The 4 BEST Ways to Improve Your Pronunciation with SONGS

One of the best ways to improve  your pronunciation in English  

İngilizce telaffuzunuzu geliştirmenin en iyi yollarından biri

is to include music in your study routine. Here’s  what we are going to cover in today’s video: 

çalışma rutininize müziği dahil etmektir. İşte bugünün videosunda ele alacağımız konular:

Why music is great to improve pronunciation 

Müziğin telaffuzu geliştirmek için neden harika olduğu

Tips to effectively improve  your English with music 

İngilizcenizi müzikle etkili bir şekilde geliştirmek için ipuçları  Dinleme ve telaffuzunuzu

A fun music quiz to test your  listening and pronunciation

test etmek için eğlenceli bir müzik testi

But before we start, here at RealLife English,  every week we make lessons that help you go  

Ancak başlamadan önce, burada RealLife English'te her hafta yapıyoruz

from being a LOST and INSECURE English LEARNER  to being a NATURAL, CONFIDENT English SPEAKER.

KAYIP ve GÜVENSİZ BİR İngilizce ÖĞRENCİSİ olmaktan DOĞAL, GÜVENLİ BİR İngilizce KONUŞUCU olmanıza yardımcı olacak dersler.

Why is music great to improve pronunciation? With music, you get to imitate/emulate your  

Müzik, telaffuzu geliştirmek için neden harikadır? Müzikle, en

favorite singers. We call this mimicry. Mimicry is  a powerful technique that many successful learners  

sevdiğiniz şarkıcıları taklit edebilirsiniz. Biz buna mimik diyoruz. Mimik, birçok başarılı öğrencinin

have used to improve their pronunciation. And  it is quite simple: All you have to do is listen  

telaffuzlarını geliştirmek için kullandığı güçlü bir tekniktir. Ve oldukça basit: Tek yapmanız gereken,

closely to a song and repeat the words and  phrases as close as possible to what you hear.

bir şarkıyı yakından dinlemek ve kelimeleri ve cümleleri duyduğunuza mümkün olduğunca yakın bir şekilde tekrarlamak.

Let’s see Thiago, one of our team members  demonstrating with the song “Stand by Me”.

Ekip üyelerimizden Thiago'nun "Stand by Me" şarkısıyla gösterisini görelim.

Pretty cool, isn’t it? If you feel a  bit silly doing this, don’t worry, it’s  

Oldukça havalı, değil mi? Bunu yaparken biraz aptalca hissediyorsanız endişelenmeyin, bu

part of the process! Just have fun with it! Another reason why music is great to improve  

sürecin bir parçasıdır! Sadece onunla eğlenin! Müziğin telaffuzu geliştirmek için harika olmasının bir başka nedeni de teşvik ettiği

pronunciation is the emotional connection it  promotes. Music is able to access parts of  

duygusal bağdır . Müzik

the brain that words can’t. Music also has the  power to make us feel a wide range of emotions.  

beynin kelimelerin erişemediği bölgelerine erişebilir. Müziğin ayrıca bize çok çeşitli duyguları hissettirme gücü vardır.

Depending on the song we’re listening to,  music can make us feel happy, excited,  

Dinlediğimiz şarkıya bağlı olarak müzik bizi mutlu, heyecanlı,

thoughtful and even a bit sad. Because of that,  music makes it easier for you to learn new  

düşünceli ve hatta biraz üzgün hissettirebilir. Bu nedenle müzik, yeni

sounds and even vocabulary. We tend to remember  things more easily when there’s emotion involved.

sesleri ve hatta kelime dağarcığını öğrenmenizi kolaylaştırır. Duygu söz konusu olduğunda olayları daha kolay hatırlama eğilimindeyiz.

Also, songs usually have a chorus, which is the  verse that is repeated multiple times throughout  

Ayrıca şarkıların genellikle bir korosu vardır, bu şarkı boyunca birçok kez tekrarlanan mısradır

the song. This repetitive nature that music  has is great for working out your articulators.

. Müziğin sahip olduğu bu tekrarlayıcı doğa, artikülatörlerinizi çalıştırmak için harikadır.

Here’s a simple 3-step process  to practice English with music: 

İşte müzikle İngilizce pratik yapmak için 3 adımlık basit bir süreç :

Don’t worry about getting  the lyrics right at first. 

İlk başta şarkı sözlerini doğru yazma konusunda endişelenmeyin.

Instead, focus on the melody, stress and  rhythm first. You can hum, or go na-na.  

Bunun yerine önce melodiye, vurguya ve ritme odaklanın. Mırıldanabilir veya na-na diyebilirsin.

Pay attention to how the voice  goes up and down as you’re singing.

Şarkı söylerken sesin nasıl yükselip alçaldığına dikkat edin .

Analyze how certain words  and phrases are pronounced.

Belirli kelimelerin ve ifadelerin nasıl telaffuz edildiğini analiz edin.

You probably know by now that we talk about  connected speech quite often on this channel.  

Bu kanalda sık sık bağlantılı konuşma hakkında konuştuğumuzu muhtemelen artık biliyorsunuzdur.

Learning connected speech patterns will enhance  your listening skills considerably. Listening  

Bağlantılı konuşma kalıplarını öğrenmek, dinleme becerilerinizi önemli ölçüde geliştirecektir.

to music is an amazing way to pick up connected  speech patterns. Plus, when you sing in English,  

Müzik dinlemek, bağlantılı konuşma kalıplarını kavramanın harika bir yoludur . Ayrıca,   İngilizce şarkı söylediğinizde

you will naturally use connected speech,  which also benefits your pronunciation. 

doğal olarak bağlantılı konuşmayı kullanırsınız ve bu da telaffuzunuza fayda sağlar.

Just for you to have an idea, I have some  musician friends who don’t really speak  

Bir fikriniz olsun diye, gerçekten İngilizce konuşmayan bazı müzisyen arkadaşlarım var

English, but when they sing in English, their  pronunciation is perfect! Interesting, isn’t it? 

, ancak İngilizce şarkı söylediklerinde telaffuzları mükemmel! İlginç, değil mi?

When trying to improve your  pronunciation with music,  

Telaffuzunuzu müzikle geliştirmeye çalışırken ,

just focus on the sounds, nothing more. Then,  you can come back to it another time just to  

sadece seslere odaklanın, başka bir şeye değil. Ardından,

focus on actually understanding the  lyrics and learning new vocabulary.

şarkı sözlerini gerçekten anlamaya ve yeni kelimeler öğrenmeye odaklanmak için başka bir zaman ona geri dönebilirsiniz.

Imitate and sing along. Once you’ve spent some time on steps 1 and  

Taklit edin ve birlikte şarkı söyleyin. 1. ve   2. adımlar üzerinde biraz zaman geçirdikten sonra

2, now it’s time for you to actually sing the  song. Don’t worry if you’re not a very good  

, şimdi şarkıyı gerçekten söylemenin zamanı geldi . Çok iyi bir şarkıcı değilseniz endişelenmeyin

singer. The goal here is not to sound good,  but to practice your English pronunciation,  

. Buradaki amaç kulağa hoş gelmek değil, İngilizce telaffuz pratiği yapmaktır,

remember? You can even work on memorizing  the lyrics to your favorite songs in English! 

unuttunuz mu? En sevdiğiniz şarkıların İngilizce sözlerini ezberlemeye bile çalışabilirsiniz!

Besides, you can apply what you  learn with music in your actual  

Ayrıca, müzikle öğrendiklerinizi

speaking when having conversations with people. And you can do that with our RealLife English app!

insanlarla sohbet ederken gerçek konuşmanıza uygulayabilirsiniz. Ve bunu RealLife English uygulamamızla yapabilirsiniz!

This is the only place where anytime,  anywhere you can just press a button and  

Burası, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde bir düğmeye basıp

start practicing your English with other  English speakers from around the world.  

dünyanın dört bir yanından İngilizce konuşan diğer kişilerle İngilizce pratiği yapmaya başlayabileceğiniz tek yerdir.

You can have fascinating conversations  about your life, your passions, culture,  

Hayatınız, tutkularınız, kültürünüz

or even about your favorite kind of music!  This will take you from feeling like a lost  

ve hatta en sevdiğiniz müzik türü hakkında büyüleyici sohbetler yapabilirsiniz! Bu, kendinizi kaybolmuş

and insecure English learner to being a  confident and natural English speaker.

ve güvensiz İngilizce öğrenen biri gibi hissetmekten kendine güvenen ve doğal bir İngilizce konuşan biri olmaya götürecektir.

And that’s not all. You can listen to our  podcast with a full interactive transcript  

Ve hepsi bu değil. Tam etkileşimli transkript

and vocabulary definitions.

ve kelime tanımları içeren podcast'imizi dinleyebilirsiniz.

So download it now for free by clicking  up here or down in the description below.  

Bu nedenle, burayı yukarı veya aşağıdaki açıklamada aşağı tıklayarak ücretsiz olarak indirin.

Or you can just look for RealLife  English in your favorite app store.

Ya da en sevdiğiniz uygulama mağazasında RealLife English'i arayabilirsiniz.

Listening & Pronunciation Practice In the last part of the video, we’ll do a fun  

Dinleme ve Telaffuz Alıştırması Videonun son bölümünde

quiz with music. First, you will listen to short  segments of famous songs in English. Then, you  

müzik eşliğinde eğlenceli bir test yapacağız. İlk olarak, ünlü şarkılardan oluşan kısa bölümleri İngilizce olarak dinleyeceksiniz. Ardından size

will be asked questions related to pronunciation,  connected speech and listening comprehension.

telaffuz, bağlantılı konuşma ve dinlediğini anlama ile ilgili sorular sorulacaktır.

And to help us with that, we’ve invited  another one of our team members,  

Ve bize bu konuda yardımcı olması için ekip üyelerimizden biri olan

also Thiago, to sing some songs  for you. Ready? Let’s begin!

Thiago'yu sizin için bazı şarkılar söylemeye davet ettik . Hazır? Hadi başlayalım!

Question 1 - Aerosmith (Dream On)

Soru 1 - Aerosmith (Dream On)

Listen and fill in the blanks:

Dinleyin ve boşlukları doldurun:

Notice how Thiago sings the last phrase  

Thiago'nun son cümleyi nasıl söylediğine dikkat edin

“How to win”. He sings “How duh win”. This  is a common reduction in spoken English.

"How to win". "How duh win" şarkısını söylüyor. Bu, konuşulan İngilizcede sık görülen bir azalmadır.

Next, let’s listen to the hard  rock classic “Highway To Hell” by  

Şimdi, AC/DC'nin hard rock klasiği "Highway To Hell"i dinleyelim

AC/DC. Try to understand the  meaning of the selected phrases.

. Seçilen ifadelerin anlamını anlamaya çalışın.

You can also learn a lot of great  vocabulary and expressions with music.  

Ayrıca müzikle pek çok harika kelime ve ifade öğrenebilirsiniz.

The phrase “Leave me be” means “don’t bother  me”, or “leave me alone”. To “take everything  

"Bırak beni" ifadesi, "beni rahatsız etme " veya "beni rahat bırak" anlamına gelir. "Her şeyi

in your stride” is an idiom that means to  calmly deal with a problem or difficulty.

kendi adıma atmak", bir sorun veya zorlukla sakince başa çıkmak anlamına gelen bir deyimdir.

In this song, Thiago is singing with two  connected speech patterns. Can you identify them?

Bu şarkıda Thiago, birbirine bağlı iki konuşma kalıbıyla şarkı söylüyor. Onları tanımlayabilir misin?

The connected parts here are “feel it” and “the  heat is on”. In the first one, notice that the  

Buradaki bağlantılı parçalar "hisset" ve " ısıtma açık" şeklindedir. İlkinde dikkat edin,

letter “L” is joined with the vowel “i” in “it”,  so we hear “fee-lih”. In the second phrase, “the  

"L" harfi "it"teki "i" sesli harfiyle birleştirilir, bu nedenle "fee-lih" duyarız. İkinci ifade olan "the

heat is on”, the final T in “heat” is pronounced  with a flap T sound, which then connects to the  

heat is on"da, "heat"in son T'si bir flap T sesiyle telaffuz edilir ve bu daha sonra

vowel “i” in “is”, so we hear “hee-diz”. Then,  the S in “is” has a Z sound, which then connects  

"is"teki "i" sesli harfine bağlanır, böylece "hee-diz" duyarız. Daha sonra, "is"teki S, bir Z sesine sahiptir ve bu da

to the vowel “o” in “on”, “i-zon”. Putting  it all together, we hear “the hee-di-zon”.

"on", "i-zon"daki "o" sesli harfine bağlanır. Hepsini bir araya getirerek "hee-di-zon"u duyarız.

How would you pronounce this phrase?:

Bu cümleyi nasıl telaffuz edersiniz?: "Don't you"

Notice that the “T + Y” combination in  “Don’t you” has a chuh sound, “Don-chu”.  

ifadesindeki "T + Y" kombinasyonunun "Don't-chu" gibi bir chuh sesi olduğuna dikkat edin.

Also, notice that the final T in “forget”  is pronounced with a flap T sound, duh,  

Ayrıca, "forget" kelimesindeki son T'nin,

which then connects to the vowel “a” in  “about”, “duh-bout”. Then, the final T in  

daha sonra " about", "duh-bout" kelimesindeki "a" sesli harfine bağlanan bir flep T sesiyle, duh,   telaffuz edildiğine dikkat edin. Ardından,

“about” is pronounced as a stop consonant,  “uh-bouh”. Pouting it all together, we have

"about" ifadesinin son T'si, "uh-bouh" şeklinde bir sessiz harf olarak telaffuz edilir . Hepsini bir araya getirirsek,

We’re just focusing on pronunciation here,  but you can also learn some grammar with  

burada sadece telaffuza odaklanıyoruz, ancak müzikle biraz gramer de öğrenebilirsiniz

music. For example, even though the word  “everybody” means more than one person,  

. Örneğin, "herkes" kelimesi birden fazla kişi anlamına gelse de

we treat it as a singular word. That’s why we say  “everybody wants” instead of “everybody want”.

onu tekil bir kelime olarak ele alırız. Bu nedenle "herkes istiyor" yerine "herkes istiyor" diyoruz.

This was just a sample of how much you can  improve your pronunciation and listening skills  

Bu, telaffuzunuzu ve dinleme becerilerinizi müzikle ne kadar geliştirebileceğinizin yalnızca bir örneğiydi

with music. But now we want to hear from you: Share the name of your favorite song  

. Ama şimdi sizden duymak istiyoruz: En sevdiğiniz şarkının adını

down in the comments and, who knows, we might  even make a listen with your favorite song. 

yorumlarda paylaşın ve kim bilir, en sevdiğiniz şarkıyla bir dinleme bile yapalım.

In this video you learned:

Bu videoda şunları öğrendiniz:

Why music is great to improve pronunciation 

Müzik, telaffuzu geliştirmek için neden harikadır  İngilizcenizi müzikle

Tips to effectively improve  your English with music

etkili bir şekilde geliştirmek için ipuçları

Plus, we had tons of fun with a listening  

Ayrıca, sonunda bir dinleme

and pronunciation practice quiz in the  end. I hope you enjoyed today’s lesson.

ve telaffuz alıştırması  sınavıyla çok eğlendik . Umarım bugünkü dersten keyif almışsındır. Telaffuzunuzu

If you want to keep learning about how  you can improve your pronunciation,  

nasıl geliştirebileceğinizi öğrenmeye devam etmek istiyorsanız ,

why not watch this lesson next?

sıradaki bu dersi izlemeye ne dersiniz?