16 Confusing English Expressions And Phrases Explained!

What's up everyone! I'm andrea your 

Naber millet! Ben senin

RealLife English fluency coach,  

RealLife İngilizce akıcılık koçunum.

and in today's lesson we'll be learning all 

ve bugünün dersinde

about English expressions that confuse everyone.  

herkesin kafasını karıştıran İngilizce ifadeler hakkında her şeyi öğreneceğiz.

So in today's lesson you'll have a lot  of fun learning these English expressions  

Dolayısıyla bugünkü dersimizde bu İngilizce ifadeleri öğrenirken çok eğleneceksiniz

and it will help you to understand natives better  and you can even start using them yourself.

ve bu, yerlileri daha iyi anlamanıza yardımcı olacak ve hatta bunları kendiniz kullanmaya başlayabilirsiniz.

In case you're new here we are here  to guide you beyond the classroom  

Burada yeniyseniz,

to live learn and speak English in the real 

gerçek dünyada İngilizce'yi canlı öğrenmeniz ve konuşmanız için sınıfın ötesinde size rehberlik etmek için buradayız.

world so be sure to hit that subscribe button  

and the bell down below so that you don't 

miss a single one of our new lessons.

yeni derslerimiz

okay so we're going to dive straight into the  lesson and start learning these expressions  

tamam o zaman doğrudan derse dalacağız ve bu ifadeleri öğrenmeye başlayacağız

and the first one is chin wag so this is a really  funny one and basically this means to have a chat  

ve ilki çene sallama, yani bu gerçekten komik ve temelde bu sohbet etmek anlamına geliyor   yani

so instead of saying oh I was chatting to my  friend the other day some people might say oh  

ah demek yerine arkadaşımla sohbet ediyordum geçen gün bazı insanlar ah

we were having a good old chin wag and I guess  this comes from your chin is obviously this part  

eski güzel bir çene sallamamız vardı diyebilir ve sanırım bu çenenizden geliyor, belli ki yüzünüzün bu kısmı

of your face and as you are talking as you are  chatting more it does tend to move a lot and  

ve siz konuşurken daha fazla  sohbet ederken çok hareket etme eğiliminde oluyor ve

another way of saying that is wag so it's like  your chin is moving a lot when you're talking  

başka Bu sallamadır, yani konuşurken çeneniz çok fazla hareket ediyormuş gibi

we would use wag to describe the way that a dog's  tail wags for example so when a dog wags its tail  

bir köpeğin kuyruğunun sallanma şeklini tarif etmek için sallama kullanırdık, örneğin bir köpek kuyruğunu salladığında

it's moving like this so if you think of it this  way it's not one of the most confusing ones but  

bu şekilde hareket eder, yani düşünürseniz bu şekilde en kafa karıştırıcı olanlardan biri değil ama

definitely if you're hearing it for the first  time it might sound a bit strange but natives do  

ilk kez duyuyorsanız kesinlikle biraz garip gelebilir ama yerliler

use this one a lot so you might hear them say oh  I was having a good old chin wag with this person  

bunu   çok kullanırlar, bu yüzden onların ah iyi vakit geçiriyordum dediklerini duyabilirsiniz geçen gün bu kişiyle eski çene sallama

the other day or how about we meet and have a good  old chin wag okay so the next expression is full  

ya da buluşup eski güzel bir çene sallamaya ne dersiniz tamam yani bir sonraki ifade

of beans and no this doesn't mean that someone  ate lots of beans for their lunch or their dinner  

fasulyelerle dolu ve hayır bu, birinin öğle yemeğinde veya akşam yemeğinde çok fasulye yediği anlamına gelmez

what it means is someone has a lot of energy  and they are very lively or excited so it can  

ne bu, birinin çok fazla enerjisi olduğu anlamına gelir ve çok canlı veya heyecanlıdır, bu nedenle

also mean that they have a lot of good spirits so  they're feeling really happy really energetic and  

çok iyi ruhları olduğu anlamına da gelebilir, bu nedenle gerçekten mutlu, gerçekten enerjik ve

full of life you will often hear natives use this  expression when referring to children as well so  

hayat dolu hissederler, yerlilerin bu ifadeyi sıklıkla kullandığını duyacaksınız çocuklardan da söz ederken,

those moments where children have a lot of energy  and are running around you might say oh they're  

çocukların çok enerjik  oldukları ve etrafta koşturdukları o anlarda, ah,

full of beans today and that just means that  they are very lively they have a lot of energy  

bugün fasulyelerle dolular ve bu sadece çok canlı oldukları anlamına gelir, çok fazla enerjileri vardır

okay so the next one is the opposite it could  mean that you are in low spirits so you're not  

tamam bir sonraki biri tam tersi moralinizin bozuk olduğu anlamına gelebilir yani kendinizi

feeling very well you're feeling a little bit sick  or unwell and this expression is under the weather  

pek iyi hissetmiyorsunuz kendinizi biraz hasta veya rahatsız hissediyorsunuz ve bu ifade havaya göre kullanılıyor

so again you're not specifically under the weather  but you could imagine if you're not feeling very  

yani yine özel olarak hava durumu içinde değilsiniz ama siz Kendinizi pek

well you might actually feel like there is a gray  dark cloud hanging over you with the rain dripping  

iyi hissetmiyorsanız, üzerinizde asılı duran gri kara bir bulut varmış gibi hissedebilirsiniz

down and you know you're not feeling very well  you're feeling a bit cold a little bit miserable  

ve yağmur damlıyor   ve kendinizi pek iyi hissetmediğinizi biliyorsunuz biraz üşümüş ve biraz perişan hissediyorsunuz

your spirits are low for that reason so we  would use this expression to describe when  

moraliniz bu nedenle bozuk, bu yüzden bu ifadeyi ne zaman

we are feeling this way so if you ask someone  how they are they might say to you I'm feeling  

bu şekilde hissettiğimizi açıklamak için kullanırdık, bu nedenle birine nasıl olduğunu sorarsanız size kendimi

a bit under the weather and this is what they  mean by that they're not feeling very well  

biraz kötü hissediyorum diyebilirler ve bununla kastettikleri şey bu kendilerini pek iyi hissetmediklerini

or they are in low spirits the next one is it's  right up your alley and when we say this we mean  

veya morallerinin bozuk olduğunu, bir sonraki durum tam size göre ve bunu söylediğimizde   bu sizi

that it's something that would be of interest to  you something that you would really like you could  

ilgilendirebilecek  bir şey gerçekten hoşunuza gidecek bir şey

like it because it's to your taste or to your  ability and so you might say oh I went to this  

beğenebilseydiniz   demek istiyoruz. çünkü bu sizin zevkinize veya yeteneğinize göre ve diyebilirsiniz ki,

restaurant the other day you'd love it it's right  up your alley now if you're looking for an English  

geçen gün bu restorana gittim, buna bayılırsınız, şimdi tam size göre bir İngilizce

course that's right up your alley then I highly  recommend our real life native immersion course  

kursu arıyorsanız, o zaman ben ana dili gerçek hayatta yoğunlaştırma kursumuzu şiddetle tavsiye ederiz

this course will take you on a 41 week real  life adventure of the English language each  

bu kurs sizi,

week exploring a different topic connected to our  goal to help you understand and use real native  

gerçek ana dili İngilizce'yi anlamanıza, kullanmanıza

English and make it a permanent part of your  life in a way that's fun natural and convenient  

ve onu İngilizce'nin kalıcı bir parçası haline getirmenize yardımcı olma hedefimizle bağlantılı farklı bir konuyu keşfederek her hafta 41 haftalık gerçek hayat macerasına götürecektir. hayatınızı eğlenceli, doğal ve kullanışlı bir şekilde

the best part is you can try it right now for  free with our three-part power learning series  

en iyi yanı, üç bölümlük güç öğrenme serimizle hemen şimdi ücretsiz olarak deneyebilirsiniz   tek

all you have to do is click up here or down in  the description box below to learn more and sign  

yapmanız gereken, daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki açıklama kutusunda yukarı veya aşağı tıklamak ve

up now we look forward to seeing you there okay  our next expression is one of my favorites it's  

şimdi kaydolun sizi orada görmek için can atıyoruz tamam bir sonraki ifademiz favorilerimden biri

absolutely hilarious and it is the bee's knees so  when you are referring to something that is the  

kesinlikle komik ve arının dizleri yani

best thing ever there is nothing that can match it  you would describe it as the bee's knees so some  

şimdiye kadarki en iyi şey olan bir şeyden bahsederken onunla eşleşebilecek hiçbir şey yoktur bunu arının dizleri olarak tanımlayın, bu nedenle

of our biggest fans might describe our channel as  the bee's knees in learning English because they  

en büyük hayranlarımızdan bazıları kanalımızı İngilizce öğrenirken arının dizleri olarak tanımlayabilir, çünkü onlar

think that there is nothing better you might go to  a concert or you might go to a restaurant and you  

daha iyi bir şey olmadığını düşünürler, bir konsere gidebilir  veya bir restorana gidebilir ve siz

might say oh it's the bee's knees there is nothing  better than this restaurant or this concert  

aman bu diyebilirsiniz arının dizleri bu restorandan veya bu konserden daha iyi bir şey yoktur

so this one is really funny I'm not quite sure of  the origins but I have read some things to do with  

yani bu gerçekten komik Kökenden tam olarak emin değilim ama bununla ilgili bazı şeyler okudum

obviously you can't imagine bees having knees  but the equivalent this part of their body is  

açıkçası arıların dizlerinin olduğunu hayal edemezsiniz ama eşdeğeri bu vücutlarının bir kısmı

where they actually produce the most honey or the  sweetest part of the honey so I guess that's kind  

aslında en çok balı veya balın en tatlı kısmını ürettikleri yerdir, bu yüzden sanırım bu tür

of where it comes from but it is a really common  one that natives use a lot so you might hear it  

nereden gelir, ancak yerlilerin çok kullandığı gerçekten yaygın bir bölgedir, bu yüzden onu duyabilirsiniz

and you could even start using it yourself now the  next one is used a lot in both the united states  

ve hatta şimdi kendin kullanmaya başla bir sonraki hem Amerika Birleşik Devletleri'nde   hem de İngiltere'de çok kullanılıyor

and in the uk as well and it is boops your  uncle so no I don't have an uncle called bob but  

ve amcan  boops yani hayır benim bob adında bir amcam yok ama

in English bob is a man's name so therefore that's  the reference to the uncle however we use this  

İngilizce'de bob bir erkek adıdır, bu nedenle bu amcaya yapılan atıftır ancak bunu

as a way to say and there it is or and there you  have it so the equivalent in french would be voila  

ve işte orada veya ve orada  demenin bir yolu olarak kullanırız, yani Fransızca'daki karşılığı voila olur

so when something is done when it's finished  when it's completed in england we would say  

yani bir şey bittiğinde İngiltere'de tamamlandığında

bob's your uncle so for example someone might be  helping you fix something maybe you're fixing your  

bob's deriz amcanız yani örneğin birisi bir şeyi tamir etmenize yardım ediyor olabilir belki bisikletinizi tamir ediyorsunuz

bike and then you're really deep into trying to  fix it and then suddenly you have and you'd say  

ve sonra onu gerçekten düzeltmeye çalışıyorsunuz ve sonra birdenbire düzeltiyorsunuz

and bob's your uncle and it means and there it is  it's done it's fixed and also just a note here in  

ve bob sizin amcan ve bu ve orada anlamına geliyor yapıldı  bitti düzeltildi ve aynı zamanda İngiltere'de sadece bir not

the uk you might even hear some people add an  extension to this one so they might even say  

bazılarının buna bir uzantı eklediğini duyabilirsiniz, bu yüzden

um bob's your uncle fanny's your aunt okay so  the next expression is also quite interesting  

um bob amcanız Fanny teyzeniz tamam yani bir sonraki ifade de oldukça ilginç   diyebilirler.

it is pardon my french so this one is interesting  because you wouldn't actually use it when you're  

Fransızcamı bağışlayın, bu ilginç çünkü Fransızca konuşurken bunu gerçekten kullanmazsınız,

speaking french you would use it when you have  suddenly said a swear word or a curse word  

aniden bir küfür veya küfür söylediğinizde kullanırsınız

so you might have said something offensive and  after you've said it you might say pardon my  

bu nedenle rahatsız edici bir şey söylemiş olabilirsiniz ve Fransızcamı affet diyebilirsin

french or you might say it before as well just  to warn someone that you're going to curse or  

ya da daha önce sadece küfür edeceğin ya da

say something that's quite offensive now this  expression can be used in quite a humorous way  

oldukça saldırgan bir şey söyleyeceğin konusunda birini uyarmak için söyleyebilirsin, bu ifade oldukça komik bir şekilde kullanılabilir

it's not when someone has accidentally said  something offensive it's usually intentional  

birisi kazara söylediğinde değil rahatsız edici bir şey söyledi genellikle kasıtlıdır

so as a humorous way they might actually say  this after they have said the curse or swear word  

yani mizahi bir şekilde bunu  lanet veya küfür söyledikten sonra söyleyebilirler

okay so the next one is the word cheeky now  I really love this word we do use it a lot  

tamam yani sıradaki kelime arsız şimdi Bu kelimeyi gerçekten seviyorum, onu çok kullanıyoruz

maybe sometimes we actually overuse it especially  in the uk but normally you would describe someone  

belki bazen gerçekten özellikle İngiltere'de aşırı kullanılır, ancak normalde birileri

as cheeky when they're being a little bit naughty  or a little bit mischievous so you probably heard  

biraz yaramaz veya biraz yaramazken arsız olarak tanımlarsınız, bu nedenle muhtemelen

people describe monkeys as cheeky because they are  really clever animals and they can be very cheeky  

insanların maymunları arsız olarak tanımladıklarını duymuşsunuzdur çünkü onlar gerçekten zeki hayvanlardır ve çok arsız olabilirler .

in terms of if humans get too close to them in  the wild they'll probably come and grab something  

eğer insanlar vahşi doğada onlara çok yaklaşırsa muhtemelen gelip sizden bir şey kaparlar

from you and run away so people would call them  cheeky monkeys you'd also hear people refer to  

ve kaçarlar, böylece insanlar onlara arsız maymunlar derler.

children this way if they're being a little bit  naughty a little bit cute and mischievous you  

biraz yaramaz biraz sevimli ve yaramaz siz

would say that they are being cheeky however in  the uk we do use this word a lot more to describe  

onların küstah olduklarını söylersiniz ancak İngiltere'de bu kelimeyi daha çok   yine bizim biraz  yaramaz davrandığımız bir şeyi tanımlamak için kullanırız,

again something where maybe we're being a little  bit naughty for example maybe you're going to have  

örneğin belki siz yapacaksınız insanlar için

a glass of wine at a time where it's not usually  appropriate or normal for people so you might  

genellikle uygun veya normal olmayan bir zamanda bir kadeh şarap için, bu yüzden

say oh should we have a cheeky glass of wine but  sometimes doesn't he have to be alcohol sometimes  

ah arsız bir kadeh şarap içelim mi diyebilirsiniz ama bazen onun alkol olması gerekmiyor mu bazen

people would say oh should we have a cheeky cup  of tea and there's nothing really cheeky about  

insanlar ah arsız içelim mi derler bir fincan çay ve çayın gerçekten küstah bir yanı yok   onu

the tea it's totally fine and normal to have  it but it's just a way of expressing this so  

içmek tamamen iyi ve normal ancak bu sadece bunu ifade etmenin bir yolu bu yüzden

we like to use this word a lot in the uk and  you'll probably hear it in british tv series  

bu kelimeyi İngiltere'de çok kullanmayı seviyoruz ve muhtemelen İngiliz dizilerinde duyacaksınız

okay so the next one is really funny because when  you actually picture it you think what on earth  

tamam, sıradaki gerçekten komik çünkü  onu gerçekten hayal ettiğinizde, bunun ne olduğunu

is this where has this expression come from and it  is cat got your tongue and it's important to note  

bu ifadenin nereden geldiğini düşünürsünüz ve kedi dilinizi aldı ve not etmek önemlidir

it's not a statement it is a question so you would  ask someone what's the matter cat got your tongue  

bu bir ifade değil, bir sorudur, bu yüzden yaparsınız birine kedinin dilini tuttuğunu sorun

so you might use this when someone is being fairly  quiet or they are not responding to a discussion  

böylece birisi oldukça sessizken veya bir tartışma

or a question and you would say what's the matter  cat got your tongue so it's kind of implying  

veya soruya yanıt vermediğinde bunu kullanabilirsiniz ve kedinin dilini alması sorunun ne olduğunu söylersiniz, bu

to them well what's happened all of a sudden  you've gone quiet especially if you're having  

onlara iyi bir şekilde ima eder  ne oldu birdenbire sessizleştin, özellikle

an argument or a discussion with someone  and then all of a sudden they've stopped  

biriyle tartışıyorsan veya tartışıyorsan ve sonra aniden

it's kind of like what's the matter you do  you not have anything to say anymore and I  

sustularsa, sanki ne işin var artık söyleyecek bir şeyin yok ve

don't know where this expression has come from but  natives use it a lot in these kinds of situations  

bu ifadenin nereden geldiğini bilmiyorum ama yerliler bu tür durumlarda bunu çok kullanırlar

but I guess if you think about it is a little  bit logical because if you imagine a cat actually  

ama düşünürseniz bu biraz mantıklıdır çünkü gerçekten   bir kedinin

grabbing hold of your tongue you're not actually  going to be able to say anything or to speak  

dilinizi tuttuğunu hayal ederseniz, ' aslında hiçbir şey söyleyemeyeceksiniz veya konuşamayacaksınız

if you're enjoying this lesson then I highly  recommend you check out this lesson that we made  

bu dersten keyif alıyorsanız, o zaman konuşmada kullanabileceğiniz 55'ten fazla ifade ile yaptığımız bu derse göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim,

with more than 55 expressions that you can use  in conversation it will be really useful for you  

bu sizin için gerçekten yararlı olacaktır

to check it out so you can click up here or down  in the description box below to watch that next  

kontrol etmek için burayı veya aşağıdaki açıklama kutusunda aşağıyı tıklayarak sıradakini izleyebilirsiniz

and now we're going to take a look  at some more typically british  

ve şimdi

expressions that can be confusing

kafa karıştırıcı olabilecek daha tipik İngiliz ifadelerine bir göz atacağız

okay so the first one is gobsmacked and I love  this word I think it's a really interesting word  

tamam, tamam bu yüzden ilki şaşkına döndü ve ben bu kelimeyi seviyorum bence bu gerçekten ilginç bir kelime

in the uk a slang way of saying mouth is gob  so I think that's where this one comes from  

İngiltere'de ağız tokat demenin argo bir yolu bu yüzden bence bu kelime buradan geliyor

imagine slapping your gob and maybe not being able  to talk what it actually means is that you are  

ağzınıza şaplak attığınızı hayal edin ve belki de konuşamamak bunun aslında ne anlama geldiğini

astonished by something so you are so surprised  that you cannot even speak so you might be  

şaşkına çevirmenizdir bir şeye o kadar şaşırırsın ki konuşamazsın bile bu yüzden ağzını

experiencing something that makes you gobsmacked  that you cannot even speak in that moment you  

şapırdatan bir şey yaşıyor olabilirsin o anda konuşamazsın bile

are just so surprised and so astounded by it it  might even be that someone has really shocked you  

o kadar şaşırırsın ve o kadar hayrete düşersin ki biri seni gerçekten şok etmiş bile olabilir

or you've been given some really crazy news that  you cannot comprehend that you cannot understand  

ya da size  gerçekten çılgınca bazı haberler verildi ki anlayamayacağınız anlayamadığınız

and you might say I am absolutely gobsmacked  because you will be meaning that you do not know  

ve kesinlikle ağzımdan şaplak attığımı söyleyebilirsiniz çünkü

what to say you are so shocked okay so the next  one is used a lot in the uk and it is gutted now  

ne söyleyeceğinizi bilemiyorsunuz demek istiyorsunuz çok şaşırdınız tamam yani bir sonraki kullanılıyor Birleşik Krallık'ta çok şey var ve artık içi boşaltıldı

we would use this word to describe when we are  extremely disappointed with the situation and I  

bu kelimeyi durumdan son derece hayal kırıklığına uğradığımızı tarif etmek için kullanırdık ve sanırım bu   gerçekten

guess it comes from that feeling in your gut when  you're really disappointed and upset by something  

bir şey için hayal kırıklığına uğradığınızda ve üzüldüğünüzde içinizdeki o duygudan geliyor

so you have that feeling in your gut where  you're really really upset and it just sits there  

yani buna sahipsiniz. gerçekten gerçekten üzgün olduğunuz ve orada öylece durduğunu

and you know it stays there for a really long  time and you feel so gutted so I guess that's  

ve gerçekten uzun  bir  süre orada kaldığını bilirsiniz ve içiniz çok burkulmuş hissedersiniz, bu yüzden sanırım

where this expression comes from it's quite  an interesting one but it is one that we do  

bu ifadenin geldiği yer burası oldukça ilginç bir ifadedir ama bu bir

use a lot now I love the next one because it comes  from cockney rhyming slang and if you haven't  

şu anda çok kullandığımız bir sonrakini seviyorum çünkü kafiyeli kafiyeli argodan geliyor ve eğer

heard about it before cockney rhyming slang  originated in the east end of london and it became  

bunu daha önce duymadıysanız, Londra'nın doğu ucunda ortaya çıkan ve bir

kind of a language a way of talking and it all  came from rhyming words so you might have heard  

tür dil haline geldi. ve hepsi kafiyeli kelimelerden geliyordu, bu yüzden

apples and pears being used instead of stairs so  some people would say I'm just going to take the  

merdivenler yerine elma ve armutların kullanıldığını duymuş olabilirsiniz, bu nedenle bazı insanlar sadece

apples and pears or I'm just going to go up the  apples and pears and what they actually mean is  

elmaları ve armutları alacağım veya sadece elmaları ve armutları yukarı çıkacağım ve aslında

stairs so it's very interesting if you would  like a lesson on this then please do comment  

merdiven demek, bu yüzden çok ilginç, eğer bununla ilgili bir ders istiyorsanız, lütfen aşağıya yorum yapın

down below and we can make that happen as well but  the word here or the expression here is actually  

ve biz de bunu gerçekleştirebiliriz, ancak buradaki kelime veya buradaki ifade aslında

cream crackered so this is interesting because  cream crackers are a type of food in the uk  

krem ​​kraker yani bu ilginç çünkü krem krakerler İngiltere'de bir yiyecek türüdür

they're very popular we would have them with some  cheese or sliced tomato or butter on top but what  

çok popülerdirler, üzerlerine biraz  peynir veya dilimlenmiş domates veya tereyağı koyardık ama   bunun

it actually means is that you are knackered so  if you hear it there it rhymes cream crackered  

anlamı, yorgun olduğunuzdur, yani orada duyarsanız krem ​​kraker

knackered and what knackered means and cream  crackered means is that you are exhausted it's  

kafiyeli ve knackered ne anlama gelir ve krem kraker ne anlama gelir, bitkinsiniz demektir bu

another way of saying that you are so so tired  you are absolutely exhausted okay so the next  

çok yorgun olduğunuzu söylemenin başka bir yolu kesinlikle bitkinsiniz tamam yani bir sonraki

one is it's pear-shaped or it's gone pear-shaped  now if something has gone pear-shaped it means  

armut biçimli veya armut biçimli gitti şimdi bir şey armuta gittiyse- şeklinde

that it has gone totally wrong so whatever  you set out to do has completely failed  

tamamen ters gittiği anlamına gelir, bu nedenle yapmaya başladığınız şey tamamen başarısız olmuştur

and I guess this comes from a pear shape being  quite different it's not as round as an apple kind  

ve sanırım bu, armut şeklinin oldukça farklı olmasından kaynaklanmaktadır, elma türü kadar yuvarlak değildir   daha

of has the the thinner top and then kind of bulks  out at the bottom it gets larger at the bottom and  

ince tepeye sahiptir ve daha sonra bir tür hacimlidir altta genişliyor ve

I guess lots of pairs can be all different shapes  so I guess that's where this one comes from but if  

sanırım pek çok çift farklı şekillerde olabilir yani sanırım bu buradan geliyor, ancak

you hear the expression it's gone pear-shaped that  means that it's totally gone wrong or has failed  

armut şeklini aldı ifadesini duyarsanız, bu tamamen ters gittiği veya bozulduğu anlamına gelir başarısız

now I really love the next one I think it's really  funny and it could confuse people a lot it might  

şimdi sıradakini gerçekten seviyorum bence gerçekten komik ve insanların kafasını çok fazla karıştırabilir

be a bit of a dangerous one and it is cost a bomb  so if something costs a bomb it means that it is  

biraz tehlikeli olabilir ve bir bombaya mal olur yani bir şey bir bombaya mal oluyorsa bu

super expensive now when speaking to ethan I  learned that they don't have this expression  

şu anda   süper pahalı olduğu anlamına gelir Ethan'la konuşurken ABD'de bu ifadenin bulunmadığını öğrendim

in the u.s but they would say it cost an arm and  a leg and we use this as well in the uk but we  

ancak bir kol ve bir bacağa mal olduğunu söylerlerdi ve biz bunu Birleşik Krallık'ta da kullanırız ancak

do also use cost a bomb and it's just a way of  describing something as really expensive so the  

maliyet bombası da kullanırız ve bu sadece bir şeyi gerçekten pahalı olarak tanımlıyor, bu yüzden

next one that we use a lot in the uk is it's a  shambles so this sounds like a really nonsense  

İngiltere'de çokça kullandığımız bir sonraki kelime, bu bir darmadağın, yani bu gerçekten saçma bir kelime gibi geliyor,

word it sounds like gibberish like you don't  understand what it means but what it does mean  

anlamsız gibi geliyor, sanki ne anlama geldiğini anlamıyorsunuz ama bunun ne anlama geldiği

is that something is totally unorganized and just  really bad so for example the other day I was  

bu bir şey mi tamamen düzensiz ve gerçekten kötü yani örneğin geçen gün

watching football watching my team and it wasn't  going very well at all and I heard my husband say  

futbol izliyordum ve takımımı izliyordum ve işler pek iyi gitmiyordu ve kocamın

it's a shambles this team is a shambles so it  means that they were really disorganized and  

bu takım darmadağınık, yani bu takım darmadağınık demek oluyor  dediğini duydum. gerçekten dağınık ve

they were not playing very well but you can use  it for other things as well so you might describe  

çok iyi oynamıyorlardı ama bunu başka şeyler için de kullanabilirsiniz

an event that you've been to as a shambles you  might even describe a class that you've been to  

gittiğiniz bir olayı darmadağınık olarak tanımlayabilirsiniz gittiğiniz bir sınıfı

as a shambles and many many other things okay so  the last one that we're going to have a look at is  

darmadağın olarak tanımlayabilirsiniz   diğer pek çok şey tamam yani son bakacağımız

bagsy so this one in the us would be shotgun so  you probably heard this in tv series and movies  

çökük  bu yüzden ABD'deki bu av tüfeği olur, bunu muhtemelen dizilerde ve filmlerde

when people are walking to a car someone might  say shotgun and that means that they are going  

insanlar bir arabaya doğru yürürken duymuşsunuzdur   birisi diyebilir av tüfeği ve bu

to ride in the front of the passenger seat okay so  we would use this as well in the uk but we would  

yolcu koltuğunun önünde binecekleri anlamına gelir tamam yani bunu İngiltere'de de kullanırdık ama

say bagzi and we don't only use it for this  purpose we also use it to bagsy other things  

bagzi derdik ve sadece bu amaçla kullanmıyoruz aynı zamanda çuvallamak için de kullanıyoruz diğer şeyler

another word also that means the same is dibs so  you might say i've got dibs on the pepperoni pizza  

başka bir kelime de aynı anlama gelir, bu nedenle pepperoni pizzada dilimlerim var diyebilirsiniz

for example so it means that you want to have that  first or if you are amongst friends you might say  

örneğin, bu  önce bunu  istediğiniz anlamına gelir veya arkadaşlarınızın arasındaysanız

oh I bag z the lemon meringue pie if there's lots  of different desserts there and you have to choose  

ah ben çantam diyebilirsiniz limonlu kremalı turta, eğer orada bir sürü farklı tatlı varsa ve birini seçmek zorundaysanız,

one so if you bag see it it means that you have  preference so you're going to get to choose it  

yani onu görürseniz, tercihiniz olduğu anlamına gelir, bu nedenle önce onu seçeceksiniz,

first so it's a little bit similar to shotgun but  in the uk we use it for a lot more things and it's  

bu yüzden biraz pompalı tüfeğe benzer, ancak içinde uk biz onu çok daha fazla şey için kullanıyoruz ve bu   Birleşik Krallık'ta da

one that you will hear a lot in the uk as well so  I hope you enjoyed today's lesson and that these  

çokça duyacağınız bir şey bu yüzden umarım bugünkü dersten keyif almışsınızdır ve

English expressions that you've learned today are  not so confusing anymore and don't forget to have  

bugün öğrendiğiniz bu   İngilizce ifadeler artık o kadar kafa karıştırıcı değildir ve artık

a listen to our podcast if you haven't already  where you can hear some more confusing expressions  

daha kafa karıştırıcı ifadeler duyabileceğiniz

and also on our instagram there are a few  exclusive ones there also and i'll see you guys  

ve ayrıca instagramımızda da birkaç özel ifade var ve görüşürüz  yoksa  podcast'imizi dinlemeyi unutmayın