Advanced English LISTENING Quiz: Can you understand?

Vanessa: Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Vanessa: Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Are you ready to test your listening skills?

Dinleme becerilerinizi test etmeye hazır mısınız?

Let's get started.

Başlayalım.

Today, I'm gonna test your listening skills.

Bugün, dinleme becerilerinizi test edeceğim.

Do you wanna understand fast native speakers in movies, in TV shows and in regular daily

Filmlerde, TV şovlarında ve düzenli günlük

conversations, yes.

konuşmalarda hızlı ana dili konuşanları anlamak ister misiniz, evet. Konuşulan İngilizcede

There are countless reductions, and linking in spoken English, so the best way to study

sayısız kısaltma ve bağlantı var , bu yüzden bunu öğrenmenin en iyi yolu

this is to study real conversations, and that's what we're gonna do.

gerçek konuşmaları çalışmaktır ve biz de bunu yapacağız.

You're gonna hear five short conversations.

Beş kısa konuşma duyacaksınız.

And for each conversation, you're gonna see three words.

Ve her konuşma için üç kelime göreceksin.

What I want you to do is, I want you to listen carefully for which word is used in that conversation.

Senden yapmanı istediğim şey, o konuşmada hangi kelimenin kullanıldığını dikkatle dinlemeni istiyorum.

These conversations are all the 30 Day English Listening Challenge, pack three, that will

Bu sohbetlerin tümü, 20 Aralık 2018'de çıkacak olan 30 Günlük İngilizce Dinleme Yarışması, üçüncü pakettir,

come out on December 20th, 2018, so make sure that you have downloaded my free e-book to

bu nedenle,

get some email updates about that.

bununla ilgili bazı e-posta güncellemelerini almak için ücretsiz e-kitabımı indirdiğinizden emin olun.

We'll talk more about that next week.

Gelecek hafta bunun hakkında daha fazla konuşacağız.

Are you ready for the first conversation?

İlk sohbete hazır mısınız?

I want you to listen carefully for the world, all right, although or almost.

Dünyayı dikkatle dinlemeni istiyorum, tamam ya da neredeyse.

Which word do you hear in the conversation?

Konuşmada hangi kelimeyi duyuyorsunuz?

Let's listen.

Hadi dinle.

Dan: I have my own phone.

Dan: Kendi telefonum var.

We don't share these things.

Bunları paylaşmıyoruz.

Although, for a time we did share a smartphone.

Yine de bir süreliğine bir akıllı telefon paylaştık.

I have my own phone.

kendi telefonum var

We don't share these things.

Bunları paylaşmıyoruz.

Although, for a time we did share a smartphone.

Yine de bir süreliğine bir akıllı telefon paylaştık.

Vanessa: Which word did you hear, although, all right, almost?

Vanessa: Tamam, neredeyse hangi kelimeyi duydun ?

I hope that you heard the word although.

Umarım kelimeyi duymuşsunuzdur.

Dan used the word although to contrast to something that he previously said.

Dan, daha önce söylediği bir şeye zıt olmasına rağmen kelimesini kullandı.

He said that we have our own phones.

Kendi telefonlarımız var dedi.

We don't share a phone.

Telefon paylaşmıyoruz.

But, in the past, we did a share a phone.

Ama geçmişte bir telefon paylaşımı yaptık.

So he said, "Although, in the past we shared a phone."

Bu yüzden, "Geçmişte bir telefonu paylaşmış olmamıza rağmen" dedi.

He's showing that he's contrasting between something that's happening now and something

Şu anda olan bir şeyle daha

that used to happen before.

önce olan bir şeyi karşılaştırdığını gösteriyor.

So, let's listen again to that quick conversation.

Öyleyse, o kısa sohbeti tekrar dinleyelim.

We're gonna listen to the key sentence, and I want you to listen for the word although.

Anahtar cümleyi dinleyeceğiz ve ben yine de kelimesini dinlemenizi istiyorum.

Dan: I have my own phone.

Dan: Kendi telefonum var.

We don't share these things.

Bunları paylaşmıyoruz.

Although, for a time we did share a smartphone.

Yine de bir süreliğine bir akıllı telefon paylaştık.

I have my own phone.

kendi telefonum var

We don't share these things.

Bunları paylaşmıyoruz.

Although, for a time we did share a smartphone.

Yine de bir süreliğine bir akıllı telefon paylaştık.

Vanessa: Did you hear that keyword, although?

Vanessa: Yine de o anahtar kelimeyi duydun mu?

I hope so.

Umarım.

Let's move on to the second conversation and I want you to listen for three key words,

İkinci sohbete geçelim ve sizden

interested, eager or involved.

ilgili, hevesli veya dahil olmak üzere üç anahtar kelimeyi dinlemenizi istiyorum.

Which one do you hear?

Hangisini duyuyorsun?

Let's listen.

Hadi dinle.

Faith: I was just really shy and timid, and it was hard for my mom because she wanted

İnanç: Gerçekten çok utangaç ve ürkektim ve annem için zordu çünkü

to get me involved in things.

beni bir şeylere dahil etmek istiyordu.

I was just really shy and timid, and it was hard for my mom because she wanted to get

Gerçekten utangaç ve ürkektim ve annem için zordu çünkü

me involved in things.

beni bir şeylere dahil etmek istiyordu.

Vanessa: Which word did you hear, interested, eager or involved?

Vanessa: Hangi kelimeyi duydunuz, ilgili, hevesli veya ilgili?

I hope you heard the word involved.

Umarım ilgili kelimeyi duymuşsunuzdur.

In this conversation, Faith said this keyword, involved, pretty quickly.

Bu konuşmada, Faith bu anahtar kelimeyi oldukça hızlı bir şekilde söyledi.

She explains that when she was younger she was really shy, but her mom wanted to encourage

Küçükken gerçekten utangaç olduğunu, ancak annesinin

her to participate events or, we could say, to get involved.

onu etkinliklere katılmaya veya, diyebiliriz ki, dahil olmaya teşvik etmek istediğini açıklıyor.

It means to participate in events.

Etkinliklere katılmak demektir.

I also used another word, optimum, that I talked about in a recent vocabulary quiz here

Ayrıca YouTube kanalımda yakın zamanda yaptığım bir kelime testinde bahsettiğim optimum kelimesini de kullandım

on my YouTube channel.

.

You can watch it up here, if you'd like to learn more about that word.

Bu kelime hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz buradan izleyebilirsiniz.

Let's listen to the key sentence again, and I want you to listen for the word involved.

Anahtar cümleyi tekrar dinleyelim ve sizden ilgili kelimeyi dinlemenizi istiyorum.

Faith: I was just really shy and timid, and it was hard for my mom because she wanted

İnanç: Gerçekten çok utangaç ve ürkektim ve annem için zordu çünkü

to get me involved in things.

beni bir şeylere dahil etmek istiyordu.

I was just really shy and timid, and it was hard for my mom because she wanted to get

Gerçekten utangaç ve ürkektim ve annem için zordu çünkü

me involved in things.

beni bir şeylere dahil etmek istiyordu.

Vanessa: Did you hear that word?

Vanessa: O kelimeyi duydun mu?

I hope so.

Umarım.

Let's move on to conversation number three.

Üç numaralı sohbete geçelim.

You're gonna be listening for one of these three words, challenge, change or child.

Bu üç kelimeden birini dinleyeceksiniz, meydan okuma, değişim veya çocuk.

Which one is in the conversation?

Sohbette hangisi var?

Let's listen.

Hadi dinle.

Brad: Well, I think visiting family is a wonderful thing, and part of what makes it so wonderful

Brad: Bence aileyi ziyaret etmek harika bir şey ve onu bu kadar harika yapan şeylerden biri de

is getting to see them change and grow every time you see them.

onları her gördüğünüzde değişip büyüdüklerini görmek .

Well, I think visiting family is a wonderful thing, and part of what makes it so wonderful

Bence aileyi ziyaret etmek harika bir şey ve onu bu kadar harika yapan şeylerden biri de

is getting to see them change and grow every time you see them.

onları her gördüğünüzde değişip büyüdüklerini görmek .

Vanessa: Which word did you hear, challenge, change or child?

Vanessa: Hangi kelimeyi duydun, meydan okumak mı, değiştirmek mi yoksa çocuk mu?

I hope you heard the word change.

Umarım değişim kelimesini duymuşsunuzdur.

In this conversation, Brad said that he loves to visit family occasionally.

Bu sohbette Brad ara sıra ailesini ziyaret etmeyi sevdiğini söyledi.

Occasionally means, maybe three times a year, not every day, because he enjoys seeing how

Bazen, belki yılda üç kez, her gün değil, çünkü ailesini

things are different each time when he sees his family.

her gördüğünde işlerin nasıl farklılaştığını görmekten keyif alıyor . Ailesini

Things have changed each time when he sees his family.

her gördüğünde işler değişmiştir .

Let's listen to that clip one more time.

O klibi bir kez daha dinleyelim.

I want you to hear that keyword change, so we'll listen to that sentence.

Anahtar kelime değişikliğini duymanı istiyorum, o yüzden o cümleyi dinleyeceğiz.

Brad: Well, I think visiting family is a wonderful thing, and part of what makes it so wonderful

Brad: Bence aileyi ziyaret etmek harika bir şey ve onu bu kadar harika yapan şeylerden biri de

is getting to see them change and grow every time you see them.

onları her gördüğünüzde değişip büyüdüklerini görmek .

Well, I think visiting family is a wonderful thing, and part of what makes it so wonderful

Bence aileyi ziyaret etmek harika bir şey ve onu bu kadar harika yapan şeylerden biri de

is getting to see them change and grow every time you see them.

onları her gördüğünüzde değişip büyüdüklerini görmek .

Vanessa: Did you hear the word change?

Vanessa: Değişim kelimesini duydun mu?

I hope so.

Umarım.

Let's go on to the fourth conversation.

Gelelim dördüncü sohbete.

We're gonna be listening for one of these three words, teen, two or ten.

Bu üç kelimeden birini dinliyor olacağız , teen, iki veya on.

These are number related words, so listen carefully.

Bunlar sayı ile ilgili kelimelerdir, bu yüzden dikkatlice dinleyin.

So how did you start this?

Peki buna nasıl başladın?

Let's start at the very beginning.

En baştan başlayalım.

How did you get into massage therapy?

Masaj terapisine nasıl başladınız?

Sarah: I became a massage therapist about 10 years ago.

Sarah: Yaklaşık 10 yıl önce masaj terapisti oldum.

Vanessa: So how did you start this?

Vanessa: Peki buna nasıl başladın?

Let's start at the very beginning.

En baştan başlayalım.

How did you get into massage therapy?

Masaj terapisine nasıl başladınız?

Sarah: I became a massage therapist about 10 years ago.

Sarah: Yaklaşık 10 yıl önce masaj terapisti oldum.

Vanessa: Which word did you hear?

Vanessa: Hangi kelimeyi duydun?

I hope you heard that Sarah has been a massage therapist, some who gives massages, for how

Umarım Sarah'nın masaj terapisti olduğunu duymuşsunuzdur, bazıları masaj da yapar,

many years?

kaç yıldır?

10 years.

10 yıl.

I hope you heard the word ten.

Umarım on kelimesini duymuşsunuzdur.

Listening for numbers is essential in conversation.

Konuşmada sayıları dinlemek çok önemlidir.

So if you'd like to practice pronouncing some of the most difficult numbers, you can watch

Bu yüzden, en zor sayılardan bazılarını telaffuz etmek için alıştırma yapmak isterseniz , En Zor 33 Kelimenin

this lesson which is How to Pronounce the Top 33 Most Difficult Words.

Nasıl Telaffuz Edileceğini anlatan bu dersi izleyebilirsiniz .

Let's listen to that key sentence again and see if you can hear the word ten.

O anahtar cümleyi tekrar dinleyelim ve on kelimesini duyup duyamadığınızı görelim.

So how did you start this?

Peki buna nasıl başladın?

Let's start at the very beginning.

En baştan başlayalım.

How did you get into massage therapy?

Masaj terapisine nasıl başladınız?

Sarah: I became a massage therapist about 10 years ago.

Sarah: Yaklaşık 10 yıl önce masaj terapisti oldum.

Vanessa: So how did you start this?

Vanessa: Peki buna nasıl başladın?

Let's start at the very beginning.

En baştan başlayalım.

How did you get into massage therapy?

Masaj terapisine nasıl başladınız?

Sarah: I became a massage therapist about 10 years ago.

Sarah: Yaklaşık 10 yıl önce masaj terapisti oldum.

Vanessa: Did you hear the word ten?

Vanessa: On kelimesini duydun mu?

I hope so.

Umarım.

Let's move on to the fifth and final listening quiz question, which I think is the most tricky

Beşinci ve son dinleme sınavı sorusuna geçelim ki bence en zoru bu

so listen carefully for the word especially, specifically or special.

yüzden özellikle, özellikle veya özel kelimesini dikkatle dinleyin.

Let's listen.

Hadi dinle.

Anna: My mom co-owned a horse for a little while.

Anna: Annem bir süreliğine bir ata ortak oldu .

A lot of people go in on one together so that you don't have to pay all of the expenses,

Pek çok insan bir araya gelir, böylece tüm masrafları ödemek zorunda kalmazsınız,

especially with any vet calls that might happen.

özellikle de olabilecek herhangi bir veteriner ziyaretinde.

My mom co-owned a horse for a little while.

Annem kısa bir süre bir ata ortak oldu.

A lot of people go in on one together so that you don't have to pay all of the expenses,

Pek çok insan bir araya gelir, böylece tüm masrafları ödemek zorunda kalmazsınız,

especially with any vet calls that might happen.

özellikle de olabilecek herhangi bir veteriner ziyaretinde.

Vanessa: Which word did you hear?

Vanessa: Hangi kelimeyi duydun?

Did you hear the word especially?

Özellikle kelimesini duydunuz mu?

This is technically the correct word.

Bu teknik olarak doğru kelime.

But in this conversation Anna uses a common spoken reduction for the word especially.

Ancak bu konuşmada Anna, özellikle kelimesi için yaygın bir sözlü indirgeme kullanıyor.

She cuts off the E at the beginning and she says 'specially, 'specially.

Başta E'yi kesiyor ve "özel olarak" diyor.

This is pretty common.

Bu oldukça yaygın. İlk kez

It might be a little bit tricky to hear the first time around.

duymak biraz zor olabilir . Duyabilmeniz için

We'll listen to it again in just a moment so that you can hear it.

birazdan tekrar dinleyeceğiz .

Listen for 'specially.

'Özel olarak' dinleyin.

In this conversation, Anna mentions that it's expensive to own a horse, so sometimes multiple

Bu sohbette Anna, bir ata sahip olmanın pahalı olduğundan, bu nedenle bazen birden fazla

people will buy one horse and they'll share the expenses.

kişinin bir at satın alıp masrafları paylaşacaklarından bahsediyor.

Let's listen to this key sentence again, and listen for the word especially that has been

Bu anahtar cümleyi tekrar dinleyelim ve özellikle

reduced to 'specially.

'özel'e indirgenmiş kelimeyi dinleyelim.

Anna: My mom co-owned a horse for a little while.

Anna: Annem bir süreliğine bir ata ortak oldu .

A lot of people go in on one together so that you don't have to pay all of the expenses,

Pek çok insan bir araya gelir, böylece tüm masrafları ödemek zorunda kalmazsınız,

especially with any vet calls that might happen.

özellikle de olabilecek herhangi bir veteriner ziyaretinde.

My mom co-owned a horse for a little while.

Annem kısa bir süre bir ata ortak oldu.

A lot of people go in on one together so that you don't have to pay all of the expenses,

Pek çok insan bir araya gelir, böylece tüm masrafları ödemek zorunda kalmazsınız,

especially with any vet calls that might happen.

özellikle de olabilecek herhangi bir veteriner ziyaretinde.

Vanessa: Did you hear the word especially or 'specially?

Vanessa: Özellikle kelimesini mi duydun yoksa özel olarak mı?

I hope so.

Umarım.

Let me know in the comments, what was your score?

Yorumlarda belirtin, puanınız kaçtı ?

Did you get all five of these right, or maybe you got none of them right.

Bunların beşini de doğru anladınız mı, yoksa hiçbirini doğru anlamamış olabilirsiniz.

Feel free to repeat this lesson as much as you need.

Bu dersi ihtiyacınız olduğu kadar tekrar etmekten çekinmeyin .

If this listening quiz was a good challenge for you, then I'm sure that the 30 Day English

Bu dinleme testi sizin için iyi bir meydan okumaysa , eminim ki 30 Günlük İngilizce

Listening Challenge will help to boost your listening skills and help you to understand

Dinleme Yarışması dinleme becerilerinizi geliştirmenize ve

native English speakers.

anadili İngilizce olan kişileri anlamanıza yardımcı olacaktır.

What if you could understand all five of these conversations 100%, no problem?

Ya bu konuşmaların beşini de %100 anlasaydınız, sorun değil?

That'd be amazing, right?

Bu harika olurdu, değil mi?

Join me on December 20th, 2018 for the 30 Day English Listening Challenge, pack three.

20 Aralık 2018'de 30 Günlük İngilizce Dinleme Yarışması, üçüncü paket için bana katılın.

Thanks so much for learning English with me and I'll see you again next Friday for a new

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler. Gelecek Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere

lesson here on my YouTube channel.

.

It's gonna be a special live listening lesson, so make sure that you subscribe, click the

Özel bir canlı dinleme dersi olacak, bu yüzden abone olmayı unutmayın, canlı dersimiz

bell so that you get a notification when we have the live lesson.

olduğunda bildirim almak için zile tıklayın .

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

I'll see you the next time, bye.

Bir dahaki sefere görüşürüz, hoşçakal. Bir

The next step is to download my free e-book, Five Steps to Becoming a Confident English

sonraki adım, ücretsiz e-kitabım olan Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Beş Adım'ı indirmek

Speaker.

.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much, bye.

Çok teşekkürler, hoşçakal.