How to Pronounce Can vs. Can't -- American English Accent

Today I'm going to talk about the difference between can and can't. How to hear it, how

Bugün can ve can't arasındaki farktan bahsedeceğim. Nasıl duyulur, nasıl

to say it. You've probably noticed that you cannot rely on hearing -- tt -- a good T sound

söylenir. Muhtemelen fark etmişsinizdir -- tt -- iyi bir T sesi duymaya güvenemezsiniz

because most Americans when they're speaking everyday speech --tt -- don't release final

çünkü Amerikalıların çoğu günlük konuşmalarda -- tt -- son

T's. First of all, if you haven't seen the video N'T contractions, watch that first.

T'leri söylemezler. Öncelikle N'T kasılmaları videosunu izlemediyseniz önce onu izleyin.

In that video, you learned that the N'T is pronounced nt. A nasal N sound here in the

O videoda N'T'nin nt olarak telaffuz edildiğini öğrendiniz. Burunda burundan gelen bir N sesi

nose cut very short byt a stop T. So let's compare the two words. Can. Can't. Can, can't.

çok kısa kesilerek T ile durdurulur. O halde iki kelimeyi karşılaştıralım. Olabilmek. Yapamamak. Yapamam, yapamam.

What do you hear being different? Let's not even limit ourselves to just the sounds, but

Farklı olmak için ne duyuyorsunuz? Kendimizi sadece seslerle değil,

anything. Can, can't. Can you tell that the first word is longer? The stop T of can't

her şeyle sınırlayalım. Yapamam, yapamam. İlk kelimenin daha uzun olduğunu söyleyebilir misiniz? Stop T can't

chops it, makes it a little more abrupt. Can, can't. This may be something that is difficult

onu keser, onu biraz daha ani yapar. Yapamam, yapamam. Bu, şu anda ayırt etmeniz zor olan bir şey olabilir

for you to distinguish right now. But if you know to listen for can: a little bit longer,

. Ama can: biraz daha uzun,

a little smoother, versus can't, can't: a little shorter, a little bit more abrupt,

biraz daha yumuşak, can't, can't: biraz daha kısa, biraz daha ani dinlemeyi biliyorsanız,

it may help you develop an ear for this. A note on the pronunciation of the word can.

bunun için bir kulak geliştirmenize yardımcı olabilir. Can kelimesinin okunuşu hakkında bir not.

You've probably noticed that this word often reduces. The 'aa' as in 'bat' vowel is changed

Muhtemelen bu kelimenin sıklıkla azaldığını fark etmişsinizdir . 'yarasa' ünlüsünde olduğu gibi 'aa',

to the schwa. Kn, kn, kn, I can do it, kn. The word can't does not reduce. That vowel

schwa olarak değiştirilir. Kn, kn, kn, yapabilirim, kn. Can't kelimesi azalmaz. O sesli

sound never changes into the schwa sound. So that's another way to help you distinguish

harf hiçbir zaman schwa sesine dönüşmez. Bu, bu iki kelimeyi birbirinden ayırmanıza yardımcı olacak başka bir yol

between these two words. Let's look at some sentences. I can understand. I can't understand.

. Bazı cümlelere bakalım. Anlayabiliyorum. anlayamıyorum

Could you hear the difference? I can understand. I can't understand. Can, can't, can, can't.

Farkı duyabiliyor musun? Anlayabiliyorum. anlayamıyorum Yapamaz, yapamaz, yapamaz, yapamaz.

The vowel sound is different because in the first sentence it's being reduced to the schwa.

Ünlü sesi farklıdır çünkü ilk cümlede schwa'ya indirgenmiştir.

And here. Can you help later? I can't. I can. I can't. I can. Do you sense that the first

Ve burada. Daha sonra yardım edebilir misin? Yapamam. Yapabilirim. Yapamam. Yapabilirim. İlk

response is a little bit more abrupt? I can't, I can't. And the second one a little bit more

tepkinin biraz daha ani olduğunu hissediyor musunuz? Yapamam, yapamam. Ve ikincisi biraz daha

relaxed. Can, can, can, a little smoother. That one might have been a little harder because

rahat. Can, can, can, biraz daha yumuşak. Sesli harf değişmediği için bu biraz daha zor olabilirdi

the vowel didn't change. I told her I can't. I told her I can. Again, the vowel is the

. Ona yapamayacağımı söyledim. Ona yapabileceğimi söyledim. Yine

same in both of them. I told her I can't. I told her I can. But do you notice that the

ikisinde de sesli harf aynıdır. Ona yapamayacağımı söyledim. Ona yapabileceğimi söyledim. Ama

last can, can: a little smoother and a little bit longer. I told her I can't.

son kutunun: biraz daha pürüzsüz ve biraz daha uzun olabileceğini fark ettiniz mi? Ona yapamayacağımı söyledim.

More abrupt in that first sentence. You can come. You can't come. You can come. You can't

İlk cümlede daha ani. Gelebilirsin. gelemezsin Gelebilirsin.

come. In the first sentence the word can is reduced so much -- kn, kn, kn, kn -- You can

gelemezsin İlk cümlede can kelimesi o kadar küçültülmüş ki -- kn, kn, kn, kn --

come. It's almost not even there. You can come. You can't come. So the two tricks here

Gelebilirsin. Neredeyse orada bile değil. Gelebilirsin. gelemezsin Yani buradaki iki numara

are: 1) If the sound is abrupt and chopped, can't, can't, then it's the word can't. And

şunlardır: 1) Ses ani ve kesik ise, can't, can't, o zaman can't (can't) kelimesidir. Ve

2) if the vowel sound changes to the schwa, then it's the word can. Kn, kn, I can do it.

2) sesli harf schwa'ya dönüşürse, o zaman can kelimesidir. Kn, kn, yapabilirim. Hepsi

That's it, and thanks so much for using Rachel's English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler .