Don’t Believe These 5 Myths About Learning English

Hey everyone I'm Andrea your  Reallife English fluency coach  

Herkese merhaba, ben Andrea, Reallife İngilizce akıcılık koçunuz

and today's lesson is all about assumptions that  learners wrongly make when learning english so  

ve bugünkü ders, öğrencilerin İngilizce öğrenirken yanlış bir şekilde yaptıkları varsayımlarla ilgili, bu nedenle

I'm here today to tell you all about  these myths and why you should not  

bugün size bu efsaneler hakkında her şeyi  ve neden

be paying attention to them because they  might actually be limiting your progress

onlara dikkat etmemeniz gerektiğini anlatmak için buradayım çünkü onlar derse başlamadan önce ilerlemenizi gerçekten sınırlıyor olabiliriz. Gerçek dünyada İngilizce yaşamanız, öğrenmeniz ve konuşmanız için sınıfın

before we get into the lesson I want to let  you know that we are here to guide you beyond  

ötesinde size rehberlik etmek için burada olduğumuzu bilmenizi istiyorum,

the classroom to live and learn and speak  english in the real world so be sure to hit  

bu yüzden

that subscribe button and the bell down below  so that you don't miss any of our new lessons  

abone ol düğmesine ve zile bastığınızdan emin olun. yeni derslerimizden hiçbirini kaçırmamanız için aşağıya   yani

so myth number one is that fluent speakers don't  make mistakes and this is a really big one that I  

bir numaralı efsane şu ki akıcı konuşanlar hata yapmazlar ve bu gerçekten büyük bir sorundur ki

think many people believe that is really not true  even native speakers make mistakes all the time  

bence birçok kişi bunun gerçekten doğru olmadığına inanıyor anadili İngilizce olanlar bile hata yapıyor her zaman

and fluent speakers do as well so you shouldn't  be afraid of making mistakes when speaking  

ve akıcı konuşanlar da aynı şeyi yapar, bu yüzden konuşurken hata yapmaktan korkmamalısınız

in fact as a language learner you should be making  lots of mistakes and you shouldn't be afraid to  

aslında bir dil öğrenen olarak birçok  hata yapıyor olmalısınız ve

you should actually see these mistakes as  incredibly valuable to your learning journey as a  

korkmamalısınız   bu hataları gerçekten inanılmaz  olarak görmelisiniz Bir   dil öğrenen kişi olarak öğrenme yolculuğunuz için değerli,

language learner myself when I make mistakes those  are the ones that I really tend to remember so if  

hata yaptığımda bunlar gerçekten hatırlama eğiliminde olduğum şeylerdir, bu nedenle

I make a mistake and then I reflect on it I will  work on that so that it doesn't keep happening  

bir hata yaparsam ve sonra üzerinde düşünürsem bunun üzerinde çalışacağım böylece tekrarlanmaması

again so you need to do the same and it's really  going to help you to progress further what it's  

yani siz de aynısını yapmalısınız ve bu gerçekten  daha fazla ilerlemenize yardımcı olacak

all about is connection over perfection so you  want to be connecting with the person that you're  

mükemmellik yerine bağlantıdır, bu nedenle                       daha önce

speaking with you want to be able to communicate  your ideas with them but you don't need to speak  

iletişim kurmak &                                                             . .                              daha önce                                                                                                                                       ... ama mükemmel konuşmanıza gerek yok

perfectly so my advice to you with this particular  myth is to relax and make lots of mistakes  

bu yüzden bu özel efsaneyle ilgili size tavsiyem rahatlamanız ve birçok hata yapmanızdır

okay so myth number two is that you must  study or live in an english-speaking country  

tamam öyleyse iki numaralı efsane şu ki İngilizce konuşulan bir ülkede okumalı veya orada yaşamalısınız

now this definitely also is not true as well you  don't need to rely on doing something like this  

şimdi bu kesinlikle aynı zamanda bu da doğru değil akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilmek için böyle bir şey yapmaya güvenmenize gerek yok,

to be able to speak english fluently whilst it  would be a wonderful experience for sure and  

ancak bu kesinlikle harika bir deneyim olurdu ve

traveling is amazing it might actually be a lot  more difficult now with everything that's going on  

seyahat etmek harika, aslında şu anda olan her şeyle çok daha zor olabilir

in the world but it can also become very expensive  what I would recommend instead is actually maybe  

ama aynı zamanda çok pahalı olabilir  onun yerine önereceğim şey aslında belki

planning your own trip that can be a lot cheaper  and you can get to travel around and see lots more  

çok daha ucuz olabilecek kendi seyahatinizi planlamaktır ve etrafta dolaşabilir ve daha birçok

different places but you do need to make an effort  to actually mix in with locals because what can  

farklı yer görebilirsiniz, ancak bunu yapmak için çaba göstermeniz gerekir aslında yerel halkla kaynaşın çünkü

tend to happen is that you meet people from your  own country and then you just get speaking to them  

kendi ülkenizden insanlarla tanışırsınız ve sonra onlarla konuşmaya başlarsınız

and spending a lot of time with them rather than  immersing yourself in the english language if this  

ve İngilizceye dalmak yerine onlarla çok zaman geçirirsiniz, eğer bu

isn't an option for you that's totally fine we  live in the technology age which is incredible  

size uygun değilse sizin için seçenek hiç sorun değil teknoloji çağında yaşıyoruz ki bu inanılmaz

there are so many resources available to us there  are so many options for you to be practicing your  

bize sunulan o kadar çok kaynak var ki  ingilizce pratiği yapmak

english and to meet like-minded people I highly  recommend that you join an online community where  

ve sizinle aynı fikirde olan insanlarla tanışmak için o kadar çok seçenek var ki çevrimiçi bir ortama katılmanızı önemle tavsiye ederim tıpkı sizin gibi

you'll meet people that are learning the english  language just like you and you'll probably find  

İngilizce öğrenen insanlarla tanışacağınız ve muhtemelen

people with similar interests to you as well  that you can communicate with and connect with  

sizinle benzer ilgi alanlarına sahip kişilerle iletişim kurabileceğiniz ve bağlantı kurabileceğiniz kişiler bulacağınız bir topluluk

in fact our fluency circle global community is  a great place for this and one way of doing this  

aslında akıcılık çemberimiz küresel topluluğumuz bunu yapmanın bir yolu

is by joining our fluency circle global community  which could be a great place for you to start  

akıcılık çemberi küresel topluluğumuza  katılmaktır ki bu sizin için harika bir başlangıç ​​olabilir

if you join our real life native immersion course  you have access to not only a 41-week course  

gerçek hayattaki yerel yoğunlaştırma kursumuza katılırsanız yalnızca 41 haftalık bir kursa   erişemezsiniz.

that's going to take you on a global adventure  of learning english and speaking english in the  

İngilizce öğrenmenin ve gerçek dünyada İngilizce konuşmanın küresel bir serüveninde

real world but you will meet like-minded people  where you can practice your english daily and  

ancak sizinle aynı fikirde olan insanlarla tanışacaksınız burada günlük olarak İngilizce pratik yapabilirsiniz ve

the best part is you can try it right now for  free with our three-part learning power series  

en iyi yanı, üç bölümden oluşan öğrenme gücü serimizle bunu hemen şimdi ücretsiz olarak deneyebilirsiniz. tek

so all you have to do is click up here or in  the description box below to learn more and  

yapmanız gereken buraya veya aşağıdaki açıklama kutusuna tıklayarak daha fazla bilgi edinmek ve

sign up now that's a great way for you to join  a language community and I highly recommend it  

şimdi kaydolmak bir dil topluluğuna katılmanız için harika bir yoldur ve kesinlikle tavsiye ederim

so my advice to you with this myth is to  make english a lifestyle and immerse yourself  

bu nedenle bu efsaneyle ilgili size tavsiyem ingilizceyi bir yaşam tarzı haline getirin ve

in the language by doing some of these  things whichever option is available to you  

bunlardan bazılarını yaparak kendinizi dilin içine daldırın, hangi seçenek sizin için uygunsa

now myth number three is that you need a  certificate or external validation to be fluent  

şimdi üç numaralı efsane, akıcı olmak için bir  sertifikaya veya harici doğrulamaya ihtiyacınız olduğudur

now again this is a really big one and it is not  true at all and that's what I'm here to tell you  

yine bu gerçekten büyük bir sorun ve doğru değil size bunu söylemek için buradayım

so I have many friends who have studied  english with a particular institution  

bu nedenle, belirli bir kurumda  İngilizce öğrenmiş   birçok arkadaşım var

and they go through all the different certificates  that you can get and they might actually on paper  

ve alabileceğiniz tüm farklı sertifikaları  inceliyorlar ve aslında kağıt üzerinde

have a really high level of english but when it  comes to speaking they find that they cannot speak  

gerçekten yüksek bir İngilizce seviyelerine sahip olabilirler. ancak konu konuşmaya gelince ingilizce konuşamadıklarını  görürler

english and they get very frustrated because  they find it so difficult to communicate so  

ve iletişim kurmayı çok zor buldukları için çok sinirlenirler, bu nedenle

it's important to note that this might actually be  necessary for you for your studies or for your job  

bunun sizin için eğitimleriniz veya işiniz için gerçekten gerekli olabileceğini belirtmek önemlidir

and I completely understand that and that's where  it can be quite useful but don't rely on this only  

ve ben tamamen anlıyorum bu ve orası oldukça yararlı olabilir ancak yalnızca buna güvenmeyin

you will need to use other methods and to practice  speaking english more so that you can become more  

diğer  yöntemleri kullanmanız ve  daha  akıcı olabilmek için  daha fazla İngilizce konuşma pratiği yapmanız gerekecek

fluent don't just rely on that certificate on the  other hand I know many people who have never taken  

sadece o sertifikaya  güvenmeyin diğer taraftan ben

any of these tests and are really confident when  speaking in english so it just goes to show you  

bu testlerden herhangi birine   hiç girmemiş ve ingilizce konuşurken gerçekten kendine güvenen birçok kişi tanıyorsanız, bu size

that it's absolutely not necessary but if you do  want to go down that route and get these external  

bunun kesinlikle gerekli olmadığını gösterir, ancak bu rotayı  takip etmek ve

validations for whatever reason maybe you actually  really need to or maybe you just want to mark your  

herhangi bir nedenle bu harici doğrulamaları almak istiyorsanız belki gerçekten ihtiyacınız var veya belki de sadece ilerlemenizi işaretlemek

progress and know roughly what your level is  that's completely fine my advice to you is not  

ve kabaca seviyenizin ne olduğunu bilmek istiyorsunuz  bu tamamen iyi. bununla ilgili

to rely on it completely and look at other options  as well in fact ethan shared some really valuable  

advice about this also over on our instagram so  i'll link that in the description box below so  

instagramımızda da var bu yüzden bunu aşağıdaki açıklama kutusuna bağlayacağım

that you can check it out after this lesson okay  so myth number four is that when you're fluent you  

böylece   bu dersten sonra kontrol edebilirsiniz tamam yani dört numaralı efsane şu ki, akıcı olduğunuzda

understand everyone now again this is a really big  one that many people assume will happen when you  

şimdi   herkesi tekrar anlıyorsunuz bu gerçekten büyük pek çok insanın akıcı konuştuğunuzda gerçekleşeceğini varsaydığı

are fluent but it is really not true as a native  even I don't understand everyone fully there are  

ama bir yerli olarak bu gerçekten doğru değil herkesi tam olarak anlamasam da

certain accents certain english accents that I  have not been exposed to as much and so sometimes  

belirli aksanlar var belirli ingilizce aksanları benim çok fazla maruz kalmadığım ve bu yüzden bazen   anlamakta

I struggle to fully understand every word but  that's not necessary it's more important to get  

zorlanıyorum her kelimeyi tam olarak anla ama bu gerekli değil

an understanding overall of what's being said  and not expect to understand every single word  

söylenenleri genel olarak anlamak ve her bir kelimeyi anlamayı beklememek

this is a time where survival phrases will  really help you so I highly recommend that  

bu, hayatta kalma ifadelerinin size gerçekten yardımcı olacağı bir zamandır, bu yüzden İngilizce öğrenirken   bunu kesinlikle tavsiye ederim

when you're learning english you learn these types  of what we call as survival phrases such as saying  

hayatta kalma ifadeleri olarak adlandırdığımız bu tür şeyleri öğrenirsiniz,

things like can you repeat that please or saying I  didn't quite catch that can you repeat it or even  

örneğin lütfen şunu tekrarlayabilir misiniz veya tam olarak anlayamadım demek, tekrar edebilir misiniz veya hatta sahip olmak

saying I'm sorry I don't understand so rather than  having a very confused look on your face or saying  

yerine özür dilerim anlayamadım demek gibi şeyler öğrenirsiniz. yüzünüzde çok kafası karışmış bir ifade veya

what or or like something that culturally isn't so  great it might be considered rude learning these  

kültürel olarak o kadar harika olmayan bir şeyi veya buna benzer bir şeyi tam olarak anlamadığınız bu tür ifadeleri öğrenmek kabalık olarak kabul edilebilir

types of phrases where you don't fully understand  someone can really help you in those situations  

bu durumlarda birisi size gerçekten yardımcı olabilir

it's great to watch tv series and movies and  listen to songs but don't forget that some of  

izlemek harika diziler ve filmler ve şarkılar dinleyin, ancak

these can be really fast there's also lots of  connected speech and the reduction of words and  

bunlardan bazılarının   gerçekten hızlı olabileceğini unutmayın, ayrıca birçok bağlantılı konuşma ve kelimelerin azaltılması ve

lots of other things sometimes people even  mumble like for example I sometimes find it  

diğer birçok şey bazen insanlar bazen mırıldanır, örneğin ben bazen

difficult to understand ariana grande because  in some of her songs it sounds great but she's  

zor buluyorum  ariana grande'yi anlıyorum çünkü bazı şarkılarında kulağa harika geliyor ama

mumbling and I have no idea what she's saying  so if you are watching tv or listening to songs  

mırıldanıyor ve ne söylediği hakkında hiçbir fikrim yok bu yüzden televizyon izliyorsanız veya şarkı dinliyorsanız

don't expect to understand 100 of it you know  try and listen to it see what you can understand  

100 tanesini anlamayı beklemeyin bilirsiniz deneyin ve dinleyin görün ne anlayabilirsin

and keep listening and the more you do that I'm  sure the more you'll start to understand but it's  

ve dinlemeye devam et ve ne kadar çok yaparsan, eminim  o kadar çok anlamaya başlayacaksın ama

not necessary to understand everything do remember  also that natives miss things too it's not really  

her şeyi anlamak gerekli değil ayrıca yerlilerin de bazı şeyleri kaçırdığını unutma anlamakla

important to understand everything it's about  understanding the context so next time you're  

ilgili her şeyi anlamak gerçekten önemli değil yani bir dahaki sefere

watching tv in your own language or listening  to a song really pay attention and think about  

kendi dilinizde tv izlediğinizde veya bir şarkı  dinlediğinizde   gerçekten dikkat edin ve

whether or not you're understanding everything  or you're just understanding the context of it  

her şeyi anlayıp anlamadığınızı veya yalnızca içeriğini anlayıp anlamadığınızı   düşünün

and that's a really great measure so that you can  see the difference in your native language and the  

ve bu gerçekten harika bir ölçüdür. ana diliniz ile

language that you're learning english so my advice  to you for this one is don't feel bad if you don't  

İngilizce öğrenmekte olduğunuz dil arasındaki farkı görebildiğiniz için bu konuda size tavsiyem,

understand everything just try and expose yourself  to more diverse range of english accents and media  

her şeyi anlamadıysanız üzülmeyin, sadece kendinizi daha çeşitli İngilizce dillerine maruz bırakmaya çalışın. ingilizce aksanlar ve medya

and things to listen to so that you're listening  very much to a whole range of things whether  

ve dinleyeceğiniz şeyler, böylece çok çeşitli şeyler dinliyorsunuz

it's tv series movies people you're speaking  to or listening to music okay so our fifth  

konuştuğunuz tv dizileri, insanlar veya müzik dinliyor tamam,

and final myth for you today is that fluency is  permanent this really isn't true because lifelong  

bugün sizin için beşinci   ve son efsanemiz şu ki akıcılık kalıcıdır, bu gerçekten doğru değildir çünkü hayat boyu

learning demands lifelong habits so unless you are  particularly skilled at learning languages you're  

öğrenme hayat boyu alışkanlıklar gerektirir, bu nedenle özellikle dil öğrenmede yetenekli değilseniz

going to have to continue to keep up with it and  to keep speaking in english you don't ever stop  

buna ayak uydurmaya devam etmek zorunda kalacaksınız ve İngilizce konuşmaya devam etmek için kendinizi hiç bırakmayacaksınız   Öğrenmeye ve dili kullanmaya devam etmenize izin veren

you're going to have to create a structure or  habits and really a lifestyle that allows you to  

bir yapı veya alışkanlıklar ve gerçekten bir yaşam tarzı oluşturmanız gerekecek

keep on learning and to keep on using the language  because if you don't use it you might lose it  

çünkü onu kullanmazsanız onu kaybedebilirsiniz

and this is really true and really important to  remember so the most successful learners are the  

ve bu bizim için gerçekten doğru ve gerçekten önemli unutmayın ki en başarılı öğrenenler

ones that treat it like a craft so they practice  daily in one way or another so that they don't  

bunu bir zanaat gibi ele alan kişilerdir, bu nedenle

lose their english fluency or their abilities at  speaking and communicating effectively with people  

İngilizce akıcılıklarını veya konuşma ve insanlarla etkili iletişim kurma becerilerini kaybetmemek için her gün şu veya bu şekilde pratik yaparlar

in fact I highly recommend that you check  out this lesson with ethan where he spoke  

aslında bunu kesinlikle tavsiye ederim Ethan'la İngilizce

about ways that you can improve your communication  skills in english so you can click up here or in  

iletişim becerilerinizi geliştirmenin yolları hakkında konuştuğu bu derse göz atın, böylece buraya veya

the description box below to check that out next  so my advice to you with this myth is to use it  

aşağıdaki açıklama kutusuna tıklayarak bunu kontrol edebilirsiniz.

or lose it plain and simple okay so now that we've  covered these myths about learning english it's  

ya da basit bir şekilde kaybedin tamam o halde İngilizce öğrenmekle ilgili bu mitleri ele aldığımıza göre,

time for you to reflect and think about whether or  not you have actually accepted some of these myths  

bu mitlerden bazılarını gerçekten kabul edip etmediğinizi düşünmenin ve öğrenme

what is your belief system that guides your  learning process can it be improved in some way  

sürecinize rehberlik eden inanç sisteminizin ne olduğunu düşünmenizin zamanı geldi. bir şekilde geliştirilebilir

have you accepted any of these myths in your  own learning or can you think of any others  

bu mitlerden herhangi birini kendi öğrenme sürecinizde kabul ettiniz mi veya başkalarını düşünür müsünüz

let me know in the comments below because i'd  really like to find out how it relates to you  

aşağıdaki yorumlarda bana bildirin çünkü bunun sizinle nasıl bir ilişkisi olduğunu gerçekten öğrenmek isterim

as well and if you'd like to learn more about  the myths of english fluency I highly recommend  

ve eğer İngilizce akıcılığıyla ilgili efsaneler hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorum.

that you check out our podcast where ethan  justin and I discuss this in more depth as well  

Ethan justin ve benim bu konuyu daha derinlemesine tartıştığımız podcast'imize göz atmanızı önemle tavsiye ederim.

so you're going to find some new content there  and some new ideas that will probably help you  

muhtemelen

in your english language journey so i'll put  that link in the description box below so you  

İngilizce yolculuğunuzda size yardımcı olacaktır, bu nedenle bu bağlantıyı aşağıdaki açıklama kutusuna koyacağım, böylece

can check that out in your own time as well and  if you haven't seen it already I highly recommend  

uygun bir zamanda buna da göz atabilirsiniz ve henüz görmediyseniz bu derse göz atmanızı önemle tavsiye ederim.

that you check out this lesson with me on the  seven things not to do when speaking in english  

İngilizce konuşurken yapılmaması gereken yedi şey hakkında benimle birlikte   bu

so i'll see you in the next lesson and I  hope you enjoyed this one take care everyone

yüzden bir sonraki derste görüşürüz ve umarım bu dersten keyif almışsınızdır kendinize iyi bakın millet