This Is Why YOU Should Learn ENGLISH! | Lindsay from AllEars English

Start to change your focus away from the  perfection towards the connection, right?  

Odağınızı mükemmellikten bağlantıya doğru değiştirmeye başlayın , değil mi? Bir bağlantınızın olduğu

Find that moment that motivates you where you did  have a connection, you ask someone a question,  

yerde sizi motive eden o anı bulun , birine bir soru sorun,

you learn something about them and then use  that as your starting point to say "I want  

onlar hakkında bir şeyler öğrenin ve ardından bunu başlangıç ​​noktanız olarak kullanarak "

more of that" and less of the getting stuck  in your you know in your at your desk and  

Bundan   daha fazlasını istiyorum" ve içinizde daha az sıkışıp kalmayın. masanızda bilmek ve

worrying about grammar and feeling  like you're doing things wrong.  

dilbilgisi konusunda endişelenmek ve bazı şeyleri yanlış yapıyormuş gibi hissetmek. Her an

Focus on that we can choose what to focus on  in any moment, so focus on that that's my ask.  

neye odaklanacağımızı seçebileceğimize odaklanın , bu yüzden benim isteğim buna odaklanın.

Welcome back to Beyond Borders. Today you will get  some great insights to guide you on your English  

Beyond Borders'a tekrar hoş geldiniz. Bugün, İngilizce öğrenme yolculuğunuzda size rehberlik edecek harika içgörüler elde edecek ve kendinizi

learning journey as well as some motivation  if you're feeling stuck. This week I sat down  

çıkmazda hissediyorsanız biraz motivasyon elde edeceksiniz. Bu hafta

with Lindsay McMahon from All Ears English. If  you don't know All Ears it is one of the most  

All Ears English'ten Lindsay McMahon ile görüştüm. All Ears'u bilmiyorsanız,

famous esl podcasts with more than 200 million  downloads. Lindsay welcome to beyond borders.  

200 milyondan fazla indirilen en ünlü esl podcast'lerinden biridir . Lindsay, sınırların ötesine hoş geldiniz.

Thanks, Ethan I'm excited to be here. Let's  get into this amazing conversation, but first  

Teşekkürler Ethan, burada olduğum için heyecanlıyım. Bu harika sohbete başlayalım, ancak önce

would you like to understand fast English  and be understood by anyone when you speak?  

hızlı İngilizce anlamak ve konuştuğunuz zaman herkes tarafından anlaşılmak ister misiniz?

Do you want to use your English for connection?  Then hit that subscribe button and the bell below,  

İngilizcenizi bağlantı için kullanmak ister misiniz? Ardından abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile basın,

because just like RealLife for  Pollock we will help you to do it.

çünkü tıpkı Pollock için RealLife gibi biz de bunu yapmanıza yardımcı olacağız.

I was backpacking for a year through South  America, I was with all native Spanish speakers  

Bir yıl boyunca Güney Amerika'yı sırt çantamla gezdim , İspanya ve Kolombiya'dan anadili İspanyolca olan   kişilerle birlikteydim

from Spain and Colombia. Um... And I remember they  were... I was learning Spanish but I wasn't quite  

. Um... Ve onları hatırlıyorum ... İspanyolca öğreniyordum ama

at the point where I could understand a group  of people on the beach drinking, speaking fast,  

sahilde içki içen, hızlı konuşan bir grup insanı   anlayabilecek                                                          gösterebiliyordum,

all that stuff, right. And in that moment, I  heard my name. I actually heard like someone  

bütün bu tür şeyler, doğru. Ve o anda adımı duydum. Aslında birinin

say something about the U.S and there was laughter  and I just wanted to know what they were saying.  

ABD hakkında bir şeyler söylediğini duydum ve kahkahalar yükseldi ve ben sadece ne söylediklerini bilmek istedim. Kendimi

I felt so disconnected. So, the connection,  not perfection, the way I connect to that  

çok kopuk hissettim. Yani, bağlantı mükemmellik değil, benim buna bağlanma şeklim

is I never want our learners to feel that,  right, I never want language to get in the  

öğrencilerimizin şunu hissetmesini asla istemem, doğru, dilin insan bağlantısının önüne geçmesini asla istemem

way of human connection. That's what that's all  about. It should always be the number one goal  

. Hepsi bununla ilgili. Her zaman bir numaralı hedef

is to maintain the connection. So if you  make a mistake don't drop your eye contact,  

bağlantıyı sürdürmek olmalıdır. Bu nedenle, bir hata yaparsanız göz temasını kesmeyin,

don't feel embarrassed, don't move away,  look at the person in the eye and keep the  

utanmayın, uzaklaşmayın, kişinin gözlerine bakın ve

connection going. It's up to you at that moment  whether you lose the connection or you keep it,  

bağlantıyı devam ettirin. O anda bağlantıyı kesip koparmamak size kalmış,

right. So we have a lot more control than we  think we do. And was there anything that you  

değil mi? Yani düşündüğümüzden çok daha fazla kontrole sahibiz . Ve

found useful to keep that connection as you're  saying? So say that you were speaking spanish and  

söylediğiniz gibi bu bağlantıyı sürdürmek için yararlı bulduğunuz herhangi bir şey var mıydı ? İspanyolca konuştuğunuzu ve

you made a mistake, how might you not lose  the connection? I think just not, like...  

bir hata yaptığınızı varsayalım, bağlantıyı nasıl kaybetmezsiniz ? Bence değil, şey...   hata yaptığınızı   tam olarak

it's nice when you're at a level where you don't  necessarily know that you're making mistakes  

bilmeyeceğiniz bir seviyede olmanız güzel

because you can keep speaking. And keeping that in  the back of my head like I actually want to know  

çünkü  konuşmaya devam edebilirsiniz. Ve sanki bu kişi hakkında gerçekten bir şeyler öğrenmek istiyormuşum gibi bunu kafamın bir köşesinde tutuyorum

about this person, right. There's no way that we  can connect if we're focused on our own mistakes  

, değil mi? Biz kendi hatalarımıza odaklanırsak   siz de biraz önce

if you're back in your head analyzing the  grammar mistake you just made. You are not  

yaptığınız gramer hatasını analiz etmeye başlarsanız, bağlantı kurmamızın hiçbir yolu yoktur. Karşınızdaki

able to ask a good question of that person  in front of you, right. So actually your  

kişiye iyi bir soru soramazsınız, değil mi? Yani aslında

desire to get to know that person should  be deeper than your own self-consciousness.  

o kişiyi tanıma arzunuz, kendi özbilincinizden daha derin olmalıdır.

I think that if you're able to build that skill  set to be flexible no matter what culture it is  

Bence, hangi kültür olursa olsun esnek olacak şekilde

to not maybe judge right away what you don't know,  then... That can also be... That's almost like a  

belki de bilmediğiniz bir şeyi hemen yargılamamak için beceri setini oluşturabilirseniz o zaman... Bu da olabilir... Bu neredeyse bir

sub skill set that you can... you can build  is just like that asking yourself when you  

Yapabileceğiniz... inşa edebileceğiniz alt beceri seti, tıpkı

have a doubt and not being so quick to judge. Like  stepping outside of it and asking questions, being  

bir şüpheniz olduğunda kendinize sorup hemen yargılamamaya benzer. Bunun dışına çıkıp sorular sormak,

curious. I think it's curiosity, right. It's kind  of like a combination of curiosity that stems from  

merak etmek gibi. Bence bu merak, doğru. Empatiden kaynaklanan merakın bir bileşimi gibi

empathy. Because you... I think that to be a good  language learner and like a citizen in the world,  

. Çünkü sen... Bence iyi bir dil öğrenicisi olmak ve bir dünya vatandaşı olmak

is like we will always want to be thinking why did  someone do that or how are they feeling, what are  

her zaman birisinin bunu neden yaptığını veya nasıl hissettiğini,

they thinking right now. At least I'm always like  consumed with what people are feeling or thinking,  

şu anda ne   düşündüğünü düşünmek isteyeceğiz. En azından her zaman insanların ne hissettiği veya düşündüğü

or why do they do that or not do that, right. So  like there's a reason and sometimes it is cultural  

veya bunu neden yaptıkları veya yapmadıkları ile meşgulüm, değil mi? Yani bir sebep varmış gibi ve bazen bu kültürel

or it's their personality, but... Yeah. So you  mentioned being a citizen of the world, would  

veya kişilikleri, ama... Evet. Yani dünya vatandaşı olmaktan bahsettiniz,

you consider yourself a global citizen and if so  what does that mean to you? I think it's a way of  

kendinizi dünya vatandaşı olarak kabul eder miydiniz ve eğer öyleyse bu sizin için ne ifade ediyor? Bence bu bir

thinking, so being curious about the world wanting  to learn new languages as much as possible. I'm  

düşünme biçimi, yani mümkün olduğunca çok yeni dil öğrenmek isteyen dünyayı merak etmek. Sık

often consumed with my work here so there's  not a ton of extra time to focus on Spanish,  

sık buradaki işimle meşgulüm, bu yüzden İspanyolca'ya odaklanmak için fazladan fazla zamanım olmuyor,

but, yeah, I think it comes down to just  being interested and wanting to know "oh,  

ama, evet, bence mesele sadece ilgilenmek ve "oh,

this is done differently, why is that?", right.  So I would say, yeah, I'm a citizen of the world.  

bu farklı yapılır, neden bu ?", Sağ. Bu yüzden, evet, ben bir dünya vatandaşıyım derdim.

Yeah, that's awesome. Yeah, I would say, based  on what you're saying, a lot of it is just kind  

Evet, bu harika. Evet, söylediklerinize dayanarak söyleyebilirim ki, bunların çoğu

of the value set that you hold, so like you're  saying, you've mentioned. So far like curiosity,  

sahip olduğunuz değer kümesiyle ilgilidir, yani söylediğiniz gibi, bahsetmiştiniz. Şimdiye kadar merak,

empathy, I think those are really big ones.  And there's a quote that we use a lot that's  

empati gibi, bence bunlar gerçekten büyük şeyler. Ve çokça kullandığımız bir söz vardır,

"no matter what divides us that which unites  us is far greater." So, that's kind of like  

"bizi ayıran ne olursa olsun, bizi birleştiren şey çok daha büyüktür." Yani, bu bir nevi

the ultimate and everything that's a really  difficult ideal to live up to, obviously, because  

nihai ve her şey ulaşılması gerçekten zor bir ideal, çünkü

you... Even if you're just in your home country,  I mean, there's people that you're not going to  

siz... Sadece kendi ülkenizde olsanız bile, yani, gitmeyeceğiniz insanlar var

always see eye to eye with, obviously, when we  have elections and things like that that becomes  

her zaman aynı fikirde olmak, açıkçası, seçimlerimiz olduğunda ve bunun gibi şeyler eşitlenir

even... that gap gets stretched out, right.  But trying, you know, a little bit to build  

... bu boşluk uzar, değil mi? Ama, bilirsiniz,

that mindset that, you know, as human beings,  we're so much more similar than we are different  

insanlar olarak, farklı olduğumuzdan çok daha fazla benzer olduğumuz   düşüncesini biraz oluşturmaya çalışmak

and we need to start following that more. Exactly  there's core human needs and people just kind of  

ve bunu daha fazla takip etmeye başlamamız gerekiyor. Kesinlikle temel insan ihtiyaçları vardır ve insanlar

get to them in different ways, right.  So their behavior looks different and  

onlara farklı şekillerde ulaşır, değil mi? Dolayısıyla davranışları farklı görünüyor ve

we may not agree with their behavior, but  if you get down to the problem they think  

davranışlarına katılmayabiliriz, ancak yaptıkları şeyle çözdüklerini düşündükleri sorunu temel alırsak

they're solving with what they're doing, I feel  like we can have that empathy at that point.  

, o noktada o empatiyi kurabileceğimizi düşünüyorum.

Exactly. If you start from that place of curiosity  and you're asking questions and stuff then  

Kesinlikle. O merak noktasından başlarsanız ve sorular falan soruyorsanız

you'll get to that place where  you're like "okay, I unders from."

"tamam, anladım" dediğiniz o yere gelirsiniz. Kültür olmadan bir dil

I feel like you can't talk on a podcast about  a language without the culture, you just can't  

hakkında bir podcast'te konuşamazsınız gibi hissediyorum ,

separate the two because if the ultimate goal  is connection, whether it's in business or life,  

ikisini ayıramazsınız çünkü nihai amaç bağlantı ise, ister iş ister yaşamda,

culture is going to be a huge hindrance  if you don't understand it. So I like to  

kültür büyük bir engel olacaktır anlamıyorsun Bu yüzden

think of it as cultural fluency. I  think the point is when it comes to  

bunu kültürel akıcılık olarak düşünmeyi seviyorum. Bence asıl mesele, kültür söz konusu olduğunda,

culture there's always a reason that things  are done differently in that culture and  

her zaman bu kültürde işlerin farklı yapılmasının bir nedeni vardır ve

I think with covid we're a little at risk of kind  of becoming a little like... uh... I don't know,  

bence covid'de biraz şuna dönüşme riskimiz var ... ah... Bilmiyorum 'biliyorum,

unaware of that, because we're not traveling as  much, business trips aren't happening abroad,  

bundan habersiz, çünkü çok seyahat etmiyoruz , yurtdışına iş gezileri olmuyor,

so we should always go below the surface why  it's history, it's the society, it's the economy,  

bu yüzden neden tarih, toplum, ekonomi,   sorun değil

what is okay, what's the thing that's done a  little differently, why is it done differently  

, sorun her zaman yüzeyin altına inmeliyiz biraz farklı yapılan şey, neden farklı yapılıyor

there's always a good reason. That's my viewpoint  on culture. Yeah, I find a really... When  

her zaman iyi bir sebep vardır. Kültüre bakış açım bu . Evet, gerçekten...

I've learned languages I find something that's  really useful for this is TV series, actually,  

Dil öğrendiğimde bunun için gerçekten yararlı olan bir şey buluyorum, aslında diziler,

because... And movies to some extent, but I  think TV star is always more digestible as in  

çünkü... Ve bir dereceye kadar filmler, ancak bence  TV yıldızı her zaman daha sindirilebilir.

as a language learner and it can be such a great  reflection of how people live in that country,  

bir dil öğrenicisi olarak ve o ülkede insanların nasıl yaşadıklarının harika bir yansıması olabilir,

because it's it tends to like follow, you know,  uh... There's like Friends or Seinfeld or any of  

çünkü takip etmeyi sevme eğilimindedirler, bilirsiniz, uh... Friends veya Seinfeld veya

these classic sitcoms. Follow the lives of people  who are living in that country and stuff and so  

bu klasik durum komedilerinden herhangi biri vardır. O ülkede yaşayan insanların hayatlarını falan takip edin, böylece

it can give you a good window into that  culture. If you don't actually live there.

o kültüre dair size iyi bir pencere verebilir . Eğer gerçekten orada yaşamıyorsanız.

Do you not feel confident understanding natives?  For example, when you watch a tv series or you  

Yerlileri anlamak konusunda kendinize güvenmiyor musunuz? Örneğin, bir dizi izlediğinizde veya

listen to a podcast. Various academic studies  point to Friends as the best TV show for learning  

bir podcast dinlediğinizde. Çeşitli akademik araştırmalar, Friends'in İngilizce öğrenmek için en iyi TV programı olduğunu gösteriyor

english and that is exactly why we use it as the  foundation of our fluent with friends course,  

ve tam da bu nedenle,

where you can learn the principles that you  need to understand fast speech and even improve  

hızlı konuşmayı anlamak ve hatta kendinizinkini geliştirmek için ihtiyaç duyduğunuz ilkeleri öğrenebileceğiniz arkadaşlarla akıcı kursumuzun temeli olarak bunu kullanıyoruz.

your own speaking. Every week you get 20 page pdf  power lessons, vocabulary memorization software  

konuşuyorum. Her hafta 20 sayfalık pdf güç dersleri, kelime ezberleme yazılımı   alırsınız,

so that you don't forget any new words and  access to the fluency circle global community.  

böylece yeni kelimeleri unutmazsınız ve akıcılık çemberi küresel topluluğuna erişim kazanırsınız.

So that you can practice with english  speakers from around the world.  

Böylece dünyanın dört bir yanından İngilizce konuşan kişilerle pratik yapabilirsiniz. Üç bölümden oluşan ana

Try it absolutely free right now with  our three part master class. What are  

sınıfımızla hemen şimdi tamamen ücretsiz deneyin . Ne

you waiting for? Click up here or  down description below to sign up.  

için bekliyorsun? Kaydolmak için burayı veya aşağıdaki açıklamayı tıklayın. Herhangi bir dili

I think what helped me the most learning honestly  any language, also I would spend some time in  

dürüstçe öğrenmeme en çok yardımcı olan şey sanırım , ayrıca Güney Amerika'da biraz zaman geçirirdim,

South America, so, learning Spanish, living in  Guatemala, living in a house in argentina...  

yani İspanyolca öğrenmek,  Guatemala'da yaşamak , Arjantin'de bir evde yaşamak...

What helps me the most, the thing that I  absolutely need that I think our listeners our  

Bana en çok yardımcı olan şey, sahip olduğum şey Dinleyicilerimizin,

students need too, is inspiration. In the sense  that they need to see a model of the language  

öğrencilerimizin de ihtiyacı olduğunu düşündüğüm kesinlikle ilhamdır. Konuşulan dilin bir modelini görmeleri

being spoken and they need to kind of fall in love  with that language they need to see it it needs to  

ve o dile bir nevi aşık olmaları gerektiği anlamında, onu görmeleri için dilin onların önünde,

be in front of them in front of their eyes and  say "oh wow" that's what that means, make the  

gözlerinin önünde olması ve "vay canına" demesi gerekiyor. " bunun anlamı, bağlantıları kur

connections and say I want to be able to speak  that way someday. So I think it's like the heart  

ve bir gün bu şekilde konuşabilmek istediğimi söyle. Bu yüzden bence

piece that's often missing in language learning  that we try to bring it back to the heart, right.  

dil öğreniminde genellikle eksik olan kalp parçasını kalbe geri getirmeye çalışıyoruz, değil mi?

Involve your heart before you involve your mind  does that make any sense? I'm not sure if that's  

Zihninizi dahil etmeden önce kalbinizi dahil edin bunun bir anlamı var mı? Bunun net olup olmadığından emin değilim

clear. Totally, yeah, we always talk about, like,  a deep burning sense of purpose that you need to  

. Tamamen, evet, her zaman bağlanmanız gereken derin ve yakıcı bir amaç duygusundan bahsederiz

connect to and I think that's probably something  kind of similar is, what is that that you can  

ve bence bu muhtemelen benzer bir şeydir, içinizin

connect to deep within that's going to push you  through those challenging times right. Completely.

derinliklerine bağlanarak sizi zorlayacak olan şey nedir? o zorlu zamanlar doğru. Tamamen. Aksanları yüzünden, hata yaptıkları için

They're really scared of that person judging them  because of their accent, because of them making  

o kişinin onları yargılamasından gerçekten korkuyorlar

mistakes. Just because of the fact that they're  a non-native speaker and most of your experiences  

. Sırf anadili olmadığı için ve deneyimlerinizin çoğu    pek hoş

of course you can meet people who are who are not  very nice and stuff and you could have a negative  

olmayan insanlarla tanışabilirsiniz ve ıvır zıvır şeyler yaşayabilirsiniz

experience, but in the most part I think if  people go to the United States or you go to most  

, ancak çoğu zaman bence eğer insanlar Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor veya çoğu

countries people are very helpful and you know  they're going to... They're going to be open if  

ülkeye gidiyorsunuz insanlar çok yardımcı oluyor ve yapacaklarını  biliyorsunuz...

you're wanting to speak and if you have questions  and things like that so, it's going to be pretty  

Konuşmak  istiyorsanız ve sorularınız ve bunun gibi şeyler varsa açık olacaklar yani,

rare that people are going to really be judging  you as a non-native speaker, because it comes  

insanların sizi gerçekten anadili olmayan biri olarak yargılaması oldukça ender olacaktır, çünkü bu

totally to the connection, right. I think you're  right ethan and it's so true I think it comes back  

tamamen bağlantıya bağlıdır, değil mi? Bence haklısın Ethan ve bu o kadar doğru ki bu, herhangi bir anda neye odaklandığımız

to this idea that we have total control over what  we focus on in any given moment, so, maybe they  

üzerinde tam kontrole sahip olduğumuz fikrine geri dönüyor , yani belki

are judging you but if you're not thinking about  that, that doesn't have to hinder your connection  

sizi yargılıyorlar ama eğer siz bunu düşünmüyorsanız , bu onlarla bağlantınızı   engellemek zorunda değildir

with them, it's about what you say, right, it's  about what you do that opens the connection.  

, önemli olan söylediklerinizdir, doğru, bağlantıyı açan şey yaptıklarınızdır.

So when you first approach them maybe they'll  think "oh I can't speak with this student" like  

Bu yüzden onlara ilk yaklaştığınızda belki "bu öğrenciyle konuşamam" diye düşünürler, örneğin

i you know it's not going to work, but then you  say something or you make eye contact, you make a  

bunun işe yaramayacağını biliyorum ama sonra bir şey söylersiniz veya göz teması kurarsınız, bir

gesture, you ask them something about their lives,  that's going to open it up so who cares, right.  

mimik yaparsınız, sorarsınız onlara hayatları hakkında bir şeyler anlatacak, bu kimin umrunda olacak, değil mi?

If they're judging in the beginning, they're  not judging at the end of that interaction.

Başlangıçta yargılıyorlarsa, bu etkileşimin sonunda yargılamıyorlar.

The part that's missing in a standard  teacher, uh, classroom experience is that  

Standart bir öğretmen, uh, sınıf deneyiminde eksik olan kısım,

longevity that motivation to keep  continually showing up and, you know,  

sürekli olarak ortaya çıkmaya devam etme motivasyonunun uzun ömürlü olmasıdır ve bilirsiniz,

it's hard to do that in a really  traditional environment, but if you start  

bunu gerçekten    geleneksel bir ortamda yapmak zordur , ancak

pulling the experiences the topics the interests  that you have towards your learning experience.

deneyimleri    çekmeye başlarsanız    ilgi alanları öğrenme deneyiminize yönelik sahip olduğunuz