9 American Stereotypes: True or False?

Vanessa: I want you to close your eyes for a second  

Vanessa: Bir saniyeliğine gözlerini kapatmanı

and picture the typical American. Are they driving  a big truck? Are they wearing a cowboy hat and an  

ve tipik bir Amerikalıyı hayal etmeni istiyorum. Büyük bir kamyon mu kullanıyorlar? Kovboy şapkası ve

American flag t-shirt? Are they eating McDonald's?  Hmm. If they are, then you are thinking of some  

Amerikan bayrağı tişörtü mü giyiyorlar? McDonald's mı yiyorlar? Hmm. Eğer öyleyse,

stereotypes of Americans who live in the US.  Let's talk about if these are true or false. 

ABD'de yaşayan Amerikalılarla ilgili bazı klişeleri düşünüyorsunuz demektir. Bunların doğru mu yanlış mı olduğunu konuşalım.

If you haven't opened your  eyes yet, please do that.  

Henüz gözlerinizi açmadıysanız, lütfen bunu yapın. Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com, an  American English speaker. I live here in the US.  

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa, Amerikan İngilizcesi konuşan biriyim. Burada ABD'de yaşıyorum.

Today, we're going to be talking about some  common stereotypes of Americans. When I talk about  

Bugün, Amerikalıların bazı yaygın klişelerinden bahsedeceğiz.

Americans, I'm talking about the United States of  America. I'm just using Americans as shorthand for  

Amerikalılardan bahsettiğimde, Amerika Birleşik Devletleri'nden bahsediyorum . Amerika

people who live in the United States, and the  stereotypes about those people, including me.  

Birleşik Devletleri'nde yaşayan insanlar ve ben de dahil olmak üzere bu insanlar hakkındaki klişeler için sadece Amerikalıları kullanıyorum.

We're going to take a look at the stereotypes,  what the data says about those stereotypes,  

Klişelere, verilerin bu klişeler hakkında ne söylediğine

and then also my personal opinion. To help you  with today's lesson and to remember everything  

ve ardından benim kişisel görüşüme bir göz atacağız. Bugünkü derste size yardımcı olmak ve öğrendiğiniz her şeyi hatırlamak için

that you've learned, I have created a free PDF  worksheet that you can download, print out, put  

indirebileceğiniz, çıktısını alabileceğiniz,

under your pillow as you sleep, to help you take  your English to the next level and never forget  

uyurken yastığınızın altına koyabileceğiniz ve İngilizcenizi bir sonraki seviyeye taşımanıza yardımcı olacak ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum.

anything from today's lesson. You can download  this PDF with the link in the description. 

bugünün dersinden  hiçbir şeyi asla unutmayın. Açıklamadaki bağlantıyla bu PDF'i indirebilirsiniz. En yaygın Amerikan klişelerinden

Let's get started with what I think is one of the  most common American stereotypes, and that is, big  

biri olduğunu düşündüğüm şeyle başlayalım ve bu, büyük

everything. Big stores, big cars, big houses, big  portion sizes at restaurants. Let's talk about  

her şey. Büyük mağazalar, büyük arabalar, büyük evler, restoranlarda büyük porsiyon boyutları. Bunun hakkında konuşalım

this. First, grocery stores, or sometimes we call  them supermarkets. It's more common to call them a  

. İlk olarak, bakkallar veya bazen süpermarketler diyoruz. Onlara bakkal demek daha yaygındır

grocery store. But if you want an overwhelming  experience the next time you visit the US,  

. Ancak, ABD'yi bir sonraki ziyaretinizde ezici bir deneyim istiyorsanız,

go into a Super Walmart. It's huge. Enormous.  You can have your eyes checked while you wait for  

bir Super Walmart'a gidin. Çok büyük. Kocaman. Arabanızın tamir edilmesini beklerken gözlerinizi kontrol ettirebilirsiniz

your car to get fixed. You could buy a new baby  stroller, a microwave, a set of golf clubs, a gun,  

. Yeni bir bebek arabası, mikrodalga fırın, golf sopası seti, tabanca

and choose from hundreds of boxes of breakfast  cereal. We call these places a one-stop shop  

ve yüzlerce kutu kahvaltılık gevrek arasından seçim yapabilirsiniz.

because you can get everything you need in one  convenient location. For me, this kind of place  

İhtiyacınız olan her şeyi tek bir uygun konumdan alabileceğiniz için bu yerlere tek noktadan mağaza diyoruz. Benim için bu tür yerler

is a bit too overwhelming to go to regularly, but  it is convenient to know that if I need something,  

düzenli olarak gitmek için biraz fazla bunaltıcı, ancak  bir şeye ihtiyacım olursa

there's one place where I can go to get it. What about cars and homes? Yes, it is true  

onu almak için gidebileceğim tek bir yer olduğunu bilmek rahatım. Peki ya arabalar ve evler? Evet,

that American cars and homes are typically  larger than in other places in the world.  

Amerikan arabalarının ve evlerinin genellikle dünyanın diğer yerlerinden daha büyük olduğu doğrudur.

Is it cultural? Is it because we have more space?  It's hard to say exactly why, but we've definitely  

Kültürel mi? Daha fazla alanımız olduğu için mi? Tam olarak nedenini söylemek zor, ancak örneğin Avrupa'daki

traded the historic, beautiful but  smaller homes, in Europe, for example,  

tarihi, güzel ancak daha küçük evleri ABD'deki

for not historic, not always so beautiful, but  big homes in the US. As for cars, it's true,  

tarihi olmayan, her zaman çok güzel olmayan ancak büyük evlerle kesinlikle takas ettik. Arabalara gelince,

Americans have big cars. But everything in the US  is so spread out that we spend a lot more time in  

Amerikalıların büyük arabaları olduğu doğrudur. Ancak ABD'de her şey o kadar dağınık ki arabalarımızda çok daha fazla zaman harcıyoruz

our cars. My personal theory is that because  people have bigger and bigger cars in the US,  

. Benim kişisel teorim şu: ABD'de insanların gittikçe daha büyük arabaları olduğu için, bu durum

it kind of pushes everyone into that direction.  For me, I would love to have a small car, but it's  

herkesi bir şekilde bu yöne itiyor. Benim için küçük bir arabam olsun isterdim, ancak yolda

dangerous if you are the only person with a small  car on the road. If everyone else has a big truck,  

küçük arabası olan tek kişi sizseniz bu tehlikelidir . Herkesin büyük bir kamyonu,

a big SUV, a big van and you're just the only  one in a little car, that is very dangerous.  

büyük bir SUV'u, büyük bir minibüsü varsa ve küçük bir arabanın içinde yalnızca sizseniz, bu çok tehlikelidir. Bu

So a lot of people maybe feel some pressure to  get a bigger car socially or for safety reasons. 

nedenle, birçok kişi sosyal olarak veya güvenlik nedenleriyle daha büyük bir araba alma konusunda baskı hissediyor olabilir.

All right, let's talk about food now.  Portion sizes. If you've ever visited the  

Pekala, şimdi yemek hakkında konuşalım. Porsiyon boyutları. ABD'yi daha önce ziyaret ettiyseniz

US and ordered at a restaurant, maybe you have  been shocked at the portion size that you get  

ve bir restoranda sipariş verdiyseniz, bir restoranda aldığınız porsiyon boyutu karşısında şok olmuş olabilirsiniz

at a restaurant. In fact, it's quite common to get  what we call a doggy bag. This is a takeout bag  

. Aslında, köpek çantası dediğimiz şeyi almak oldukça yaygındır. Bu bir paket servisi

because you can't finish all of the food on your  plate. So it's common to ask the waiter, "Hey, can  

çünkü tabağınızdaki tüm yiyecekleri bitiremezsiniz . Bu nedenle, garsona "Hey,

I get a doggy bag? Hey, can I get a box to go?"  You put the rest of your food in a box and take it  

bir köpek çantası alabilir miyim? Hey, bir kutu alabilir miyim?" Yemeğinizin geri kalanını bir kutuya koyup

to have for lunch the next day. This is really  common because the portion size is enormous. 

ertesi gün öğle yemeği için alırsınız. Porsiyon boyutu çok büyük olduğu için bu gerçekten yaygındır.

In fact, take a look at this little graph.  It just shows that from the 1950s and '60s,  

Aslında, bu küçük grafiğe bir bakın. Sadece 1950'ler ve 60'lardan itibaren

portion size in the US has been increasing  dramatically. So overall, yes, things are bigger  

ABD'de porsiyon boyutunun önemli ölçüde arttığını gösteriyor. Yani genel olarak, evet, ABD'de işler daha büyük

in the US. There could be a lot of reasons for  this. Of course, some places like New York or LA,  

. Bunun pek çok nedeni olabilir . Tabii ki, New York veya Los Angeles gibi bazı yerlerde,

you're more likely going to be living in a small  apartment, but the majority of Americans live  

küçük bir apartman dairesinde yaşamanız daha olasıdır , ancak Amerikalıların çoğu

outside of those big cities. They live in medium  or small size cities around the US. So in general,  

bu büyük şehirlerin dışında yaşar. ABD'deki orta veya küçük ölçekli şehirlerde yaşıyorlar. Yani genel olarak

big cars, big houses, big stores, and big portion  sizes. These things are the norm in the US. 

büyük arabalar, büyük evler, büyük mağazalar ve büyük porsiyon boyutları. Bu şeyler ABD'de normdur.

Stereotype number two, Americans are overweight  and eat fast food a lot. Unfortunately,  

İki numaralı klişe, Amerikalılar aşırı kiloludur ve çok fazla fast food yerler. Maalesef

this one is true. The data says that two out  of three Americans is overweight, and over  

bu doğru. Veriler, her üç Amerikalıdan ikisinin fazla kilolu olduğunu ve

one-third of adults eats fast food every day.  Ah. Personally, this is not at all like my  

yetişkinlerin üçte birinden fazlasının her gün fast food yediğini söylüyor. Ah. Şahsen, bu benim

lifestyle. I try really hard to be healthy.  But you know what? The data doesn't lie. Two  

yaşam tarzıma hiç benzemiyor. Sağlıklı olmak için gerçekten çok çabalıyorum. Ama biliyor musun? Veriler yalan söylemez.

out of three Americans is overweight.  That is what they call an obesity crisis. 

Üç Amerikalıdan ikisi fazla kilolu. Buna obezite krizi diyorlar.

Thankfully, there has been a shift towards  somewhat more healthy eating. Even fast food  

Neyse ki, biraz daha sağlıklı beslenmeye doğru bir geçiş oldu. Fast food   restoranları bile

restaurants are trying to have some options  like a wrap or a salad as an option. I think  

seçenek olarak dürüm veya salata gibi bazı seçenekler sunmaya çalışıyor.

overall we're becoming more and more aware  about what it is to be healthy, what kind of  

Genel olarak, sağlıklı olmanın ne olduğu, ne tür

foods we should eat, what kind of soft drinks  we should avoid, these types of things. But  

yiyecekler yememiz gerektiği, ne tür alkolsüz içeceklerden kaçınmamız gerektiği, bu tür şeyler hakkında giderek daha fazla bilinçleniyoruz. Ancak

in general, unfortunately, this stereotype is  true. That Americans overall are overweight and  

genel olarak maalesef bu klişe doğrudur. Amerikalıların genel olarak fazla kilolu olduğu ve

eat fast food a lot. But I have a question for  you. In your country, is going to McDonald's,  

çok fazla fast food yedikleri. Ancak size bir sorum var . Ülkenizde McDonald's,

Subway or KFC, is this a common experience? I  think that this is kind of expanding to the rest  

Metro veya KFC'ye gitmek yaygın bir deneyim mi? Bence bu bir şekilde dünyanın geri kalanına

of the world as well. So even though it's true for  Americans, might be true for other countries, too. 

da yayılıyor. Dolayısıyla, Amerikalılar için doğru olsa bile , diğer ülkeler için de doğru olabilir.

Stereotype number three, everyone has a gun.  What does the data say? Well, this is false.  

Üç numaralı klişe, herkesin silahı var. Veriler ne diyor? Bu yanlış.

Not everyone has a gun, but the data says that  one in three Americans owns a gun. Overall,  

Herkesin silahı yok, ancak veriler üç Amerikalıdan birinin silaha sahip olduğunu söylüyor. Genel olarak,

this is more, this is a higher percentage than  in other countries around the world. Guns and gun  

bu daha fazladır, bu, dünyadaki diğer ülkelerden  daha yüksek bir orandır . Silahlar ve silahlı

violence are certainly controversial issues to say  the least, but Americans' personal feelings about  

şiddet kesinlikle tartışmalı konulardır , ancak Amerikalıların silahlar hakkındaki kişisel duyguları

guns really depends on where you live. If you live  in a more rural area, having a gun for hunting,  

gerçekten nerede yaşadığınıza bağlıdır. Daha kırsal bir bölgede yaşıyorsanız, avlanmak için,

for protection, for your lifestyle, this type  of thing is more common. It's less scary because  

korunmak için, yaşam tarzınız için bir silahınız varsa, bu tür şeyler daha yaygındır. Daha az korkutucu çünkü

people are more comfortable about how they work  and how they're used, and they know the people who  

insanlar nasıl çalıştıkları ve nasıl kullanıldıkları konusunda daha rahatlar ve

have a gun. But if you live in a more urban area,  like in the city, guns are associated more with  

silahı olan insanları tanıyorlar. Ancak şehir gibi daha kentsel bir bölgede yaşıyorsanız silahlar daha çok şiddetle ilişkilendirilir

violence and it can be a much more scary thing. So  it all depends on your background and where you've  

ve bu çok daha korkutucu bir şey olabilir. Bu nedenle, her şey geçmişinize ve nerede

grown up, how you feel about guns and what kind of  feeling that brings up for you. Overall, not every  

büyüdüğünüze, silahlar hakkında ne hissettiğinize ve bunun sizde ne tür bir duygu uyandırdığına bağlıdır. Genel olarak, her

American owns a gun, but it is certainly more  common here than in other places around the world. 

Amerikalının silahı yoktur, ancak burada kesinlikle dünyanın diğer yerlerinden daha yaygındır.

Stereotype number four, Americans never travel.  Well, are we talking about international travel?  

Dört numaralı klişe, Amerikalılar asla seyahat etmez. Peki, uluslararası seyahatten mi bahsediyoruz?

Well, the data says, this is  true. A lot of Americans don't  

Veriler bunun doğru olduğunu söylüyor. Pek çok Amerikalının

even have a passport. But if we're talking about  domestic travel within the US, the answer is  

pasaportu bile yok. Ancak ABD içinde yurt içi seyahatten bahsediyorsak, cevap

false. A lot of Americans travel domestically. I  mean, have you seen the size of the US? There are  

yanlıştır. Birçok Amerikalı ülke içinde seyahat ediyor. Demek istediğim, ABD'nin büyüklüğünü gördünüz mü?

so many places to visit. We often visit family  who live in far away places within the US.  

Ziyaret edilecek   çok fazla yer var. ABD'de uzak yerlerde yaşayan aileleri sık sık ziyaret ederiz .

This is just something cultural. I think it's  also pretty tricky to travel internationally  

Bu sadece kültürel bir şey.

when you have to cross an ocean to get anywhere. When I lived in Europe, it's just unbelievably  

Bir yere varmak için bir okyanusu geçmeniz gerektiğinde   uluslararası seyahat etmenin   oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Avrupa'da yaşarken,

easy to cross a border and visit another place.  "Ah, this is so convenient." But when you're in  

bir sınırı aşıp başka bir yeri ziyaret etmek inanılmaz derecede kolaydı. "Ah, bu çok uygun." Ancak

the US, you have to spend a lot of money to get  to another country. And we don't have as much  

ABD'deyken başka bir ülkeye gitmek için çok para harcamanız gerekir . Ve

overall vacation time from work. So if you  only have a week and you're going to spend  

işten genel olarak çok fazla tatil süremiz yok. Dolayısıyla, yalnızca bir haftanız varsa ve

so much money to go to another country, well, you  might be more likely to just take your family and  

başka bir ülkeye gitmek için çok fazla para harcayacaksanız, ailenizi alıp

drive to a local beach. Be able to spend a  less hectic time and more enjoyable time,  

yerel bir plaja gitmeniz daha olasıdır. Uluslararası seyahat etme zahmetine girmeden belki ailenizle daha az telaşlı ve daha keyifli zaman geçirebileceksiniz

maybe with your family, without having the  hassle of international travel. So there's  

. Yani

a lot of factors at play here. But overall,  Americans don't travel much internationally,  

burada pek çok faktör rol oynuyor. Ancak genel olarak Amerikalılar uluslararası seyahatlere pek katılmazlar,

but we do travel a lot domestically. Stereotype number five, Americans are  

ancak biz yurt içinde çok seyahat ederiz. Beş numaralı klişe, Amerikalılar

materialistic. What's the data say about this?  Well, it says that this is somewhat false. Let's  

materyalisttir. Veriler bu konuda ne diyor? Bunun biraz yanlış olduğunu söylüyor.

take two different sides of this. Americans, yes,  in certain places, especially big cities, can be  

Bunun   iki farklı tarafını ele alalım. Amerikalılar, evet, belirli yerlerde, özellikle büyük şehirlerde,

very obsessed with brands, labels, expensive  things. We have a term called keeping up with the  

markalara, etiketlere, pahalı şeylere çok takıntılı olabiliyorlar . Jones'lara ayak uydurmak diye bir terimimiz var

Joneses. The last name Jones is one of the most  common names in the US. Your last name is Jones,  

. Jones soyadı, ABD'deki en yaygın adlardan biridir. Soyadınız Jones,

it's very common. So keeping up with the Joneses  means that you are trying to maintain the same  

çok yaygın. Yani Jones'lara ayak uydurmak, etrafınızdaki insanlarla aynı

type of high quality, high class lifestyle as  the people around you. Maybe your neighbors  

türde yüksek kaliteli, birinci sınıf yaşam tarzını sürdürmeye çalıştığınız anlamına gelir . Belki komşularınız

buy a cool new car, you want to buy a cool new  car. You're trying to keep up with the Joneses. 

yeni bir araba alır, siz de yeni bir araba almak istersiniz . Jones'lara ayak uydurmaya çalışıyorsun.

But on the other hand, the culture of buying  secondhand is huge in the us. I've lived in a lot  

Ancak öte yandan, ABD'de ikinci el satın alma kültürü çok büyük.

of places around the world where it was almost  impossible to find a secondhand store that was  

Dünyanın her yerinde ucuz ikinci el bir mağaza bulmanın neredeyse imkansız olduğu birçok yerde yaşadım

cheap. It was all expensive, fancy vintage  clothes. But in the US buying secondhand is  

. Hepsi pahalı, gösterişli vintage giysilerdi. Ancak ABD'de ikinci el satın alma

extremely common. Almost all of my clothes are  secondhand. It's kind of like a treasure hunt.  

son derece yaygındır. Kıyafetlerimin neredeyse tamamı ikinci el. Bir nevi hazine avı gibi.

This kind of culture of reusing our clothes, or  being willing to buy something that someone else  

Giysilerimizi yeniden kullanma veya başka birinin giydiği bir şeyi satın almaya istekli olma

wore, and that that's culturally acceptable,  is also pretty common. So overall, I'd say it's  

ve bunun kültürel olarak kabul edilebilir olduğu kültür de oldukça yaygındır. Genel olarak,

tough to say exactly if Americans are more  materialistic than other countries with the  

Amerikalıların aynı miktarda servete sahip diğer ülkelerden daha materyalist olup olmadığını tam olarak söylemenin zor olduğunu söyleyebilirim

same amount of wealth, but we certainly do like  shopping. Even if it's at a secondhand store. 

, ancak biz kesinlikle alışverişi seviyoruz. İkinci el bir mağazada olsa bile.

Stereotype number six, Americans only speak  English. What does the data say about this? Well,  

Altı numaralı klişe, Amerikalılar yalnızca İngilizce konuşur. Veriler bu konuda ne diyor? Pekala

it says this is false. There are  over 350 languages spoken in the US,  

bunun yanlış olduğunu söylüyor. ABD'de konuşulan 350'den fazla dil vardır ve bu da

making it one of the most linguistically diverse  countries around the world. There are over 40  

onu dünyanın dil açısından en çeşitli ülkelerinden biri yapar . Burada 40

million Spanish speakers and 3 million Chinese,  including Mandarin and Cantonese speakers here.  

milyondan fazla İspanyolca konuşan ve Mandarin ve Kantonca konuşanlar da dahil olmak üzere 3 milyon Çince vardır.

Now, there is a little catch to this.  If you grew up in a household that  

Şimdi, bunun küçük bir püf noktası var.

spoke another language. For example, if your  parents speak Spanish, you are more likely,  

Başka bir dilin konuşulduğu bir evde büyüdüyseniz. Örneğin, ebeveynleriniz İspanyolca konuşuyorsa,

of course, to speak Spanish. But if you grew  up in a household that spoke only English,  

elbette İspanyolca konuşma olasılığınız daha yüksektir. Ancak yalnızca İngilizce konuşulan bir evde büyüdüyseniz,

the chance of you as an American successfully  learning a second language, especially to fluency,  

bir Amerikalı olarak ikinci bir dili, özellikle de akıcılığı başarılı bir şekilde öğrenme şansınız

is quite low. So while there are a lot of people  in the US who speak another language, the amount  

oldukça düşüktür. Dolayısıyla, ABD'de başka bir dil konuşan çok sayıda insan varken,

of people who learn a second language in school or  just for fun is quite low. But if you're among the  

okulda veya sadece eğlence için ikinci bir dil öğrenen kişilerin sayısı oldukça düşüktür. Ancak

few who has successfully learned a second language  (comme moi) it can really expand your worldview  

ikinci bir dili (comme moi) başarıyla öğrenen birkaç kişiden biriyseniz, bu gerçekten dünya görüşünüzü genişletebilir

and just add so much fulfillment to your life. Stereotype number seven, Americans are very  

ve hayatınıza çok fazla tatmin katabilir. Yedi numaralı klişe, Amerikalılar çok

patriotic. What's the data say? Well, it says  this is true. There was a poll and it said 41%  

vatanseverdir. Veriler ne diyor? Bunun doğru olduğunu söylüyor. Bir anket yapıldı ve Amerikalıların %41'inin

of Americans think that the US is the best country  in the world. If you come to visit the US around  

ABD'nin dünyanın en iyi ülkesi olduğunu düşündüğünü söyledi . 4 Temmuz civarında ABD'yi ziyarete gelirseniz

the 4th of July, you will see American flags  everywhere. If you visit any kind of professional  

, her yerde Amerikan bayraklarını görürsünüz . Herhangi bir profesyonel

sporting event, you will most likely hear everyone  in the stadium singing the national anthem  

spor etkinliğini ziyaret ederseniz, spor maçından önce stadyumdaki herkesin milli marşı söylediğini büyük ihtimalle duyarsınız

before the sporting game. And if you live  here and your kids go to a public school,  

. Ve eğer burada yaşıyorsanız ve çocuklarınız bir devlet okuluna gidiyorsa,

they will say the Pledge of Allegiance, your  hand over your heart, looking at the flag,  

the Pledge of Allegiance to the flag every morning  before the school day starts. Because I grew up  

her sabah okul başlamadan önce Bayrağa Bakarak Eliniz kalbinizin üzerinde Bayrağa Bağlılık Andı söyleyeceklerdir. Sürekli

saying the Pledge of Allegiance or singing  the national anthem all the time, I thought  

Bağlılık Yemini söyleyerek veya milli marşı söyleyerek büyüdüğüm için,

that these things were normal. It wasn't until I  traveled outside the US that I realized that not  

bunların normal olduğunu düşündüm. ABD dışına seyahat edene kadar

every country is like this. So maybe this goes  back to the majority of Americans not having a  

her ülkenin böyle olmadığını fark etmemiştim. Yani belki de bu, Amerikalıların çoğunun pasaportunun olmamasından kaynaklanmaktadır

passport. They've never experienced it otherwise,  so we are just very patriotic. There you have it. 

. Bunun aksini hiç yaşamadılar, bu yüzden biz çok vatanseveriz. İşte aldın.

Stereotype number eight, Americans are positive,  optimistic and smile a lot. Is this true?  

Sekiz numaralı klişe, Amerikalılar olumlu, iyimser ve çokça gülümsüyor. Bu doğru mu?

Well, the data says yes. There was actually  a really interesting study that showed  

Veriler evet diyor. Aslında ABD

in countries that have a lot of immigration, like  the US, people relied on nonverbal communication,  

gibi çok fazla göç alan ülkelerde insanların sözel olmayan iletişime,

so gestures and facial expressions, more than in  countries that didn't have as much immigration.  

dolayısıyla jestlere ve yüz ifadelerine çok fazla göç almayan ülkelere göre daha fazla güvendiğini gösteren gerçekten ilginç bir çalışma vardı.

Now, I'm not saying that everyone in the US is  always smiling. No, this is just a stereotype,  

Şimdi, ABD'deki herkesin her zaman gülümsediğini söylemiyorum. Hayır, bu sadece bir klişe

of course, but this study said that people rely  on facial expressions and gestures and smiling to  

elbette, ancak bu çalışma insanların yüz ifadelerine, jestlere ve gülümsemeye daha homojen olan

build trust with each other more than in countries  that are more homogeneous. Homogeneous means that  

ülkelerde olduğundan daha fazla güven duyduklarını söyledi . Homojen,

everyone is from a similar ethnic background. What about my personal experience with this?  

herkesin benzer bir etnik kökenden olduğu anlamına gelir. Bununla ilgili kişisel deneyimim ne olacak?

I think that, for me, yes, I smile a  lot. So maybe I fit into this stereotype.  

Sanırım benim için evet, çok gülümsüyorum . Yani belki bu klişeye uyuyorum.

But as for the feeling positive and optimistic  side, I think this is a little bit more nuanced.  

Ancak olumlu ve iyimser hissetme yönüne gelince, bunun biraz daha incelikli olduğunu düşünüyorum.

In the US, there is this kind of overall cultural  feeling that if you work hard, you can succeed.  

ABD'de, çok çalışırsanız başarılı olabileceğinize dair genel bir kültürel duygu vardır.

This idea of a rags to riches story were often  told as kids about famous people who started with  

Bu paçavradan zenginliğe hikaye fikri, çocuklara genellikle

nothing, and then they invented something really  important. Or, and then they became the president.  

hiçbir şey olmadan başlayan ve sonra gerçekten önemli bir şey icat eden ünlü insanlar hakkında anlatılırdı . Ya da sonra başkan oldular.

There's all of these rags to riches stories. We call this the American dream. That if you  

Tüm bu paçavradan zengin olma hikayeleri var. Biz buna Amerikan rüyası diyoruz.

work hard, you can succeed. This is really  underlying a feeling of optimism. That,  

Çok çalışırsanız başarılı olabilirsiniz. Bu gerçekten bir iyimserlik hissinin altında yatan şeydir. Yani,

"If I work hard. It is up to me. It is my  choice. I am the master of my own destiny. That  

"Eğer çok çalışırsam. Bu bana bağlı. Bu benim seçim. Kendi kaderimin efendisiyim. Bunu

I can do it." So there is a feeling that even if  I come from a really difficult background or home,  

yapabilirim." Dolayısıyla, gerçekten zor bir geçmişe veya aileye sahip olsam bile

I can still succeed. That feeling of  optimism, "Oh, there's a chance that I can  

yine de başarılı olabileceğime dair bir his var. Bu iyimserlik duygusu, "Ah, bunu yapma şansım var

do it," is present in American society. Especially  considering that the US is a land of immigrants,  

" Amerikan toplumunda mevcuttur. Özellikle ABD'nin bir göçmenler ülkesi olduğu düşünülürse,

remember that 350 languages that I talked about,  a lot of people come here to find the American  

bahsettiğim 350 dilin birçok insanın buraya Amerikan rüyasını bulmak için geldiğini unutmayın

dream. They're chasing the American dream. That if  they work hard, they can succeed. So the feeling  

. Amerikan rüyasını kovalıyorlar. Çok çalışırlarsa başarılı olabileceklerini. Yani

of optimism is kind of present. I'm not saying  it's present on a daily basis for everyone,  

iyimserlik  duygusu bir nevi mevcut. Herkes için günlük olarak mevcut olduğunu söylemiyorum,

but it is pervasive in American culture. Our final stereotype, stereotype number nine,  

ancak Amerikan kültüründe yaygındır. Son klişemiz olan dokuz numaralı klişe,

is Americans are creative, innovative, and think  outside the box. What's the data say about this?  

Amerikalıların yaratıcı, yenilikçi ve alışılmışın dışında düşünmeleridir. Veriler bu konuda ne diyor?

Well, it says it's pretty true. The light bulb,  the telephone, the airplane, the internet,  

Oldukça doğru olduğunu söylüyor. Ampul, telefon, uçak, internet,   dünyada

all of these things that have revolutionized the  world were invented in the US. When you think  

devrim yaratan tüm bu şeyler ABD'de icat edildi.

about new tech inventions, we sometimes think  about Silicon Valley and California. This kind  

Yeni teknolojik buluşları düşündüğünüzde, bazen aklımıza Silikon Vadisi ve Kaliforniya gelir. Bu,

of goes along with the last point of the American  dream, that if you can dream it, you can make it. 

Amerikan rüyasının son noktasıyla , yani hayal edebiliyorsanız, gerçekleştirebileceğinizle uyumludur.

What about my personal opinion about this?  Well, as far as creativity or innovation,  

Bu konudaki kişisel görüşüm ne olacak? Pekala, yaratıcılık veya yenilik söz konusu olduğunda,

yes, Americans can be those things. I think  a lot of people in other countries of course  

evet, Amerikalılar bu şeyler olabilir. Bence diğer ülkelerdeki pek çok insan

can be those things as well. But when  it comes to thinking outside the box and  

da bu tür şeyler olabilir. Ancak, alışılmışın dışında düşünmeye ve

accepting others who are different, this kind of  is expanding the idea of thinking outside the box.  

farklı olanları kabul etmeye gelince, bu, alışılmışın dışında düşünme fikrini genişletiyor.

This is something that I really value in the US.  That you can be different and you can still be  

Bu, ABD'de gerçekten değer verdiğim bir şey. Farklı olabilirsin ve yine de

accepted. Even though this is not perfectly done  across the board, I think that this is a value,  

kabul edilebilirsin. Bu, genel olarak mükemmel bir şekilde yapılmasa da , bunun

especially more in our modern times, that  Americans are trying to do more and more. They're  

özellikle modern zamanlarımızda Amerikalıların giderek daha fazla yapmaya çalıştığı bir değer olduğunu düşünüyorum.

trying to accept people who are different. Trying  to accept different ideas. And overall, of course,  

Farklı   insanları kabul etmeye çalışıyorlar. Farklı fikirleri kabul etmeye çalışmak. Ve genel olarak, elbette

we're talking about stereotypes here, this is  something that is a value of Americans. That you  

burada klişelerden bahsediyoruz, bu Amerikalıların bir değeridir.

can be different and you can still be accepted. So what do you think? Do you agree with this  

Farklı olabileceğinizi ve yine de kabul edilebileceğinizi. Yani ne düşünüyorsun?

assessment of American stereotypes? I want to  know. Let me know in the comments, what is a  

Amerikan klişelerine ilişkin bu değerlendirmeye katılıyor musunuz? Bilmek istiyorum. Yorumlarda bana bildirin,

type of people from your country? I'd love to  learn more about the stereotypes. And tell me,  

sizin ülkenizden bir   insan türü nedir? Basmakalıplar hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim. Ve söyle bana,

do you think it's true or false what people say  about people from your country? Don't forget to  

insanların senin ülkendeki insanlar hakkında söylediklerinin doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu düşünüyorsun ? Bu  derste bahsettiğimiz tüm ifadeleri,   kavramları ve fikirleri gözden geçirebilmeniz için

download the free PDF worksheet for today's lesson  so that you can review all of the expressions and  

bugünkü ders için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmeyi unutmayın

concepts and ideas that we talked about in this  lesson. You can download it with the link in the  

. Açıklamadaki bağlantıyla indirebilirsiniz

description. Well, thank you so much for learning  English with me. I'll see you again next Friday  

. Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim . Gelecek Cuma

for a new lesson here on my YouTube channel. Bye. The next step is to download the free PDF  

YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz. Hoşçakal. Sonraki adım,

worksheet for this lesson. With this free  PDF, you will master today's lesson and  

bu ders için ücretsiz PDF   çalışma sayfasını indirmektir. Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak ve

never forget what you have learned.  You can be a confident English speaker.  

öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız. Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel  for a free English lesson every Friday. Bye.

Her cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın. Hoşçakal.