English Phrasal Verbs: Work Up and Work Around

Hello hello ladies and gentlemen, Chad here from RealLife English and today I'm gonna

Merhaba merhaba bayanlar ve baylar, RealLife English'ten Chad ve bugün

teach you two more awesome English phrasal verbs.

size iki harika İngilizce deyimsel fiil daha öğreteceğim .

So today's two kickass phrasal verbs are to...

Yani günümüzün iki mükemmel deyimsel fiili to...

And the conjugation of the verb work is regular so it is...

Ve work fiilinin çekimi düzenli yani öyle...

Notice I don't pronounce it work-ED. Again the pronunciation when it ends in a K you

Dikkat edin bunu work-ED olarak telaffuz etmiyorum. Yine telaffuz K ile bitince

add the ED it's a T sound.

ED'yi eklersiniz, bu bir T sesidir.

So the phrasal verb to work up do not confuse with wake up, work wake, work wake.

Bu yüzden çalışmak için deyimsel fiil uyanmak , çalışmak uyanmak, çalışmak uyanmak ile karıştırmayın.

work up you will often hear to work up to something, work up to something. This means

çalış, sık sık bir şeye yetişmek, bir şeye yetişmek işiteceksin. Bu,

that you are gradually advancing and you have the end goal which you are working up to.

kademeli olarak ilerlediğiniz ve üzerinde çalıştığınız nihai hedefe sahip olduğunuz anlamına gelir.

So maybe if you are trying to run a marathon you are going to slowly practice running maybe

Yani belki bir maraton koşmaya çalışıyorsanız, yavaş yavaş belki

5 kilometres then you work up to running 10 kilometres, then 15, then 20, then 30 kilometres.

5 kilometre koşacaksınız, sonra 10 kilometre, sonra 15, sonra 20, sonra 30 kilometre koşacaksınız. Tam maraton

You are working up to your goal which is the full marathon. With your English maybe you

olan hedefiniz için çalışıyorsunuz . İngilizcenle belki

are working up to a conversational level, or sometimes with my students I tell them

sohbet edecek seviyeye geliyorsun, ya da bazen öğrencilerime

to watch movies and work up to being able to watch the whole movie with no subtitles.

film izlemelerini söylüyorum ve filmin tamamını altyazısız izleyebilmek için çalışıyorlar.

They start with subtitles in their native language, then English subtitles, and then

Ana dillerinde altyazıyla başlarlar , sonra İngilizce altyazıyla başlarlar ve sonra

they work up to no subtitles. There is also a common expression to work up the courage,

altyazısıza kadar çalışırlar. Cesareti toplamak için yaygın bir ifade de vardır, cesareti

to work up the courage is to build courage and you often hear this when people are working

toplamak cesaret oluşturmaktır ve bunu insanlar

up the courage to quit their job for example. And another common expression which is similar

örneğin işi bırakmak için cesaretlerini toplarken sıklıkla duyarsınız. Ve benzer bir başka yaygın ifade de,

is to work your way up the ladder, to work your way up the ladder means your are progressing

merdivenden yukarı çıkmaktır, merdivenden yukarı çıkmak,

in your company, at work. You are rising in position, you are working your way up the

şirketinizde, işte ilerlediğiniz anlamına gelir. Pozisyonda yükseliyorsunuz , merdiveni tırmanmaya çalışıyorsunuz

ladder.

.

Today's next phrasal verb is to work around, so around means the preposition to go around,

Bugünün bir sonraki deyimsel fiili etrafta dolaşmak, yani etrafında dolaşmak edatı anlamına gelir

and in this case to work around something it means to avoid a problem or avoid a barrier.

ve bu durumda bir şeyin etrafından dolaşmak, bir sorundan kaçınmak veya bir engelden kaçınmak anlamına gelir.

If you are working on a project and something negative happens and instead of solving that

Bir proje üzerinde çalışıyorsanız ve olumsuz bir şey olursa ve bu sorunu çözmek yerine,

problem your work around it. So let's say at your work you're having a problem with

etrafından dolaşın. Diyelim ki iş yerinizde kahve makinesiyle ilgili bir sorununuz var

the coffee machine, the coffee machine is not working so you might want to work around

, kahve makinesi çalışmıyor, bu nedenle

it by manually making coffee, or using something else to make the coffee. Another example could

manuel olarak kahve yaparak veya kahve yapmak için başka bir şey kullanarak sorunu çözmek isteyebilirsiniz. Başka bir örnek,

be if you don't have a car, something happened to your car and you need to go to work everyday

arabanız yoksa, arabanıza bir şey olduysa ve her gün işe gitmeniz gerekiyorsa

you might work around that by catching the bus, catching an Uber or a taxi. So it means

otobüse, Uber'e veya taksiye binerek bu sorunu çözebilirsiniz. Yani

to deflect a problem by using a different solution, to work around something.

farklı bir çözüm kullanarak bir sorunu saptırmak , bir şeyin etrafından dolaşmak demektir.

You also hear this as a noun like a workaround, so if you did make coffee at your work using

Bunu geçici bir çözüm gibi bir isim olarak da duyarsınız, bu nedenle iş yerinizde başka araçlar kullanarak kahve yaptıysanız,

other tools you can say, wow that was a good workaround. It means that that was a good

vay canına bu iyi bir çözümdü diyebilirsiniz. Bunun,

alternative or solution to that problem.

bu soruna iyi bir alternatif veya çözüm olduğu anlamına gelir.

Ok guys so now this part of the video I am going to say just one phrase and I am going

Tamam arkadaşlar, şimdi videonun bu bölümünde sadece bir cümle söyleyeceğim ve

to say it very quickly using connected speech, try to listen closely and mimic and say this

bunu bağlantılı konuşmayı kullanarak çok hızlı bir şekilde söyleyeceğim, yakından dinlemeye ve taklit etmeye çalışacağım ve aynen

exactly how I say it.

benim söylediğim gibi söyleyeceğim.

Ok guys that is another phrasal verb video and I hope your are starting to really get

Tamam millet, bu başka bir deyimsel fiil videosu ve umarım

some of this connected speech pronunciation. It's really difficult but the more you practice

bu bağlantılı konuşma telaffuzunu gerçekten biraz anlamaya başlıyorsunuzdur. Gerçekten zor ama ne kadar çok pratik yaparsanız

and the more you train your mouth muscles it gets much easier and easier. You can go

ve ağız kaslarınızı ne kadar çok çalıştırırsanız çok daha kolay ve kolay hale gelir.

back and watch that part again and continuously do that.

Geri dönüp o bölümü tekrar izleyebilir ve bunu sürekli yapabilirsiniz.

So thank you all for watching today and I hope you enjoyed this video. If you guys want

Bugün izlediğiniz için hepinize teşekkür ederim ve umarım bu videoyu beğenmişsinizdir.

to get more videos just subscribe to our channel and you'll get them as soon as they're released

Daha fazla video görmek istiyorsanız kanalımıza abone olun ve yayınlanır yayınlanmaz onları da alacaksınız

and also check out our blog reallifeglobal.com there we have more than 500 articles covering

ve ayrıca reallifeglobal.com blogumuza göz atın, burada

so many different topics about English learning, we also have some really cool Ebooks, a lot

İngilizce öğrenimiyle ilgili pek çok farklı konuyu kapsayan 500'den fazla makalemiz var. , ayrıca gerçekten harika E-kitaplarımız,

of podcasts to listen to while you are commuting or doing whatever, and we also have some really

işe giderken veya herhangi bir şey yaparken dinleyebileceğiniz çok sayıda podcast ve ayrıca gerçekten

cool English fluency courses.

harika İngilizce akıcılık kurslarımız var.

Thank you all for joining me today and I'll see you all on the next video here at RealLife

Bugün bana katıldığınız için hepinize teşekkür ederim ve RealLife English'teki bir sonraki videoda görüşmek üzere

English

Awww Yeah!!!!

Awww Evet!!!!