ENGLISH VOCABULARY

In this English vocabulary video, you're going to help me do some laundry.

Bu İngilizce kelime videosunda, çamaşır yıkamama yardım edeceksin.

My laundry room is in my basement so we're going to head down there.

Çamaşır odam bodrumumda, o yüzden oraya gideceğiz. Evinizin karanlık, korkutucu kısmına

It would be awesome to have a laundry room where you didn't have to go down

inmek zorunda kalmayacağınız bir çamaşır odanız olması harika olurdu

into the dark scary part of your house, but I don't.

, ama benim yok.

So laundry room.

Yani çamaşır odası.

Laundry room. The word ‘laundry’ is interesting

Çamaşır odası. 'Çamaşırhane' kelimesi ilginçtir

because it has a DR cluster. And often, Americans pronounce the DR cluster so it sounds like

çünkü bir DR kümesine sahiptir. Ve çoğu zaman, Amerikalılar DR kümesini JR gibi ses çıkaracak şekilde telaffuz ederler

JR. jjj Laundry, jjj, -dry.

. jjj Çamaşır, jjj, -kuru.

You can make aDR cluster, dd, -dry. But you don’t have to.

aDR kümesi, dd, -kuru yapabilirsiniz. Ama zorunda değilsin.

You may find it easier to make a JR cluster, that’s fine. That’s what most Americans do.

Bir JR kümesi yapmayı daha kolay bulabilirsiniz, sorun değil. Amerikalıların çoğunun yaptığı budur.

Laundry. Laundry.

Çamaşır. Çamaşır.

Try that with me. Laundry. Laundry room.

Bunu benimle dene. Çamaşır. Çamaşır odası.

And my laundry room is in my, basement.

Ve çamaşır odam bodrumumda.

All right, let's go to the basement.

Pekala, bodruma gidelim.

All right we made it to the basement.

Pekala, bodrum katına ulaştık.

So, first of all this is a laundry basket. I have two different laundry baskets.

Yani, her şeyden önce bu bir çamaşır sepeti. İki farklı çamaşır sepetim var.

Now, these should probably be in here.

Şimdi, bunlar muhtemelen burada olmalı.

Laundry basket.

Çamaşır sepeti.

Basket with the AA as in BAT vowel.

BAT sesli harfinde olduğu gibi AA ile sepet.

The unstressed syllable has a very quick IH vowel. –it.

Vurgusuz hece çok hızlı bir IH sesli harfine sahiptir. -BT.

Basket.

Sepet.

Basket.

Sepet.

Say that with me. Basket.

Bunu benimle söyle. Sepet.

Laundry basket.

Çamaşır sepeti.

All right we made it to the basement.

Pekala, bodrum katına ulaştık.

So, first of all, this is a laundry basket.

Yani, her şeyden önce, bu bir çamaşır sepeti.

I have two different laundry baskets.

İki farklı çamaşır sepetim var.

Now, these should probably be in here.

Şimdi, bunlar muhtemelen burada olmalı.

Hard to tell. Okay, so we have lights or whites and darks.

Söylemesi zor. Tamam, ışıklarımız veya beyazlarımız ve karanlıklarımız var.

And that's sort of funny because light, dark, white,

Ve bu biraz komik çünkü açık, koyu, beyaz,

those are adjectives but we put an S at the end of them turning them into a noun.

bunlar sıfatlar ama biz onları bir isme çevirerek sonuna S koyuyoruz.

So if this was all white, I could call it whites.

Yani bunların hepsi beyaz olsaydı, ona beyazlar diyebilirdim.

But since I also have other stuff in here,

Ama burada

like Stoney's cute little gray jeans,

Stoney'nin sevimli küçük gri kot pantolonu gibi başka şeylerim de olduğu için

I'm going to call this my lights.

buna ışıklarım diyeceğim.

It's not all white.

Hepsi beyaz değil.

And these are darks, you could also call them colors.

Ve bunlar koyu renkler, onlara renk de diyebilirsiniz.

Usually we just split our laundry into lights and darks.

Genellikle çamaşırlarımızı aydınlık ve karanlık olarak ayırırız.

Lights, darks, whites, colors.

Işıklar, karanlıklar, beyazlar, renkler.

We have four plurals here.

Burada dört çoğul var.

The rule for plurals is, the S is pronounced as an S when the sound before was unvoiced.

Çoğul için kural şudur: S, önceki ses sessizken S olarak telaffuz edilir.

So that’s an S sound for lights, darks, and whites.

Yani bu ışıklar, siyahlar ve beyazlar için bir S sesi.

If the sound before was voiced, then it’s a Z sound.

Önceki ses seslendirildiyse, o zaman bu bir Z sesidir.

That’s for ‘colors’.

Bu "renkler" içindir.

Ending Z sounds are weak, and they usually sound like a really weak S:

Bitiş Z sesleri zayıftır ve genellikle gerçekten zayıf bir S gibi ses çıkarırlar:

colors, ss, sss, ss, instead of SS like in ‘darks’.

"karanlıklarda" olduğu gibi SS yerine renkler, ss, sss, ss.

TS cluster can confuse people.

TS kümesi insanların kafasını karıştırabilir.

The tongue tip can actually stay down.

Dil ucu aslında aşağıda kalabilir.

Lift a part of the tongue further back to the roof of the mouth and stop the sound.

Dilin bir kısmını ağzın çatısına kadar kaldırın ve sesi durdurun.

Tss, tss.

tss tss

When you lower that part of the tongue,

Dilin o kısmını indirdiğinizde,

the tongue is in position to make the S.

dil S. Whites yapacak konumdadır

Whites.

.

Lights.

Işıklar.

Whites, lights.

Beyazlar, ışıklar.

Try all four of those with me:

Dördünü de benimle deneyin:

lights, darks, whites, colors.

ışıklar, koyular, beyazlar, renkliler.

Hard to tell. Okay, so we have lights, or whites and darks.

Söylemesi zor. Tamam, ışıklarımız var, beyazlarımız ve karanlıklarımız var.

Washing machine.

Çamaşır makinesi.

Washing machine.

Çamaşır makinesi.

Look, we have the SH sound twice.

Bakın, iki kez SH sesimiz var.

Once, it’s spelled with a SH

Bir kez, SH ile

and in ‘machine’, with a CH.

ve "makine" ile CH ile hecelenir.

Same sound, spelled differently.

Aynı ses, farklı yazılmış.

Wassssshhhhing maccccchhhhine.

Wasssshhhhing maccccchhhhine.

Washing machine.

Çamaşır makinesi.

Try that with me.

Bunu benimle dene.

Washing machine.

Çamaşır makinesi.

Washing machine and dryer.

Çamaşır makinesi ve kurutma makinesi.

Dryer. Another DR cluster.

Kurutma makinesi. Başka bir DR kümesi.

So you can either make it a D, dd-- dryer,

Yani bunu D, dd--dry

or a J sound: jj-- jryer.

veya J sesi yapabilirsiniz: jj-- jryer.

The AI diphthong, lots of jaw drop for that.

AI diphthong, bunun için çok fazla çene açıklığı.

Draiiiii-- yer.

Draiiii-- yer.

Then a quick ER at the end. No break.

Sonra sonunda hızlı bir acil servis. Ara yok.

Dryer, dryer. Smooth connection. Dryer.

Kurutucu, kurutucu. Pürüzsüz bağlantı. Kurutma makinesi.

Say that with me.

Bunu benimle söyle.

Dryer.

Kurutma makinesi.

Washing machine and dryer.

Çamaşır makinesi ve kurutma makinesi.

And for clothes that you're not going to put on a dryer,

Kurutma makinesine koymayacağınız giysiler için ise

we have a drying rack.

kurutma askımız mevcuttur.

Very useful.

Çok kullanışlı.

Drying rack.

Kurutma rafı.

Now instead of –er, we have an –ing ending.

Şimdi -er yerine -ing sonumuz var.

Drying, drying.

Kurutma, kurutma.

A smooth transition between syllables, no break.

Heceler arasında yumuşak bir geçiş, ara yok.

Drying.

Kurutma.

Rack.

Raf.

Tight circle for the beginning R.

Başlangıç ​​için sıkı daire R.

Ra-ah-- then lots of jaw drop.

Ra-ah-- sonra bir sürü dudak uçuklattı.

Rack. Drying rack.

Raf. Kurutma rafı.

Try that with me.

Bunu benimle dene.

Drying rack.

Kurutma rafı. Kurutma makinesine

And for clothes that you're not going to put on a dryer, we have a drying rack.

koymayacağınız giysiler için ise kurutma askımız mevcuttur.

Very useful.

Çok kullanışlı.

We also have a utility sink, where we can hand wash clothes.

Ayrıca elde çamaşır yıkayabileceğimiz bir lavabomuz da var.

Utility sink.

Yardımcı lavabo.

The T here comes between two vowels,

Buradaki T iki sesli harfin arasına gelir, bu

that’s a Flap T, unless it begins a stressed syllable,

bir Flap T'dir, eğer vurgulu bir heceye başlamazsa,

which is what happens here.

burada olan da budur.

So it’s a True T.

Yani bu bir True T.

U-til.

U-til.

Util-ity.

Yarar.

The second T is between two vowels and doesn’t start a stressed syllable, so it's a Flap.

İkinci T iki sesli harf arasındadır ve vurgulu bir heceye başlamaz, bu yüzden bir Flap'tır.

Utility.

Yarar.

Try that with me.

Bunu benimle dene.

Utility.

Yarar.

Sink.

Atmak.

The IH vowel here is followed by the NG consonant.

Buradaki IH ünlüsünü NG ünsüz takip eder.

The letter N always makes an NG sound when it’s followed by a K.

N harfi, ardından K geldiğinde her zaman NG sesi çıkarır.

So it’s made with the back of the tongue,

Bu yüzden dilin arkası ile yapılır,

Sing-- instead of the front, NN.

Sing-- önü yerine, NN.

When IH is followed by the NG,

which happens all the time with ING words,

ING kelimelerinde her zaman olduğu gibi IH'den sonra NG geldiğinde,

the IH vowel is a little tighter, it’s closer to ee.

IH ünlüsü biraz daha sıkıdır, ee'ye daha yakındır.

So it’s not ih-si, si-ih-nk.

Yani ih-si değil, si-ih-nk.

But ee, si-sink.

Ama ee, si-lavabo.

Sink. Say that with me.

Atmak. Bunu benimle söyle.

Utility sink.

Yardımcı lavabo.

We also have a utility sink, we're we can hand wash clothes.

Ayrıca bir yardımcı lavabomuz var, çamaşırları elde yıkayabiliyoruz.

So sometimes, you don't put it on a washer, you hand wash it.

Yani bazen çamaşır makinesine koymazsın, elde yıkarsın.

Hand wash.

El yıkama.

This is a case where you can drop the D.

Bu, D'yi bırakabileceğiniz bir durumdur.

It’s not uncommon to drop the D between two other consonants,

D'yi diğer iki ünsüz arasında bırakmak alışılmadık bir durum değildir

and I think it sounds just fine to say ‘han-wash’.

ve bence 'han-wash' demek kulağa hoş geliyor.

Hann-wash.

Hann-yıkama.

The requirement for dropping the D is you have to link the two words together, no separation.

D'yi bırakma şartı, iki kelimeyi birbirine bağlamanızdır, ayırma yok.

Hand wash, hand wash.

Elde yıkama, elde yıkama.

Say that with me.

Bunu benimle söyle.

Hand wash.

El yıkama.

So sometimes you don't put it on a washer, you hand wash it.

Yani bazen çamaşır makinesine koymazsın, elde yıkarsın.

Iron.

Ütü.

That's a pretty tough word.

Bu oldukça zor bir kelime.

Iron.

Ütü. Bir

And then we also have an ironing board.

de ütü masamız var.

Iron and ironing board.

Ütü ve ütü masası.

Okay, tough words here.

Tamam, zor sözler burada.

It looks like it should be i-ron, but it’s not.

İ-ron olması gerekiyor gibi görünüyor, ama değil.

Actually, the R comes after the vowel in the second syllable.

Aslında R harfi ikinci hecede ünlüden sonra gelir.

Since the vowel there is the schwa, you don’t even need to try to make a vowel sound there.

Oradaki sesli harf schwa olduğundan, orada bir sesli harf çıkarmaya çalışmanıza bile gerek yok.

When R comes after schwa, it absorbs it.

R, schwa'dan sonra geldiğinde, onu emer.

Errrr, just one sound, rrrrrr.

Errrr, sadece bir ses, rrrrrr.

I—rr—nn. Iron.

ben—rr—nn. Ütü.

It might help you connect these two syllables if you think of a Y sound being in between them.

Aralarında bir Y sesi olduğunu düşünürseniz, bu iki heceyi bağlamanıza yardımcı olabilir. ben...

I—yyyrrrn.

yyyrrrn.

Iron.

Ütü.

Iron.

Ütü.

So separate what the word looks like based on the letters, from the pronunciation.

Bu nedenle, kelimenin harflere göre nasıl göründüğünü telaffuzdan ayırın.

If you focus on the how the word looks, it will probably mess up how you say it.

Kelimenin nasıl göründüğüne odaklanırsanız, muhtemelen onu söyleme şeklinizi bozacaktır.

I---yyyrn, iron.

Ben ---yyyrn, demir.

Say that with me.

Bunu benimle söyle.

Iron.

Ütü.

Try it now with ING ending.

ING biten ile şimdi deneyin.

I-yr-ning. Ironing, ironing board.

Ben-y-ning. Ütü, ütü masası.

Again don't focus too much on the letters,

Yine harflere çok fazla odaklanmayın,

that might mess you up, just imitate what you're hearing me say.

bu sizi rahatsız edebilir, sadece benden duyduklarınızı taklit edin.

Ironing.

Ütüleme.

Ironing, ironing board.

Ütü, ütü masası.

Try that with me.

Bunu benimle dene.

Ironing board.

Ütü masası.

Iron.

Ütü. Bir

And then we also have an ironing board.

de ütü masamız var.

So you can see we have the load size and the temperature.

Böylece yük boyutuna ve sıcaklığa sahip olduğumuzu görebilirsiniz.

Load size. We have two diphthongs here.

Yük boyutu. Burada iki diftonumuz var. Önce

First, an OH diphthong, jaw drop, then lip rounding.

bir OH diphthong, çene damlası, sonra dudak yuvarlama.

Load. Load.

Yük. Yük.

Then the AI diphthong.

Sonra AI diphthong.

Jaw drop then the tongue arching towards the roof of the mouth.

Çene düşmesi, ardından dil damağa doğru kavis yapar.

Ai, si-- size.

Ai, si-- boyut.

Load size.

Yük boyutu.

Notice what’s happening with the D.

D'ye ne olduğuna dikkat edin.

I don’t release it, but I don’t drop it.

Onu serbest bırakmıyorum ama düşürmüyorum.

I make a really quick D sound, dd-- in my vocal cords before the S.

Gerçekten hızlı bir D sesi çıkarıyorum, dd-- S. Load'dan önce ses tellerimde

Load—dd-dd size.

-dd-dd boyutu.

Load size.

Yük boyutu.

Connect the two words. Try that with me.

İki kelimeyi bağlayın. Bunu benimle dene.

Load size.

Yük boyutu.

Load size.

Yük boyutu.

So you can see we have the load size and the temperature.

Böylece yük boyutuna ve sıcaklığa sahip olduğumuzu görebilirsiniz .

Temperature. This is a tricky word.

Sıcaklık. Bu zor bir kelime.

It looks like it should be four syllables: Temp-er-a-ture.

Görünüşe göre dört heceli olmalı: Temp-er-a-ture.

But many Americans will make this just three, it’s a simpler pronunciation.

Ancak birçok Amerikalı bunu sadece üç yapacak, bu daha basit bir telaffuz.

TEM-pra-ture.

TEM-pra-tür.

Try it. TEM-pra-ture.

Dene. TEM-pra-tür.

Notice the second T here is a CH sound. Tem-pra-ture.

Buradaki ikinci T'nin bir CH sesi olduğuna dikkat edin. Sıcaklık pra-tür.

Temperature.

Sıcaklık.

Try that with me.

Bunu benimle dene.

Temperature.

Sıcaklık.

So you can see we have the load size and the temperature.

Böylece yük boyutuna ve sıcaklığa sahip olduğumuzu görebilirsiniz.

Temperature. So load size, anywhere from small to super,

Sıcaklık. Yani yük boyutu, küçükten süpere her yerde,

which means really big.

yani gerçekten büyük.

Precise fill just means the machine will figure out how much you have in there.

Kesin doldurma, makinenin orada ne kadarınız olduğunu anlayacağı anlamına gelir.

For temperature, we have anywhere from cold to hot.

Sıcaklık için, soğuktan sıcağa kadar her yerimiz var.

Passing thru warm and colors.

Sıcak ve renklerin arasından geçiyor.

Tap cold, what does that mean?

Soğuk dokunun, bu ne anlama geliyor?

That just means that the machine doesn't try to make it cold, it just uses

Bu, makinenin onu soğutmaya çalışmadığı, sadece

whatever the temperature is as the cold comes out of the tap.

musluktan soğuk çıkarken sıcaklık ne ise onu kullandığı anlamına gelir.

Then we have several different options here, so these are all dials,

O zaman burada birkaç farklı seçeneğimiz var , yani bunların hepsi kadran

and these of course are buttons.

ve bunlar da tabii ki düğmeler.

Dials and buttons: Let’s start with dials.

Kadranlar ve düğmeler: Kadranlarla başlayalım.

We have AI diphthong, and then a Dark L.

AI diphthong'umuz ve ardından bir Dark L.

Dia-uhl, uhl, uhl.

Dia-uhl, uhl, uhl var.

Tongue tip stays down, it does not lift before the S.

Dil ucu aşağıda kalır, S.

Dia-uhls.

Dia-uhls öncesi kalkmaz.

The back of the tongue does the work here for the dark L.

Buradaki koyu L için işi dilin arkası yapar.

Pulls back, presses down a little bit.

Geri çeker, biraz aşağı bastırır.

Uhl, uhl. Dial.

Ah, ah! Aramak.

Dials. Try that with me.

Kadranlar. Bunu benimle dene.

Dials.

Kadranlar.

Is your tongue tip lifting? Don’t let it.

Dilinizin ucu kalkıyor mu? izin verme

Try again.

Tekrar deneyin.

Dia-uhls, Dials.

Dia-uhls, Dials.

Buttons.

düğmeler.

The double T here is a Stop T because it comes before schwa-N.

Buradaki çift T bir Dur T'dir çünkü schwa-N'den önce gelir.

So put your tongue into position for the T, stop the air,

Bu yüzden dilinizi T pozisyonuna getirin, havayı durdurun,

butt-nns, then make a N sound.

popo-nns, sonra bir N sesi çıkarın.

Button. Buttons.

Düğme. düğmeler.

Say that with me. Buttons.

Bunu benimle söyle. düğmeler.

So these are all dials, and these of course are buttons.

Yani bunların hepsi kadran ve bunlar da tabii ki düğmeler.

This is where you choose your wash cycle.

Burası yıkama programınızı seçtiğiniz yerdir.

I don't usually get too crazy here but we have a wash cycle.

Genelde burada çok delirmem ama bir yıkama döngümüz var.

You can also choose an extra rinse for a rinse or an extra spin for the spin cycle.

Durulama için ekstra durulama veya sıkma döngüsü için ekstra sıkma da seçebilirsiniz.

So cycle is another word that we use with laundry.

Yani döngü, çamaşırlarla birlikte kullandığımız başka bir kelimedir.

Wash, rinse, spin cycle.

Yıkama, durulama, sıkma döngüsü.

Careful with the P not to put too much air in it.

P'ye çok fazla hava koymamaya dikkat edin.

Some people want to, pph, put a lot of air in,

Bazı insanlar, pph, çok fazla hava koyarak

making almost an extra H sound. Spin. Spin. Pph--

neredeyse fazladan bir H sesi çıkarmak ister. Döndürmek. Döndürmek. Pph--

It's just spin. Pp, pp, pp.

Sadece dönüyor. Pp, pp, pp.

A very light separation of the lips.

Dudakların çok hafif ayrılması.

Not a B, sbbin, but a very light P. Pp--

B değil, sbbin, ama çok hafif bir P. Pp--

Spin.

Spin.

Wash, rinse, spin cycle.

Yıkama, durulama, sıkma döngüsü.

Say those with me.

Benimle olanları söyle.

Wash, rinse, spin cycle.

Yıkama, durulama, sıkma döngüsü.

So cycle is another word that we use with laundry.

Yani döngü, çamaşırlarla birlikte kullandığımız başka bir kelimedir .

So that's it for the washer. We have a top-loader, more fancy ones are front loaders.

Yani çamaşır makinesi için bu kadar. Bir üstten yükleyicimiz var, daha süslü olanlar önden yükleyiciler.

Top-loader and front-loader.

Üst yükleyici ve ön yükleyici.

Both P and T are stop consonants.

Hem P hem de T stop ünsüzleridir.

That means there’s a stop of air, and a release.

Bu, havanın durduğu ve serbest bırakıldığı anlamına gelir.

When stop consonants at the end of a word are followed by another consonant,

Bir kelimenin sonundaki dur ünsüzlerini başka bir ünsüz takip ettiğinde,

we usually don’t release them.

genellikle onları serbest bırakmayız.

Pp, tt, we just move on to the next sound.

Pp, tt, bir sonraki sese geçiyoruz.

So top loader looks like this: top—loader.

Yani üstten yükleyici şuna benzer: üstten yükleyici.

My lips come together for the P, that stops the sound, top—loader.

Dudaklarım, sesi durduran P harfi için bir araya geliyor, üst yükleyici.

But then I just to into the L sound.

Ama sonra sadece L sesine geçiyorum.

Top loader. Top loader.

Üst yükleyici. Üst yükleyici.

Front loader, front---loader.

Ön yükleyici, ön --- yükleyici.

Stop the air in between.

Aradaki havayı durdurun.

This is not the same as fron-loader, fron-loader,

Bu, hiç T'nin olmadığı ön yükleyici, ön yükleyici ile aynı değildir

where there is no T at all.

.

I am making a T by making the stop of air. The stop is needed. Front loader.

Hava stopunu yaparak T yapıyorum. Durak gerekli. Ön yükleyici.

Front loader.

Ön yükleyici.

Say these two with me: top-loader, front-loader.

Şu ikisini benimle söyle: üstten yükleyici, önden yükleyici.

So that's it for the washer.

Yani çamaşır makinesi için bu kadar.

We have a top-loader, more fancy ones are front loaders,

Bir üstten yükleyicimiz var, daha gösterişlileri önden yükleyiciler

and ours has...if you can bring the camera over here, ours has this thing in the middle,

ve bizimki... kamerayı buraya getirebilirseniz, bizimkinin ortasında

which is called an agitator, some washers don't have an agitator.

karıştırıcı denen bir şey var, bazı yıkayıcılarda yok. karıştırıcı

Agitator.

Karıştırıcı.

We have two T’s between vowels.

Ünlüler arasında iki T var.

The first is a True T, and the second is a flap.

İlki True T, ikincisi ise flap.

Why?

Neden?

Because the first one begins a stressed syllable.

Çünkü birincisi vurgulu bir heceyle başlar.

You might say, wait a second Rachel.

Bir saniye bekle Rachel diyebilirsin.

Agitator. Stress is on the first syllable.

Karıştırıcı. Vurgu ilk hecededir.

Okay, you’re right. But there’s secondary stress on the third syllable.

Tamam, haklısın. Ancak üçüncü hecede ikincil bir vurgu vardır.

A-gi-ta-tor.

A-gi-ta-tor.

Secondary stress generally doesn’t mean much.

İkincil stres genellikle pek bir şey ifade etmez.

It’s really just like an unstressed syllable.

Gerçekten de vurgusuz bir hece gibi.

But when it comes to this True T rule,

Ancak bu True T kuralı söz konusu olduğunda,

it does matter.

fark eder.

A T is always a True T if it starts a stressed syllable,

AT vurgulu bir heceye başlıyorsa

and that includes secondary stress.

ve buna ikincil vurgu da dahilse her zaman True T'dir.

The second T, between two vowels, starts an unstressed syllable, so it’s a flap. Rra--

İki sesli harf arasındaki ikinci T, vurgusuz bir heceyi başlatır, yani bu bir fleptir.

Agitator.

Karıştırıcı.

Agitator.

Karıştırıcı.

Say that with me.

Bunu benimle söyle.

Agitator.

Karıştırıcı.

Ours has this thing in the middle which is called an agitator.

Bizimkinin ortasında karıştırıcı denen bir şey var.

Some washers don't have an agitator.

Bazı çamaşır makinelerinde karıştırıcı yoktur.

We have laundry detergent.

Çamaşır deterjanımız var.

Laundry detergent.

Çamaşır deterjanı.

Detergent. First T a True T because it begins a stressed syllable.

Deterjan. Önce T bir True T çünkü vurgulu bir heceyle başlıyor.

Detergent.

Deterjan.

Say that with me, detergent.

Bunu benimle söyle, deterjan.

This can also be called laundry soap.

Buna çamaşır sabunu da denilebilir.

Soap. A light release of the P.

Sabun. P. Sabunun hafifçe salınması

Soap, or not, soap.

veya sabun olmaması.

Say that with me.

Bunu benimle söyle.

Soap.

Sabun.

We have laundry detergent.

Çamaşır deterjanımız var.

And we have... Oh, this is heavy! Bleach.

Ve bizde... Oh, bu çok ağır! Çamaşır suyu.

Bleach. BL consonant cluster.

Çamaşır suyu. BL ünsüz kümesi.

As soon as the lips part, the tip of the tongue is right

Dudaklar ayrılır ayrılmaz, dilin ucu tam

at the roof of the mouth, blll, bllleach.

ağzın çatısındadır, bll, blleach.

Say that with me: bleach.

Bunu benimle söyle: çamaşır suyu.

Oh, this is heavy! Bleach.

Ah, bu çok ağır! Çamaşır suyu.

We don't have fabric softener but that's another thing you can put in a washing machine.

Yumuşatıcımız yok ama bu da çamaşır makinesine koyabileceğiniz başka bir şey.

Fabric softener.

Yumuşatıcı.

Softener – this word is interesting because in the word ‘soft’,

Yumuşatıcı – bu kelime ilginç çünkü 'yumuşak' kelimesinde

we pronounce the T. Soft.

T. Yumuşak olarak telaffuz ediyoruz.

But in the word ‘soften’ or ‘softener’, the T is silent.

Ancak "yumuşatmak" veya "yumuşatmak" kelimesinde T sessizdir.

Sof-en-er. Say that with me. Softener. Fabric softener.

Yumuşak. Bunu benimle söyle. yumuşatıcı Yumuşatıcı.

We don't have fabric softener but that's another thing you can put in a washing machine.

Yumuşatıcımız yok ama bu da çamaşır makinesine koyabileceğiniz başka bir şey.

We also have stain remover. Of course, with the kid, we need to use it all the time.

Leke çıkarıcımız da var. Tabii ki, çocukla, her zaman kullanmamız gerekiyor.

Stain remover. So important to have.

Leke çıkarıcı. olması çok önemli.

I like the word ‘remover’ because it’s a stressed syllable, ‘move’,

"Kaldırıcı" kelimesini seviyorum çünkü vurgulu bir hece, "hareket et",

with a really quick R sound before and after.

öncesinde ve sonrasında gerçekten hızlı bir R sesi var.

The quickest R sound you can make: rr, remover, remover.

Çıkarabileceğiniz en hızlı R sesi: rr, sökücü, sökücü.

Most non-native speakers make their unstressed syllables too long.

Ana dili İngilizce olmayan çoğu kişi vurgusuz hecelerini çok uzun yapar.

How short can you make these unstressed syllables?

Bu vurgusuz heceleri ne kadar kısa yapabilirsiniz ?

Rr move rr, Remover.

Rr hareket rr, Sökücü.

Stain remover.

Leke çıkarıcı.

Try that with me.

Bunu benimle dene.

Stain remover.

Leke çıkarıcı.

We also have stain remover. Of course with the kid, we need to use it all the time.

Leke çıkarıcımız da var. Tabii ki çocukla, her zaman kullanmamız gerekiyor.

I think, usually, when I refer to this, I just refer to the brand.

Sanırım, genellikle buna atıfta bulunduğumda, sadece markaya atıfta bulunuyorum.

Like, "David, I think we need more Zout."

"David, sanırım daha fazla Zout'a ihtiyacımız var."

Is this Zout or Z-out? I don't know.

Bu Zout mu yoksa Z-out mu? Bilmiyorum.

Spray-On Wash. Stain Stick.

Püskürtmeli Yıkama Leke Çubuğu.

Oxiclean. Max Force.

Oxiclean. Maksimum Kuvvet.

You got to have a variety.

Çeşit olmalısın.

So for the dryer, you have a couple different options. Automatic Dry. That's what I always use.

Yani kurutucu için birkaç farklı seçeneğiniz var. Otomatik Kurutma. Her zaman kullandığım şey bu.

Automatic dry. Both T’s are flap Ts.

Otomatik kurutma. Her iki T de flap T'dir.

Automatic. I’ll do it with two true T’s: automatic.

Otomatik. Bunu iki gerçek T ile yapacağım: otomatik.

Wow. Automatic.

Vay. Otomatik.

Flap T’s really help to smooth out and make an American sound: automatic.

Flap T'ler, bir Amerikan sesini düzeltmeye ve yapmaya gerçekten yardımcı oluyor: otomatik.

We love that smooth flow of sound in American English.

Amerikan İngilizcesindeki bu yumuşak ses akışını seviyoruz.

Automatic.

Otomatik.

Try it with me.

Benimle dene.

Automatic.

Otomatik.

So for the dryer, you have a couple different options.

Yani kurutucu için birkaç farklı seçeneğiniz var.

Automatic Dry. That's what I always use.

Otomatik Kurutma. Her zaman kullandığım şey bu.

And of course these are dials just like on the washing machine.

Ve elbette bunlar çamaşır makinesindeki gibi kadranlar.

And don't forget to empty...

Ve

the lint screen.

tiftik perdesini boşaltmayı unutma.

Lint screen, lint screen.

Tüysüz ekran, tüysüz ekran.

What am I doing with that T?

O T ile ne yapıyorum?

Lint screen.

Tüysüz ekran.

I’m making it a stop.

Onu durduruyorum.

Lint screen.

Tüysüz ekran.

It’s different from ‘lin-screen’, where there's no break.

Kesinti olmayan 'lin-screen'den farklıdır.

We need that little break, lint screen.

O küçük molaya, tiftik ekranına ihtiyacımız var.

That little stop, to know a T was there.

Bir T'nin orada olduğunu bilmek için o küçük durak.

Lint screen.

Tüysüz ekran.

Lint screen. Say that with me. Lint screen.

Tüysüz ekran. Bunu benimle söyle. Tüysüz ekran.

And don't forget to empty...

Ve

the lint screen.

tiftik perdesini boşaltmayı unutma.

We don't have any, but you might put dryer sheets in.

Bizde hiç yok ama kurutucu çarşaf koyabilirsiniz.

Dryer sheets. Remember, you can make this word with a D sound, dryer, or a J sound, “jryer”.

Kurutucu çarşaf. Unutmayın, bu kelimeyi D sesiyle (kurutucu) veya J sesiyle "jryer" yapabilirsiniz.

Dryer sheets. Say that with me now.

Kurutma levhaları. Bunu şimdi benimle söyle.

Dryer sheets.

Kurutma levhaları.

We don't have any, but you might put dryer sheets in

Bizde hiç yok ama

to keep your clothes from getting staticky.

giysilerinin statikleşmesini önlemek için kurutucu çarşaf koyabilirsin.

Static, staticky.

statik, statik.

T’s in beginning clusters are usually True T’s.

Başlangıç ​​kümelerindeki T'ler genellikle Gerçek T'lerdir.

St. St. The second T, is a Flap.

St. İkinci T, bir Flaptır.

Static. Staticky.

Statik. Statik.

Try that with me: static, staticky.

Bunu benimle deneyin: statik, statik.

We don't have any, but you might put dryer sheets in

Bizde hiç yok ama

to keep your clothes from getting staticky.

giysilerinin statikleşmesini önlemek için kurutucu çarşaf koyabilirsin.

All right I have a load to do.

Pekala, yapacak bir işim var. Hadi

Let's do it.

yapalım.

This is a big one, this is going to be a super.

Bu büyük bir şey, bu bir süper olacak.

I'm not sure if that sweater should go in, I think it's okay.

O süveter içeri girmeli mi emin değilim, bence sorun yok.

Some stuff is dry clean only.

Bazı şeyler sadece kuru temizlemedir.

Do you ever put dry clean only stuff in your washing machine?

Hiç çamaşır makinenize sadece kuru temizlenmiş şeyler koyduğunuz oldu mu?

I know I do.

Biliyorum.

I'm guilty of that.

Bundan suçluyum.

Dry clean. It’s a compound word, written with a space, and a compound word has stress

Kuru temizleme. Bu, boşlukla yazılmış bileşik bir sözcüktür ve

on the first word, like ‘eyeball’ or ‘bedroom’.

"göz küresi" veya "yatak odası" gibi bileşik bir sözcüğün vurgusu ilk sözcüktedir.

Dry clean.

Kuru temizleme.

So rather than ‘clean’, it’s ‘clean’.

Yani 'temiz' yerine 'temiz'.

Unstressed. Dry clean.

Gerilmemiş. Kuru temizleme.

Try that with me: dry clean.

Bunu benimle deneyin: kuru temizleme.

Some stuff is dry clean only.

Bazı şeyler sadece kuru temizlemedir.

Do you ever put dry clean only stuff in your washing machine?

Hiç çamaşır makinenize sadece kuru temizlenmiş şeyler koyduğunuz oldu mu?

I know I do.

Biliyorum.

I'm guilty of that.

Bundan suçluyum.

Stuff it down around the agitator.

Karıştırıcının etrafına doldurun.

Wow that's really full.

Vay canına, gerçekten dolu.

Okay, I'm pretty sure you're supposed to put this in first

Tamam, ilk önce bunu koyman gerektiğinden oldukça eminim

but I have never ever done that in my entire life of doing the laundry.

ama çamaşır yıkamakla geçen hayatım boyunca bunu hiç yapmadım.

And I did have to start doing my own laundry when I was in the fourth grade.

Ve dördüncü sınıftayken kendi çamaşırlarımı yıkamaya başlamam gerekti.

About nine years old, that's when my Mom was like "I'm not doing your laundry anymore."

Yaklaşık dokuz yaşında, o zaman annem "Artık senin çamaşırlarını yıkamayacağım" gibiydi.

Okay, normal, super, tap cold.

Tamam, normal, süper, soğuk dokunun.

There we go.

Oraya gidiyoruz.

I should probably go fold that laundry.

Muhtemelen gidip şu çamaşırları katlamalıyım.

I have several vocabulary videos like this one,

Bunun gibi birkaç kelime videom var,

click here to see that playlist.

oynatma listesini görmek için buraya tıklayın.

I cover topics like cars, family relationships,

Arabalar, aile ilişkileri

and items in the kitchen.

ve mutfaktaki eşyalar gibi konuları işliyorum.

What other vocabulary lists would you like to see?

Başka hangi kelime listelerini görmek istersiniz?

Let me know in the comments below.

Aşağıdaki yorumlarda bana bildirin. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler .