5 English Expressions YOU NEED TO KNOW! - Advanced English Vocabulary

Today we'll be looking at some advanced English expressions

Bugün bazı gelişmiş İngilizce ifadelere bakacağız.

These are very commonly used in day-to-day English

Bunlar günlük İngilizcede çok yaygın olarak kullanılır

and they're very very commonly misunderstood

ve çok yaygın olarak yanlış anlaşılırlar, bu yüzden

so it's important that you learn them

onları öğrenmeniz önemlidir

and the best way to learn them is by you

ve bunları öğrenmenin en iyi yolu,

creating examples - your own examples of these expressions

örnekler oluşturmaktır. - kendi örnekleriniz bu ifadeleri

write them on a piece of paper or put them in the comments and I'll see them

bir kağıda yazın veya yorumlara yazın ben de

okay for many many years people have told me

iyi göreyim uzun yıllardır insanlar bana

"Oh my god, you haven't read Harry Potter but you've seen the movies?!

"Aman tanrım, Harry Potter okumadın ama sen ' Filmleri gördünüz mü? Kitaplarda filmlerde

Don't you know there is so much in the books it's not in the movies

olmayan o kadar çok şey olduğunu bilmiyor musunuz,

you really have to read the books

gerçekten kitapları okumanız gerekiyor "

"Yeah I know, I'm just rubbish. One day I'll read them"

Evet, biliyorum, ben sadece bir çöpüm. Bir gün onları okuyacağım"

and for years I have had the intention of reading Harry Potter

ve yıllardır Harry Potter okuma niyetim vardı nihayet

finally today I'm happy to announce I bought the first book!

bugün ilk kitabı aldığımı duyurmaktan mutluluk duyuyorum!

I know! I know!

Biliyorum! Biliyorum! o zaman

So when you have the intention of doing something and then you finally do it

sonunda yaparsın bunu

we have an expression for that

for me in my case

benim için bir ifademiz var benim durumumda

I had the intention for a very long time to read Harry Potter

çok uzun zamandır Harry Potter okumaya niyetim vardı

now I finally do it

şimdi sonunda yapıyorum

I will say "I'm finally getting round/around to reading Harry Potter"

diyeceğim "Nihayet Harry Potter okumaya başlıyorum/ dönüyorum

notice the grammar "ReadING" so that verb

"Okuma" dilbilgisine dikkat edin, böylece

whatever you do must have the "ING" form

ne yaparsanız yapın fiilin "ING" biçimine sahip olması gerekir,

just remember that

sadece unutmayın ki

Is this always in present continuous? no Do you need the "finally"? no

bu her zaman şimdiki zaman sürekli midir? hayır " nihayet"e ihtiyacınız var mı? hayır

Let me give you examples

Size

just a standard past tense sentence

sadece standart bir geçmiş zaman örneği vereyim cümle

"I got around to reading Harry Potter"

"Harry Potter okumaya başladım" hani

you know what I had some time last weekend

geçen hafta sonu biraz zamanım oldu

and I got round to reading Harry Potter

ve Harry Potter okumaya başladım

okay how about a negative sentence?

tamam peki ya olumsuz bir cümle?

If you're like me, I buy a book and then for months I don't read it

Benim gibiyseniz, bir kitap alırım ve sonra aylarca okuma, öylece

it just sits on my shelf

rafımda duruyor, bu

so maybe after a few months someone asks me

yüzden belki birkaç ay sonra biri bana

"Oh my god have you finished the Harry Potter books yet?!

"Aman Tanrım, Harry Potter kitaplarını bitirdin mi?!

The bit where the thing happens

O şeyin olduğu kısım

and the guy comes in and then deliver then-

ve adam içeri giriyor ve sonra teslimat yapıyor-

No! no!

Hayır! HAYIR!

"I haven't got around to starting it yet! No spoilers! No!"

"Henüz başlama fırsatım olmadı! Spoiler yok! Hayır!"

so we can see in a negative sentence

böylece olumsuz bir cümlede görebiliriz

I haven't got round (or "around", both are fine) to starting

I have not round (ya da "etrafında", her ikisi de iyi) başlamak için

remember to put the ING with the verb and you're good

ING'yi fiile koymayı unutma ve sen iyisin

Also, a study tip:

Ayrıca, bir çalışma ipucu:

when you're making your own examples of these expressions

yaparken Bu ifadelere ilişkin kendi örnekleriniz,

it really helps with memorisation

if your example is funny, scary, or emotional in some way

örneğiniz komik, korkutucu veya bir şekilde duygusalsa, ezberlemeye gerçekten yardımcı olur,

so make your example more memorable

bu nedenle

when your friend comes to you and they're crying

arkadaşınız size geldiğinde ve "

"Oh my god I just broke up with my boyfriend everything is terrible"

Aman tanrım, yeni ayrıldım" diye ağladığında örneğinizi daha akılda kalıcı hale getirin. erkek arkadaşım her şey berbat"

As a good friend you might ask this question

İyi bir arkadaş olarak şu soruyu sorabilirsiniz

"Oh my god, how come?"

"Aman Tanrım, nasıl olur?"

These two words seem very unrelated

Bu iki kelime çok ilgisiz görünüyor

but together, what do you think they mean?

ama birlikte, sizce ne anlama geliyorlar? bağlama

look at the context that's the best way

bak bu elbette en iyi yol

of course it means "Why did that happen? or "How did that happen?"

"Bu neden oldu?" veya "Bu nasıl oldu?"

Another example could be

Başka bir örnek olabilir.

It's Friday night, it's about 10:30 you're out with your friends

and you're thinking "This is so boring I really want to go home"

"Bu çok sıkıcı gerçekten eve gitmek istiyorum" diye düşünerek

So you tell your friends "I'm going home"

arkadaşlarınıza "Eve gidiyorum" diyorsunuz "

"Oh my god it's 10:30, how come you're leaving?"

Aman tanrım saat 10:30, nasıl oluyor da gidiyorsunuz?" "

"Because I'm sleepy, and drinks are expensive"

Çünkü uykum var ve içecekler pahalıdır"

This is me every time I go out

Her dışarı çıktığımda ben böyleyim,

so just remember that

bu yüzden

"How come" means How or Why did this happen?

"Nasıl"ın bu Nasıl veya Neden oldu anlamına geldiğini

or How or Why is this happening?

veya Bu Nasıl veya Neden oluyor anlamına geldiğini unutmayın.

so you can change the tense

when we talk about going somewhere

it is super common for us to say it in this way:

Bunu şu şekilde söylememiz çok yaygın:

As a verb "to head *"

Bir fiil olarak "kafaya *"

now we add a preposition after this

şimdi bundan sonra bir edat ekliyoruz, bu

so let's have a look at different examples

yüzden bu adamın ayrıldığı farklı örneklere bir göz atalım,

this guy is leaving

when we leave a place we say

bir yerden ayrıldığımızda

"I'm heading OFF" to head off means to leave or go home usually

"gidiyorum" deriz. KAPALI", genellikle evden çıkmak veya eve gitmek anlamına gelir

This guy is simply leaving the house

Bu adam basitçe evden çıkıyor ve "

so he will say "I'm heading OUT"

Dışarı çıkıyorum" diyecek

Where are you going? To the shop, to the cinema, it doesn't matter

Nereye gidiyorsun? Dükkana, sinemaya,

outside your house, you're heading out

senin dışında farketmez house, dışarı çıkıyorsun,

we can expand this to be more specific

bunu daha spesifik olacak şekilde genişletebiliriz

"I'm heading out to see a friend" very common expression

"Bir arkadaşımı görmeye gidiyorum" çok yaygın bir ifade

This guy wants to enter the Cool Club

Bu adam Cool Club'a girmek istiyor

How can we say enter?

Nasıl gir diyebiliriz?

guess the preposition you probably know it

edatı tahmin edin, muhtemelen biliyorsunuzdur

"Let's head IN"

"Hadi girelim"

that preposition IN with head

bu IN edatının baş ile

means to enter a place

bir yere girmek anlamına geldiğini

so just remember, it's the verb head with a preposition

unutmayın, bu edatlı fiil başıdır,

the preposition determines whether you're entering a place

edat sizin evinizden çıkarak bir yere mi gireceğinizi

leaving your house or

yoksa

You're just going home or you're leaving in general

siz mi gireceğinizi belirler. sadece eve gidiyorsun ya da genel olarak gidiyorsun,

when you have an opportunity to do something

bir şeyler yapma fırsatın olduğunda

or when you are finally able to do something

ya da sonunda bir şeyler yapabildiğinde,

then we have an expression for that

o zaman bunun için bir ifademiz var,

for example it's been a difficult week

örneğin zor bir haftaydı,

you've worked a lot this week you've been super busy

bu hafta çok çalıştın, çok meşguldüm

you got no sleep you're very tired

uyuyamadın çok yorgunsun

but this weekend I have the opportunity to sleep

ama bu hafta sonu uyuma fırsatım var

"I can sleep! I'm finally able to sleep!"

"Uyuyabiliyorum! Sonunda uyuyabiliyorum!"

How can he say that?

Bunu nasıl söyleyebilir?

"This weekend I get to sleep lots

"Bu hafta sonu çok uyuyorum,

I have no responsibilities, my work is finished"

hiçbir sorumluluğum yok, işim bitti"

So this expression: "Get to do something"

Yani bu ifade: "Bir şeyler yapmaya başla" Bir

You have that opportunity to do the thing

şeyi yapmak için o fırsatın var

Grammatically: "Get to" + Infinitive

Dilbilgisel olarak: "Get to" + Mastar

so that verb that won't change

yani bu fiil o kazandı' t değiştir

let's look at another example of this

başka bir örneğe bakalım

She's saying "Last year I went to Spain with my class"

"Geçen yıl sınıfımla İspanya'ya gittim" diyor

that's fine that's a good sentence

tamam bu güzel bir cümle

but she wants to add emphasis to this special event

ama fırsatı yakaladığı bu özel etkinliğe vurgu yapmak istiyor "

that she had the opportunity for

"Last year I got to go to Spain with my class"

Geçen yıl İspanya'ya gittim" Sınıfımla İspanya'ya gidin"

She's adding emphasis saying that this is not the usual case

Bunun olağan bir durum olmadığını vurguluyor

I had a special opportunity, I was able to go to Spain with my class, it was special

Özel bir fırsatım vardı, sınıfımla İspanya'ya gidebildim,

You can talk about special opportunities that you have, or that you had in your life

bu özeldi. hayatında vardı,

so for example, for me

örneğin, benim için

In London I get to meet lots of different people from lots of different places

Londra'da başka şehirlerdeki birçok farklı yerden birçok farklı insanla tanışıyorum, bu

in other cities that's not possible

mümkün değil bu yüzden

so again it's this contrasting idea of what usually happens with this special opportunity

yine bu özel fırsatla genellikle ne olduğuna dair bu zıt fikir

how does this expression work as a question or in a negative sentence?

bu ifade nasıl soru olarak mı yoksa olumsuz bir cümle olarak mı çalışmak?

Let's have a look

Bir bakalım

For example your friend is talking about a trip that they had

Örneğin arkadaşınız yaptığı bir geziden bahsediyor

"Oh my god last year I went to London, just for two days though"

"Aman Tanrım geçen sene Londra'ya gittim, ama sadece iki günlüğüne" "

"Whoa! Did you get to see Camden?"

Vay canına! Camden'ı gördün mü?"

"Get to" - She's asking did you have the opportunity to see Camden

"Git" - Camden'ı görme fırsatınız oldu mu diye soruyor

and his reply is a negative sentence

ve yanıtı olumsuz bir cümle oluyor

"No I didn't get to see anything fun"

"Hayır eğlenceli bir şey görmedim"

I didn't have the opportunity, I didn't have time, for example

Fırsatım olmadı, zamanım olmadı, çünkü örnek

"Manage to" is our last expression

"Yönetmek" son ifademizdir

and in some cases it has a very similar feeling to "Get to"

ve bazı durumlarda "Get to" ile çok benzer bir duyguya sahiptir,

in some context it means the same thing

bazı bağlamlarda aynı anlama gelir,

however it is different

ancak

to be more specific it means:

daha spesifik olmak farklıdır, bunun anlamı:

Something is very difficult but you're successful in doing it

Bir şey çok zor ama sen' Bunu yapmakta başarılısın

for example

mesela

That smells so good!

Bu çok güzel kokuyor!

I bought this today, I'm a very slow reader

Bunu bugün aldım, çok yavaş okurum Bir kitabı

It takes me a long time to finish a book because my attention span is

bitirmem uzun zaman alıyor çünkü dikkat sürem

- Ooh a squirrel!

- Ooh bir sincap!

So for example if I finish this in one day

Örneğin, bunu bir günde bitirirsem bu

that's very unusual and for me, kind of difficult

çok sıra dışı ve benim için biraz zor

So how would I say that?

Peki bunu nasıl söylerim?

I managed to finish the book in one day

Kitabı bir günde bitirmeyi başardım

Look at the verb here we've got infinitive again

Buradaki fiile bakın yine mastarımız var

it's quite common after "to", to have an infinitive verb

"to"dan sonra mastar fiile sahip olmak oldukça yaygındır

Just remember that won't change

Sadece bunun değişmeyeceğini unutmayın

and again it just means:

ve yine sadece şu anlama gelir:

it was difficult or unusual to happen but I did it. I was successful

zordu veya Olağandışı bir şey oldu ama ben yaptım. Başarılı oldum

How do we use this in a negative?

Bunu olumsuz anlamda nasıl kullanırız?

Let's imagine that this guy he really wants to see Beyonce in concert

Beyonce'yi gerçekten konserde görmek istediği bu adamın

so he tries to buy tickets but of course Beyoncé tickets are very popular

bilet almaya çalıştığını düşünelim ama tabii ki Beyoncé biletleri çok popüler

and he was too late to get a ticket

ve bilet almak için çok geç kaldı ve şöyle

so he will say:

diyecek:

"I didn't manage to get a ticket to see Beyonce"

"Ben bilet alamadım. Beyonce'u görmek için bilet"

it's very sad

çok üzücü Zor olduğunu söylemek için o vurguyu yapmak için

Again he says "MANAGE TO" to put that emphasis to say it's difficult

yine "BAŞARDIN" diyor

It's difficult and I did do it

Zor ve yaptım

it's difficult and I did not do it

zor ve yapmadım Bu

So I hope you MANAGED TO learn all of today's expressions

yüzden umarım bugünün tüm ifadelerini öğrenmeyi başarmışsınızdır

Don't worry if not

Don 'Endişelenme yoksa

One day you will GET ROUND TO learning them, remembering them

Bir gün onları öğrenmeye, hatırlamaya BAŞLAYACAKSIN

and one day you'll even GET TO use them in conversation

ve bir gün onları konuşmada bile KULLANACAKSIN

and when that day comes make sure you HEAD TO London

ve o gün geldiğinde Londra'YA GİDECEĞİNDEN emin ol

So I can ask you HOW COME you're so awesome?!

Böylece sana NASIL OLDUĞUNU sorabilirim' çok mu harikasın? Bir

See you in the next class

sonraki derste

Thanks for watching

görüşmek üzere İzlediğiniz için teşekkürler

if you like that lesson you want to see more

dersi beğendiyseniz daha fazla görmek istiyorsanız

click subscribe and click the bell so you get notifications never miss a class again

abone olun ve zile tıklayın bildirimler gelsin bir daha hiçbir dersi kaçırmayın

I'm also on social media I've got my Instagram Facebook and Twitter

Sosyal medyada da varım İnstagramım var Facebook ve Twitter Bir

See you in the next class

sonraki derste görüşürüz