5 Steps to Becoming a Confident English Speaker

Hi.

MERHABA. Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa. Kendine

Are you ready to become a confident English speaker?

güvenen bir İngilizce konuşmacısı olmaya hazır mısın ?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

I have a question for you.

Sana bir sorum var. Daha iyi İngilizce

What would your life be like if you spoke better English?

konuşsaydın hayatın nasıl olurdu ?

Think about it for a moment.

Bir an için düşünün.

Would you be able to travel more easily, to get a better job, make friends around the

Daha rahat seyahat edebilmek, daha iyi bir iş bulabilmek, dünyanın dört bir yanından arkadaşlar edinebilmek

world, watch movies and TV shows without subtitles?

, film ve dizileri altyazısız izleyebilmek mümkün müydü?

Speaking English well can definitely change your life, but how can you become a confident

İyi İngilizce konuşmak kesinlikle hayatınızı değiştirebilir, ancak nasıl kendine güvenen bir

English speaker?

İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz?

Do you need to be born with a special skill or have a lot of money?

Özel bir beceriyle mi doğmanız gerekiyor yoksa çok paranız mı var? Bu beş basit adımı uygularsanız

I have a theory that anyone can become a confident English speaker if you follow these five simple

herkesin kendine güvenen bir İngilizce konuşabileceğine dair bir teorim var

steps.

.

The steps are simple, but it doesn't mean that it's easy.

Adımlar basittir, ancak bu kolay olduğu anlamına gelmez. Arkanıza

You can't sit back and do nothing.

yaslanıp hiçbir şey yapamazsınız.

Learning a language takes a lot of hard work, but with these five steps you can make sure

Bir dil öğrenmek çok çaba gerektirir, ancak bu beş adımla

that you're not wasting your time and you're actually enjoying learning English.

zamanınızı boşa harcamadığınızdan ve İngilizce öğrenmekten gerçekten zevk aldığınızdan emin olabilirsiniz.

Before we get started, I want to give you a free gift.

Başlamadan önce, sana ücretsiz bir hediye vermek istiyorum.

Today's English lesson is based on my ebook, 5 Steps to Becoming A Confident English Speaker.

Bugünün İngilizce dersi, Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin 5 Adım adlı e-kitabımı temel alıyor.

Over 500,000 English learners around the world have downloaded this free ebook and I hope

Dünya çapında 500.000'den fazla İngilizce öğrenen kişi bu ücretsiz e-kitabı indirdi ve umarım

that you can too.

siz de indirirsiniz.

In this ebook, I explain all of the steps we're about to talk about today in this video,

Bu e-kitapta, bugün bu videoda bahsedeceğimiz tüm adımları açıklıyorum ve

plus I give you a lot of websites, apps, tips and links so that you can follow through and

ayrıca bu beş adımı uygulayabilmeniz ve gerçekten kullanabilmeniz için size pek çok web sitesi, uygulama, ipucu ve bağlantı veriyorum

actually use these five steps.

.

I recommend downloading the free ebook up here, or the links in the description and

Ücretsiz e-kitabını buradan veya açıklamadaki bağlantıları indirmeni ve aynı zamanda hem duyup hem de görebilmen

also listen to the audio version so that you can hear and see at the same time and join

için sesli sürümünü dinlemeni ve

half a million other English learners around the world who have enjoyed this free ebook,

dünya çapında bu ücretsiz e-kitabı beğenen yarım milyon İngilizce öğrenen kişiye katılmanı tavsiye ederim. ,

found confidence and fluency in English.

İngilizce'de kendine güven ve akıcılık buldu.

All right.

Elbette.

Let's get started.

Başlayalım.

Step number one, open your mind to new ways of learning English.

Birinci adım, zihninizi İngilizce öğrenmenin yeni yollarına açın .

Think about your English learning history.

İngilizce öğrenme geçmişinizi düşünün.

If you had your first English class when you were 10 years old and you had one English

İlk İngilizce dersinizi 10 yaşında aldıysanız ve

class per week for the next eight years, that's about 300 hours of English class.

sonraki sekiz yıl boyunca haftada bir İngilizce dersiniz varsa, bu yaklaşık 300 saat İngilizce dersi demektir.

That's a lot of hours spent repeating, memorizing, learning about grammar rules, but how many

Bu, gramer kurallarını tekrar etmek, ezberlemek, öğrenmek için harcanan çok fazla saat , ama

of those hours were actually spent speaking?

bu saatlerin kaçı gerçekten konuşarak harcandı?

Just repeating and memorizing without speaking is a really frustrating way to learn English.

Konuşmadan sadece tekrar etmek ve ezberlemek, İngilizce öğrenmenin gerçekten sinir bozucu bir yoludur.

So now you have realized this old method doesn't work.

Artık bu eski yöntemin işe yaramadığını fark ettiniz .

It's time to turn the page and start something new.

Sayfayı çevirmenin ve yeni bir şeye başlamanın zamanı geldi .

So that's why you're here, to open your mind to new ways of learning.

İşte bu yüzden, zihninizi yeni öğrenme yollarına açmak için buradasınız.

Closed-minded people think that if the old way of learning English didn't work, then

Kapalı görüşlü insanlar, eski İngilizce öğrenme yöntemi işe yaramadıysa

other methods aren't going to work too, but you're not closed-minded, right?

diğer yöntemlerin de işe yaramayacağını düşünürler, ama siz kapalı fikirli değilsiniz, değil mi?

You're open-minded.

Açık fikirlisin.

If going to an English class with 20 other people, where the teacher just speaks at you

Diğer 20 kişiyle birlikte, öğretmenin

all day isn't working, then stop going.

bütün gün seninle konuştuğu bir İngilizce sınıfına gitmek işe yaramıyorsa, o zaman gitmeyi bırak.

In almost every country, there are people who can speak English confidently and fluently.

Hemen hemen her ülkede İngilizceyi kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşabilen insanlar vardır.

Does that mean that they have a lot of money, they have a special skill?

Bu, çok paraları olduğu, özel bir yetenekleri olduğu anlamına mı geliyor?

No.

Hayır.

That just means that they were open-minded about trying new methods.

Bu, yeni yöntemler deneme konusunda açık fikirli oldukları anlamına gelir .

When you try new methods, you are stepping away from memorizing, stepping away from textbooks,

Yeni yöntemler denediğinizde ezberden uzaklaşıyorsunuz, ders kitaplarından uzaklaşıyorsunuz,

stepping away from school.

okuldan uzaklaşıyorsunuz.

Now maybe you're thinking, what are some new methods that I can use?

Şimdi belki de kullanabileceğim bazı yeni yöntemler nelerdir diye düşünüyorsunuz.

I know that the old method doesn't work because that's why I'm here, but what are some new

Eski yöntemin işe yaramadığını biliyorum çünkü bu yüzden buradayım, ancak kullanabileceğiniz bazı yeni

methods you can use?

yöntemler nelerdir?

Well, I want to take a note from Timothy Doner.

Peki, Timothy Döner'den bir not almak istiyorum. Kendi

He's an American teenager who taught himself 20 languages.

kendine 20 dil öğrenmiş Amerikalı bir genç .

Wow, that's amazing.

Vay canına bu inanılmaz.

He said that the best way to learn a language is to listen to anything and everything, podcasts,

Bir dili öğrenmenin en iyi yolunun her şeyi ve her şeyi, podcast'leri,

radio, TV shows, movies, YouTube videos, music, anything.

radyoyu, TV şovlarını, filmleri, YouTube videolarını, müziği, her şeyi dinlemek olduğunu söyledi.

And the good news is that's fun stuff.

Ve iyi haber şu ki bu eğlenceli bir şey.

As children, we listened to our parents speak daily, again and again, and after a while

Çocukken, ebeveynlerimizin her gün tekrar tekrar konuşmalarını dinledik ve bir süre sonra ana dilinizi kendinden

you became a confident, fluent speaker of your native language.

emin, akıcı bir şekilde konuşan biri oldunuz .

So our brains are naturally inclined to learn language through listening.

Yani beynimiz doğal olarak dili dinleyerek öğrenmeye eğilimlidir. İngilizce

What are some good ways that you can listen to English?

dinlemenin bazı iyi yolları nelerdir ?

Well when you download my free ebook, I give you a list of a lot of different resources

Ücretsiz e-kitabımı indirdiğinizde, şimdi İngilizce dinlemeye başlamak için kullanabileceğiniz birçok farklı kaynağın bir listesini veriyorum

that you can use to get started listening to English now.

.

Let's go to step number two.

İkinci adıma geçelim. Kendine

Step number two for becoming a confident English speaker, relax.

güvenen bir İngilizce konuşmacısı olmak için ikinci adım , rahatlayın.

Don't stress.

stres yapma İngilizce

Do you feel stressed about having conversations in English?

konuşma konusunda stresli hissediyor musunuz ?

Do you feel stressed when you can't understand what someone's saying in a TV show?

Bir TV programında birinin ne dediğini anlayamadığınızda kendinizi stresli hissediyor musunuz?

Let's talk a little bit about stress in general.

Genel olarak stres hakkında biraz konuşalım.

It's scientifically proven that when you feel stress, the creative parts of your brain shut

Stres hissettiğinizde beyninizin yaratıcı bölümlerinin

down.

kapandığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Shut down means stop working.

Kapatma, çalışmayı durdurma anlamına gelir.

That's not good.

Bu iyi değil.

So we need to get rid of stress so that your creative center in your brain can open up

Bu yüzden beyninizdeki yaratıcı merkezinizin

again and you can continue learning.

tekrar açılabilmesi ve öğrenmeye devam edebilmeniz için stresten kurtulmamız gerekiyor.

If you want to become a fluent English speaker, you might feel like this is such a huge activity

Akıcı bir şekilde İngilizce konuşan biri olmak istiyorsanız, bunun çok büyük bir aktivite olduğunu

and it's true.

ve bunun doğru olduğunu düşünebilirsiniz. Çok

It is huge.

büyük. Bunun için

You might feel like you don't have enough time for it.

yeterli zamanınız yokmuş gibi hissedebilirsiniz . Size

Well I want to tell you that, yes, learning a new language is a lot of work, but it doesn't

şunu söylemek istiyorum, evet, yeni bir dil öğrenmek çok iş ama

have to be stressful.

stresli olmak zorunda değil.

Maybe you're saying this is a huge project that's probably going to take years and years.

Belki de bunun muhtemelen yıllar ve yıllar alacak devasa bir proje olduğunu söylüyorsunuz. İngilizce

How can I not feel stressed about learning English?

öğrenirken nasıl stresli hissetmem ?

My question for you is how do you make anything less stressful?

Size sorum şu: Herhangi bir şeyi nasıl daha az stresli hale getirirsiniz?

Well, you need to break it down into bite-sized chunks.

Pekala, onu ısırık büyüklüğünde parçalara ayırmanız gerekiyor .

What is bite-size chunks?

Isırık büyüklüğünde parçalar nedir?

What does that expression mean?

Bu ifade ne anlama geliyor?

That means that you will follow simple steps.

Bu, basit adımları izleyeceğiniz anlamına gelir.

You don't eat the whole cake, instead you just eat bite-sized amounts, bite-sized chunks.

Pastanın tamamını yemezsiniz, bunun yerine sadece lokma büyüklüğünde parçalar yersiniz.

So when you have simple steps to follow, it makes it a lot easier and a lot less stressful

Bu nedenle, takip etmeniz gereken basit adımlar olduğunda, hedeflerinize ulaşmanız çok daha kolay ve çok daha az stresli hale gelir

to reach your goals.

.

Don't say, "I'm going to improve my English."

"İngilizcemi geliştireceğim" demeyin.

This is way too general and you can often feel stressed because how do you know if you're

Bu çok genel ve sık sık stresli hissedebilirsiniz çünkü

actually reaching that goal?

gerçekten o hedefe ulaşıp ulaşmadığınızı nasıl anlarsınız?

Instead, you can say something specific like, "This week I'm going to listen to English

Bunun yerine, "Bu hafta

for 10 minutes every day."

her gün 10 dakika İngilizce dinleyeceğim" gibi belirli bir şey söyleyebilirsin.

Amazing.

İnanılmaz.

This is specific.

Bu özeldir.

This is a bite-sized chunk that you can achieve.

Bu, elde edebileceğiniz ısırık büyüklüğünde bir yığındır.

You can know that you're achieving it and you can feel less stress.

Bunu başardığınızı bilebilirsiniz ve daha az stres hissedebilirsiniz.

Okay.

Tamam aşkım.

So now that you've decided to learn English in bite-size chunks, the next question is

Artık İngilizceyi küçük parçalar halinde öğrenmeye karar verdiğine göre, sıradaki soru,

how do you find time to learn English in bite-size chunks?

İngilizceyi küçük parçalar halinde öğrenmek için nasıl zaman buluyorsun ?

For some of you, simply thinking about finding free time in your day might make you feel

Bazılarınız için, sadece gün içinde boş zaman bulmayı düşünmek sizi

stressed.

stresli hissettirebilir.

So I want to give you some examples about how I incorporate learning my second language,

Bu yüzden size ikinci dilim olan

which is French, into my daily life without feeling stress.

Fransızca'yı strese girmeden günlük hayatıma nasıl dahil ettiğime dair bazı örnekler vermek istiyorum .

My goal for learning French is to become familiar with a lot of natural expressions and vocabulary

Fransızca öğrenmekteki amacım, birçok doğal ifadeye ve kelime dağarcığına aşina olmak,

so that I can use them in my conversations and so that I can understand them when I listen

böylece onları konuşmalarımda kullanabilmek ve böylece

to podcasts or movies or TV shows.

podcast'leri, filmleri veya TV şovlarını dinlediğimde anlayabiliyorum.

So I want to tell you about three times of day that work for me to incorporate French

Bu yüzden size, Fransızcayı

naturally into my daily routine without stress and maybe that will work the same for you

stres olmadan doğal bir şekilde günlük rutinime dahil etmemde işe yarayan ve belki de İngilizce ile aynı şekilde sizin için işe yarayan günde üç saatten bahsetmek istiyorum

with English.

.

Number one, you could listen to English music while you make or eat breakfast.

Birincisi, kahvaltı hazırlarken veya yerken İngiliz müziği dinleyebilirsiniz.

For me, I like to listen to French music when I'm eating breakfast because it gives me some

Benim için kahvaltı yaparken Fransız müziği dinlemeyi seviyorum çünkü sabahları bana biraz

boost of energy in the morning.

enerji veriyor.

If I don't feel like listening to the lyrics, maybe my brain's too tired, I'm still listening

Sözleri dinlemek içimden gelmiyorsa belki beynim çok yorulmuştur, hala

to the rhythm and the flow of another language.

başka bir dilin ritmini ve akışını dinliyorumdur.

So you can do the same with English.

Yani aynı şeyi İngilizce ile de yapabilirsiniz.

Have a playlist of songs that you like to listen to and when you wake up in the morning,

Dinlemekten hoşlandığınız şarkılardan oluşan bir çalma listeniz olsun ve sabah uyandığınızda, yemek

as you're cooking or eating breakfast, just listen to them.

pişirirken veya kahvaltı ederken, sadece dinleyin.

Start to immerse yourself in English.

Kendinizi İngilizceye kaptırmaya başlayın.

Number two, you could listen to a 15 minute podcast while you're driving.

İkincisi, araba sürerken 15 dakikalık bir podcast dinleyebilirsiniz.

For me, I like to listen to these kind of short French podcasts, about 15 minutes, while

Benim için, araba sürerken bu tür kısa Fransızca podcast'leri yaklaşık 15 dakika dinlemeyi seviyorum

I'm driving because I often don't drive for more than 15 minutes, but it's a convenient

çünkü genellikle 15 dakikadan fazla araba kullanmam ama

time to use that free time for learning French and I hope that you can do the same as well.

bu boş zamanı Fransızca öğrenmek için kullanmak için uygun bir zaman ve umarım siz de aynısını yapabilirsiniz.

Number three, you could listen to a five minute YouTube video in English while you're eating

Üçüncüsü, öğle yemeği yerken beş dakikalık İngilizce bir YouTube videosu dinleyebilirsiniz

lunch.

.

For me, after my child has gone down to take a nap in the afternoon, I often watch a five

Benim için, çocuğum öğleden sonra kestirmek için aşağı indikten sonra, sık sık beş

minute French video and it just helps me to continue to learn French, but also it helps

dakikalık bir Fransızca video izliyorum ve bu, Fransızca öğrenmeye devam etmeme yardımcı oluyor, ama aynı zamanda

me feel like I'm doing something for myself.

kendim için bir şeyler yapıyormuşum gibi hissetmeme de yardımcı oluyor. .

If you're a parent, you're probably giving a lot of your time and energy all the time

Ebeveynseniz, muhtemelen zamanınızın ve enerjinizin çoğunu her zaman harcıyorsunuzdur

and it's nice to do something for yourself.

ve kendiniz için bir şeyler yapmak güzeldir.

So when there is a small, quiet, moment, spend five minutes to enjoy an English video and

Bu yüzden küçük, sessiz bir an olduğunda, İngilizce bir videonun keyfini çıkarmak ve

enjoy what they're learning.

öğrendiklerinin tadını çıkarmak için beş dakika ayırın.

You don't need to have hard study at that time, but it's just another chance to immerse

O zamanlar çok çalışmanıza gerek yok , ancak

yourself in English and easily fit it into your daily life without stress.

kendinizi İngilizceye kaptırmak ve onu stres olmadan günlük yaşamınıza kolayca sığdırmak için başka bir şans.

Of course, I don't do all three of these things every day, but I try to do at least one of

Elbette bunların üçünü de her gün yapmıyorum ama en az birini yapmaya çalışıyorum

them.

.

So I want to know for you when is one time that you can easily fit English into your

Bu yüzden, İngilizceyi hiçbir şeyi değiştirmeden günlük rutininize kolayca sığdırabileceğiniz bir zaman olduğunu sizin için bilmek istiyorum.

daily routine without changing a whole lot?

You're just easily fitting it into your life.

Hayatınıza kolayca sığdırıyorsunuz.

All right.

Elbette. Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı

Let's go on to step number three for becoming a confident English speaker and it is study

olmak için üç numaralı adıma geçelim ve bu,

interesting information.

ilginç bilgileri incelemektir.

Yeah, it's that simple.

Evet, bu kadar basit.

Most of us experienced incredibly boring language classes in middle school and high school and

Çoğumuz ortaokulda ve lisede inanılmaz derecede sıkıcı dil dersleri yaşadık ve

when something is boring it's almost impossible to remember what you have learned.

sıkıcı bir şey olduğunda ne öğrendiğinizi hatırlamak neredeyse imkansız. Bu

So now we need to try a new method, which is finding an studying interesting information.

yüzden şimdi yeni bir yöntem denememiz gerekiyor, bu da ilginç bilgiler üzerinde çalışmak.

What do you like to do in your free time?

Boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?

Do you like to bake cookies?

Kurabiye pişirmeyi sever misin?

Do you like to get together with friends?

Arkadaşlarınla ​​bir araya gelmeyi sever misin?

Do you like to watch TV shows?

TV şovlarını izlemeyi sever misin?

I challenge you to try to incorporate those activities in English.

Bu etkinlikleri İngilizce'ye dahil etmeye çalışmanız için size meydan okuyorum . Size

Let me give you a personal example.

kişisel bir örnek vereyim.

I love learning about other cultures, so I often watch YouTube videos of people talking

Diğer kültürleri öğrenmeyi seviyorum, bu yüzden sık sık insanların seyahatleri hakkında Fransızca konuştukları YouTube videolarını izliyorum

about their travels in French.

.

When French people travel around the world and make a video about the different cultures,

Fransızlar dünyayı dolaşıp farklı kültürler hakkında video yaptıklarında,

this is a perfect mix of my interests.

bu benim ilgi alanlarımın mükemmel bir karışımı.

I'm learning more about French and I'm also learning more about culture.

Fransızca hakkında daha çok şey öğreniyorum ve ayrıca kültür hakkında da daha çok şey öğreniyorum.

I get a lot of energy from music, so I try to listen to a lot of French music and this

Müzikten çok fazla enerji alıyorum, bu yüzden çok fazla Fransız müziği dinlemeye çalışıyorum ve bu,

is a great way to mix my interest in music, getting energy from music and also the second

müziğe olan ilgimi, müzikten enerji almakla ve ayrıca ikinci

language.

dili birleştirmek için harika bir yol.

I love meeting with new people and getting to know them, so in my city, every other week,

Yeni insanlarla tanışmayı ve onları tanımayı seviyorum, bu yüzden benim şehrimde iki haftada bir

I go to a French meetup and there's about 15 people who meetup in a restaurant or a

bir Fransız buluşmasına gidiyorum ve bir restoranda veya kafede buluşan yaklaşık 15 kişi var

café and we just chat together in French.

ve biz sadece Fransızca sohbet ediyoruz.

It's nothing formal.

Resmi bir şey değil.

It's just a great time to meet with people, which is something that I like to do and also

İnsanlarla tanışmak için harika bir zaman ki bu benim yapmaktan hoşlandığım bir şey ve aynı zamanda

talk with them in French.

onlarla Fransızca konuşmak.

So it's a mixing of those interests.

Yani bu ilgi alanlarının bir karışımı.

If you like animals, watch animal documentaries in English.

Hayvanları seviyorsanız, İngilizce hayvan belgeselleri izleyin .

If you like watching soccer, or football as the rest of the world calls it, you can watch

Futbol ya da dünyanın geri kalanının dediği gibi futbol izlemeyi seviyorsanız,

a soccer broadcast in English.

İngilizce bir futbol yayını izleyebilirsiniz.

By doing the things that are already interesting to you, you can easily learn without feeling

Zaten ilginizi çeken şeyleri yaparak strese girmeden kolayca öğrenebilirsiniz

stress.

.

Except for going to the meetup group in the city, a lot of these tips have been passive

Şehirdeki buluşma grubuna gitmek dışında , bu ipuçlarının çoğu pasif

learning.

öğrenme oldu.

You're listening.

dinliyorsun

You're watching.

İzliyorsun.

Well, how can we be a little bit more active?

Peki, nasıl biraz daha aktif olabiliriz?

Let's go on to tip number four.

Dördüncü ipucuna geçelim. Kendine

Step number four for becoming a confident English speaker is start speaking today.

güvenen bir İngilizce konuşmacısı olmak için dördüncü adım, bugün konuşmaya başlamaktır.

Don't wait.

bekleme

You may think that your English level is too low to begin speaking, but today I'd like

İngilizce seviyenizin konuşmaya başlamak için çok düşük olduğunu düşünebilirsiniz, ancak bugün

to give you some tips so that you can start speaking today, no matter what your level

seviyeniz ne olursa olsun bugün konuşmaya başlayabilmeniz için bazı ipuçları vermek istiyorum

is.

.

This is one of the most important steps.

Bu en önemli adımlardan biridir.

Have you ever thought, "Oh, if I speak with a native English speaker and my level is too

Hiç " Anadili İngilizce olan biriyle konuşursam ve seviyem çok

low, they're not going to understand me.

düşükse, beni anlamayacaklar.

I'm not going to understand them."

Ben de onları anlamayacağım" diye düşündünüz mü?

Well, we need to overcome this myth, overcome this idea and instead try a new method, which

Pekala, bu efsaneyi aşmamız, bu fikri aşmamız ve bunun yerine seviyeniz ne olursa olsun konuşmaya başlayan yeni bir yöntem denememiz gerekiyor

is starting to speak no matter what your level is.

. Size diğer dilleri öğrenme deneyimim

I want to tell you a personal story about my experience learning other languages.

hakkında kişisel bir hikaye anlatmak istiyorum .

I already mentioned that I've successfully learned French and I will continue to be a

Başarıyla Fransızca öğrendiğimi ve

lifelong learner of French.

ömür boyu Fransızca öğrenmeye devam edeceğimi daha önce belirtmiştim.

Well, that wasn't the first language that I tried to learn after English.

İngilizceden sonra öğrenmeye çalıştığım ilk dil bu değildi.

I'd taken Spanish classes throughout high school and college, but you know what?

Lise ve üniversite boyunca İspanyolca dersleri almıştım ama biliyor musun?

I wasn't a fluent Spanish speaker.

Akıcı bir İspanyolca konuşan değildim.

In classes, we spent a lot of time memorizing verb conjugations, listening to some unnatural

Derslerde, fiil çekimlerini ezberlemek için çok zaman harcadık , bazı doğal olmayan

textbook conversations, but never actually speaking out loud.

ders kitabı konuşmalarını dinledik ama asla yüksek sesle konuşmadık.

I had rarely heard my own voice using Spanish, so when it came time to have a speaking exam,

İspanyolca kullanırken kendi sesimi nadiren duymuştum, bu yüzden konuşma sınavına girme zamanı geldiğinde

I felt utterly terrified.

tamamen korkmuş hissettim.

I tried to memorize some sentences and guess what the teacher might ask me and then I said

Bazı cümleleri ezberlemeye ve öğretmenin bana ne sorabileceğini tahmin etmeye çalıştım ve sonra

those sentences and I didn't know what else to say.

o cümleleri söyledim ve başka ne söyleyeceğimi bilemedim.

This was a really embarrassing situation because I'd been studying Spanish for a long time,

Bu gerçekten utanç verici bir durumdu çünkü uzun süredir İspanyolca çalışıyordum,

so why didn't I know what to say?

peki neden ne diyeceğimi bilmiyordum?

Well I was learning in that traditional way and I wasn't starting to speak from the very

Ben de o geleneksel yolla öğreniyordum ve en başından beri konuşmaya başlamıyordum

beginning.

.

What could I have done differently?

Neyi farklı yapabilirdim?

Well I wasn't open minded to new methods.

Yeni yöntemlere açık fikirli değildim.

I was simply just studying the textbook and following whatever the teacher said.

Ben sadece ders kitabını okuyordum ve öğretmen ne derse onu takip ediyordum.

I wasn't internally motivated to try other methods.

Diğer yöntemleri denemek için içten motive olmadım .

I was pretty stressed about my Spanish exams.

İspanyolca sınavlarım yüzünden oldukça stresliydim.

That's all that I could think about, so I had never actually felt relaxed while I was

Tüm düşünebildiğim buydu, bu yüzden okurken gerçekten rahatlamış hissetmemiştim

studying and I was just studying the boring textbook that my university told me to study.

ve sadece üniversitemin çalışmamı söylediği sıkıcı ders kitabını çalışıyordum.

I never enjoyed Spanish material before because I just used whatever the school gave me.

Daha önce İspanyolca materyallerden hiç hoşlanmadım çünkü okulun bana verdiği her şeyi kullandım.

I was learning language completely wrong.

Dili tamamen yanlış öğreniyordum.

So I thought maybe there's a problem with Spanish.

Ben de İspanyolca ile ilgili bir sorun olabileceğini düşündüm .

Maybe my brain just doesn't learn Spanish well.

Belki de beynim İspanyolca'yı iyi öğrenmiyor.

So I made a big change and dropped Spanish and decided to learn French.

Bu yüzden büyük bir değişiklik yaptım ve İspanyolcayı bıraktım ve Fransızca öğrenmeye karar verdim.

But do you know what the truth is, there's nothing wrong with Spanish.

Ama gerçek ne biliyor musun, İspanyolca'da yanlış bir şey yok.

There was nothing wrong with Spanish in my brain, but there was a problem with the way

Beynimde İspanyolca ile ilgili yanlış bir şey yoktu ama İspanyolca çalışma şeklimde bir sorun vardı

that I was studying Spanish.

.

After a few months in my new French class, I realized the other students just don't really

Yeni Fransızca sınıfımda birkaç ay geçirdikten sonra, diğer öğrencilerin Fransızca öğrenmeyi pek umursamadıklarını fark ettim

care about learning French.

.

They didn't really answer the questions.

Sorulara tam olarak cevap vermediler. Orada öylece

They were just sitting there, looking kind of bored, but I really wanted to learn.

oturuyorlardı, biraz sıkılmış görünüyorlardı ama ben gerçekten öğrenmek istiyordum.

I had an internal motivation to learn French.

Fransızca öğrenmek için içsel bir motivasyonum vardı.

And something sparked inside of me where I realized I'm just repeating the same things

Ve içimde bir şey parladı ve İspanyolca ile yaptığım şeylerin aynısını tekrar ettiğimi fark ettim

that I did with Spanish.

.

I need to make a huge change.

Büyük bir değişiklik yapmam gerekiyor.

I need to learn with new methods.

Yeni yöntemlerle öğrenmem gerekiyor.

So I decided to quit the class.

Bu yüzden dersi bırakmaya karar verdim.

It was a big step, but do you know what?

Büyük bir adımdı ama biliyor musunuz?

It was the best decision I could have ever made.

Verebileceğim en iyi karar buydu .

I asked the teacher, "When you have your office hours, can I meet with you and just talk in

Öğretmene sordum, "Mesai saatlerin olduğunda seninle buluşup sadece Fransızca konuşabilir miyim

French?"

?"

I knew nothing in French.

Fransızca hiçbir şey bilmiyordum.

Every time that I talked with her, she would say things to me in French, I would try to

Onunla her konuştuğumda bana Fransızca bir şeyler söylerdi, ben de

say things back to her.

ona bir şeyler söylemeye çalışırdım.

She'd write down some notes for me and really, it was such a slow conversation, but it didn't

Benim için bazı notlar yazardı ve gerçekten çok yavaş bir sohbetti ama

matter.

önemli değildi.

I was starting to speak from the very beginning.

En başından konuşmaya başlamıştım.

Speaking one-on-one with the French teacher helped me to feel confident and passionate

Fransızca öğretmeniyle bire bir konuşmak, Fransızca öğrenme konusunda kendime güvenmeme ve tutkulu hissetmeme yardımcı oldu

about learning French.

.

Every time that I went into her office, she would ask me, "[French 00:15:21]."

Ofisine her gittiğimde bana "[Fransızca 00:15:21]" diye sorardı.

What are you going to do this weekend?

Bu haftasonu ne yapacaksın?

I didn't know how to respond.

Nasıl cevap vereceğimi bilemedim. Ne

I didn't know how to explain what I was saying, so I would say to her, "How do you say I'm

dediğimi nasıl açıklayacağımı bilmiyordum, bu yüzden ona "Konsere gideceğimi nasıl söylersin

going to a concert?"

?" derdim.

And she would tell me how to say I'm going to a concert in French.

Ve bana Fransızca konsere gideceğimi nasıl söyleyeceğimi söylerdi .

Don't you see how low my level was?

Seviyemin ne kadar düşük olduğunu görmüyor musun?

But it didn't matter, I was listening to her speak to me and I felt passionate.

Ama önemli değildi, benimle konuşmasını dinliyordum ve tutkulu hissediyordum.

I felt so interested in improving.

Geliştirmekle çok ilgilendiğimi hissettim.

In my old Spanish classes, I never got a chance to speak, but here I had already quit my French

Eski İspanyolca derslerimde hiç konuşma fırsatım olmamıştı ama burada Fransızca dersimi çoktan bırakmıştım

class and I was still speaking.

ve hala konuşuyordum.

So because of this, I felt interested.

Bu yüzden ilgimi çekti.

I felt excited.

heyecanlandım

I felt passionate because I was trying to use it as best as I could.

Tutkulu hissettim çünkü elimden geldiğince en iyi şekilde kullanmaya çalışıyordum. Birkaç ay

After speaking with the French teacher for a few months, I improved so quickly.

Fransızca öğretmeniyle konuştuktan sonra kendimi çok çabuk geliştirdim. Sınıfta

I improved so much more quickly than I ever had in years of Spanish classes in the classroom.

yıllarca İspanyolca derslerinde sahip olduğumdan çok daha hızlı geliştim . Mezun olduktan

I felt ready when I moved to France after graduation.

sonra Fransa'ya taşındığımda kendimi hazır hissettim .

So what about you?

Peki ya sen?

How can you start speaking today?

Bugün konuşmaya nasıl başlayabilirsiniz?

I want to give you two tips.

Size iki ipucu vermek istiyorum.

The first one is simply to read an article out loud in English.

İlki, basitçe İngilizce bir makaleyi yüksek sesle okumaktır.

When you hear your own voice using English, it's going to be a good stepping stone to

İngilizce kullanarak kendi sesinizi duyduğunuzda,

helping you feel more comfortable and confident because that's your voice using wonderful

kendinizi daha rahat ve özgüvenli hissetmenize yardımcı olmak için iyi bir basamak olacaktır çünkü bu, harika

English sentences.

İngilizce cümleler kullanan sizin sesinizdir.

Even though you didn't create those sentences, you're still using English and speaking out

O cümleleri sen kurmamış olmana rağmen hala İngilizce kullanıyorsun ve

loud.

yüksek sesle konuşuyorsun.

My second tip is to speak with someone else in English.

İkinci ipucum, başka biriyle İngilizce konuşmak.

This could be another English learner.

Bu başka bir İngilizce öğrencisi olabilir.

It doesn't matter.

Önemli değil.

As long as you're speaking with someone else, you'll have a chance to use it and feel like,

Başka biriyle konuştuğunuz sürece, onu kullanma şansınız olacak ve

"I'm doing this.

"Bunu yapıyorum.

I'm progressing.

İlerliyorum.

I'm improving."

İyileşiyorum" gibi hissedeceksiniz.

If you aren't sure who to start speaking with, I offer and English course called The Fearless

Kiminle konuşmaya başlayacağınızdan emin değilseniz, The Fearless Fluency Club adlı bir İngilizce kursu sunuyorum

Fluency Club and in this course, a lot of English learners meet together and speak on

ve bu kursta birçok İngilizce öğrenen bir araya geliyor ve

Skype, Google Hangouts, Facebook Messenger.

Skype, Google Hangouts, Facebook Messenger üzerinden konuşuyor.

They meet and speak together even though their English is not extremely advanced.

İngilizceleri çok ileri düzeyde olmasa da buluşurlar ve birlikte konuşurlar .

It doesn't matter the level, they're still speaking.

Seviye önemli değil, hala konuşuyorlar.

And that is tip number four, to start speaking today with no excuses.

Ve bu, bugün mazeretsiz konuşmaya başlamak için dördüncü ipucu . Kendine

The fifth step for becoming a confident English speaker is to learn a little every day.

güvenen bir İngilizce konuşan biri olmanın beşinci adımı, her gün biraz öğrenmektir.

I can imagine you're a busy person, right?

Meşgul biri olduğunu hayal edebiliyorum, değil mi?

Everyone's busy these days.

Bugünlerde herkes meşgul.

So I want to help you learn why it's important to learn English every day.

Bu yüzden, her gün İngilizce öğrenmenin neden önemli olduğunu öğrenmenize yardımcı olmak istiyorum . Ayda bir veya hafta sonları

If you only listen and use English materials once a month or on the weekends, it's going

sadece İngilizce materyalleri dinler ve kullanırsanız ,

to be much harder to remember what you've learned and you don't want to waste your time

öğrendiklerinizi hatırlamanız çok daha zor olacaktır ve

learning the same things over and over again.

aynı şeyleri tekrar tekrar öğrenerek zamanınızı boşa harcamak istemezsiniz.

So when you learn a little by little, every day, it's going to be easier to remember.

Yani her gün azar azar öğrendiğinde, hatırlaması daha kolay olacak.

Let's imagine this situation.

Bu durumu hayal edelim.

You wake up six AM.

Sabah altıda uyanırsın.

You get ready to go to work.

İşe gitmek için hazırlanırsın.

You get your kids ready in the morning.

Sabahları çocuklarınızı hazırlarsınız. Akşam

You come home at six PM.

altıda eve geliyorsun.

You eat some dinner, sit on the couch for a moment, relax.

Akşam yemeği yersin, bir an kanepede oturursun, rahatlarsın.

You're about to go to bed and you realize, "Oh, no.

Yatmak üzeresiniz ve "Oh, hayır.

I didn't study English today."

Bugün İngilizce çalışmadım" diye düşünürsünüz.

Has this ever happened to you?

Bu hiç başınıza geldi mi?

This kind of busy lifestyle can be quite stressful and it can be difficult to find time to fit

Bu tür yoğun yaşam tarzı oldukça stresli olabilir ve İngilizceyi günlük yaşamınıza sığdırmak için zaman bulmak zor olabilir

English into your daily life.

.

But just like we talked about with tip number two, it is important to relax and not feel

Ama tıpkı iki numaralı ipucunda bahsettiğimiz gibi , İngilizce öğrenirken rahatlamak ve stresli hissetmemek önemlidir

stressed when you're learning English.

.

So you fit it into your daily life with bite-sized chunks.

Böylece lokmalık parçalarla günlük yaşamınıza sığdırırsınız .

Experts say that if you do something for 30 days, it will become a habit.

Uzmanlar, bir şeyi 30 gün yaparsanız alışkanlık haline geleceğini söylüyor.

So just like you wake up in the morning, brush your teeth, I hope, and get ready for the

Yani tıpkı sabah uyandığınız, dişlerinizi fırçaladığınız ve umarım güne hazırlandığınız gibi

day, you do those things without thinking.

, bunları düşünmeden yaparsınız.

It's just part of your daily routine.

Bu sadece günlük rutininizin bir parçası.

It's a habit.

Bu bir alışkanlık.

I want you to be able to use English as a habit.

İngilizceyi alışkanlık olarak kullanabilmeni istiyorum . Her gün biraz ama biraz

How can you make English a habit so that you do it a little bu little every day?

yapmak için İngilizceyi nasıl alışkanlık haline getirebilirsin ? Her şeyden

First of all, we need to learn in bite-sized chunks like we talked about.

önce, bahsettiğimiz gibi lokmalık parçalar halinde öğrenmemiz gerekiyor .

Don't choose too big of activities.

Çok büyük aktiviteler seçmeyin. Günlük

Choose something that you can fit into your daily life.

yaşamınıza sığdırabileceğiniz bir şey seçin .

And number two, you need to choose the same time that you can study for 30 days.

İkincisi, 30 gün boyunca çalışabileceğiniz aynı zamanı seçmelisiniz.

After 30 days, you will create a habit and this will be something that will be much easier

30 gün sonra bir alışkanlık edineceksiniz ve bu, günlük yaşamınıza çok daha kolay dahil edilebilecek bir şey olacak

to incorporate into your daily life.

. İngilizce

A specific time that you might choose to learn English could be while you're eating breakfast,

öğrenmek için seçebileceğiniz belirli bir zaman, siz kahvaltı ederken,

while you have a lunch break, while your child is taking a nap.

öğle yemeği molasındayken, çocuğunuz kestirirken olabilir .

When you have a specific time, every day, that you study English, you're creating a

Her gün İngilizce çalışmak için belirli bir zamanınız olduğunda, bir

habit and you'll have to think about it less because it will just be naturally incorporated

alışkanlık yaratırsınız ve bunun hakkında daha az düşünmeniz gerekir çünkü bu, doğal olarak gününüze dahil edilecektir

into your day.

.

If you aren't sure where to start, you can check out the course that I mentioned, The

Nereden başlayacağınızdan emin değilseniz, bahsettiğim kursa, The

Fearless Fluency Club.

Fearless Fluency Club'a göz atabilirsiniz.

I will give you lesson set each month that include new vocabulary, new phrases, new phrasal

Her ay size daha doğal konuşmanıza yardımcı olacak yeni kelimeler, yeni ifadeler, yeni deyimsel

verbs, pronunciation that will help you to sound more natural.

fiiller, telaffuz içeren ders seti vereceğim . Ayrıca

And you'll be able to meet with other English learners as well, so that you'll never be

diğer İngilizce öğrenenlerle de tanışabileceksiniz, böylece

at a loss for what English material to study.

hangi İngilizce materyali çalışacağınızı asla kaybetmezsiniz.

You'll always have interesting material that you can use to fit into your daily life, ever

Her zaman, her gün, günlük yaşamınıza sığdırmak için kullanabileceğiniz ilginç materyallere sahip olacaksınız

day.

. Kendine Güvenen

Let's review these 5 Steps For Becoming A Confident English Speaker.

Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Bu 5 Adımı inceleyelim .

I want you to say each step out loud with me.

Benimle her adımı yüksek sesle söylemeni istiyorum .

Exercise those speaking muscles.

Konuşan kasları çalıştırın.

Speak out loud.

Sesli konuş.

Listen you your own voice.

Kendi sesini dinle.

You're starting speaking today because you're speaking and saying these sentences out loud

Bugün konuşmaya başlıyorsunuz çünkü bu cümleleri yüksek sesle konuşuyor ve söylüyorsunuz

and I hope that it will help you to remember them as well.

ve umarım bu sizin de hatırlamanıza yardımcı olur .

Okay.

Tamam aşkım. Gelin

Let's say them together.

bunları birlikte söyleyelim.

Number one, open your mind to new ways of learning English.

Birincisi, zihninizi İngilizce öğrenmenin yeni yollarına açın .

Number two, relax.

İki numara, rahatla.

Don't stress.

stres yapma

Number three, study interesting information.

Üç numara, ilginç bilgileri inceleyin.

Number four, start speaking English today.

Dördüncüsü, bugün İngilizce konuşmaya başla.

Number five, learn a little every day.

Beş numara, her gün biraz öğren.

Do you remember the question that I asked you at the beginning of this lesson?

Bu dersin başında sana sorduğum soruyu hatırlıyor musun?

I want you to write a comment and let me know how would your life be different if you spoke

Bir yorum yazmanı ve daha iyi İngilizce konuşsaydın hayatın nasıl farklı olurdu bana haber vermeni istiyorum.

better English?

Let me know in the comments.

Yorumlarda bana bildirin.

I look forward to seeing what you have to say.

Ne söyleyeceğini görmek için sabırsızlanıyorum . Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilmeniz için

Make sure that you follow these five steps so that you can become a confident English

bu beş adımı uyguladığınızdan emin olun

speaker.

.

Thanks so much for learning English with me and I'll see you again next Friday for a new

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler. Gelecek Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere

lesson, here on my YouTube channel.

.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free ebook, 5 Steps To Becoming A Confident English Speaker.

sonraki adım, ücretsiz e-kitabım olan Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin 5 Adım'ı indirmek.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.