Challenge Yourself When Learning Another Language

Hey Real Lifers, what's going on?

Hey Gerçek Canlar, neler oluyor?

This is Ethan, with a special video for you.

Ben Ethan, senin için özel bir videoyla.

So, today I'm gonna talk about why it's important to challenge yourself when you're learning

Bugün,

another language.

başka bir dil öğrenirken kendinize meydan okumanın neden önemli olduğundan bahsedeceğim.

Is this Real Life?

Bu gerçek hayat mı?

So all of us are looking for the easiest way to learn another language.

Bu yüzden hepimiz başka bir dili öğrenmenin en kolay yolunu arıyoruz.

And, although there are shortcuts, there are ways to make it easier, at some point we have

Ve kısayollar olsa da, bunu kolaylaştırmanın yolları var, bir noktada

to realize that it's not an easy process.

bunun kolay bir süreç olmadığını anlamamız gerekiyor.

Learning a language is difficult and it takes a lot of time.

Dil öğrenmek zordur ve çok zaman alır.

And it's important to challenge ourselves because challenging ourselves is going to

Ve kendimize meydan okumak önemlidir çünkü kendimize meydan okumak onun

make it go a little bit faster, and it's also going to make it a little bit more fun process.

biraz daha hızlı ilerlemesini sağlayacak ve aynı zamanda süreci biraz daha eğlenceli hale getirecektir.

So, just like if you want to get stronger, you have to lift heavier weights or do more

Yani, tıpkı daha güçlü olmak istiyorsanız, daha ağır ağırlıklar kaldırmanız veya daha fazla

reps, if you want to get better at a language you also have to find ways to challenge yourself,

tekrar yapmanız gerektiği gibi, bir dilde daha iyi olmak istiyorsanız,

to use heavier weights.

daha ağır ağırlıklar kullanmak için kendinize meydan okumanın yollarını da bulmalısınız.

Challenging yourself the right amount can increase your fluency, it can help you build

Kendinize doğru miktarda meydan okumak akıcılığınızı artırabilir,

your vocabulary, and learn gramatical structures through context, which is obviously much better

kelime dağarcığınızı geliştirmenize ve gramer yapılarını bağlam yoluyla öğrenmenize yardımcı olabilir ki bu kesinlikle çalışmaktan çok daha iyidir

than studying, believe me.

, inanın bana.

It can help you understand native speakers better, and it can certainly help you achieve

Anadili İngilizce olan kişileri daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir ve kesinlikle konuşmada akıcılık elde etmenize yardımcı olabilir

fluency in speaking.

.

All right.

Elbette.

So, maybe you need some advice on how to get started challenging yourself in English, maybe

Yani, belki İngilizcede kendine meydan okumaya nasıl başlayacağın konusunda bir tavsiyeye ihtiyacın var , belki

you don't have an idea of how you can do this.

bunu nasıl yapacağına dair bir fikrin yok.

So, first you need to CHANGE YOUR MINDSET a little bit.

Yani, önce ZİHNİNİZİ biraz DEĞİŞTİRMENİZ gerekiyor .

You need to realize that you're not going to understand a hundred percent and that mistakes

Yüzde yüz anlamayacağınızı ve hata yapmanın

are ok.

normal olduğunu anlamalısınız.

That you're going to make a lot of mistakes and that they're actually a good thing.

Pek çok hata yapacağınızı ve bunların aslında iyi bir şey olduğunu.

We need to break this mentality most of us have learned going to traditional school systems

Bu zihniyeti kırmamız gerekiyor, çoğumuz geleneksel okul sistemlerine giderek

that mistakes are really bad.

hataların gerçekten kötü olduğunu öğrendik.

You know, on our tests they mark us with big red marks every time we get a question wrong.

Bilirsiniz, testlerimizde her soru yanlış yaptığımızda bizi büyük kırmızı işaretlerle işaretlerler.

But when you're learning a language, it's all about communication.

Ama bir dil öğrenirken, her şey iletişimle ilgilidir.

So, making mistakes is the only way to get any better, because if you don't make mistakes,

Yani hata yapmak, daha iyiye gitmenin tek yoludur , çünkü hata yapmazsanız,

how can you ever correct them?

onları nasıl düzeltebilirsiniz?

So, it's ok that you don't understand everything and that you're making mistakes, and...

Yani, her şeyi anlamaman ve hatalar yapman sorun değil ve...

Just realize that, little by little, this will get better.

Sadece bunun yavaş yavaş düzeleceğini fark et.

In just a few weeks, if you really challenge yourself, you'll even be able to notice it

Sadece birkaç hafta içinde, kendinize gerçekten meydan okursanız ,

getting better.

daha iyiye gittiğini bile fark edebileceksiniz.

Ok, so what are some things that we can start doing to challenge ourselves more?

Pekala, kendimize daha fazla meydan okumak için yapmaya başlayabileceğimiz bazı şeyler nelerdir?

So, first, it'd be really good if you could get hooked on, or get addicted to, a really

Bu yüzden, öncelikle, gerçekten iyi bir İngilizce TV programına kendinizi kaptırabilseniz veya bağımlısı olabilseniz çok iyi olur

good TV show in English.

.

Once you can understand about 60% or more, that's good enough.

Yaklaşık %60 veya daha fazlasını anladığınızda, bu yeterince iyidir.

You're ready to get started.

Başlamak için hazırsınız.

So, you can start by using English subtitles if you need to, as a crutch, or something

Bu nedenle, gerekirse İngilizce altyazı kullanarak , koltuk değneği olarak veya

to help you make it a little bit easier, but the best thing is going to be if you can just

bunu biraz daha kolaylaştıracak bir şey kullanarak başlayabilirsiniz, ancak en iyi şey,

watch the plain original version with no subtitles.

altyazısız sade orijinal versiyonu izleyebilmeniz olacaktır. .

I know it seems a little bit scary, or it may even seem a little bit boring but, trust

Biraz ürkütücü göründüğünü biliyorum, hatta biraz sıkıcı bile görünebilir ama, güven

me, if you start little by little watching it, you're going to get the big picture, even

bana, yavaş yavaş izlemeye başlarsan , bir tanesini anlamasan bile büyük resmi anlayacaksın.

if you don't understand one hundred percent.

yüzde yüz. Her

You might not understand what's going on in every scene but you'll get what's going on

sahnede neler olduğunu anlamayabilirsiniz ama her bölümde neler olduğunu anlayacaksınız

in every episode.

.

One of the good things about watching a TV show is that over time there's usually a developing

Bir TV şovunu izlemenin iyi yanlarından biri, zamanla genellikle gelişen bir

storyline.

hikaye olmasıdır.

You get to know the characters, and you're, also, you're watching it.

Karakterleri tanıyorsun ve aynı zamanda izliyorsun.

So, through the actions, through the body language, it makes it a lot easier to understand

Yani hareketlerle, beden diliyle, onu anlamayı çok kolaylaştırıyor

it.

.

Right now, I'm learning Catalan, and a few weeks ago I started watching a Catalan television

Şu anda Katalanca öğreniyorum ve birkaç hafta önce

program called "Plats Bruts" . So, a friend had recommended this to me and we actually

"Plats Bruts" adlı Katalanca bir televizyon programını izlemeye başladım. Yani, bir arkadaşım bunu bana önerdi ve aslında

started watching it together.

birlikte izlemeye başladık.

At first, I didn't understand really much.

İlk başlarda pek bir şey anlamadım.

He had to pretty much explain to me every scene, what was going on.

Bana hemen hemen her sahnede neler olduğunu açıklamak zorunda kaldı.

But little by little I started watching it more, I started watching it on my own, and

Ama yavaş yavaş daha çok izlemeye başladım , kendi kendime izlemeye başladım ve

now I understand about 80 to 90% or sometimes even more, and this is enough to understand

şimdi yaklaşık %80-90, hatta bazen daha fazlasını anlıyorum ve bu,

everything that's going on in an episode.

bir bölümde olup biten her şeyi anlamak için yeterli.

So, if you start challenging yourself like this, little by little, you're going to notice

Dolayısıyla, kendinize bu şekilde azar azar meydan okumaya başlarsanız , görece kısa bir süre

that you can get quite a bit of growth in a relatively short amount of time, and it's

içinde epey bir gelişme sağlayabileceğinizi fark edeceksiniz ve bu

really going to help you understand English a lot better.

gerçekten İngilizceyi çok daha iyi anlamanıza yardımcı olacak.

So, next would be listening to podcasts or to the radio.

Bundan sonra, podcast'leri veya radyoyu dinlemek olacaktır .

So, you know, there are of course podcasts for English learners, particularly for English

Biliyorsunuz, İngilizce öğrenenler için, özellikle İngilizce

learners, but I would really recommend that you challenge yourself and download a podcast

öğrenenler için elbette podcast'ler var, ama gerçekten kendinize meydan okumanızı ve

that is meant for native English speakers.

anadili İngilizce olan kişiler için tasarlanmış bir podcast indirmenizi tavsiye ederim.

This is very easy to find, there are thousands of these, just go on iTunes and go on to the

Bunu bulmak çok kolay, bunlardan binlerce var , sadece iTunes'a gidin ve

little search box and look for something that's interesting to you.

küçük arama kutusuna gidin ve ilginizi çeken bir şey arayın .

Download a few, try out some different ones, experimentation is always good when you're

Birkaçını indirin, farklı olanları deneyin,

learning English, or learning any language, and start listening to these all the time,

İngilizce öğrenirken veya herhangi bir dil öğrenirken deney yapmak her zaman iyidir ve bunları her zaman, bir

when you're walking around somewhere, when you're on the bus, when you're driving, when

yerde dolaşırken, otobüsteyken dinlemeye başlayın. , araba kullanırken,

you're at the grocery store, whenever.

marketteyken, ne zaman isterseniz.

You don't have to understand everything, it's just important that you listen to the language.

Her şeyi anlamak zorunda değilsiniz, sadece dili dinlemeniz önemlidir.

Little by little, you're going to see yourself getting better and you're going to get used

Yavaş yavaş kendinizin iyileştiğini göreceksiniz ve

to the intonation and the rhythm of the language.

dilin tonlamasına ve ritmine alışacaksınız.

It can even be a good idea, if you feel comfortable doing this, to listen and to try to repeat

Hatta bunu yaparken kendinizi rahat hissediyorsanız, dinlemek ve

what they're saying with the same rhythm, the same intonation in the sentences, because

söylediklerini aynı ritimle, aynı tonlamayla cümlelerde tekrar etmeye çalışmak iyi bir fikir olabilir çünkü

this is going to help you build those sounds that change your accent from sounding very

bu, o sesleri oluşturmanıza yardımcı olacaktır. aksanınızı çok

non-natural to sounding natural and even like a native speaker.

doğal olmayan bir sesten doğal ve hatta ana dili İngilizce olan biri gibi konuşmaya değiştirin. Bir

The next thing would be reading a book.

sonraki şey kitap okumak olurdu.

So, reading a book is going to be very much like watching a television program or a movie.

Yani kitap okumak, bir televizyon programı veya film izlemek gibi olacak.

You're not going to understand every sentence but you're going to understand every paragraph,

Her cümleyi anlamayacaksın ama her paragrafı

or every chapter.

veya her bölümü anlayacaksın.

You're going to get the whole big picture.

Bütün büyük resmi göreceksin.

This is a really great way to learn vocabulary and to learn gramatical structures through

Bu, kelime dağarcığı öğrenmenin ve gramer yapılarını bağlam yoluyla öğrenmenin gerçekten harika bir yolu

the context, and this is going to show even in your speaking.

ve bu, konuşmanızda bile kendini gösterecek .

This is a really good way to start building your vocabulary.

Bu, kelime dağarcığınızı oluşturmaya başlamanın gerçekten iyi bir yoludur .

You can just go through with a pencil.

Sadece bir kalemle geçebilirsiniz.

I don't recommend reading with a dictionary, because it makes it much longer and a more

Sözlükle okumayı önermiyorum çünkü çok daha uzun ve

boring process.

sıkıcı bir süreç oluyor.

So, just go through with a pencil, underline words you don't know or maybe something gramatical

Yani, sadece bir kalemle gözden geçirin, bilmediğiniz kelimelerin altını çizin veya belki de bilmediğiniz dilbilgisi ile ilgili bir şey,

that you don't know, a conjugation that is kind of weird.

biraz tuhaf bir çekim.

And then, at the end of each chapter, for example, then you can stop and look those

Ve sonra, örneğin her bölümün sonunda , durup bu

things up.

şeylere bakabilirsiniz.

This will make the process a lot easier and you won't lose the flow of the book.

Bu, süreci çok daha kolaylaştıracak ve kitabın akışını kaybetmeyeceksiniz.

And then last, of course, is speaking.

Ve son olarak, elbette, konuşuyor.

So, what is a language for, it's for speaking, it's for communicating, it's for having a

Öyleyse, dil nedir, konuşmak içindir, iletişim kurmak içindir,

conversation with someone.

biriyle sohbet etmek içindir.

This is why you're learning English.

Bu yüzden İngilizce öğreniyorsunuz.

So, if you live in a big city, most likely there's some sort of group, exchange, or conversation

Bu nedenle, büyük bir şehirde yaşıyorsanız, büyük ihtimalle gidip İngilizce konuşabileceğiniz bir tür grup, fikir alışverişi veya sohbet

club that you can go meet with and speak English.

kulübü vardır.

Hopefully, there will be some native speakers, but even if there're not, it's ok to be communicating

Umarım anadili İngilizce olan kişiler olacaktır, ancak olmasa bile anadili olmayanlarla iletişim kurmakta sorun yoktur

with non-native speakers.

.

The important thing is that you're getting out there, you're speaking, you're making

Önemli olan ortaya çıkıyorsun, konuşuyorsun,

mistakes and correcting.

hatalar yapıyorsun ve düzeltiyorsun.

So, there are groups like <a href="http://www.couchsurfing.org">CouchSurfing</a>, and <a href="http://www.meetup.com">MeetUp.com</a>

Yani <a href="http://www.couchsurfing.org">CouchSurfing</a> ve <a href="http://www.meetup.com">MeetUp.com</a> gibi gruplar var a>

that are really great places to find event that are going on in your city, to find groups

bunlar, şehrinizde olup bitenleri bulmak ,

of native speakers, or different things that will allow you to get out of the house and

anadili İngilizce olan grupları veya evden çıkıp

speak English with real people.

gerçek insanlarla İngilizce konuşmanızı sağlayacak farklı şeyleri bulmak için gerçekten harika yerlerdir.

If you live in a smaller town or at the moment you're unable to find anything like this in

Daha küçük bir kasabada yaşıyorsanız veya şu anda şehrinizde buna benzer bir şey bulamıyorsanız

your city, then there's still no excuse.

, o zaman hala bir mazeretiniz yok. Sizinle konuşacak

You can use the internet to find lots of people to speak to you.

çok sayıda insan bulmak için interneti kullanabilirsiniz .

And there are programs that are specifically based for language learners to connect and

Ve özellikle dil öğrenenlerin

start speaking online.

çevrimiçi olarak bağlantı kurup konuşmaya başlamalarını temel alan programlar var.

One is called <a href="http://www.verbling.com">VerbLing</a> and one is called <a href="http://www.italki.com">italki</a>.

Birinin adı <a href="http://www.verbling.com">VerbLing</a> ve birinin adı <a href="http://www.italki.com">italki</a>.

I would recommend either of these two.

Bu ikisinden birini tavsiye ederim.

Verbling has it's own platform, and you can just go in there and start talking to someone

Verbling'in kendi platformu var ve oraya gidip hemen biriyle konuşmaya başlayabilirsiniz

right away.

.

You talk for five minutes in your native language to someone who's learning it and then they

5 dakika ana dilinizi öğrenen biriyle konuşursunuz ve o da

speak to you 5 minutes in English.

sizinle 5 dakika İngilizce konuşur.

So, this is a really great way to help someone else out and to, also, build your own skills.

Yani bu, bir başkasına yardım etmenin ve ayrıca kendi becerilerinizi geliştirmenin gerçekten harika bir yolu. Konuştuğunuz

If you don't like the person after the ten minutes you're speaking you can click a button

on dakikadan sonra o kişiyi beğenmezseniz, bir düğmeye tıklayabilirsiniz

and it will connect you with someone else.

ve bu sizi başka biriyle bağlantıya geçirecektir.

You can also get on italki and there you can search for different people's profiles and,

Ayrıca italki'ye girebilir ve orada farklı kişilerin profillerini arayabilir ve

of couse, create your own, and find people to set up a Skype date with.

tabii ki kendi profilinizi oluşturabilir ve Skype randevusu ayarlayacağınız kişileri bulabilirsiniz.

Another great idea is to just get in the <a href="https://www.facebook.com/groups/reallifeenglish/">Real

Başka bir harika fikir de <a href="https://www.facebook.com/groups/reallifeenglish/">Real

Life English facebook community</a> and you can try to find people there to chat with

Life English facebook topluluğuna</a> girerek sohbet etmek için orada insanlar bulmaya çalışmaktır.

and to also Skype with.

ve ayrıca Skype ile.

All right guys.

Pekala çocuklar.

So I hope that you will go out there right now, after this video and find some way to

Bu yüzden, bu videodan sonra hemen şimdi oraya gideceğinizi ve

challenge yourself with your English learning.

İngilizce öğreniminizle kendinize meydan okumanın bir yolunu bulacağınızı umuyorum.

It's a brand new year, it's time to start really building your English and it's a great

Yepyeni bir yıl, İngilizcenizi gerçekten geliştirmeye başlama zamanı ve elde etmeye çalıştığınız

opportunity for you to get to that next level of fluency you're trying to achieve.

bir sonraki akıcılık seviyesine ulaşmanız için harika bir fırsat .

Remember, if you enjoyed this video, to subscribe and to comment below.

Bu videoyu beğendiyseniz, abone olmayı ve aşağıya yorum yapmayı unutmayın. Yaptığımızı görmek istediğiniz

Let us know if you have any ideas for other sorts of videos you'd like to see us make.

diğer video türleri için herhangi bir fikriniz varsa bize bildirin .

All right guys, have a great day.

Pekala çocuklar, iyi günler.

Later!

Daha sonra!