Improve English Speaking Skills Everyday (Tips to speak in English) English Conversation Practice

hello teacher long time no see you how  are you don't you have classes today

merhaba öğretmenim uzun zamandır görüşmüyorum nasılsın bugün dersin yok mu

good morning Ryan yeah I haven't seen  you since intermediate level I think

günaydın Ryan evet seni orta seviyeden beri görmedim sanırım

wow yeah you're right well now I'm in  advanced level I'm about to graduate teacher  

vay canına evet şu an iyisin ileri seviyedeyim Mezun olmak için öğretmenim

that's amazing congratulations soon you  could also teach English if you want

bu harika tebrikler yakında isterseniz İngilizce de öğretebilirsiniz

who knows I am good at grammar  listening speaking and writing

kim bilir dil bilgisi dinleme konuşma ve yazmada iyiyim

yeah you are a good student and I suppose  you also know a lot about idioms now

evet sen iyi bir öğrencisin ve sanırım artık deyimler hakkında da çok şey biliyorsun

idioms what is that I have never  heard about that before teacher

deyimler benim hiç bilmediğim ne bunu daha önce duydum öğretmenim

seriously I can't believe it idioms  are really important to speak English

cidden deyimlerin İngilizce konuşmanın gerçekten önemli olduğuna inanamıyorum

important I don't think so I know  everything I mean advanced level

önemli bence bu yüzden her şeyi biliyorum ileri seviye demek istiyorum

yeah but good and you like to speak English like  

evet ama iyi ve İngilizceyi anadili İngilizce olan biri gibi konuşmayı seviyorsun

a native English speaker then  you need to learn about idioms  

o zaman ihtiyacın var deyimler hakkında bilgi edinmek

oh really um I'm not sure I can speak English  very well teacher what are these idioms an idiom  

gerçekten um İngilizceyi çok iyi konuşabildiğimden emin değilim öğretmenim bu deyimler nedir deyim

is an expression or phrase whose meaning does  not relate to the literal meaning of its words

anlamı kelimelerin gerçek anlamıyla ilgili olmayan bir ifade veya deyimdir,

in other words idioms mean something  different than the individual words

başka bir deyişle deyimler farklı bir anlama gelir tek tek kelimeler

students often confuse idioms with Proverbs  however these are two different things

öğrenciler genellikle deyimleri Atasözleriyle karıştırırlar, ancak bunlar iki farklı şeydir

Proverbs are well known for stating a piece  of advice or general fact and for example

Atasözleri bir tavsiyeyi veya genel bir gerçeği ifade etmesiyle bilinir ve örneğin

a picture is worth a thousand  words is a proverb uh General truth

bir resim bin kelimeye bedeldir bir atasözüdür Genel gerçek deyim

the idiom bite off more than you can chew what you  meant is that you are trying to do something that  

birden fazla ısırır demek istediğini çiğneyebilirsin, senin için çok zor olan bir şeyi yapmaya çalışıyorsun

is too hard for you oh now I get it yeah I've  heard about that I remember now tell me more

oh şimdi anladım evet bunu duydum hatırladım şimdi bana daha fazla anlat

why use idioms in sentences I think  that is a very interesting question

neden deyimleri cümlelerde kullanıyorsun bence bu çok ilginç soru

idioms may add personality to  your work or speaking idioms  

deyimleri işinize kişilik katabilir veya konuşma deyimleri

can also be used to come with sarcasm or puns  

alay veya kelime oyunu yapmak için de kullanılabilir

and as I told you before if you want to speak like  a native English speaker you have to learn them

ve daha önce size söylediğim gibi anadili İngilizce olan biri gibi konuşmak istiyorsanız bunları öğrenmelisiniz

I will give you more examples so  pay attention please let's see

ben size daha fazla örnek vereceğim bu yüzden ödeyin dikkat lütfen bakalım

for example do you know what hit the  sack is I suppose you've heard it

mesela çuvala vurmak ne demek biliyor musun herhalde duymuşsundur

that's easy of course I know that  it's boxing when you punch the sack

kolay tabi biliyorum çuval yumruklayınca boks oluyor

yeah but as an idiom it means go to sleep  for example I'm gonna hit the sack I'm tired  

evet ama deyim olarak uyumak demek mesela ben çuvala vuracağım yorgunum

it means I'm going to bed that's an  idiom it means something different

yatağa gideceğim anlamına geliyor bu bir deyim bu farklı bir anlama geliyor bu

that's very interesting please tell  me more examples I want to know idioms

çok ilginç lütfen bana daha fazla örnek söyleyin deyimleri öğrenmek istiyorum

all right I will tell you some important  idioms for example don't cry over spilled milk

pekala size bazı önemli deyimler söyleyeceğim örneğin yapma Dökülen süte ağla,

it means don't cry over what has happened  as it cannot be fixed for example

olanlara ağlama, çünkü düzeltilemez, örneğin

Walter failed his exam but his dad came and said  just one thing son don't cry over spilled milk  

Walter sınavında başarısız oldu ama babası geldi ve tek bir şey söyledi oğlum, dökülen süte ağlama,

every cloud has a silver lining it means bad  things one day eventually lead to good things  

her bulutun gümüş bir astarı vardır demektir. kötü şeyler bir gün sonunda iyi şeylere yol açar

for example yesterday your phone was stolen  but today you found ten thousand dollars

mesela dün telefonun çalındı ​​ama bugün on bin dolar buldun

it is rightly said that every cloud has  a silver lining another one burn Square

haklı olarak söylenir her bulutun bir gümüş astarı vardır başka bir yanık Kare

it means being direct or fair for example to  tell you fair in a square I cheated on you

doğrudan veya adil olmak demektir örneğin sana adil demek bir meydanda seni aldattım

having an ASAP this leave it means  have an advantage or a future purposes

en kısa sürede bu izin bir avantaja veya geleceğe yönelik bir amacına sahip olmak anlamına geliyor

Brian kept quiet at the board meeting who knew  he had a nice hidden opposite lift the whole time

Brian yönetim kurulu toplantısında sessiz kaldı kim biliyordu ki onun güzel bir ters asansörü olduğunu biliyordu tüm zaman boyunca

draw the line it means to stop before a  point where something okay gets not okay

çizgiyi çiz bir noktadan önce durmak demektir bir şeyin yolunda gitmediği yerde

hey buddy that's enough draw the line  before someone comes and beats you to a pulp

hey dostum bu kadar yeter biri gelip seni ezmeden önce çizgiyi çek söylemesi

easier said than done one of my favorites  it means not as easy as it appears to be

yapmaktan daha kolay favorilerimden biri göründüğü kadar kolay değil demektir

listen losing weight is easier said  than done many people lack commitment

kilo vermek birçok insan için söylemek yapmaktan daha kolaydır bağlılık eksikliği

break a leg it means saying  good luck to someone for example

bacağını kırmak birine iyi şanslar demek demektir örneğin

Hey Barry it's time for you to get on the  stage and present your monologue break a leg

Hey Barry sahneye çıkıp monologunuzu sunmanın zamanı geldi bacağınızı kırın

Fish Out of Water it means to be  out of your comfort zone for example

Fish Out of Water konfor alanınızın dışında olmak demektir örneğin

Tom felt like a fish out of water when his  girlfriend took him to Star Wars convention

Tom şöyle hissetti kız arkadaşı onu Yıldız Savaşları kongresine götürdüğünde sudan çıkmış bir balık

go the extra mile it means to  make an extra effort for example

fazladan çaba sarf etmek demektir, örneğin

he was willing to go the extra mile for  the love of his life Mia um what else

hayatının aşkı için fazladan yol kat etmeye istekliydi Mia um

do not see the wood for the trees to be so  involved in triple matters that you don't get the  

tahtayı görmeyen başka ne var ağaçların üçlü meselelere o kadar karışması ki, önemli gerçekleri anlamazsınız,

important facts he always argues on the silliest  topics it's like he can't see wood for the trees  

en saçma konularda hep tartışır, sanki odunu göremez, çünkü ağaçlar bilyelerinizi

lose your marbles it means to go insane you  have lost your marbles what are you doing  

kaybeder, delirmek demektir, bilyelerinizi kaybetmişsinizdir. ne yapıyorsun

crying wolf it means to ask  for help when you don't need it

kurt ağlamak, ihtiyacın olmadığında yardım istemek demektir,

for example you have cried wolf so  many times that No One Believes you now

örneğin o kadar çok kurt ağladın ki, kimse inanmıyor artık

has bigger fish to fry it means  has more important work to do

kızartacak daha büyük balığın var, yapacak daha önemli işleri var demektir

for example please don't bother me today  with any calls I have bigger fish to fry

örneğin bugün lütfen beni aramalarla rahatsız etmeyin kızartacak daha büyük balığım var

look before you leap it means calculate the  risks before the bouncing Towers the possibility  

atlamadan önce bakın bu zıplayan Kulelerden önce riskleri hesaplayın demektir

you can't just sell all of your shirts when  the market is slow look before you leap

piyasa durgunken tüm gömleklerinizi öylece satamama olasılığınız önceye bakın çok ciddiye almamak

take it with a grain of salt it  means don't take it too seriously

demektir

for example she tells great Tales but we  take whatever she says with a grain of salt

mesela o harika masallar anlatıyor ama biz onun dediğini biraz şüpheyle alıyoruz

the best thing since sliced bread  it means a really good invention

dilimlenmiş ekmekten sonraki en iyi şey gerçekten iyi bir buluş anlamına geliyor

for example Bluetooth is officially  the best thing since a sliced bread

örneğin bluetooth resmen en iyi şey çünkü dilimlenmiş bir ekmek

bite off more than you can chew it means take on  a difficult work that is beyond your capabilities  

çiğneyebileceğinizden daha fazlasını ısırır bu, yeteneklerinizin ötesinde zor bir işe girişmek anlamına gelir

Andrew said he was going to work hard but he bit  off more than he can chew and now he can't leave

Andrew çok çalışacağını söyledi ama çiğneyebileceğinden fazlasını ısırdı ve şimdi yapabiliyor' bırakın

go back to the drawing board it means start over

çizim tahtasına geri dönün baştan başlamak demektir

it is not too late to go back to the  drawing board and access your mistakes

çizim tahtasına geri dönmek ve hatalarınıza erişmek için çok geç değil

call it a day it means stop working on something

bir gün arayın bu bir şey üzerinde çalışmayı bırakmak anlamına gelir

oh so what we didn't complete the puzzle today  let's call it a day and come back again tomorrow

oh peki bugün yapbozu tamamlamadığımız şey nedir bir gün ara ve yarın tekrar gel

the last one twist someone's  arm it means to convince someone

sonuncusu birinin kolunu bükmek, birini

I was not planning to come to the party but  

partiye gelmeyi planlamadığıma ikna etmek anlamına geliyor ama

by remaining meme of all the  good food you twisted my arm

tüm güzel yemeklerin memesinde kalarak kolumu büktün

that was very useful teacher so that's  it aren't there more idioms to learn

bu çok faydalı oldu öğretmenim yani bu kadar öğrenilecek daha çok deyim yok mu

there are many more to learn but we can do it in  the next video if you want it I hope you liked  

öğrenilecek daha çok şey var ama isterseniz bir sonraki videoda yapabiliriz umarım

this conversation if you could improve your  English a little more please subscribe to the  

bu sohbeti beğenmişsinizdir ingilizcenizi biraz daha geliştirebilirseniz lütfen kanala abone olup

channel and share this video with a friend  and if you want to support this channel you  

bunu paylaşın Bir arkadaşınızla video çekin ve bu kanalı desteklemek istiyorsanız

can join us or click on the super thanks button  thank you very much for your support take care

bize katılabilir veya süper teşekkür düğmesine tıklayabilirsiniz desteğiniz için çok teşekkür ederiz kendinize iyi bakın