5 Speaking Mistakes to AVOID in English

Vanessa: Hi. I'm Vanessa  

Vanessa: Merhaba. Ben

from SpeakEnglishWithVanessa.com. Do you speak  like this? You shouldn't. Let's talk about it. 

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa. Böyle mi konuşuyorsunuz? Yapmamalısın. Bunun hakkında konuşalım.

Imagine this scenario, your coworkers  have asked you to order a birthday cake  

Şu senaryoyu hayal edin, iş arkadaşlarınız sizden patronunuz için bir doğum günü pastası sipariş etmenizi istedi, siz de

for your boss so you call up the bakery and  you tell them that you want the cake to say,  

fırını aradınız ve onlara pastanın

"Happy birthday to the best boss in the world."  But when you get the cake back, uh oh, there is a  

"Dünyanın en iyi patronuna mutlu yıllar" demesini istediğinizi söylediniz. Ama pastayı geri aldığında, uh oh,

serious problem. On the cake it says, "Have a big  day to the best bus in the wheel." What? What went  

ciddi bir sorun var. Pastanın üzerinde " Direksiyondaki en iyi otobüse iyi günler" yazıyor. Ne? Ne

wrong? Something terrible happened. And then you  realized that when you were speaking on the phone,  

yanlış gitti? Korkunç bir şey oldu. Ve sonra telefonda konuşurken

you didn't speak clearly enough. This is a  big problem. And now your mistake is in icing  

yeterince açık konuşmadığınızı fark ettiniz. Bu büyük bir problem. Ve şimdi

for everyone to see. ugh, so frustrating and  embarrassing. Well, of course a good baker would  

herkesin görmesi için buzlanma konusunda hatanız var. ugh, çok sinir bozucu ve utanç verici. Elbette iyi bir fırıncı pastanın

not write some kind of nonsense like this on a  cake but I've seen plenty of mistakes and typos  

üzerine böyle saçma sapan şeyler yazmaz ama

from English learners when they're not speaking  clearly and making five common speaking  

İngilizce öğrenenlerin net konuşmadıklarında ve kaçınmanız gereken beş yaygın konuşma

mistakes that you should avoid. Let's talk about  them and a solution to help you speak better. 

hatası yaptıklarında pek çok hata ve yazım hatası gördüm. Bunlar hakkında ve daha iyi konuşmanıza yardımcı olacak bir çözüm hakkında konuşalım. Bugünkü derste

To help you never forget what you learn  in today's lesson and to never make these  

öğrendiklerinizi asla unutmamanıza ve bu

embarrassing mistakes, you can download the  free PDF that I've created with all of the tips,  

utanç verici hataları asla yapmamanıza yardımcı olmak için, bugünkü dersten tüm ipuçlarını,

sample sentences and ideas from today's lesson.  Plus, you can answer Vanessa's challenge question  

örnek cümleleri ve fikirleri içeren oluşturduğum ücretsiz PDF'yi indirebilirsiniz. Ayrıca, Vanessa'nın meydan okuma sorusunu

at the end of the PDF worksheet. Click on the link  in the description to download the free PDF today. 

PDF çalışma sayfasının sonunda yanıtlayabilirsiniz. Ücretsiz PDF'yi bugün indirmek için açıklamadaki bağlantıya tıklayın.

All right, let's get started by talking about  the first speaking mistake that I often see  

Pekala, İngilizce öğrenenlerin sık sık yaptığı ilk konuşma hatasından bahsederek başlayalım

English learners make and it is mumbling. Hi. My  name's Vanessa and I teach English online. You  

ve bu hata mırıldanmadır. MERHABA. Benim adım Vanessa ve internetten İngilizce öğretiyorum.

want to learn English with me? What? I did not  speak clearly at all. I was mumbling. It means  

Benimle İngilizce öğrenmek ister misin? Ne? Hiç net konuşmadım. mırıldanıyordum. Bu,

my mouth is closed. Hi. My name's Vanessa  and I'm going to teach you English today.  

ağzımın kapalı olduğu anlamına gelir. MERHABA. Benim adım Vanessa ve bugün size İngilizce öğreteceğim.

It's not good for an English teacher but  it's also not good when you're speaking a  

Bir İngilizce öğretmeni için iyi değil ama ana diliniz olmayan bir dili konuşurken de iyi değil

language that's not your native language. You  absolutely want other people to understand you.  

. Başkalarının sizi anlamasını kesinlikle istiyorsunuz.

If you have not perfect grammar, if you have not  perfect vocabulary, you know what? It is not the  

Mükemmel dilbilginiz yoksa, mükemmel kelime dağarcığınız yoksa ne var biliyor musunuz? Bu

end of the world but if you're mumbling, no one's  going to be able to understand what you're saying. 

dünyanın sonu değil ama mırıldanıyorsanız kimse ne dediğinizi anlamayacaktır.

What's the solution for mumbling? It is  enunciating. Enunciating means that you  

Mırıldanmanın çözümü nedir? Açıklayıcıdır. Belirtme,

speak clearly. This might mean that you speak a  little slower than you normally would or maybe  

net bir şekilde konuşmanız anlamına gelir. Bu, normalde olduğundan veya belki de   istediğinizden biraz daha yavaş konuştuğunuz anlamına gelebilir,

than you would like to but do you know what? As an  English learner, this is perfectly fine. When you  

ancak ne olduğunu biliyor musunuz? İngilizce öğrenen biri olarak bu gayet iyi.

speak clearly you avoid embarrassing mistakes  like we saw at the beginning of this video.  

Açıkça konuştuğunuzda, bu videonun başında gördüğümüz gibi utanç verici hatalardan kaçınırsınız.

Your cake, if you speak clearly, would say,  "Happy birthday to the best boss in the world."  

Açıkça konuşursan pastan "Dünyanın en iyi patronunun doğum günü kutlu olsun" derdi.

It would say it's so beautifully and clearly  and your boss would be really excited and happy  

Çok güzel ve net bir şekilde söylerdi ve patronunuz

that you put in such beautiful effort for him. Speaking mistake number two that I often see my  

onun için bu kadar güzel bir çaba gösterdiğiniz için gerçekten heyecanlı ve mutlu olurdu. İngilizce öğrencilerimin sık sık yaptığı iki numaralı konuşma hatası,

English students make is not speaking up when  you have an idea. It doesn't even need to be an  

bir fikriniz olduğunda konuşmamaktır. Harika bir fikir olmasına bile gerek yok

amazing idea. This idea of speaking up means that  you are telling other people your ideas or telling  

. Bu konuşma fikri, diğer insanlara kendi fikirlerinizi söylediğiniz veya

other people your opinions. The mistake I see my  English students make is if they have an idea,  

diğer insanlara kendi fikirlerinizi söylediğiniz anlamına gelir. İngilizce öğrencilerimin yaptığını gördüğüm hata, bir fikirleri varsa

they don't say it. They just keep it and they  let other people speak their mind but they don't  

onu söylememeleridir. Sadece tutuyorlar ve diğer insanların fikirlerini söylemesine izin veriyorlar ama

share their ideas. There might be two reasons  for this. The first one might be that you just  

fikirlerini paylaşmıyorlar. Bunun iki nedeni olabilir . İlki,

don't feel comfortable speaking in English. You  don't feel confident enough that you'll be able  

İngilizce konuşurken kendinizi rahat hissetmiyor olmanız olabilir.

to express yourself in the right way or use the  right words but do you know what? Saying something  

Kendinizi doğru şekilde ifade edebileceğiniz veya doğru kelimeleri kullanabileceğiniz konusunda kendinize yeterince güvenmiyorsunuz ama ne olduğunu biliyor musunuz? Bir şey söylemek

is absolutely better than saying nothing. The solution to not speaking up is to say  

hiçbir şey söylememekten kesinlikle daha iyidir. Sesinizi çıkarmamanın çözümü

something. It doesn't need to be perfect and I  think that perfectionism is often the thing that  

bir şey söylemektir. Mükemmel olması gerekmiyor ve bence mükemmeliyetçilik çoğu zaman

holds English learners back. In fact, it can  hold all of us back in a lot of ways in life  

İngilizce öğrenenleri geride tutan şeydir. Aslında hayatta birçok yönden hepimizi geride tutabilir

but just saying something and realizing even  if my English is not perfect, it's okay.  

ama sadece bir şeyler söylemek ve İngilizcem mükemmel olmasa bile fark etmek sorun değil. Sesinizi

Another reason that you might not speak up is  if you doubt your ideas, maybe you feel like  

yükseltmemenizin bir başka nedeni de fikirlerinizden şüphe duyuyorsanız

it's not a great idea. Other people's ideas are  probably better. This is not a language issue.  

bunun harika bir fikir olmadığını düşünmenizdir. Başkalarının fikirleri muhtemelen daha iyidir. Bu bir dil sorunu değil.

This is something that's in your head and  those are the hardest things to overcome.  

Bu, kafanızın içinde olan bir şeydir ve bunlar üstesinden gelinmesi en zor şeylerdir.

Instead of over thinking, maybe this isn't  a good idea. Oh, maybe their idea is better.  

Fazla düşünmek yerine belki bu iyi bir fikir değildir. Oh, belki onların fikri daha iyidir.

Maybe they won't like my idea. Instead, practice  speaking up for yourself. Say, "Actually I think  

Belki fikrimi beğenmezler. Bunun yerine, kendi adınıza konuşma pratiği yapın. "Aslında

this would be a good idea too." Or, "What do you  think about this idea? I'd like to share something  

bunun da iyi bir fikir olacağını düşünüyorum" deyin. Veya " Bu fikir hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşündüğüm bir şeyi paylaşmak istiyorum

that I was thinking." These are all wonderful  things to say, and they help you to speak up. 

." Bunların hepsi söylenecek harika şeyler ve sesinizi yükseltmenize yardımcı oluyor. İngilizce öğrencilerimin

The third speaking mistake I often see  my English students make is that they use  

sık sık yaptığı üçüncü konuşma hatası, uygun

offensive language or even profanity when it's not  appropriate. What's the solution for this? Well,  

olmadığında saldırgan bir dil ve hatta küfür kullanmalarıdır . Bunun çözümü nedir? Şey,

I know that a lot of English movies and TV  shows use bad words, we call that profanity,  

Pek çok İngiliz filminin ve TV şovunun kötü kelimeler kullandığını biliyorum, biz buna küfür diyoruz

casually, easily. They use it in daily life  but really, especially as an English learner,  

gelişigüzel ve kolayca. Bunu günlük hayatta kullanıyorlar ama gerçekten, özellikle İngilizce öğrenen biri olarak,

you want other people to feel comfortable  speaking with you and using bad words just  

diğer insanların sizinle konuşurken rahat hissetmesini ve kötü kelimeler kullanmasını

isn't really a good idea. If you feel like you  might accidentally be saying some bad words,  

gerçekten iyi bir fikir değil. Yanlışlıkla bazı kötü sözler söylediğinizi düşünüyorsanız,

I recommend checking out this video that I  made about some common words that are often  

genellikle

said incorrectly as a bad word. You don't want  to accidentally say a bad word instead but I  

yanlış bir şekilde kötü bir kelime olarak söylenen bazı yaygın kelimeler hakkında hazırladığım bu videoyu izlemenizi öneririm. Bunun yerine yanlışlıkla kötü bir kelime söylemek istemezsiniz ancak

recommend overall avoiding using a bad word.  Instead, you could say something like this,  

genel olarak kötü bir kelime kullanmaktan kaçınmanızı öneririm. Bunun yerine,

"Hey, I don't really agree. How about if we  do this instead?" Oh, that's so much better  

"Hey, buna pek katılmıyorum. Bunun yerine  bunu yapsak nasıl olur?" Oh, bu,

than confronting them and saying, "You bleep,  you blah, blah. Why are you beep, beep? No.  

onlarla yüzleşip "Bip,  falan , falan. Neden bip, bip? Hayır.

Instead you can use softer language and  that's perfectly all right. Other people  

Bunun yerine daha yumuşak bir dil kullanabilirsiniz ve bu kesinlikle sorun değil.

will feel more comfortable talking with you. The fourth mistake that I often see my English  

İngilizce öğrencilerimin sık sık yaptığı ve benim de yaptığım dördüncü hata,

students make and that I make myself is to rely  too much on filler words. Like, you know, well.  

dolgu kelimelerine çok fazla güvenmek. Yani, bilirsiniz, pekala.

Yes, it's true that American English  speakers often use filler words but  

Evet, Amerikan İngilizcesi konuşanların genellikle dolgu kelimeleri kullandığı doğrudur, ancak

if you use these too much, it could make it  difficult to understand what you're saying  

kullanırsanız bunlar çok fazla, ne dediğinizi anlamayı zorlaştırabilir

and it might not really be pleasant to  have a conversation with someone who's  

ve

constantly saying, oh, well, like, you know. When  you stall like that, stall means to wait between  

sürekli olarak "oh, şey, bilirsiniz" diyen biriyle sohbet etmek gerçekten hoş olmayabilir. Bu şekilde oyaladığınızda, oyalamak anlamına gelir kelimeler arasında beklemek

words or to wait between events even, then it  doesn't really flow well as a conversation. Yes,  

veya hatta olaylar arasında beklemek, o zaman bir konuşma kadar iyi akmaz. Evet,

you can use filler words but don't overuse them.  Instead, don't be afraid of a little silence. 

dolgu kelimeleri kullanabilirsiniz ancak aşırıya kaçmayın.  Bunun yerine, biraz sessizlikten korkmayın.

It's perfectly all right if you're telling  someone about your day and you say,  

Bu Birine gününüzü anlatıyorsanız ve

"Yeah, I walked into the office and I  couldn't believe i, but they're was a,  

"Evet, ofise girdim ve buna inanamadım, ama onlar bir,

what's that word? There was a printer on my  desk." If you can't remember the word printer,  

bu kelime neydi? Masamda bir yazıcı vardı ." Yazıcı kelimesini hatırlamıyorsanız,

you don't need to constantly fill that space with  something to say. There was a, like, you know,  

o alanı sürekli söyleyecek bir şeyle doldurmanız gerekmez.

there was a thing, what was it? A printer. You  could talk like that but you know what? If you did  

o? Bir yazıcı. Böyle konuşabilirdin ama biliyor musun? Bunu   çok

that too much, it would be a little bit stressful  to have a conversation like that. Instead  

fazla yaptıysan, böyle bir konuşma yapmak biraz stresli olurdu. Bunun yerine

don't be afraid to use some blank space. We all  need a little bit of silence in our lives and  

biraz boşluk kullanmaktan korkma. hayatlarımızda biraz sessizliğe ihtiyacımız var ve

it's totally okay. Feel free to use a filler  word here and there but just not too much. 

bu tamamen sorun değil. Burada ve orada bir dolgu kelimesi kullanmaktan çekinmeyin, ancak çok fazla değil.

The fifth and final mistake that I  often see my English students make  

İngilizce öğrencilerimin konuşurken sık sık yaptıkları beşinci ve son hata

when they're speaking is that they either  speak too quietly or they speak too loudly.  

ya çok sessiz konuşurlar veya çok yüksek sesle konuşurlar.

Usually it's the first one. They speak too quietly  and this might be because they're feeling shy,  

Genellikle bu ilkidir. Çok alçak sesle konuşurlar ve bunun nedeni utangaç olmaları olabilir,   daha önce

they're worried about speaking up, like we talked  about before but really this might just be because  

konuştuğumuz gibi konuşmaktan endişe duymalarıdır, ancak gerçekten bu sadece nedeni

you don't want to offend other or people, possibly  from your native culture. It's not polite to speak  

başkalarını veya muhtemelen kendi kültürünüzden olan insanları gücendirmek istememeniz olabilir .

at a normal tone like this. Instead, it's more  common to speak softly and quietly but often in  

Böyle normal bir tonda konuşmak kibar değil. Bunun yerine, yumuşak ve alçak sesle konuşmak daha yaygındır ancak ABD'de genellikle

the US, this is seen as a lack of confidence,  it's seen as somebody who doesn't really feel  

bu bir güven eksikliği olarak görülür, bu durumda olmak gerçekten rahat hissetmeyen biri olarak görülür

comfortable being in that situation. And even if  that's true, as they say fake it till you make it,  

. Ve bu doğru olsa bile, yapana kadar taklit et dedikleri gibi,

try to speak at a normal tone. As for speaking too loud,  

normal bir tonda konuşmaya çalışın. Çok yüksek sesle konuşmaya gelince,

this might be because of your native culture  or this could be because you maybe feel like  

bunun nedeni yerel kültürünüz olabilir veya bunun nedeni

you need to speak extra loud in order for other  people to understand you. But I would like to  

diğer  insanların sizi anlaması için   ekstra  yüksek sesle konuşmanız gerektiğini düşünmeniz olabilir . Ancak,

suggest for you to moderate your tone. Notice  the volume that other people are speaking at  

üslubunuzu yumuşatmanızı öneririm. Diğer kişilerin ne kadar yüksek sesle konuştuğuna   dikkat edin

and try to match that. This is especially true of  course, when you're out in public but I've really  

ve buna uymaya çalışın. Bu, özellikle toplum içinde olduğunuzda özellikle doğrudur, ancak

noticed this stark difference between cultures.  When we're sitting at a coffee shop in the US,  

kültürler arasındaki bu keskin farkı gerçekten fark ettim. ABD'de bir kafede otururken,

it's pretty common to talk normally and usually  you can hear other people's conversations  

normal şekilde konuşmak oldukça yaygındır ve genellikle diğer kişilerin konuşmalarını duyabilirsiniz

but you don't want to hear them too loudly.  If you're talking to your friend about the  

ancak onları çok yüksek sesle duymak istemezsiniz. Arkadaşınızla çıktığı randevu hakkında konuşuyorsanız

date that she went on and you said, "Oh, how  was your date? Oh really, he kissed you? Oh,  

ve " Randevunuz nasıldı? Ah gerçekten, seni öptü mü? Ah,

he had bad breath?" Oh boy, if you say that too  loudly, everyone's going to kind of stop and say,  

nefesi kokuyor muydu?" Ah oğlum, bunu çok yüksek sesle söylersen herkes duracak ve

"Oh, can you talk a little quieter?" This is  not meant for the whole cafe but you don't  

"Ah, biraz daha sessiz konuşabilir misin?" Bu, tüm kafe için geçerli değildir ancak

need to whisper it either. You can just talk in  a normal voice and that is perfectly acceptable. 

fısıldamanıza da gerek yoktur. Normal bir sesle konuşabilirsiniz ve bu kesinlikle kabul edilebilir.

And the same goes for the workplace. If  you're giving a presentation, for example,  

Aynı şey iş yeri için de geçerli. Örneğin bir sunum yapıyorsanız,

you need to have a presentation voice. And that's  kind of what I do when I make videos for you is I  

bir sunum sesinizin olması gerekir. Ve sizin için videolar hazırlarken yaptığım şey de şu: Yüksek sesle

make sure that I speak up, I speak clearly  and I enunciate so that you can understand  

konuştuğumdan, anlaşılır şekilde konuştuğumdan ve anlayabilmeniz için telaffuz ettiğimden emin olun

but I'm also using the appropriate  words. I'm not using swear words.  

ama aynı zamanda uygun kelimeleri de kullanıyorum. Küfür kullanmıyorum.

I'm speaking in daily life English and I'm  using the correct volume. I'm making sure  

Günlük yaşam İngilizcesi konuşuyorum ve doğru ses seviyesini kullanıyorum.

that you can hear me accurately and clearly  through the camera, through the internet,  

Kameradan, internetten,

to the other side of the world. Can you hear me? I  want to make sure that you can hear me. If you're  

dünyanın öbür ucundan beni doğru ve net bir şekilde duyabilmenizi sağlıyorum. Beni duyabiliyor musun? Beni duyabildiğinizden emin olmak istiyorum.

giving a presentation at work, make sure that  you speak up and you use a good office voice. 

İş yerinde sunum yapıyorsanız, yüksek sesle konuştuğunuzdan ve iyi bir ofis sesi kullandığınızdan emin olun. İngilizce öğrencilerimin yaptığını gördüğüm

I hope that you can avoid these five  common speaking mistakes that I see  

bu beş yaygın konuşma hatasından kaçınabileceğinizi umuyorum

my English students make. Don't forget to  download the free PDF worksheet. There is  

. Ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmeyi unutmayın.

a link in the description. You can print it  out, put it under your pillow to sleep on.  

Açıklamada   bir bağlantı var. Yazdırabilir, uyumak için yastığınızın altına koyabilirsiniz.

Review it before you give a presentation.  Review it especially before you call a bakery  

Bir sunum yapmadan önce gözden geçirin. Özellikle patronunuz için pasta yaptırmak üzere bir fırını aramadan önce gözden geçirin

to get a cake made for your boss. Don't make that  mistake. And make sure that you are remembering  

. Bu hatayı yapmayın. Ve

what you learned today with the PDF. There's  a link in the description. Download it today. 

bugün PDF ile öğrendiklerinizi   hatırladığınızdan emin olun. Açıklamada bir bağlantı var. Bugün indirin.

Well, now I have a question for you. I want to  know which one of these five mistakes do you make?  

Peki, şimdi size bir sorum var. Bu beş hatadan hangisini yaptığınızı bilmek istiyorum.

Do you speak to quietly? Do you possibly use  too many filler words? Or maybe some bad words?  

sessizce konuşur musun Muhtemelen çok fazla dolgu sözcüğü kullanıyor musunuz? Ya da belki bazı kötü sözler?

Do you speak up and share your ideas? Or maybe do  you mumble too much? Let me know in the comments.  

Konuşuyor ve fikirlerinizi paylaşıyor musunuz? Ya da belki çok mu mırıldanıyorsunuz? Yorumlarda bana bildirin.

I can't wait to see what you have to say  and I'll see you again next Friday for a  

Ne söyleyeceğinizi görmek için sabırsızlanıyorum ve önümüzdeki Cuma

new lesson here on my YouTube channel. Bye. The next step is to download the free PDF  

YouTube kanalımda yeni bir derste görüşmek üzere. Hoşçakal. Sonraki adım,

worksheet for this lesson. With this free  PDF, you will master today's lesson and  

bu ders için ücretsiz PDF   çalışma sayfasını indirmektir. Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak ve

never forget what you have learned. You can  be a confident English speaker. Don't forget  

öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız. Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

to subscribe to my YouTube channel for  a free English lesson every Friday. Bye.

Her Cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın. Hoşçakal.