Why Motivation Isn't Important For Learning English

Do you sometimes feel demotivated and even  think about giving up learning English? 

Bazen motivasyonunuzu kırdığınız ve hatta İngilizce öğrenmekten vazgeçmeyi düşündüğünüz oluyor mu?

Well then this lesson is going  to help you to keep on learning  

O halde bu ders,

even when you don't have much motivation. And to help we've divided this lesson  

fazla motivasyonunuz olmadığında bile öğrenmeye devam etmenize yardımcı olacaktır. Yardımcı olmak için bu dersi

into 4 topics: first, we'll take a  look at what's behind motivation. 

4 başlığa ayırdık: İlk olarak, motivasyonun arkasında ne olduğuna bir göz atacağız.

Then we'll take a look at why motivation  isn't that essential for learning English. 

Ardından, İngilizce öğrenmek için motivasyonun neden o kadar da gerekli olmadığına bir göz atacağız.

Then we'll look at no motivation, no  learning and whether or not that's true. 

Ardından motivasyon yok, öğrenim yok ve bunun doğru olup olmadığına bakacağız.

And then compare and don't despair, and  by the way in case you're new here we are  

Ve sonra karşılaştırın ve umutsuzluğa kapılmayın ve bu arada, burada yeniyseniz, gerçek dünyada İngilizce

here to guide you beyond the classroom to live  and learn and speak English in the real world. 

yaşamanız, öğrenmeniz ve konuşmanız için size sınıfın ötesinde rehberlik etmek için buradayız .

Just like Mikhail, who says that he's  always smiling when watching our lessons  

Tıpkı muhteşem pozitif enerjisi nedeniyle derslerimizi izlerken her zaman gülümsediğini söyleyen Mikhail gibi

because of the amazing positive energy. So be sure to hit that Subscribe Button  

. Bu nedenle, yeni derslerimizi kaçırmamak için Abone Ol Düğmesine   ve aşağıdaki Zile bastığınızdan emin olun

and the Bell down below so that you  don't miss any of our new lessons!

!

So let's first take a look at what's  behind motivation and the difference  

O halde önce motivasyonun arkasında ne olduğuna ve

between intrinsic and extrinsic motivation. So intrinsic motivation is something within you,  

içsel ve dışsal motivasyon arasındaki farka bir göz atalım. Yani içsel motivasyon içinizdeki bir şeydir,

it's inside of you, it's very personal. This  is something that makes your heart beat faster. 

içinizdedir, çok kişiseldir. Bu kalbinizin daha hızlı atmasını sağlayan bir şeydir.

Whereas extrinsic motivation is more to do  with external sources. Maybe you anticipate  

Oysa dışsal motivasyon daha çok dış kaynaklarla ilgilidir. Belki

some sort of reward like money or fame  or praise when you first think of it. 

para, şöhret veya övgü gibi bir tür ödülü ilk düşündüğünüzde beklersiniz.

Relying on extrinsic motivation might seem  quite appealing. However it's probably not  

Dış motivasyona güvenmek oldukça çekici görünebilir. Ancak,

the best source of motivation when embarking on a  long-term project such as learning a new language. 

yeni bir dil öğrenmek gibi uzun vadeli bir projeye başlarken muhtemelen en iyi motivasyon kaynağı değildir.

So for example you might think of the idea  of buying yourself something nice when you  

Örneğin, bir görevi tamamladığınızda kendinize güzel bir şey satın alma fikrini düşünebilirsiniz

complete a task, maybe you buy yourself a  nice new set of pens or a notebook and at  

, belki kendinize yeni ve güzel bir kalem seti veya defter alırsınız ve

that time that's going to give you some momentary  euphoria, but it's not going to last very long. 

o zaman bu size anlık bir coşku verir, ama gitmez. çok uzun süre dayanmak.

However if you actually enjoy the task itself,  chances are you're going to stick to it longer. 

Bununla birlikte, görevin kendisinden gerçekten zevk alıyorsanız, büyük olasılıkla ona daha uzun süre bağlı kalacaksınız.

For example, if you think about a doctor  telling you that you should walk every day  

Örneğin, bir doktorun size sağlığınız için iyi olduğu için her gün yürümeniz gerektiğini söylediğini düşünürseniz, bu

because it's good for your health you're  going to feel like it's an obligation,  

bir zorunlulukmuş gibi,

like it's something you have to do. Whereas if you actually enjoy going out  

yapmanız gereken bir şeymiş gibi hissedeceksiniz. Oysa, dışarı çıkıp yürümekten gerçekten keyif alıyorsanız,

walking it's not going to feel that way and you're  probably going to stick to it for much longer. 

bu öyle hissetmeyecek ve muhtemelen buna çok daha uzun süre bağlı kalacaksınız.

So what you actually need to do here is shift  your focus and take responsibility for your  

Yani burada asıl yapmanız gereken, odağınızı değiştirmek ve eylemleriniz için sorumluluk almaktır

actions. This is going to give you lots of  power from within so you can develop your  

. Bu, içsel motivasyonunuzu birçok yönden geliştirebilmeniz için size içeriden çok fazla güç verecektir

intrinsic motivation in many ways. You can find ways of learning that  

.

you enjoy that are fun, like watching these  videos on RealLife English and also watching  

RealLife English'te bu videoları izlemek ve ayrıca

our lessons on Learn English with TV Series. You could find ways to measure your progress,  

Learn English with TV Series ile ilgili derslerimizi izlemek gibi eğlenerek öğrenmenin eğlenceli yollarını bulabilirsiniz. İlerlemenizi ölçmenin yollarını bulabilir,

so that you can see how far along on your  journey you've come and you can even set yourself  

böylece yolculuğunuzda ne kadar ilerlediğinizi görebilir ve hatta kendinize

challenges that are going to motivate you too. Some other ways that might help you are not  

sizi de motive edecek zorluklar belirleyebilirsiniz. İngilizce öğrenirken insanların doğru olduğuna inanma eğiliminde oldukları efsanelere inanmamanıza yardımcı olabilecek diğer bazı yollar

believing the myths that people tend  to believe are true when learning  

English and if you'd like to know more about  that I highly recommend you check out this  

ve bu konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, yukarı veya aşağı tıklayarak oluşturduğum bu derse göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim.

lesson I made by clicking up here or down in  the description box below to watch it next.

sonraki izlemek için aşağıdaki açıklama kutusu.

Seth Godin said, "Fail multiple  times until you get it right." 

Seth Godin, " Doğru olana kadar birçok kez başarısız olun" dedi.

Now he said this in a business context, however  it really applies to learning English too. 

Bunu şimdi bir iş bağlamında söyledi, ancak bu gerçekten İngilizce öğrenmek için de geçerli.

In order to acquire a language it takes a  repetition, it takes making mistakes and  

Bir dili edinmek için tekrar , hata yapmak   ve

it takes multiple exposure to the language. You also need to have a positive mindset,  

dile birden fazla kez maruz kalmak gerekir. Ayrıca olumlu bir zihniyete sahip olmanız gerekir,

so you shouldn't be afraid of making mistakes.  Now I know it's easier said than done,  

bu nedenle hata yapmaktan korkmamalısınız. Artık söylemenin yapmaktan daha kolay olduğunu biliyorum,   Dil öğrenirken

I've been there as well when  learning languages, however  

de orada bulundum , ancak

this is part of the process of learning and  it's something that's really going to help you. 

bu öğrenme sürecinin bir parçası ve size gerçekten yardımcı olacak bir şey.

You need to make mistakes, you will learn from  those mistakes and that's really going to help  

Hatalar yapmalısınız, bu hatalardan öğreneceksiniz ve bu, ilerlemenizde size gerçekten yardımcı olacaktır

you in your progress. So rather than getting  embarrassed or seeing these things as failures,  

. Bu nedenle utanmak veya bunları başarısızlık olarak görmek yerine

see them as a part of learning. You just need  to change your mindset to a positive one. 

bunları öğrenmenin bir parçası olarak görün. Zihniyetinizi olumlu bir hale getirmeniz yeterlidir.

Another area that can really help you with this is  self-awareness. So this is all about being aware  

Bu konuda size gerçekten yardımcı olabilecek başka bir alan da öz farkındalıktır. Yani bu tamamen

of what you don't like to learn or maybe what  gives you anxiety or makes you a bit stressed. 

neyi öğrenmekten hoşlanmadığınızın veya belki de sizi endişelendiren veya sizi biraz strese sokan şeyin farkında olmakla ilgilidir.

If you identify these areas then you can  find coping mechanisms and by that I mean  

Bu alanları belirlerseniz, başa çıkma mekanizmalarını bulabilirsiniz ve bununla demek istediğim,

you can find ways of coping with it, so that you  don't have these negative feelings towards them,  

bunlarla başa çıkmanın yollarını bulabilirsiniz, böylece onlara karşı ilerlemenizi engelleyebilecek bu olumsuz duygulara sahip olmazsınız

which might hinder your progress. So practicing meditation or mindfulness  

. Bu nedenle, meditasyon veya farkındalık uygulamak

can really help in this area, and if you can  come against this barrier and break through it  

bu alanda gerçekten yardımcı olabilir ve bu engeli aşabilir ve onu aşabilirseniz

it's going to help you make more progress. Remember, learning happens when you engage  

daha fazla ilerleme kaydetmenize yardımcı olacaktır. Unutmayın, öğrenme,

in a topic, build your knowledge on it and then  consolidate it. For example, if you find a TV  

bir konuyla ilgilendiğinizde, bilginizi o konu üzerine inşa ettiğinizde ve ardından onu pekiştirdiğinizde gerçekleşir. Örneğin, gerçekten ilgilendiğiniz bir TV dizisi bulursanız,

series that you're really interested in then  you will start to watch it and then you might  

onu izlemeye başlayacaksınız ve ardından

binge watch it, which means that you watch a  lot of episodes within one small period of time,  

art arda izleyeceksiniz, bu da kısa bir süre içinde çok sayıda bölüm izleyeceğiniz anlamına gelir.

so you're building your knowledge on it and  then you might actually start talking about  

bilginizi bunun üzerine inşa edin ve ardından arkadaşlarınızla bu konu hakkında gerçekten konuşmaya

it with your friends and telling them about it. So  you're consolidating what you've already learned!

ve onlara bundan bahsetmeye başlayabilirsiniz. Yani zaten öğrendiklerinizi pekiştiriyorsunuz!

So what about no motivation,  no learning? Is this true? 

Peki motivasyon yoksa, öğrenme yoksa? Bu doğru mu? Bu

So if you develop a really good system, motivation  is not going to be essential to your learning.  

nedenle, gerçekten iyi bir sistem geliştirirseniz motivasyon öğrenmeniz için gerekli olmayacaktır.

If your motivation ends then you  have a system to fall back on  

Motivasyonunuz sona ererse o zaman yeniden başvuracağınız bir sisteminiz olur

so you don't need to really be motivated to learn. You want to make English part of your life you  

yani öğrenmek için gerçekten motive olmanıza gerek kalmaz. İngilizceyi hayatınızın bir parçası haline getirmek istiyorsunuz

want to enjoy your lifestyle English, so you  can start by creating micro-habits and by that  

İngilizce yaşam tarzınızın tadını çıkarmak istiyorsunuz, böylece mikro alışkanlıklar oluşturarak başlayabilirsiniz ve bununla

I mean it's very small habits, it doesn't take  a lot of commitment or motivation to do it,  

çok küçük alışkanlıklar demek istiyorum, bunu yapmak  çok fazla bağlılık veya motivasyon gerektirmez ,

but they are small things that you start to do  throughout your day to have this system in place. 

ancak bunlar, bu sistemi oturtmak için gün boyunca  yapmaya başladığınız küçük şeylerdir.

So we've made lots of lessons about  things like this that you could find  

Bu nedenle, bunun gibi şeyler hakkında

out more about and I'll link those  down in the description box below.

daha fazla bilgi edinebileceğiniz birçok ders yaptık ve bunların bağlantısını aşağıdaki açıklama kutusunda vereceğim.

But it could be something as simple as changing  one of your life things to English, so you could  

Ama bu, hayatınızdaki bir şeyi İngilizce yapmak kadar basit bir şey olabilir , böylece

change the settings on your mobile phone, you  could change your calendar on your laptop to  

cep telefonunuzdaki ayarları değiştirebilir, dizüstü bilgisayarınızdaki takviminizi İngilizce'ye çevirebilir

English, you could listen to the radio in English. These are very small things but if you make them  

, radyoyu İngilizce dinleyebilirsiniz. Bunlar çok küçük şeyler ama onları

habits then it's going to make a big  difference and motivation will not be  

alışkanlık haline getirirseniz o zaman büyük bir fark yaratacak ve motivasyon

important, but do remember that motivation grows  from starting a task so it's always hard to just  

önemli olmayacak, ancak motivasyonun bir göreve başlamakla arttığını unutmayın, bu nedenle yeni başlamak her zaman zordur,

get started so try to make that process easier. For example if you want to start going out  

bu yüzden bu süreci yapmaya çalışın Daha kolay. Örneğin,

running or for a walk in the mornings make  it easier for yourself: fix your clothes the  

sabahları koşmaya veya yürüyüşe çıkmak istiyorsanız, bunu kendiniz için kolaylaştırın: kıyafetlerinizi bir

night before, have them ready in your bedroom  somewhere so that you can quickly get changed,  

gece önceden hazırlayın, yatak odanızda bir yerde hazır bulundurun, böylece hemen üzerinizi değiştirebilirsiniz,

have your shoes by the door so that all you have  to do is put your shoes on and leave the house. 

ayakkabılarınızı başucunda bulundurun. tek yapmanız gereken ayakkabılarınızı giyip evden çıkmak. Sabah işe giderken

If you want to listen to a podcast  on your way to work in the morning  

bir podcast dinlemek istiyorsanız

download the podcast the night before. That  way it's there ready and waiting for you. 

önceki gece podcast'i indirin. Bu şekilde, orada hazır ve sizi bekliyor.

This way you're going to make your English  a part of your life in a way that is fun,  

Bu şekilde İngilizcenizi eğlenceli,   doğal ve kullanışlı bir şekilde hayatınızın bir parçası haline getireceksiniz

natural and convenient. It won't seem like  a chore and you'll really look forward to it  

. Bir angarya gibi görünmeyecek ve gerçekten sabırsızlıkla bekleyeceksiniz   İngilizce

one way that you can definitely enjoy learning  English is with our RealLife Native Immersion  

öğrenmekten kesinlikle zevk almanın bir yolu da RealLife Native Immersion

Course, which I highly recommend you check out. This 41-week course will take you on a real-life  

Kursumuzdur, buna kesinlikle göz atmanızı tavsiye ederim. Bu 41 haftalık kurs, sizi

adventure of the English language each week,  exploring a different topic connected to our goal,  

her hafta İngilizce dilinin gerçek hayattaki bir macerasına götürecek, amacımızla bağlantılı farklı bir konuyu keşfedecek,

to help you understand and use real native  English and make it a permanent part of your life,  

gerçek ana İngilizceyi anlamanıza, kullanmanıza ve onu hayatınızın kalıcı bir parçası haline getirmenize yardımcı olmak için

in a way that is fun, natural and convenient and  the best part is you can try it right now for  

eğlenceli, doğal ve kullanışlı bir yol ve en iyi yanı,

FREE with our 3-Part Power Learning Series. All you have to do is click up here or down  

3 Bölümlü Güçlü Öğrenme Serimizle   hemen şimdi ÜCRETSİZ olarak deneyebilmenizdir. Tek yapmanız gereken,

in the description box below  to learn more and sign up now!

daha fazla bilgi edinmek ve hemen kaydolmak için burayı veya aşağıdaki açıklama kutusunda aşağıyı tıklamak.

Now what do we mean by "compare, don't despair"? So what lots of learners tend to do  

Şimdi "karşılaştırın, umutsuzluğa kapılmayın" derken ne demek istiyoruz? Pek çok öğrencinin   yapma eğiliminde olduğu şey,

is they look at other learners around them  and they compare themselves with them. 

etraflarındaki diğer öğrencilere bakmak ve kendilerini onlarla karşılaştırmaktır.

Now this is very natural humans do it all the  time and sometimes we do it in a negative way.  

İnsanların bunu her zaman yapması çok doğal ve bazen bunu olumsuz bir şekilde yapıyoruz.

However you can compare yourself to others in a  way that is positive, so you won't worry about  

Ancak kendinizi başkalarıyla olumlu bir şekilde karşılaştırabilirsiniz, bu nedenle endişelenmezsiniz

it and that's what I mean by despair. So instead of comparing yourself to  

ve umutsuzluktan kastettiğim de bu. Bu nedenle, kendinizi biriyle kıyaslayıp

someone and saying, "Oh why am I not at  their level? Why are they better than me  

"Ah, ben neden onların seviyesinde değilim?

at this area of learning English? Don't look at it that way. Look at them as  

Bu İngilizce öğrenme alanında neden benden daha iyiler? Olaya öyle bakmayın. Onlara

a role model or a source of inspiration. That's  going to help you achieve more too, rather than  

bir rol model veya rol model olarak bakın" demek yerine. bir ilham kaynağı. Bu daha fazlasını  başarmanıza da yardımcı olacak                  daha         yerine                                                                           da...

focusing on where they are in their learning  process try to focus on how they got there. 

This is the key, and that's what's going to help  you here. Chances are they worked really hard  

gerçekten çok çalıştılar

and maybe they have some great methods and  some great tips that are going to help you,  

ve belki size yardımcı olacak bazı harika yöntemleri ve bazı harika ipuçları vardır,

so let's just take a moment to stop and I want  you to think about where you are in your learning  

o yüzden bir an duralım ve öğrenme  yolculuğunuzda şu anda nerede olduğunuzu

journey right now and where you were maybe  six months ago, a year ago, five years ago,  

ve nerede olduğunuzu düşünmenizi istiyorum. belki altı ay önce, bir yıl önce, beş yıl önce,

whenever you started learning English. So have a think about where you were  

İngilizce öğrenmeye ne zaman başlarsanız başlayın. Öyleyse,

when you started and where you are  today. Just take a pause, take a moment  

başladığınızda  ve bugün  nerede olduğunuzu bir düşünün . Sadece bir ara verin, bir dakikanızı ayırın

and actually reflect and think about that. You're probably surprised at how much you've  

ve gerçekten düşünün ve düşünün Ne kadar çok şey başardığınıza muhtemelen şaşırmışsınızdır,

accomplished, right? So be sure to sometimes  take these moments and actually reflect  

değil mi? Bu nedenle, bazen bu anları değerlendirdiğinizden ve gerçekten

and think on how far you've come, and then you  can use that to help to guide you further to  

ne kadar ilerlediğinizi düşündüğünüzden emin olun. Daha sonra bunu,

make even more progress and achieve your goals. A great way to track your progress is to keep  

daha fazla ilerleme kaydetmenize ve hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olması için kullanabilirsiniz. İlerlemenizi takip etmenin harika bir yolu,

a journal, this way you can look back  and see how much progress you've made.  

bir günlük tutmaktır. Böylece geriye dönüp ne kadar ilerleme kaydettiğinizi görebilirsiniz.

You can record yourself, so if you're doing  this maybe weekly or monthly you can then  

Kendinizi kaydedebilirsiniz, yani bunu haftalık veya aylık yapıyorsanız, tekrar

listen back and again see the difference. You can also film yourself talking. There are lots  

dinleyebilir ve farkı tekrar görebilirsiniz. Kendinizi konuşurken de filme alabilirsiniz.

of things that you can do. That's going to  help you to measure your progress, so in  

Yapabileceğiniz birçok   şey var. Bu, ilerlemenizi ölçmenize yardımcı olacaktır, bu nedenle

thinking about this let's take a look at this  quote by Steven Pressfield from The War of Art:  

bunu düşünürken Steven Pressfield'ın The War of Art'tan yaptığı şu alıntıya bir göz atalım:

"The professional has learned that success,  like happiness, comes as a by-product of work." 

"Profesyonel, başarının, tıpkı mutluluk gibi, çalışmanın bir yan ürünü olarak geldiğini öğrenmiştir. ."

So these small signs of progress in your  learning are really going to make a difference  

Dolayısıyla, öğreniminizdeki bu küçük ilerleme işaretleri gerçekten bir fark yaratacak

and help you to understand and see how far  you've come and want you to achieve more.

ve ne kadar ilerlediğiniz ve daha fazlasını başarmanızı istediğinizi anlamanıza ve görmenize yardımcı olacaktır.

So let's just summarize what  we've learned here. Now remember  

Öyleyse burada öğrendiklerimizi özetleyelim. Şimdi unutmayın,

extrinsic motivation can be useful,  but it's not going to help you in a  

dışsal motivasyon yararlı olabilir, ancak

long-term project like learning English. Let's consider the following aspects:

İngilizce öğrenmek gibi uzun vadeli bir projede size yardımcı olmayacaktır. Aşağıdaki hususları ele alalım:

So if you already keep a track of your progress  or you want to start now let me know down in  

İlerlemenizi zaten takip ediyorsanız veya şimdi başlamak istiyorsanız aşağıdaki yorumlarda bana bildirin

the comments below, because I'd love to hear how  you're going to use this video in your learning. 

, çünkü bu videoyu öğreniminizde nasıl kullanacağınızı duymak isterim. .

And now it's time to go beyond the  classroom and live your English. Aww yeah!!

Ve şimdi sınıfın ötesine geçip İngilizcenizi yaşama zamanı. Tamam evet!!