How to Interview for a Job in American English, part 3/5

You’re hired! Two words everyone loves to hear. But before we hear those words comes

İşe alındınız! Herkesin duymayı sevdiği iki kelime . Ama biz bu sözleri duymadan önce

(dun dun duuuuhn!) the interview. Today’s video is part three in a series that’s all

röportaj gelir (dun dun duuuuhn!). Bugünün videosu, tamamen

about preparing for a job interview.

bir iş görüşmesine hazırlanmakla ilgili bir dizinin üçüncü bölümü.

This is part three of a five-part series on preparing for an interview. Interviewing for

Bu, bir röportaja hazırlanmayla ilgili beş bölümlük bir dizinin üçüncü bölümü .

a new job can be a huge source of stress and anxiety. If you’re interviewing for a job

Yeni bir iş için görüşme yapmak, büyük bir stres ve endişe kaynağı olabilir .

in a non-native language, the stress can be even higher. In this video you will see me

Anadili olmayan bir dilde bir iş görüşmesi yapıyorsanız, stres daha da yüksek olabilir. Bu videoda

interview for a job. Throughout the interview, we’ll discuss some of the most common interview

iş görüşmesine gittiğimi göreceksiniz. Röportaj boyunca, en yaygın mülakat

questions and how to answer them. You’ll also learn some basic information to get you

sorularından bazılarını ve bunları nasıl cevaplayacağımızı tartışacağız. Ayrıca,

started creating your own answers to these questions. Let’s pick up where we left off

bu sorulara kendi yanıtlarınızı oluşturmaya başlamanız için bazı temel bilgileri de öğreneceksiniz . Bir önceki videoda kaldığımız yerden devam edelim

in the previous video.

.

TK: Can you tell me about a time where you suffered a setback and had to maintain your

TK: Bana bir aksilik yaşadığınız ve coşkunuzu sürdürmek zorunda kaldığınız bir zamanı anlatır mısınız

enthusiasm?

?

Common Question: Can you tell me about a time when you suffered a setback and had to maintain

Sık Sorulan Soru: Bir aksilik yaşadığınız ve coşkunuzu sürdürmek zorunda kaldığınız bir zamanı anlatır mısınız

your enthusiasm? The interviewer may ask questions like this to get a better sense of how you

? Görüşmeci, belirli stresli durumlarda nasıl davrandığınızı ve performansınızı daha iyi anlamak için buna benzer sorular sorabilir

behave and perform in certain stressful situations. The question may be about your actual past

. Soru, nasıl tepki vereceğinizi görmek için gerçek geçmiş

experiences, or a hypothetical situation, to see how you would respond. Here are examples

deneyimlerinizle veya varsayımsal bir durumla ilgili olabilir . İşte

of other questions that are similar to this one:

buna benzer diğer sorulara örnekler :

Tell me about a time when you had to deal with a difficult client or coworker.

Zor bir müşteri veya iş arkadaşınızla uğraşmak zorunda kaldığınız bir zamanı anlatın.

Tell me about a time when you had to respond to a crisis.

Bana bir krize yanıt vermek zorunda kaldığınız bir zamandan bahsedin . Bana zor geribildirim

Tell me about a time when you had to give difficult feedback.

vermek zorunda kaldığın bir zamandan bahset .

How would you handle a situation where you and your supervisor disagreed about an issue

Siz ve amirinizin bir konu

or course of action?

veya hareket tarzı hakkında fikir ayrılığına düştüğünüz bir durumu nasıl ele alırsınız?

You can see, there’s a lot of variety in the kind of way question is asked, so it’s

Gördüğünüz gibi, sorunun sorulma biçiminde çok fazla çeşitlilik var , bu nedenle

impossible to know exactly what you might need to say. In the days leading up to your

tam olarak ne söylemeniz gerekebileceğini bilmek imkansız . Görüşmenize giden günlerde

interview, practice responding to several different versions of this question every

, her gün bu sorunun birkaç farklı versiyonunu yanıtlama alıştırması yapın

day. This will help build important vocabulary you might need in the interview, and will

. Bu, görüşmede ihtiyaç duyabileceğiniz önemli kelimeleri oluşturmanıza yardımcı olacak ve

also help you feel ready to answer questions like these.

ayrıca bunun gibi soruları yanıtlamaya hazır hissetmenize yardımcı olacaktır .

TK: Can you tell me about a time where you suffered a setback and had to maintain your

TK: Bana bir aksilik yaşadığınız ve coşkunuzu sürdürmek zorunda kaldığınız bir zamanı anlatır mısınız

enthusiasm? RS: Sure. One definitely comes to mind. Last

? RS: Elbette. Aklına mutlaka biri gelir. Geçen

year a project for a new toy was in its final stages after two years of work. As we were

yıl, yeni bir oyuncak için bir proje, iki yıllık çalışmanın ardından son aşamasına gelmişti.

looking at the branding and working up a final marketing plan, a competitor launched a version

Markalaşmaya bakıp nihai bir pazarlama planı üzerinde çalışırken, bir rakip,

of the exact same toy that we were launching. As the leader of the project, I knew that

piyasaya sürdüğümüz oyuncağın aynısının bir versiyonunu piyasaya sürdü. Projenin lideri olarak,

my reaction would set the tone for the group. I acknowledged that it was a setback, but

tepkimin grubun gidişatını belirleyeceğini biliyordum. Bunun bir aksilik olduğunu kabul ettim, ancak

challenged the group to think of this as a blessing in disguise. I asked them to go out

grubu bunu kılık değiştirmiş bir lütuf olarak düşünmeye davet ettim . Onlardan dışarı çıkıp

and buy the competitor’s product and make a list of anything they wished the toy could

rakibin ürününü almalarını ve oyuncağın yapmasını isteyip de yapamadığı her şeyin bir listesini yapmalarını istedim

do that it didn’t. It turned out that the list was pretty long. We added these items

. Listenin oldukça uzun olduğu ortaya çıktı. Bunları

to our toy, and launched a far superior product 6 months later. So, in many ways, the competitor’s

oyuncağımıza ekledik ve 6 ay sonra çok daha üstün bir ürünü piyasaya sürdük . Bu nedenle, birçok yönden rakibin

product became the key to our success. TK: That sounds like a great victory. Now.

ürünü başarımızın anahtarı haline geldi. TK: Kulağa büyük bir zafer gibi geliyor. Şimdi.

What would you consider your greatest weakness?

En büyük zayıflığınız olarak neyi düşünürsünüz?

Common Question: What do you consider to be your greatest weakness? This question can

Ortak Soru: En büyük zayıflığınızın ne olduğunu düşünüyorsunuz? Bu soru

be a tough one. You want to be as honest as possible when answering this question. This

zor olabilir. Bu soruyu cevaplarken olabildiğince dürüst olmak istersiniz. Bu,

is an opportunity to show a future employer that you know yourself, and are willing to

gelecekteki bir işverene kendinizi tanıdığınızı ve

work to improve yourself. Share a weakness, like public speaking, or attention to detail,

kendinizi geliştirmek için çalışmaya istekli olduğunuzu göstermek için bir fırsattır. Topluluk önünde konuşma veya ayrıntılara dikkat,

fear of failure. And then talk about ways you’ve worked on improvement in that area.

başarısızlık korkusu gibi bir zayıflığı paylaşın. Ardından, o alanda iyileştirme üzerinde çalıştığınız yöntemler hakkında konuşun.

Here is a way to start a response:

İşte bir yanıt başlatmanın bir yolu:

My greatest weakness is ___.

En büyük zayıflığım ___.

It shows up in my work when __.

İşimde __ olduğunda ortaya çıkıyor.

The ways I’ve worked to improve in this area are __.

Bu alanda geliştirmek için çalıştığım yollar __. İş hayatınızda mücadele ettiğiniz

Take a moment to think about something you’ve struggled with in your work life. Think of

bir şeyi düşünmek için bir dakikanızı ayırın .

ways that you’ve worked to improve, any books that you’ve read, classes you’ve

Geliştirmek için çalıştığınız yolları, okuduğunuz kitapları, aldığınız dersleri

taken, and so on. These are the things you want to share with the interviewer when answering

vb. düşünün. Bunlar, bu soruyu cevaplarken görüşmeci ile paylaşmak istediğiniz şeylerdir

this question. Remember, the important thing is to show that you are aware of your weak

. Unutmayın, önemli olan zayıf noktalarınızın farkında olduğunuzu

spots – and that you are already working at improving in these areas.

ve zaten bu alanlarda gelişmeye çalıştığınızı göstermektir.

TK: Now, what do you consider to be your biggest weakness?

TK: Şimdi, en büyük zayıflığın olarak ne düşünüyorsun ?

RS: Chocolate. Just kidding! No, my biggest weakness is public speaking. It’s something

RS: Çikolata. Şaka yapıyorum! Hayır, en büyük zayıflığım topluluk önünde konuşmak. Bu,

that I’ve spent a lot of time working on and in which I’ve improved a great deal.

üzerinde çalışmak için çok zaman harcadığım ve kendimi çok geliştirdiğim bir şey. Ekiplerimle

I’m very comfortable in smaller meetings with my teams. But when I present an idea

küçük toplantılarda çok rahatım . Ancak bir fikri

or concept to a larger audience, I still experience some stage fright. At this point, I can handle

veya konsepti daha geniş bir izleyici kitlesine sunduğumda, yine de biraz sahne korkusu yaşıyorum. Bu noktada,

these situations professionally, but I would like to be more comfort in these moments so

bu durumlarla profesyonel olarak başa çıkabilirim, ancak bu anlarda daha rahat olmak istiyorum, böylece hayatta kalmak yerine

I can really enjoy the experience of presenting, rather than just survive it.

sunum deneyiminden gerçekten zevk alabilirim .

TK: Fear of public speaking is a very common fear; I’m in the same boat on that one!

TK: Topluluk önünde konuşma korkusu çok yaygın bir korkudur; Onunla aynı gemideyim!

To be continued! We’ll pick it up from here in the next video in this series where we’ll

Devam edecek!

discuss talking about the future and wrapping up the interview.

Gelecek hakkında konuşmayı tartışacağımız ve röportajı tamamlayacağımız bu dizinin bir sonraki videosunda buradan devam edeceğiz.

I hope this video on job interviews has been helpful. There’s nothing better than walking

Umarım iş görüşmeleri ile ilgili bu video faydalı olmuştur. İyi hazırlanmış olduğunuzu hissederek bir röportajdan çıkmaktan daha iyi bir şey yoktur

out of an interview feeling that you were well prepared!

!

If you have interview-related questions or stories, please post them in the comments

Röportajla ilgili sorularınız veya hikayeleriniz varsa, lütfen bunları aşağıdaki yorumlara gönderin

below. I’d love to hear them.

. Onları duymayı çok isterim.

Are you signed up for my mailing list? If so, you get free weekly emails in your inbox

Posta listeme kaydoldunuz mu? Öyleyse, gelen kutunuza

with English videos and lessons, as well stories of American culture and my own life. Click

İngilizce videolar ve derslerin yanı sıra Amerikan kültürü ve kendi hayatımla ilgili hikayeler içeren haftalık ücretsiz e-postalar alırsınız.

here or in the description to sign up.

Kaydolmak için burayı veya açıklamayı tıklayın. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler .