24 Words to Use DAILY in the KITCHEN | Advanced Vocab

Imagine you tell your friends

Arkadaşlarınıza

how easy an exam was only to find out that you actually failed.

bir sınavın aslında başarısız olduğunuzu öğrenmek için ne kadar kolay olduğunu söylediğinizi hayal edin .

What would you say in this situation?

Bu durumda ne söylersiniz?

We could say that you have egg on your face,

Suratında yumurta olduğunu söyleyebiliriz,

which means that you're

yani

totally embarrassed because you were wrong in that situation.

o durumda hatalı olduğun için tamamen utanıyorsun.

So today you'll learn 24 useful kitchen and food expressions

Yani bugün, günlük hayatınızda gerçekten kullanabileceğiniz 24 faydalı mutfak ve yemek ifadesi öğreneceksiniz

that you can actually use in your daily life.

.

Plus, we've included a little test to help you understand

Ayrıca,

and remember these expressions.

bu ifadeleri anlamanıza ve hatırlamanıza yardımcı olacak küçük bir test ekledik.

Also, there's free downloadable PDF document

Ayrıca, dersin sonunda erişebileceğiniz ücretsiz indirilebilir PDF belgesi de bulunmaktadır

that you can access at the end of the lesson.

.

But before we get to that,

Ama buna gelmeden önce, İngilizcenizi ilerletmenin

if you want to learn fun, convenient ways to advance your English then be sure

eğlenceli ve kolay yollarını öğrenmek istiyorsanız, yeni derslerimizi asla kaçırmamak

to smash that like and subscribe button so you never miss out on any of our new lessons.

için beğen ve abone ol düğmesini kırdığınızdan emin olun .

Awesome. Now let's get to it.

Mükemmel. Şimdi ona geçelim.

So the first one we're going to look at is a whisk.

Yani bakacağımız ilk şey bir çırpma teli.

So a whisk is the sort of balloon shaped utensil I have right here.

Yani bir çırpma teli, burada sahip olduğum türden balon biçimli bir gereçtir.

And we usually use this to beat eggs or cream

Bunu genellikle

to increase the volume of the mixture.

karışımın hacmini artırmak için yumurta veya kremayı çırpmak için kullanırız.

And another meaning of whisk is to suddenly or quickly

Çırpmanın bir başka anlamı da,

take someone or something from one place to another.

birini veya bir şeyi bir yerden bir yere aniden veya hızlı bir şekilde götürmek .

Okay.

Tamam aşkım.

So this right here is a sieve.

İşte bu bir elek.

We usually use it when we are straightening ingredients or, like,

Genellikle malzemeleri düzleştirirken veya

trying to get big particles out of a mixture or like flour.

bir karışımdan veya un gibi büyük parçacıklar çıkarmaya çalışırken kullanırız.

When you're baking, you want to remove any clumps

Pişirirken, unun

or lumps in the flour, so you would hit it against your hand like that.

içindeki topakları veya topakları çıkarmak istersiniz, böylece elinize bu şekilde vurursunuz.

And it's pretty cool for also straightening liquids.

Sıvıları düzleştirmek için de oldukça havalı.

If there's like particles in it, the sieve will help to catch

İçinde benzer parçacıklar varsa, elek bu büyük parçacıkların yakalanmasına yardımcı olur

those bigger particles and allow the smaller ones through.

ve daha küçük olanların geçmesine izin verir.

So a really cool expression with the word sieve

Yani

to have a memory like a sieve, which means to forget things easily.

elek gibi bir hafızaya sahip olmak, yani bir şeyleri kolayca unutmak anlamına gelen elek kelimesiyle gerçekten harika bir ifade.

So here we have a frying pan and a nice expression

İşte burada bir kızartma tavamız var ve kızartma tavası ile ilgili kullanabileceğiniz güzel bir ifade,

that you could use related to a frying pan is out of the frying pan

tavadan çıkıp

and into the fire, which means to go from a bad situation to a worse situation.

ateşe girmek, yani kötü bir durumdan daha kötü bir duruma geçmek anlamına gelir.

So this next one is quite common, and you've probably heard it in movies

Sıradaki oldukça yaygın ve muhtemelen filmlerde

and TV series.

ve dizilerde duymuşsunuzdur.

And it is to see the glass half empty

Ve bardağın boş

or half full. So here we have

ya da dolu tarafını görmektir. İşte burada

a great demonstration of a glass half empty and half full.

yarısı boş ve yarısı dolu bir bardağın harika bir gösterimi var.

And what this expression needs is to see, for example,

Ve bu ifadenin ihtiyacı olan şey görmektir, örneğin

if the glass is half empty,

bardağın yarısı boşsa,

it means that you're quite a pessimistic person and you're seeing situations

oldukça karamsar bir insansınız ve durumları

as you know, you're looking at the worst parts of situations.

bildiğiniz gibi görüyorsunuz, durumların en kötü yanlarına bakıyorsunuz demektir.

You're basically seeing the situation as more negative than positive.

Temelde durumu olumludan çok olumsuz olarak görüyorsunuz.

But if you see the glass half full you're quite optimistic,

Ancak bardağın dolu tarafını görürseniz oldukça iyimsersiniz,

which means that you always look on the bright side of life

bu da hayatın her zaman iyi tarafından baktığınız

or you always focus on the positive side instead of the negative side

veya durumun olumsuz tarafı yerine her zaman olumlu yönüne odaklandığınız anlamına gelir

of the situation.

. Bunun

So some great examples of this is...

bazı harika örnekleri ...

So over here

İşte burada,

we have a platter with fruit in it today,

bugün içinde meyve olan bir tabağımız var

and we would use the expression to hand something

ve ifadeyi, birisine gümüş tepside bir şey vermek

or give something to someone on a silver platter to mean

veya bir şey vermek için kullanırız, bu ifadeyi

that you are making it easy for them to succeed or for them to get something.

sizin için kolaylaştırdığınız anlamına gelir. başarılı olmaları veya bir şey elde etmeleri için.

So if you give someone something on a silver platter

Yani birine gümüş tepside bir şey verirseniz,

you're giving it to them

onu

without them needing to try, without them needing to work hard.

denemesine gerek kalmadan, çok çalışmasına gerek kalmadan vermiş olursunuz.

Over here we have a fork.

Burada bir çatalımız var.

And a great expression with this word is to fork something out,

Ve bu kelime ile harika bir ifade, bir şeyi çatallamak,

which means to give something or pay someone money with a bit of hesitation.

yani bir şeyi biraz tereddütle vermek veya birine para ödemek anlamına gelir.

So you might have noticed that I'm wearing an apron.

Önlük giydiğimi fark etmiş olabilirsiniz.

So this is called an apron.

Buna önlük denir. Önlük kelimesini kullanan

And we have another great expression using the word apron,

başka bir harika ifademiz var

and that is to cut the apron strings.

ve bu da önlük iplerini kesmek.

And it's usually literally these strings over here to cut those strings.

Ve genellikle kelimenin tam anlamıyla bu ipler buradaki ipleri keser.

So when someone is tied to someone else's apron strings, you're saying that the

Yani biri başkasının önlük iplerine bağlandığında, o

person is being influenced or controlled quite a lot, quite greatly by that person.

kişinin o kişi tarafından oldukça fazla, oldukça büyük ölçüde etkilendiğini veya kontrol edildiğini söylüyorsunuz.

So when we cut those apron strings, we are saying that there is no longer that

Yani bu önlük iplerini kestiğimizde, artık o iki insan arasındaki

control or that influence in that relationship between those two people.

o ilişkide o kontrolün ya da o etkinin olmadığını söylüyoruz .

So a great example would be to say...

Harika bir örnek şunu söylemek olabilir...

So over here, we have a greater and as you can see,

Yani burada, elimizde daha büyük bir tane var ve gördüğünüz gibi,

we would usually use this to grate cheese,

bunu genellikle peyniri rendelemek için kullanırdık,

which is you know, always delicious on some toast and other foods.

ki bu bilirsiniz, bazı tostlarda ve diğer yiyeceklerde her zaman lezzetlidir.

But a nice expression you could use is to say that someone grates you,

Ama kullanabileceğiniz güzel bir ifade, birisinin sizi kızdırdığını

which means that that person annoys you or they sort of

veya

get on your nerves in some way.

bir şekilde sinirinizi bozduğunu söylemektir.

So over here we have cookie cutters.

Yani burada çerez kesicilerimiz var.

And as you know, we use these to cut shapes into the dough

Ve bildiğiniz gibi, kurabiyeleri pişirmeden önce bunları hamura şekil vermek için kullanırız

before we bake cookies.

.

So we would press them into the dough like that.

Böylece onları bu şekilde hamurun içine bastırırdık .

So an example of this would be to say a cookie cutter person or thing

Buna bir örnek, çerez kesici bir kişi veya şey demek olabilir; bu,

which means that this thing or person lacks originality or distinction.

bu şey veya kişinin özgünlük veya farklılıktan yoksun olduğu anlamına gelir.

Speaking of cookies, over here, we have a cookie jar

Kurabiyelerden bahsetmişken, burada bir kurabiye kavanozumuz var

and a nice expression using the word cookie jar

ve kurabiye kavanozu kelimesini kullanan güzel bir ifade,

is if you catch someone with their hand in the jaw,

eğer birini eli çenesinde yakalarsanız,

it usually means that they are caught in the act of doing something

bu genellikle yapmamaları gereken bir şeyi yaparken yakalandıkları anlamına gelir.

that they shouldn't be doing similar to being caught red handed.

Suçüstü yakalanmak gibi bir şey yapmamak.

So over here we have the scoop,

Yani burada kepçemiz var

and scoop is an object that we would use for dishing ice cream.

ve kepçe dondurma hazırlamak için kullanacağımız bir nesne.

When you're dishing your ice cream, you could use a scoop

Dondurmanızı servis ederken kaşık kullanabilirsiniz

because it's so much easier to use than a spoon, for example.

çünkü kullanımı kaşıktan çok daha kolaydır , örneğin.

And we have a nice expression using the word scoop,

Ve kepçe kelimesini kullanarak güzel bir ifademiz var ,

which is to get information to get scoop

yani kepçe almak için bilgi almaktır

and this is usually used by journalists.

ve bu genellikle gazeteciler tarafından kullanılır.

So when journalists get the scoop, they're getting the latest,

Yani gazeteciler haberi aldıklarında, en son,

most interesting information before anyone else does.

en ilginç bilgileri herkesten önce alıyorlar.

And similar to

Ve

a scoop, we have the spoon and a great expression using the word

bir kepçeye benzer şekilde, kaşığımız var ve kaşık kelimesini kullanan harika bir ifade,

spoon is to say that someone is born with a silver spoon in their mouth.

birinin ağzında gümüş kaşıkla doğduğunu söylemektir.

And if you're born with a silver spoon in your mouth,

Ve ağzınızda gümüş bir kaşıkla doğarsanız,

this is usually said with a bit of resentment or disapproval.

bu genellikle biraz içerleme veya onaylamama ile söylenir.

And it means that you are born into a privileged or rich family.

Ayrıcalıklı veya zengin bir ailede doğduğunuz anlamına gelir.

So you grew up quite privileged or rich.

Yani oldukça ayrıcalıklı ya da zengin büyüdünüz.

In other words, this person is someone that never needed

Başka bir deyişle, bu kişi,

to worry about, you know, lacking anything.

hiçbir şeyin eksikliği konusunda endişelenmenize gerek olmayan biridir.

They always had what they needed So a great example of

Her zaman ihtiyaç duydukları şeye sahiptiler. Bunun harika bir örneği şunu

this would be to say...

söylemek olabilir...

Now, it's time for a quick quiz.

Şimdi, hızlı bir sınav zamanı.

Are you ready?

Hazır mısın?

So over here we have some salt.

Burada biraz tuzumuz var.

And a great expression you could use

Ve tuzla ilgili olarak kullanabileceğiniz harika bir ifade,

relate to the salt is to rub salt into someone's wounds,

birinin yaralarına tuz sürmektir,

which means to really make them feel bad or guilty

bu da onları gerçekten kötü veya suçlu hissettirmek

or make them feel even worse than they already do about something.

veya bir şey hakkında halihazırda hissettiklerinden daha kötü hissettirmek anlamına gelir.

Okay, so this next one is related to corn.

Tamam, sıradaki mısırla ilgili. Bununla

And the expression that we'll use related to it is to be corny.

ilgili olarak kullanacağımız ifade ise bayat olmaktır.

Something is corny or someone is corny.

Bir şey bayat ya da biri bayat.

They are too sentimental, too predictable, and really not original at all.

Fazla duygusal, fazla öngörülebilir ve gerçekten hiç orijinal değiller.

You could also refer to someone as corny meaning that

Birinden bayat olarak da bahsedebilirsiniz, bu da

a person tends to make really sort of awkward

bir kişinin gerçekten garip

and uncomfortable kinds of jokes, or they say really awkward things.

ve rahatsız edici türden şakalar yapma eğiliminde olduğu veya gerçekten garip şeyler söylediği anlamına gelir.

In other words, they are pretty unoriginal,

Başka bir deyişle, oldukça orijinal değiller

and you can sort of predict the kind of things that they would say

ve ne tür şeyler söyleyeceklerini bir nevi tahmin edebilirsiniz

Similar to corny would be cheesy.

.

They mean basically the same thing.

Temelde aynı şeyi kastediyorlar.

So someone who is cheesy is also kind of awkward.

Yani sevimsiz biri de biraz garip.

And unoriginal and they tend to make jokes.

Ve orijinal değiller ve şaka yapma eğilimindeler.

Just aren't that funny or corny or cheesy

Sadece bu komik, bayat veya sevimsiz

joke is one that's sort of similar to a dad joke.

şaka, bir baba şakasına benzeyen bir şaka değil mi?

Like you could have predicted the outcome or it's just not that funny.

Sanki sonucu tahmin edebilirdin ya da o kadar da komik değil.

It's kind of like, Oh, cringe.

Bir nevi, Oh, utanma.

This would be corny or cheesy because it's sort of like something

Bu bayat ya da sevimsiz olurdu çünkü

that everyone would say.

herkesin söyleyeceği bir şey gibi.

It's not very original to say that you're not motivated by money.

Para tarafından motive edilmediğinizi söylemek çok orijinal değil.

Right?

Sağ?

So right here we have whipped cream

İşte tam burada krem ​​şanti var

and whipped cream is really delicious,

ve krem ​​şanti

as you know, on desserts and in drinks.

bildiğiniz gibi tatlılarda ve içeceklerde gerçekten çok lezzetli.

But a great expression that you can use related to cream

Ancak krema ile ilgili kullanabileceğiniz harika bir ifade,

is the cream of a particular industry or particular area.

belirli bir sektör veya belirli bir alanın kremasıdır.

For example, if I say the cream of the movie industry

Örneğin, sinema endüstrisinin en iyisi

or the cream of the architecture industry, it would mean that these people

ya da mimarlık endüstrisinin en iyisi dersem, bu insanlar

are the best of that particular group or in that particular industry.

o grubun veya o endüstrinin en iyileri demektir.

So here we have slices of beef,

Burada

which here in South Africa, we would say that this is biltong.

Güney Afrika'da bunun biltong olduğunu söyleyebileceğimiz sığır eti dilimlerimiz var.

We call it biltong.

Biltong diyoruz. Diğer ülkelerde

I'm not sure if it has a different name in other countries,

farklı bir adı var mı bilmiyorum

but it's basically sliced, spiced, dried beef.

ama temelde dilimlenmiş, baharatlanmış, kurutulmuş dana eti.

And here we have shaved beef, which is basically deli meat.

Ve burada temelde şarküteri eti olan traşlanmış dana eti var.

It's meat that you would use on your sandwich.

Sandviçinizde kullanacağınız et.

So this next expression that we're going to look at is to have beef with someone.

Bakacağımız bir sonraki ifade, birisiyle dana eti yemek.

So if you have beef with someone, you have a grudge or a disagreement

Yani biriyle husumetiniz varsa, o kişiyle husumetiniz veya anlaşmazlığınız vardır

with that person.

.

And it's not very common to use it in formal situations.

Ve bunu resmi durumlarda kullanmak pek yaygın değildir.

But it is very colloquial.

Ama çok günlük. Biriyle aranızda olan

It's very informal

to talk about a grudge or disagreement that you're having with someone.

bir kin veya anlaşmazlık hakkında konuşmak çok gayri resmi .

So right now we're going to look at this fruit right here, which is a lemon.

Şimdi tam buradaki meyveye bakacağız, o da limon.

And if you were to refer to something

Ve eğer bir şeye limon diyecek olsaydınız

as lemon, it would be something that you bought

, bu satın aldığınız

and then found out that it actually has a lot of problems.

ve aslında pek çok sorunu olduğunu öğrendiğiniz bir şey olurdu.

It's not working the way it should.

Olması gerektiği gibi çalışmıyor.

Now, right here,

Şimdi, tam burada,

we have bread and butter, right.

ekmeğimiz ve tereyağımız var, değil mi?

So if we say that something is your bread

Yani bir şeyin sizin ekmeğiniz

and butter, we're saying that it is your main source of income.

ve tereyağınız olduğunu söylersek, o sizin ana gelir kaynağınızdır diyoruz.

So over here we have milk.

Yani burada sütümüz var.

And of course, you know what milk is.

Ve tabii ki sütün ne olduğunu biliyorsunuz.

But there are quite a few expressions using the word milk.

Ancak süt kelimesini kullanan epeyce ifade var.

And a nice one that you could use is to say

Ve kullanabileceğiniz güzel bir şey,

there is no use crying over spilled milk.

dökülen süt için ağlamanın faydası olmadığını söylemektir.

So when something spills

Yani bir şey döküldüğünde,

it obviously was an accident, it didn't happen on purpose.

bunun bir kaza olduğu açıktır, kasıtlı olarak olmamıştır.

You didn't intend for it to spill usually.

Genelde dökülmesini istemezdin.

So if you cry over spilled milk, you are, you know, feeling regretful or feeling

Yani dökülen süt için ağlarsanız,

sorry for yourself because of a mistake or something that went wrong.

bir hata veya ters giden bir şey yüzünden pişmanlık duyarsınız veya kendiniz için üzülürsünüz.

So you could use in a sentence such as...

Yani şöyle bir cümlede kullanabilirsiniz ...

So over here we have bananas.

Yani burada muzlarımız var.

And if you go bananas, you're going crazy or you're acting quite silly

Ve eğer çıldırırsanız, çıldırırsınız ya da oldukça aptalca davranırsınız

or even you've actually could be quite mad about something, so bananas. Hmm.

ya da aslında bir şeye oldukça kızmış olabilirsiniz , yani muz. Hmm.

It would definitely depend on the context.

Kesinlikle içeriğe bağlı olacaktır.

So if you go bananas, you could just be acting

Yani çıldırırsanız,

silly, acting crazy, or you could just be really angry.

aptal gibi davranabilir, deli gibi davranabilir ya da gerçekten kızgın olabilirsiniz.

So now I'm feeling bananas about the situation.

Şimdi durum hakkında muz hissediyorum.

So the opposite of going bananas would be to be

Yani muz olmanın tersi,

as cool as a cucumber.

salatalık kadar havalı olmak olacaktır.

And this basically means to be really calm, to be chilled,

Ve bu temelde gerçekten sakin olmak, soğukkanlı olmak,

to just, you know, relax as a cucumber.

sadece, bilirsiniz, bir salatalık gibi rahatlamak anlamına gelir.

And you usually use this in a situation where things are quite chaotic

Ve bunu genellikle işlerin oldukça kaotik olduğu

and you're as cool as a cucumber.

ve bir salatalık kadar havalı olduğun bir durumda kullanırsın.

So you could say, for example...

Örneğin şöyle diyebilirsiniz...

So right here, I have a pie.

Yani tam burada, bir turtam var. Turta ile ilgili

A nice expression related to pie is to eat humble pie,

güzel bir tabir mütevazi turta yemektir,

which means that you would behave

bu da

in a way that shows other people

that you were wrong or you were mistaken about something.

yanıldığınızı veya bir konuda yanıldığınızı diğer insanlara gösterecek şekilde davranmanız anlamına gelir.

So a nice example of eating humble pie would be to say

Mütevazi turta yemenin güzel bir örneği, bugün

So the last expression that we're going to look at today is to be toast.

bakacağımız son ifadenin tost olmak olduğunu söylemek olabilir.

And that means to be in serious trouble or to be defeated or ruined.

Bu da ciddi bir belaya girmek, yenilmek ya da mahvolmak demektir.

All right, guys.

Pekala çocuklar.

Now it's time for the final quiz.

Şimdi son sınavın zamanı geldi.

So, how did you do on the quiz? Now it's your turn.

Peki sınavda nasıl yaptın? Şimdi senin sıran.

Why not be as cool as a cucumber and practice writing a few sentences

Neden bir salatalık kadar havalı olmaya ve bugünün dersinde ele aldığımız ifadeleri kullanarak birkaç cümle yazmaya çalışmıyoruz?

using the expressions we've covered in today's lesson. Share them

Bunları

down in the comments.

yorumlarda paylaşın.

We look forward to reading them.

Onları okumak için sabırsızlanıyoruz.

Also, we've got a treat for you simply click on the link

Ayrıca,

in the description to receive the PDF document for today's lesson.

bugünün dersinin PDF belgesini almak için açıklamadaki bağlantıya tıklamanız yeterlidir.

I hope you enjoyed today's lesson as much as I did, and if you would like

Umarım bugünkü dersten benim kadar keyif almışsınızdır ve

to keep learning new vocabulary with us, then be sure to watch this lesson next

bizimle yeni kelimeler öğrenmeye devam etmek istiyorsanız sıradaki bu dersi mutlaka izleyin.