How to Say I HAVE TO GO -- American English conversation and pronunciation

In this American English pronunciation video,

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz videosunda şu ifadenin

we’re going to go over the pronunciation of the phrase: I have to go.

telaffuzunun üzerinden geçeceğiz : I have to go.

Let’s start with the stress da-Da-da-DA, I have to go.

Da-Da-da-DA vurgusuyla başlayalım, gitmeliyim.

It’s a four-syllable phrase with stress on the second and fourth syllables, I have to go.

Vurgu ikinci ve dördüncü hecelerde olan dört heceli bir cümle, gitmeliyim.

The verb ‘go’ has the most stress. ‘I’, as an unstressed word,

'Git' fiili en fazla strese sahiptir. Vurgusuz bir kelime olarak "ben"

is going to be pretty fast and low in pitch, I, I, I. I have to go.

oldukça hızlı ve perdesi düşük olacak, ben, ben, ben. Gitmem gerek.

You may drop the H here if you want. I -ave, I -ave, I have to go.

İsterseniz H'yi buraya bırakabilirsiniz. Ben - var, ben - var, gitmeliyim.

Dropping the H in the word like this is pretty common

Bu cümlede olduğu gibi

even if it has secondary stress like it does in this sentence. I have, I have.

ikincil bir vurguya sahip olsa bile kelimedeki H'yi bu şekilde düşürmek oldukça yaygındır . bende var

I’m not reducing the vowel here, but I think you probably would hear some people do that.

Burada sesli harfleri azaltmıyorum ama muhtemelen bazı insanların bunu yaptığını duyarsınız.

I have to go. Then the word ‘have’ is unstressed, that’s okay too.

Gitmek zorundayım. O zaman 'sahip olun' kelimesi vurgusuzdur, bu da sorun değil.

But I’m making the AA vowel. I –ave, I –ave, I –ave.

Ama AA sesli harfini yapıyorum. Ben – var, ben – var, ben – var.

Next we have a V and a T.

Sonra bir V ve bir T'miz var.

I tend to make this V an F instead because the next sound is unvoiced, ft, ft, ft.

Bunu V ve F yapmaya eğilimliyim çünkü bir sonraki ses sessiz, ft, ft, ft.

So the bottom lip will come up and touch the bottom of the top front teeth, ff.

Böylece alt dudak yukarı çıkacak ve üst ön dişlerin alt kısmına dokunacak, ff.

Then the tongue goes to the roof of the mouth for the T, ff.

Sonra dil T, ff için damağa gider.

The teeth are together and the air stops, ff, tt.

Dişler bir arada ve hava duruyor, ff, tt.

And I release the tongue and let the jaw drop a bit for the next sound, which is the schwa, fft, fft.

Ve dilimi serbest bırakıyorum ve bir sonraki ses olan schwa, fft, fft için çenenin biraz düşmesine izin veriyorum.

Just a bit of jaw drop, the lips and tongue are neutral, have to, have to, have to, have to go.

Sadece biraz çene düşmesi, dudaklar ve dil nötr, zorunda, zorunda, zorunda, gitmek zorunda.

The final and most stressed word, ‘go’, begins with the G consonant.

Son ve en çok vurgulanan kelime olan 'go', G sessiz harfiyle başlar.

So the back part of the tongue will lift and touch the soft palate.

Böylece dilin arka kısmı kalkacak ve yumuşak damağa değecektir.

While the front part of the tongue stays where it is, behind the bottom front teeth,

Dilin ön kısmı olduğu yerde kalırken, alt ön dişlerin arkasında

to g-, g-, g-, g-, to go. To finish we have the OH as in NO diphthong.

g-, g-, g-, g-'ye gitmek. Bitirmek için, NO diphthong'daki gibi OH'ye sahibiz.

Your jaw will need to drop for the first half of that diphthong.

O ikili ünlünün ilk yarısı için çenenizin düşmesi gerekecek.

Then the jaw will come back up as the lips round, go, oh, oh, for the second half of the diphthong,

Sonra dudaklar yuvarlanırken çene geri gelecek, git, oh, oh, diphthong'un ikinci yarısı için,

go, go. I have to go, da-Da-da-DA, I have to go.

git, git. Gitmeliyim, da-Da-da-DA, gitmeliyim.

Let’s watch one more time in slow motion.

Ağır çekimde bir kez daha izleyelim.

This video is part of a series. Click here to see other videos just like it.

Bu video bir serinin parçasıdır. Buna benzer diğer videoları görmek için buraya tıklayın. Bu dizi

If you have a phrase you’d like to suggest for this series, please put it in the comments.

için önermek istediğiniz bir söz varsa lütfen yorumlara yazın. Hepsi

That’s it and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.