoya tıklayabilirsiniz.

We go into depth into five specific things that you can do to sound more like an American

Daha çok bir Amerikan İngilizcesi konuşmacısı gibi konuşmak için yapabileceğiniz beş özel şeyi derinlemesine inceliyoruz

English speaker.

. Gelin

Let's say that sentence together.

bu cümleyi birlikte söyleyelim.

I gotta buy some groceries.

Yiyecek bir şeyler almalıyım.

You gotta chew with your mouth closed.

Ağzın kapalıyken çiğnemelisin.

It's considered polite.

Kibar sayılır.

He's gotta wake up early.

Erken kalkması gerekiyor.

He's gotta.

Yapmalı.

Let's see if we can make these sentences negative.

Bakalım bu cümleleri olumsuz yapabilecek miyiz?

Can you say I don't gotta buy some groceries?

Yiyecek almama gerek olmadığını söyleyebilir misin?

Some people say this but it's not considered proper English so I don't recommend using

Bazı insanlar bunu söylüyor ama uygun İngilizce olarak kabul edilmiyor, bu yüzden bunu kullanmanızı önermiyorum

this.

.

Instead, when you wanna use gotta in the negative form, we need to use the word need.

Bunun yerine, got'u olumsuz biçimde kullanmak istediğinizde , need kelimesini kullanmamız gerekir.

I don't need to buy some groceries.

Bakkaliye almama gerek yok.

You don't need to chew with your mouth closed maybe because there's no one else in the room

Ağzınız kapalıyken çiğnemenize gerek yok, belki de odada başka kimse

so they don't care.

olmadığı için umursamazlar.

He doesn't need to wake up early.

Erken kalkmasına gerek yok.

Let's go on to one final bonus reduction.

Son bir ikramiye indirimine geçelim.

My question for you is, what are you doing right now?

Sana sorum şu, şu anda ne yapıyorsun? Bu dersi

What are you doing right now as you're watching this lesson?

izlerken şu anda ne yapıyorsun ?

You might say, I'm trying to improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum diyebilirsiniz.

I'm trying to improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum. Bu

Is this the fastest way to say this sentence?

cümleyi söylemenin en hızlı yolu bu mu?

No, no, nope.

Hayır, hayır, hayır.

You can say, I'm tryna improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum diyebilirsiniz.

I'm tryna improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum. Bu indirgeme ile neler olduğunu anlamak için

Let's review some of those concepts we talked about to figure out what is happening with

bahsettiğimiz bazı kavramları gözden geçirelim

this reduction.

.

The word ‘to’ is gonna change to a, tryna, a.

'To' kelimesi a, tryna, a olarak değişecek .

Why is there an N added here?

Buraya neden bir N eklendi?

You might notice that with gonna and wanna, we've added an N and it just sounds and feels

Will ve want'a bir N eklediğimizi ve

a little bit more natural to link those together.

bunları birbirine bağlamanın kulağa biraz daha doğal geldiğini fark etmişsinizdir.

I'm tryna improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum.

You can't say I'm try a, I'm try a, it doesn't feel and sound as smooth.

Deniyorum diyemezsiniz, deniyorum, o kadar yumuşak bir his ve ses vermiyor.

We need to say I'm tryna improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalıştığımı söylemeliyiz.

This is definitely for fast English so if you're speaking slowly or thinking about what

Bu kesinlikle hızlı İngilizce içindir, bu nedenle yavaş konuşuyorsanız veya ne

you're saying, it's best to use the full expression.

söylediğinizi düşünüyorsanız, tam ifadeyi kullanmak en iyisidir.

I'm trying to improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum.

In fact, that's the same for all of these reductions.

Aslında, tüm bu indirimler için bu aynıdır .

If you need to speak slowly or you're not sure what you're going to say, you're taking

Yavaş konuşmanız gerekiyorsa veya ne söyleyeceğinizden emin değilseniz,

your time.

acele etmiyorsunuz demektir.

Make sure to use the full expression.

Tam ifadeyi kullandığınızdan emin olun.

You don't want to say, I'm gonna.

Söylemek istemiyorsan, söyleyeceğim.

It's best to say, I'm going to.

Gidiyorum demek en iyisi. Azaltmayı kullanmamak için

It feels more natural if you're speaking slowly to not use the reduction.

yavaş konuşuyorsanız daha doğal geliyor .

Because the purpose of these reductions is to speak fast.

Çünkü bu indirimlerin amacı hızlı konuşmaktır.

Let's practice with tryna.

Tryna ile pratik yapalım.

Can you say these sentences with me?

Bu cümleleri benimle söyler misin?

I'm tryna improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum.

She's tryna take a nap.

Biraz kestirmeye çalışıyor.

Do you see how all of those words are linked together?

Tüm bu kelimelerin nasıl birbirine bağlı olduğunu görüyor musunuz ? Almaya

Tryna take, tryna take a nap.

çalışıyorum, kestirmeye çalışıyorum.

She's tryna take a nap.

Biraz kestirmeye çalışıyor.

They're tryna find their dog.

Köpeklerini bulmaya çalışıyorlar.

They're tryna find their dog.

Köpeklerini bulmaya çalışıyorlar.

When you use these reductions, it's great to link the words together quickly.

Bu kısaltmaları kullandığınızda, kelimeleri hızlı bir şekilde birbirine bağlamak harikadır.

Let's make these sentences negative.

Bu cümleleri olumsuz yapalım.

I'm not tryna improve my pronunciation.

Telaffuzumu geliştirmeye çalışmıyorum.

Okay.

Tamam aşkım.

She's not tryna take a nap.

Şekerleme yapmaya çalışmıyor. Tam orada

They're not tryna find their dog because he's right there.

olduğu için köpeklerini bulmaya çalışmıyorlar .

All right.

Elbette. Bu ders

Did you get some pronunciation practice during this lesson?

sırasında biraz telaffuz alıştırması yaptın mı ?

I hope so.

Umarım.

Let's do a quick review and I'd like you to say these sentences out loud to practice your

Hızlıca bir tekrar yapalım ve

pronunciation and practice these natural reductions.

telaffuz alıştırması yapmak ve bu doğal indirgemeleri uygulamak için bu cümleleri yüksek sesle söylemeni istiyorum.

I'm gonna study English everyday.

Her gün İngilizce çalışacağım.

I wanna improve my speaking skills.

Konuşma becerilerimi geliştirmek istiyorum.

I hafta practice with Vanessa.

Vanessa ile pratik yapacağım.

I gotta remember these tips.

Bu ipuçlarını hatırlamalıyım. Şu

I'm tryna use them right now.

anda onları kullanmaya çalışıyorum.

That was a fun pronunciation practice.

Eğlenceli bir telaffuz çalışmasıydı.

I hope that you can take these principles and use them in your daily life when you use

Umarım İngilizce kullanırken bu ilkeleri alıp günlük yaşamınızda kullanabilirsiniz

English.

.

Now, I have a question for you.

Şimdi size bir sorum var.

Let me know in the comments what is something that you gotta do tomorrow?

Yorumlarda yarın yapmanız gereken bir şey nedir?

Write a sentence using gotta.

Got kullanarak bir cümle yazın.

I gotta go to work.

işe gitmeliyim

I gotta exercise.

Egzersiz yapmalıyım.

I gotta pick up my mom from the airport.

Annemi hava alanından almam gerekiyor.

What's something that you gotta do?

Yapman gereken bir şey nedir?

Thanks so much for learning English with me and I'll see you again next Friday for a new

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler ve önümüzdeki Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere

lesson here on you my YouTube channel.

.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free e-book, Five Steps to Becoming a Confident English

sonraki adım, ücretsiz e-kitabım olan Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Beş Adım'ı indirmek

Speaker.

.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.