How To Learn English By Yourself (At Home)

Learning English is about sharing  ideas, connecting with others,

İngilizce öğrenmek; fikirleri paylaşmak, başkalarıyla bağlantı kurmak

and improving your life! And this is what  so many schools get so wrong. I remember

ve hayatınızı iyileştirmekle ilgilidir! Pek çok okulun bu kadar yanlış anladığı şey de budur.

studying German in high school and Spanish  at university and in both these cases it

Lisede Almanca ve üniversitede İspanyolca öğrendiğimi hatırlıyorum ve her iki durumda da

was all about memorizing the rules and  words, so that I could pass some test.

önemli olan, bazı testleri geçebilmek için kuralları ve kelimeleri ezberlemekti.

The few speaking opportunities that I did have  were just so unnatural. Have you ever had this

Sahip olduğum birkaç konuşma fırsatı çok doğal değildi. Sınıfınızı terk

opportunity of feeling more frustrated when you  leave your class than you were when you got there?

ettiğinizde, oraya vardığınızda olduğundan daha fazla hüsrana uğramış hissetme fırsatınız oldu mu ?

Now, time is our most valuable resource,  so you need to spend your time and energy

Artık zaman en değerli kaynağımız, dolayısıyla İngilizce öğrenirken zamanınızı ve enerjinizi akıllıca harcamanız gerekiyor

wisely while learning English. The goal is to  make the biggest impact possible, while also

. Amaç, mümkün olan en büyük etkiyi yaratırken aynı zamanda

finding enjoyment in the process. That's why in  today's lesson, I'll walk you through our unique

süreçten keyif almaktır. Bu nedenle bugünkü dersimizde,

approach to learning and teaching languages.  It comes from my own experience learning four

dil öğrenimi ve öğretimine yönelik benzersiz yaklaşımımız üzerinde size yol göstereceğim. Bu,

languages which are of course the ones I learned after university. And we will also

elbette üniversiteden sonra öğrendiğim dört dili öğrenme deneyimimden geliyor. Ayrıca, buna sadece ben inanmadığımı bilmeniz için en

share ideas from some of the best English  teachers, so that you know that it’s not

iyi İngilizce öğretmenlerinden bazılarının fikirlerini de paylaşacağız

just me that believes this! We’re gonna share a lot

!

of information in this video, but if you stick around with me until the end

Bu videoda pek çok bilgi paylaşacağız, ancak sonuna kadar benimle kalırsanız

I promise you'll have a new way of learning a  foreign language that will make you feel empowered

söz veriyorum, yabancı bir dili öğrenmenin yeni bir yolunu bulacaksınız, bu da size güçlenmiş

and in control of your learning experience.  You can finally actually be successful in

ve öğrenme deneyiminizin kontrolünün sizde olduğunu hissettirecek . Sonunda

gaining natural, confident fluency in English  (or in something else that you want to learn!).

İngilizcede (veya öğrenmek istediğiniz başka bir şeyde!) doğal, kendinden emin bir akıcılık kazanmada gerçekten başarılı olabilirsiniz.

Because this is the place to become a confident  and natural English speaker. If you want to

Çünkü burası kendine güvenen ve doğal bir İngilizce konuşan kişi olmanın yeridir.

understand fast speech, be understood by anyone  when you speak English, and use the language to

Hızlı konuşmayı anlamak, İngilizce konuştuğunuzda herkes tarafından anlaşılmak ve dili

connect to the world, then we are here to guide  you on what you need to do. All you have to do

dünyayla bağlantı kurmak için kullanmak istiyorsanız, yapmanız gerekenler konusunda size rehberlik etmek için buradayız. Hiçbir dersi kaçırmamak için tek yapmanız gereken

is click on that subscribe button and the bell  down below so that you don't miss any lessons.

abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile tıklamak .

Now, this is the thing that all successful,  confident English speakers have very clear

Şimdi, bu, tüm başarılı, kendine güvenen İngilizce konuşanların

in their heads (or really anyone  who is successful at anything!).

(veya gerçekten herhangi bir şeyde başarılı olan herkesin) kafasında çok net olan bir şeydir.

They know WHY they are learning the language  and what they are going to do with it once

Dili NEDEN öğrendiklerini ve

they're successful . Now, whether or not you  know it, you have a why, a purpose for why

başarılı olduklarında dille ne yapacaklarını bilirler. Şimdi, bilseniz de bilmeseniz de bir nedeniniz, neden öğrendiğinize dair bir amacınız var

you’re learning. Maybe it’s external (like your  parents or your boss tell you you must learn it).

. Belki dışsaldır ( ebeveynleriniz veya patronunuzun size öğrenmeniz gerektiğini söylemesi gibi).

But trust me that deliberately reflecting  on an internal purpose will be so much

Ama inanın bana, kasıtlı olarak içsel bir amaç üzerinde düşünmeniz

more powerful for you. And the more clear,  specific, and unique to you, the better.

sizin için çok daha güçlü olacaktır. Ve sizin için ne kadar net, spesifik ve benzersiz olursa o kadar iyidir.

So here is the exercise I used  to do with all of my students:

İşte tüm öğrencilerimle yaptığım alıştırma:

So first you need to ask yourself  “Why am I learning English?”

Öncelikle kendinize "Neden İngilizce öğreniyorum?" diye sormalısınız.

Second, once you have your  answer, ask yourself “Why” again.

İkinci olarak, cevabınızı aldıktan sonra kendinize tekrar "Neden" diye sorun.

Now, I know that this seems a little bit silly, but it helps

Şimdi, bunun biraz aptalca göründüğünü biliyorum, ancak

you get to the real deep reason. And then third, do this at least

gerçek derin nedene ulaşmanıza yardımcı olur. Üçüncüsü,

3 more times until you’ve gotten to  something that really inspires you.

size gerçekten ilham veren bir şeye ulaşana kadar bunu en az 3 kez daha yapın.

Now, let me give you an example  from one of my students.

Şimdi size öğrencilerimden birinden örnek vereyim.

At first, she answered that  she was learning because

İlk başta,

she needed to communicate in English. Now, that's not very inspiring is it?

İngilizce iletişim kurmaya ihtiyacı olduğu için öğrendiğini söyledi. Şimdi, bu pek ilham verici değil, değil mi?

This is what happened when she kept herself why.

Nedenini kendine sakladığında olan buydu.

A further recommendation I gave to  my students was to take that deep,

Öğrencilerime verdiğim bir başka tavsiye de, bu derin,

personal WHY and put it somewhere where they would  see it often. Now, it could be a sticky note on

kişisel NEDEN'i alıp sık sık görecekleri bir yere koymalarıydı. Şimdi, buzdolabındaki yapışkan bir not

the fridge or maybe the screensaver on your phone. And don’t just take my word for it. Let’s see what

veya telefonunuzdaki ekran koruyucu olabilir. Ve sadece benim sözüme güvenme. Bakalım

the incredible Emma from mmmEnglish says  about the power of knowing your purpose.

mmmEnglish'den inanılmaz Emma, amacınızı bilmenin gücü hakkında ne diyor?

Because I think in order to be successful in  anything, anything that takes time, energy,

Çünkü İngilizce öğrenmek gibi, bir iş kurmak gibi, bir sürü zor şey yapmak gibi zaman, enerji,

effort, persistence, commitment, like  learning English, like building a business,

çaba, sebat, bağlılık gerektiren herhangi bir şeyde başarılı olmak için

like doing a whole bunch of hard things, there  is always going to be time when you just want

her zaman zaman olacaktır. sadece

to throw your hands up in the air and walk away  and just think, you know, what I'm not doing,

ellerini havaya kaldırıp çekip gitmek istiyorsun ve sadece düşün, bilirsin, ben yapmıyorum,

this is too hard, I'm not cut out for this.  And all of the other excuses as to why not,

bu çok zor, buna uygun değilim. Ve diğer tüm mazeretler, bilirsiniz, neden olmasın diye,

you know, popping into your head. But I think that  if you really understand your deep purpose, your

aklınıza bir anda geliyor. Ama bence derin amacınızı,

deep reason for why you are doing something, how  it is going to support you and your family or your

bir şeyi neden yaptığınızın derin nedenini, bunun sizi ve ailenizi veya

dreams or your bigger purpose, it becomes your key  to getting through those difficult times. Because

hayallerinizi veya daha büyük amacınızı nasıl destekleyeceğini gerçekten anlarsanız, bu zor zamanları atlatmanızın anahtarı olur. . Çünkü

there, there's always going to be the hard time,  there's always going to be the challenge, you

orada her zaman zor zamanlar olacak,  her zaman zorluk olacak, bilirsiniz,

know, where you've got to overcome  something that is in your way.

yolunuza çıkan bir şeyin üstesinden gelmeniz gereken yer.

And if you can continually be coming back to steering the ship back to your why,

Ve sürekli olarak gemiyi nedeninize,

and your reason for being there, and your reason  for making this massive commitment, then it's you

orada bulunma nedeninize ve bu büyük taahhüdü yerine getirme nedeninize geri döndürebiliyorsanız, o zaman

know, possible to, to keep moving forward. Alright before you continue, why not  pause

ilerlemeye devam etmenin mümkün olduğunu bilirsiniz. Pekala, devam etmeden önce neden  videoyu durdurup İngilizce öğrenmenizin

the video and reflect just a  little bit upon the reasons that

nedenleri üzerinde biraz düşünmüyorsunuz?

you are learning English. What are you going  to do with it? Share your story with us:

Bununla ne yapacaksın? Hikayenizi bizimle paylaşın: Kendine

What will you be doing once you are a confident,  natural English speaker? You can share it in the

güvenen, doğal bir İngilizce konuşan kişi olduğunuzda ne yapacaksınız?

comments below, you can even take a picture that's relevant and tag us on our Instagram.

Aşağıdaki yorumlarda paylaşabilir, hatta alakalı bir fotoğraf çekip bizi Instagram hesabımızda etiketleyebilirsiniz. Topluluğun diğer üyelerine

And don't forget to add an encouraging message  to the other members of the community. Aww yeah!

teşvik edici bir mesaj eklemeyi de unutmayın . Tamam evet!

Alright, so the next step to  master anything that you want

Pekala, öğrenmek istediğiniz herhangi bir şeyde ustalaşmanın bir sonraki adımı,

to learn is to actually practice it over and  over again. You can accomplish a lot more than

gerçekten tekrar tekrar pratik yapmaktır .

you think if you have a smart approach. Now, there are lots of ways that you

Akıllı bir yaklaşımınız varsa, düşündüğünüzden çok daha fazlasını başarabilirsiniz. Şimdi,

can make the practice fun, learning with  your favorite TV series for example. This

alıştırmayı eğlenceli hale getirmenin, örneğin en sevdiğiniz TV dizisiyle öğrenmenin birçok yolu var.

is so important to keep up your motivation. But it’s also important to recognize

Motivasyonunuzu yüksek tutmak için bu çok önemlidir. Ancak yapılması gereken

that there is also hard work to be  done, and it may not always be fun.

çok iş olduğunu ve her zaman eğlenceli olmayabileceğini kabul etmek de önemlidir.

We're basically under the assumption that learning

Temel olarak, öğrenmenin

is always going to be fun. It's  not always going to be fun.

her zaman eğlenceli olacağı varsayımı altındayız. Her zaman eğlenceli olmayacak.

When you're exercising, you gave the example of

Egzersiz yaparken

going to the gym, a person  who wants to get a six-pack,

spor salonuna gitme örneğini verdiniz. Six pack almak isteyen bir kişi

it's going to be a lot of  pain. I mean, I don't want

çok fazla acı çekecektir. Yani,

to go back to the old cliche,  but it's true - no pain, no gain.

eski klişeye geri dönmek istemiyorum ama bu doğru - acı yoksa kazanç da yok.

If you don't go through those moments of

O can

boredom, of, of tedious  repetition, the menial work,

sıkıntısı, bıktırıcı tekrarlama, önemsiz çalışma anlarından geçmezseniz, o anlardan

if you don't go through that, you're not going to be able to learn the language.

geçmezseniz, dili öğrenemezsiniz.

People are visualizing the fluency. They're  not visualizing the process. So the focus

İnsanlar akıcılığı görselleştiriyor. Süreci görselleştirmiyorlar. Bu nedenle odak

is always on the outcome. The focus is on, I  want to be fluent, I want to have a six-pack,

her zaman sonuca yöneliktir. Odak noktası, akıcı olmak istiyorum, six-pack'e sahip olmak istiyorum

but nobody is thinking about, okay, what is  it going to take for me to get to that level.

ama kimse, tamam, o seviyeye gelmem için ne gerekeceğini düşünmüyor.

I think you need to have  that stubborn consistency,

Bence o inatçı tutarlılığa sahip olmanız gerekiyor,

right? in pursuing that vision. Because if you are  consistent, you do the 1% every day, you will get

değil mi? bu vizyonu takip ederken. Çünkü tutarlıysanız, her gün %1'i yaparsanız

there. if you don't enjoy the process, like a  craftsman - a craftsman enjoys the process - so

oraya ulaşırsınız. Bir zanaatkar gibi süreçten zevk almazsanız - bir zanaatkar süreçten zevk alır - yani

if you don't enjoy that, you're not going to  enjoy learning. Learning is forever. You have

bundan zevk almazsanız, öğrenmekten zevk alamazsınız. Öğrenmek sonsuza kadardır.

to enjoy that, you have to embrace that. Every  day, I have to do the same thing until it clicks.

Bundan zevk almalısın, bunu kucaklamalısın. Her gün, tık sesi gelene kadar aynı şeyi yapmak zorundayım.

A lot of times when I meet students, they'll say  that they're going to study four hours a day,

Çoğu zaman öğrencilerle tanıştığımda günde dört saat çalışacaklarını söylerler,

you know, or some crazy, I would recommend being very practical. Um,

bilirsiniz ya da biraz çılgınca, çok pratik olmanızı tavsiye ederim. Hayatınıza

if you're introducing something new  in your life, it's going to be hard

yeni bir şey katıyorsanız , bunu alışkanlık haline getirmek biraz zor olacaktır

to kind of make a habit of. So anyway, just,

. Her neyse, sadece

just take it slow, um, and expect that  it's, um, not going to go as planned and

ağırdan al ve bunun planlandığı gibi gitmeyeceğini bekle ve

that's totally okay. So you want to try to be  practical and try to plan about an hour a day

bu tamamen sorun değil. Yani pratik olmaya ve günde yaklaşık bir saat

of studying. So, so that would be  my big advice, just to be practical.

ders çalışmayı planlamaya çalışmak istiyorsunuz. Bu yüzden, pratik olması için bu benim büyük tavsiyem olur.

Don't expect to study four hours a day.

Günde dört saat çalışmayı beklemeyin.

Hey, if you are enjoying this video

Hey, bu videoyu beğendiyseniz,

then make sure to give me a thumbs up and  if you feel like it was useful then share

bana bir başparmak işareti verdiğinizden emin olun ve faydalı olduğunu düşünüyorsanız

it with a friend so they can learn too, it  all helps. And to get our newest lessons as

bir arkadaşınızla paylaşın ki onlar da öğrenebilsin, bu yardımcı olur. En yeni derslerimizi gelir gelmez almak için

soon as they arrive then make sure that you hit  that subscribe button and the bell down below.

abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile bastığınızdan emin olun.

Now it's good to know the concepts, the  terminology, the grammar of the language so that

Artık dili

you can better understand it. But it's extremely  important not to get lost in all of that.

daha iyi anlayabilmek için kavramları, terminolojiyi ve dilbilgisini bilmek güzel. Ancak tüm bunların içinde kaybolmamak son derece önemlidir.

Nobody enjoys memorizing lists of rules, random  words, prepositions, and whatnot. It can feel very

Kimse kural listelerini, rastgele kelimeleri, edatları vb. ezberlemekten hoşlanmaz.

overwhelming to learn an entire language. So, instead of having that as your goal,

Bütün bir dili öğrenmek çok ezici olabilir. Dolayısıyla, bunu hedefiniz olarak almak yerine,

you can aim at starting to communicate  with people as quickly as possible.

insanlarla mümkün olan en kısa sürede iletişim kurmaya başlamayı hedefleyebilirsiniz.

I'm sure there are some students out there like  that, who think I will study the language to the

Dili öğrendiğim noktaya kadar çalışacağımı,

point where I've learned it, then I'll start using it.

sonra kullanmaya başlayacağımı düşünen böyle öğrenciler olduğuna eminim.

Don't do that. You know, there's nothing wrong with,  you have to use English, you have to use English

Bunu yapma. Biliyorsunuz, bunda yanlış bir şey yok, İngilizce kullanmalısınız, İngilizceyi mümkün

as early as possible in communication, in, in  talking to people. You have to do that, and

olduğunca erken iletişimde, insanlarla konuşmada kullanmalısınız. Bunu yapmak ve

learn that way. Even if you feel stupid and stuff,  you've got to, because you're not just learning

bu şekilde öğrenmek zorundasın. Kendini aptal falan hissetsen bile ,  zorundasın çünkü sadece

a thing, you're learning how to do something.

bir şey öğrenmiyorsun, bir şeyi nasıl yapacağını da öğreniyorsun.

​​As long as you can communicate your message,

Mesajınızı iletebildiğiniz sürece

English belongs to you, and you belong in English.  And it doesn't matter if you know, your parents

İngilizce size aittir ve siz de İngilizceye aitsiniz. Ve annenle babanın

spoke to you in that language or not. It  doesn't matter, it doesn't matter if you

seninle o dilde konuşup konuşmadığını bilip bilmemen önemli değil. Önemli değil,

only have a limited number of words, the  moment you're able to communicate and express

sınırlı sayıda kelimenizin olması fark etmez, iletişim kurabildiğiniz ve

your feelings, your thoughts, your  emotions, then this is your language too.

duygularınızı, düşüncelerinizi, duygularınızı ifade edebildiğiniz an, bu sizin de dilinizdir.

So, I’m sure that now you are scratching your head, or  maybe you're thinking, “That’s very nice advice Ethan, but I

Bu yüzden, eminim şimdi kafanızı kaşıyorsunuzdur veya "Bu çok güzel bir tavsiye Ethan, ama benim

don’t have anyone to communicate with in English.” So many learners feel the exact same way you do.

İngilizce konuşabileceğim kimse yok" diye düşünüyorsundur. Pek çok öğrenci tam olarak sizinle aynı şekilde hissediyor.

You have plenty of ways to listen to English,  to read it. But in your day-to-day life,

İngilizce dinlemek, okumak için pek çok yolunuz var . Ancak günlük yaşamınızda, konuşarak öğrendiklerinizi fiilen kullanmak için

you have few if any real opportunities  to actually use what your learning by speaking!

çok az gerçek fırsatınız vardır.

So we decided to solve this problem  by creating our RealLife App.

Biz de RealLife Uygulamamızı oluşturarak bu sorunu çözmeye karar verdik .

This is the only place where anytime,  anywhere you can just press a button and

Burası, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde bir düğmeye basıp

start practicing your English instantly with  other English speakers from all around the world.

dünyanın her yerinden İngilizce konuşan diğer kişilerle anında İngilizce pratik yapmaya başlayabileceğiniz tek yerdir.

You can have fascinating conversations about  your life, your passions, different cultures,

Hayatınız, tutkularınız, farklı kültürler

or even just about the weather if that's what you want! And that’s not all. You can listen to the full

ve hatta istediğiniz buysa sadece hava durumu hakkında büyüleyici sohbetler yapabilirsiniz! Ve hepsi bu değil. Bugün

interviews of all the experts that you are hearing  from today, and more, with a full interactive

dinlediğiniz tüm uzmanların tam röportajlarını ve daha fazlasını, eksiksiz bir etkileşimli

transcript, and vocabulary definitions. Now, having a great teacher can be life changing,

transkript ve kelime tanımları ile dinleyebilirsiniz. Şimdi, harika bir öğretmene sahip olmak hayatınızı değiştirebilir,

but I know that many of you just cannot afford that  and so you have to learn on your own. And we

ancak çoğunuzun bunu karşılayamayacağını biliyorum ve bu nedenle kendi başınıza öğrenmek zorundasınız.

have made the RealLife App a FREE resource  that you can use to improve your speaking.

RealLife Uygulamasını, konuşmanızı geliştirmek için kullanabileceğiniz ÜCRETSİZ bir kaynak haline getirdik .

So download it now for free by clicking  up here or down in the description down below.

Bu nedenle, burayı  yukarı veya aşağıdaki açıklamada aşağı tıklayarak ücretsiz olarak şimdi indirin.

Or you can just look up RealLife  English in your favorite app store.

Ya da en sevdiğiniz uygulama mağazasında RealLife English'e bakabilirsiniz. Bugünkü dersimizde ele

The final point of our RealLife Way method that we  will cover in today’s lesson is using your English

alacağımız RealLife Way yöntemimizin son noktası, İngilizcenizi

to connect to something bigger than yourself. I  absolutely love how our recent guest Natasha Broodie put this.

kendinizden daha büyük bir şeye bağlanmak için kullanmaktır. Son konuğumuz Natasha Broodie'nin bunu ifade edişine kesinlikle bayılıyorum.

The world is globalizing and, you know,  thanks to social media. I think we have,

Dünya küreselleşiyor ve biliyorsunuz sosyal medya sayesinde. Sanırım var,

I think the windows are pretty much down. They're  pretty open. So we get to see a lot of what, what

sanırım pencereler oldukça kapalı. Oldukça açık. Böylece dünyanın

someone else's life might look like in X, Y, or  Z country or region of the world, et cetera. And

X, Y veya Z ülkesinde veya bölgesinde bir başkasının hayatının nasıl görünebileceğini, vb. birçok şeyi görebiliriz. Ve

because of that access that we now have into the  homes of others, into the lifestyles of others,

artık başkalarının evlerine, yaşam tarzlarına sahip olduğumuz bu erişim nedeniyle ,

the globalization is happening at an exponential  rate. It's just, it's just happening very quickly.

küreselleşme katlanarak artıyor . Sadece, sadece çok hızlı oluyor.

And you will either have to choose to enter into  that world without any kind of preparation. Or you

Ve ya herhangi bir hazırlık yapmadan o dünyaya girmeyi seçmek zorunda kalacaksınız. Veya

can recognize that the world is changing outside  and therefore slowly adapt to the way that the

dünyanın dışarıda değiştiğini fark edebilir ve bu nedenle yavaş yavaş

world is changing. It doesn't mean that you have  to change who you are as a person, or you have to

dünyanın değişme biçimine uyum sağlayabilirsiniz. Bu, bir kişi olarak kim olduğunuzu değiştirmeniz veya

throw away your culture or your traditions. It  means adapting. It means understanding that this

kültürünüzü veya geleneklerinizi bir kenara atmanız gerektiği anlamına gelmez. Uyum sağlamak anlamına gelir. Bu, bu

person lives one lifestyle while person B lives  another lifestyle and you person C can live a

kişinin bir yaşam tarzını sürdürürken B kişisinin başka bir yaşam tarzını yaşadığını ve siz C kişisinin

completely different lifestyle, how you live in  toleration of each other. And what I usually say

tamamen farklı bir yaşam tarzını sürdürebileceğini, birbirinize hoşgörü içinde yaşadığınızı anlamak anlamına gelir. Ve genellikle

is beyond toleration, how do you live amicably  with three completely different lifestyles? So I

hoşgörünün ötesinde söylediğim şey, tamamen farklı üç yaşam tarzıyla nasıl dostane bir şekilde yaşarsınız? Dolayısıyla

think if, if one chooses to accept globalization  in terms of the world is changing and you know,

, eğer biri küreselleşmeyi kabul etmeyi seçerse, dünya değişiyorsa ve bilirsiniz,

I am a part of this world, how do I put my  fingerprint on it? Or my footprint in it?

ben bu dünyanın bir parçasıyım, ona nasıl parmak izimi koyabilirim? Yoksa benim ayak izim mi?

If you choose to do that, then you are also  saying, you know, in a way, like, how do I become,

Bunu yapmayı seçerseniz, o zaman aynı zamanda, bilirsiniz, bir bakıma, nasıl

you know, part of this kind of  globalized citizenship? How do I,

bu tür küreselleşmiş vatandaşlığın bir parçası olabilirim?

how do I exercise my right as a global citizen?  How do I participate in this wider discussion?

Bir dünya vatandaşı olarak hakkımı nasıl kullanırım, nasıl kullanırım? Bu daha geniş tartışmaya nasıl katılabilirim?

Don't be left behind you have power as a person.  So you might as well participate. Most definitely.

Geride kalmayın, kişi olarak gücünüz var. Yani siz de katılabilirsiniz. Kesinlikle.

And I think English has just such a big part of  that. I mean, love it or hate it. English is the

Ve bence İngilizcenin bunda büyük bir payı var . Yani, sev ya da nefret et. İngilizce

global language. If you don't know that, then so  many doors are close to you, but when you know it,

küresel dildir. Bunu bilmiyorsanız, o zaman pek çok  kapı size yakındır, ancak bunu bildiğinizde, diğer dillerde mevcut olmayabilecek

so many doors are open to be that access to a  lot of information that might not be available

pek çok  bilgiye erişim için o kadar çok kapı açılır ki

in other languages and be that, uh, access to  opportunities that require you to speak English

, uh , gerçekten iyi İngilizce konuşmanızı gerektiren  fırsatlara erişim

really well. So, uh, I'm sure that's no news to  people who are listening to this, but I think

. Yani, uh, eminim bunu dinleyen insanlar için yeni bir haber değildir, ama bence bu

that's always a really good motivators that if  you want to participate in this globalizing world,

her zaman gerçekten iyi bir motivasyon kaynağıdır, eğer bu küreselleşen dünyaya katılmak istiyorsanız,

then English is going to be a really important  part of it among other skills and competencies.

o zaman İngilizce gerçekten önemli bir parça olacaktır. diğer beceri ve yeterlilikler arasında.