How to use EVEN in English: Advanced Grammar Lesson

Vanessa: Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Vanessa: Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Do you even know how to use the word even?

Hatta kelimesini nasıl kullanacağını biliyor musun?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

Vanessa: Get ready to strap on your English helmets

Vanessa: İngiliz kasklarınızı takmaya hazırlanın

because you're going to be taken for a rollercoaster ride about how to use the word even.

çünkü çift kelimesini nasıl kullanacağınız konusunda bir rollercoaster yolculuğuna çıkacaksınız.

Maybe you use the word even in school but I hope that this lesson will be even more

Belki okulda bile bu kelimeyi kullanıyorsunuz ama umarım bu ders o derslerden daha

practical, even more useful, and even more enjoyable than those lessons.

pratik, daha faydalı ve hatta daha eğlenceli olur.

If you feel like I can't do it, it's too tough, well I have some good news for you, even you

Yapamayacağımı düşünüyorsanız, çok zor, peki size güzel bir haberim var, siz bile

can do it.

yapabilirsiniz.

Let's get started.

Başlayalım.

Vanessa: You can use the word even in two situations.

Vanessa: Bu kelimeyi iki durumda bile kullanabilirsiniz. Küçük bir test de

Let's take a look at the first one, including a little test.

dahil olmak üzere ilkine bir göz atalım .

Which of these two sentences do you think is the most correct?

Sizce bu iki cümleden hangisi en doğru?

I don't like coffee, even with milk and sugar.

Kahveyi süt ve şekerle bile sevmem.

Even I don't like coffee with milk and sugar.

Ben bile kahveyi sütlü ve şekerli sevmiyorum.

Which one of these sentences feels better to you?

Bu cümlelerden hangisi size daha iyi geliyor ? Henüz

We haven't talked about how to use the word even yet but listen to your heart, what do

kelimeyi nasıl kullanacağımızdan bahsetmedik ama kalbinizi dinleyin, ne

you think?

düşünüyorsunuz?

Vanessa: Well, this is kind of a trick question because

Vanessa: Pekala, bu biraz hileli bir soru çünkü

both of these are grammatically correct but they have slightly different meanings so let's

bunların ikisi de gramer açısından doğru ama biraz farklı anlamları var, o yüzden

take a look at why they're different.

neden farklı olduklarına bir göz atalım.

When you say something that's unexpected you can use the word even to emphasize that this

Beklenmeyen bir şey söylediğinizde, bu kelimeyi bunun

is something surprising or shocking.

şaşırtıcı veya şok edici bir şey olduğunu vurgulamak için bile kullanabilirsiniz.

You might think, well maybe you don't like coffee but everyone likes coffee with milk

Siz kahveyi sevmiyorsunuz diye düşünebilirsiniz ama sütlü ve şekerli kahveyi herkes sever

and sugar.

.

It becomes less bitter, it's more sweet, it's easier to drink; but when I say to you I don't

Daha az acı olur, daha tatlı olur, içimi daha kolay olur; ama size

like coffee, even with milk and sugar, that's kind of surprising because most people like

kahveyi süt ve şekerli bile sevmediğimi söylediğimde, bu biraz şaşırtıcı çünkü çoğu insan sade kahveyi

it with milk and sugar if they don't like black coffee; but I'm telling you, even with

sevmiyorsa süt ve şekerle sever ; ama sana söylüyorum,

milk and sugar, I don't like it.

süt ve şekerle bile sevmiyorum.

Vanessa: In this lesson, you're going to see the surprising

Vanessa: Bu derste, çift

part written in blue so that you can just get an idea about where to place the word

kelimesini nereye yerleştireceğiniz

even and why we're using it to show surprise.

ve neden sürprizi göstermek için kullandığımız hakkında bir fikir edinebilmeniz için şaşırtıcı kısmı mavi ile göreceksiniz.

Let's take a look at some other examples.

Diğer örneklere bir göz atalım.

You should visit the art museum in my city, you can even see a Picasso painting.

Şehrimdeki sanat müzesini ziyaret etmelisiniz, bir Picasso tablosu bile görebilirsiniz.

Going to an art museum, when you go to a new place, that's not a surprising tourist activity

Bir sanat müzesine gitmek, yeni bir yere gittiğinizde, bu şaşırtıcı bir turistik aktivite değil

but if you visit my small town you'll probably be surprised to see a real Picasso painting;

ama benim küçük kasabamı ziyaret ederseniz muhtemelen gerçek bir Picasso tablosu görünce şaşıracaksınız;

so we can add the word even to show that this is a surprising thing.

bu yüzden bunun şaşırtıcı bir şey olduğunu göstermek için bile kelimesini ekleyebiliriz .

Vanessa: You can even see a Picasso painting.

Vanessa: Bir Picasso tablosu bile görebilirsiniz. Ya

What if we took out the word even?

bile kelimesini çıkarırsak?

You should visit the art museum.

Sanat müzesini ziyaret etmelisiniz.

You can see a Picasso painting.

Bir Picasso tablosu görebilirsiniz.

Okay, it's fine.

Tamam, sorun değil.

It's just a statement, it doesn't show surprise.

Bu sadece bir açıklama, sürpriz göstermiyor.

When you add the word even it emphasizes, "This is surprising, this is more than I expected."

Kelimeyi eklediğinizde bile "Bu şaşırtıcı, bu beklediğimden daha fazla" vurgusu yapıyor.

You can even see a Picasso painting.

Bir Picasso tablosunu bile görebilirsiniz.

The location of the house is perfect, it even has a swimming pool.

Evin konumu mükemmel, havuzu bile var.

Vanessa: Okay, house has a good location, that's fine,

Vanessa: Tamam, evin iyi bir konumu var, sorun değil,

but what do we want to show that's surprising, it has a swimming pool so we're going to add

ama şaşırtıcı olan ne göstermek istiyoruz, bir yüzme havuzu var, bu yüzden

the word even.

çift kelimesini ekleyeceğiz. Yüzme

It even has a swimming pool.

havuzu bile var.

It emphasizes that this is more than you expected, this is surprising.

Bunun beklediğinizden daha fazla olduğunu vurguluyor, bu şaşırtıcı.

Let's take a quick look at the grammatical structure.

Dilbilgisi yapısına hızlıca bir göz atalım .

You might have noticed that we use the word even directly before that surprising part.

Kelimeyi bu şaşırtıcı kısımdan hemen önce kullandığımızı fark etmişsinizdir.

This means that we can move the word even to different parts of the sentence to show

Bu, başka bir şeyin şaşırtıcı olduğunu göstermek için kelimeyi cümlenin farklı bölümlerine bile taşıyabileceğimiz anlamına gelir

that something else is surprising.

.

Let's take a look at a sentence.

Bir cümleye bakalım.

I thought that everyone liked my chocolate cake but even Dan doesn't like it.

Herkesin çikolatalı kekimi beğendiğini sanıyordum ama Dan bile bundan hoşlanmadı.

This means that Dan likes all foods so it's surprising that Dan, who's not a picky eater,

Bu, Dan'in tüm yiyecekleri sevdiği anlamına gelir, bu nedenle yemek seçmeyen Dan'in

doesn't like the chocolate cake.

çikolatalı pastayı sevmemesi şaşırtıcıdır.

Even Dan doesn't like it.

Dan bile bundan hoşlanmaz.

This is the same as one of the tests sentences that we looked at, even I don't like coffee

Bu, baktığımız test cümlelerinden biriyle aynı , ben bile kahveyi

with milk and sugar.

sütlü ve şekerli sevmem.

Vanessa: We're emphasizing that I, who usually like

Vanessa: Genelde

all things, I'm not picky, even I don't like it.

her şeyi seven benim, seçici olmadığımı, sevmesem bile vurguluyoruz . Cümlenin farklı, şaşırtıcı bir kısmına

You can move the word even to show an emphasis on a different surprising part of a sentence.

vurgu yapmak için bile kelimeyi hareket ettirebilirsiniz . Çiftin

Let's look at how even is used in some negative sentences.

bazı olumsuz cümlelerde nasıl kullanıldığına bakalım .

My family hasn't called me for one week, not even my sister has called me.

Bir haftadır ailem beni aramadı, ablam bile aramadı.

This means that I expect my sister to call me, she always calls me so this is much less

Bu, kız kardeşimin beni aramasını beklediğim anlamına geliyor , beni her zaman arıyor, bu yüzden bu beklediğimden çok daha az

than I expected.

. Kız

Not even my sister has called me.

kardeşim bile beni aramadı. O evi

I can't believe that they're trying to sell that house, it doesn't even have a bathroom.

satmaya çalıştıklarına inanamıyorum , banyosu bile yok.

All modern houses have a bathroom, right, so I'm adding the word even to show some negative

Tüm modern evlerde banyo vardır, bu yüzden olumsuz bir sürpriz göstermek için bile kelimeyi ekliyorum

surprise.

.

It doesn't even have a bathroom, how are they going to sell this house?

Banyosu bile yok, bu evi nasıl satacaklar?

Vanessa: Let's go onto the second way that you can

Vanessa:

use the word even and another little test question.

Çift kelimesini kullanabileceğiniz ikinci yola ve başka bir küçük test sorusuna geçelim.

I want to know which of these two sentences feels the most correct.

Bu iki cümleden hangisinin en doğru hissettirdiğini bilmek istiyorum.

This lesson is even more interesting than I thought or this lesson is even less interesting

Bu ders düşündüğümden daha ilginç ya da bu ders

than I thought.

düşündüğümden daha az ilginç.

Which one feels the most right to you?

Hangisi size en doğru geliyor?

I'll give you a moment to think about it.

Sana düşünmen için bir dakika vereceğim.

Well, this is another trick question.

Pekala, bu başka bir hileli soru.

Both of these sentences are grammatically correct but I hope that the first one, this

Bu cümlelerin ikisi de dilbilgisi açısından doğru ama umarım ilki, bu

lesson is even more interesting than I thought, is the most true for you.

ders düşündüğümden daha ilginç, sizin için en doğru olanıdır.

Vanessa: Let's break down what this means.

Vanessa: Bunun ne anlama geldiğini açıklayalım.

The second situation where we can use even is in comparisons.

Even kullanabileceğimiz ikinci durum ise karşılaştırmalardadır.

You might remember comparisons from your classroom English days, they're words like taller, bigger,

Sınıfınızdaki İngilizce günlerinden karşılaştırmalar hatırlayabilirsiniz , bunlar daha uzun, daha büyük,

more interesting, more annoying.

daha ilginç, daha sinir bozucu gibi kelimelerdir.

When you add the word even it's emphasizing that comparison.

Kelimeyi eklediğinizde bile bu karşılaştırmayı vurguluyor.

Maybe when you clicked on this video you thought, "I probably need to learn more about the word

Belki de bu videoya tıkladığınızda "Muhtemelen hatta kelimesi hakkında daha fazla şey öğrenmem gerekiyor

even, maybe this lesson will be useful."

, belki bu ders faydalı olur" diye düşündünüz.

Vanessa: You didn't really think, "Wow, this is going

Vanessa: Gerçekten "Vay canına, bu

to be so interesting," but when you clicked on it you thought, "Oh, this lesson is even

çok ilginç olacak" diye düşünmedin ama üzerine tıkladığında "Ah, bu ders

more interesting than I thought."

düşündüğümden çok daha ilginç" diye düşündün.

It exceeded your expectations, at least I hope so.

Beklentilerinizi aştı, en azından ben öyle umuyorum.

Let's take a look at the grammatical structure.

Dilbilgisi yapısına bir göz atalım.

You could say, "I laughed loudly at the joke but my brother laughed even louder than I

"Ben bu espriye çok güldüm ama ağabeyim benden daha çok güldü

did."

" diyebilirsiniz.

Here our comparison word is louder, which you can see by that different color, and we're

Burada karşılaştırma kelimemiz daha yüksek, bu farklı renkten de anlayabilirsiniz ve

adding the word even to emphasize that, "I laughed loudly but he laughed even louder

hatta "Ben çok güldüm ama o benden daha çok güldü

than I did."

" sözünü vurgulamak için ekliyoruz. Bu durumlarda

Make sure that you use the right comparison words in these situations.

doğru karşılaştırma kelimelerini kullandığınızdan emin olun .

With short words like loud or tall we just add ER, louder, taller, and then with long

Yüksek veya uzun gibi kısa kelimelerle sadece ER, daha yüksek, daha uzun ekleriz ve sonra

words like beautiful, interesting, you need to add more or less, more beautiful, more

güzel, ilginç gibi uzun kelimelerle, az çok, daha güzel, daha

interesting.

ilginç eklemeniz gerekir.

Vanessa: She needed to sleep but studying for the exam

Vanessa: Uyuması gerekiyordu ama sınava çalışmak

was even more important.

daha da önemliydi.

We've got two things, we've got studying and sleep and we want to emphasize studying was

İki şeyimiz var, ders çalışmak ve uyumak ve ders çalışmanın daha da önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz

even more important.

.

You could say, "She needed to sleep but studying was more important."

"Uyuması gerekiyordu ama ders çalışmak daha önemliydi" diyebilirsiniz.

Okay, that's fine.

Tamam, sorun değil.

You're still using a comparison word, more important, to show that one thing is more

Hâlâ bir şeyin diğerinden daha önemli olduğunu göstermek için daha önemli bir karşılaştırma sözcüğü kullanıyorsunuz,

important than another, but when you add the word even it emphasizes this.

ama kelimeyi eklediğinizde o bile bunu vurguluyor.

Studying was more important.

Okumak daha önemliydi.

Vanessa: What about this sentence?

Vanessa: Peki ya bu cümle?

"Phrasal verbs are important but I need to practice my pronunciation even more."

"Phrasal fiiller önemli ama telaffuzum için daha fazla çalışmam gerekiyor."

Where's the comparison word here?

Buradaki karşılaştırma kelimesi nerede?

In this situation, at the end of the sentence you're just adding the word more, so what

Bu durumda, cümlenin sonuna sadece daha fazla kelimesini ekliyorsunuz, peki

is important to you?

sizin için önemli olan nedir?

What do you need to practice more?

Daha fazla pratik yapmak için neye ihtiyacın var?

"Well, pronunciation is something I need to practice even more."

"Eh, telaffuz daha fazla çalışmam gereken bir şey."

You can say, "I need to practice pronunciation more," but when you add even it shows emphasis.

"Daha çok telaffuz çalışmam gerekiyor " diyebilirsiniz ama eklediğinizde bile vurgu gösteriyor.

"Pronunciation is something I need to practice even more."

"Telaffuz, daha fazla çalışmam gereken bir şey ."

Vanessa: Let's review a couple of these sentences together.

Vanessa: Bu cümlelerden birkaçını birlikte gözden geçirelim.

I want you to speak out loud, I want you to imitate my voice.

Yüksek sesle konuşmanı istiyorum, sesimi taklit etmeni istiyorum. Hatta kelimesini içeren

When you hear your voice using these wonderful sentences with the word even, it's going to

bu harika cümleleri kullanarak kendi sesinizi duyduğunuzda ,

help you remember them, it's going to help you exercise a little bit of your pronunciation

onları hatırlamanıza yardımcı olacak, telaffuz kaslarınızı biraz çalıştırmanıza yardımcı olacak

muscles, and also help you to see how they're used grammatically.

ve aynı zamanda dilbilgisi açısından nasıl kullanıldığını görmenize yardımcı olacaktır .

All right, try to say these sentences with me.

Pekala, bu cümleleri benimle birlikte söylemeye çalış .

Vanessa: I don't like coffee, even with milk and sugar.

Vanessa: Kahveyi sevmem, süt ve şekerle bile.

The location of the house is perfect, it even has a swimming pool.

Evin konumu mükemmel, havuzu bile var.

My family hasn't called me for one week, not even my sister has called me.

Bir haftadır ailem beni aramadı, ablam bile aramadı.

This lesson is even more interesting than I thought.

Bu ders düşündüğümden daha da ilginç .

I laughed loudly at the joke but my brother laughed even louder than I did.

Ben bu espriye çok güldüm ama kardeşim benden daha çok güldü.

Phrasal verbs are helpful but I need to improve my pronunciation even more.

Cümle fiilleri yardımcı oluyor ama telaffuzumu daha da geliştirmem gerekiyor.

Great work.

Harika iş.

I hope that you could understand how to use the word even, even better than before.

Umarım kelimeyi nasıl kullanacağınızı eskisinden bile daha iyi anlayabilirsiniz.

Vanessa: If you thought, "Oh, I couldn't do this,"

Vanessa: "Ah, bunu yapamam" diye düşündüyseniz,

Well, I hope by now you've realized that even you can do it.

umarım şimdiye kadar bunu yapabileceğinizi fark etmişsinizdir.

Now I have a question for you.

Şimdi size bir sorum var.

Let me know in the comments where is somewhere that you want to visit more than another place?

Başka bir yerden daha çok ziyaret etmek istediğiniz bir yer neresidir yorumlarda belirtin?

For example, "I want to visit New York but I want to visit Argentina even more."

Örneğin, "New York'u ziyaret etmek istiyorum ama Arjantin'i daha çok ziyaret etmek istiyorum."

This is a natural way to use the word even.

Bu, hatta kelimesini kullanmanın doğal bir yoludur.

Let me know in the comments and make sure to read each other's sentences too so that

Yorumlarda bana bildirin ve birbirinizin cümlelerini de okuduğunuzdan emin olun, böylece daha

you can just have a deeper understanding and continue your practice.

derin bir anlayışa sahip olabilir ve pratiğinize devam edebilirsiniz.

Vanessa: Thanks so much for learning English with me

Vanessa: Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkürler

and I'll see you again next Friday for a new lesson here on my YouTube channel.

ve önümüzdeki Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz .

Bye.

Hoşçakal.

Vanessa: The next step is to download my free ebook,

Vanessa: Bir sonraki adım, ücretsiz e-kitabım olan Kendine

Five Steps to Becoming a Confident English Speaker.

Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Beş Adım'ı indirmek .

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.