How to Use "Bollocks" in English

- (sighs) So, two things:

- (iç çeker) Yani, iki şey:

One, bollocks is very British.

Birincisi, saçmalık çok İngiliz.

Americans don't use this word,

Amerikalılar bu kelimeyi kullanmazlar

and if they do, it sounds weird.

ve kullanırlarsa kulağa tuhaf gelir.

And two, is it a swear word?

İkincisi, bu bir küfür mü?

Yes and no.

Evet ve hayır.

If you think it's a swear word, it is.

Bunun bir küfür olduğunu düşünüyorsanız, öyledir.

If you think it's fine, then it's fine.

İyi olduğunu düşünüyorsan, o zaman sorun değil.

It just depends on who you say it to, so be careful.

Sadece kime söylediğine bağlı , bu yüzden dikkatli ol.

Like, once when I was a kid in school,

Mesela, ben okulda bir çocukken,

I said bollocks in front of my teacher,

öğretmenimin önünde saçmaladım

and she gave me a bollocking for it.

ve o da bana bunun için bir saçmalık yaptı.

I thought it was fine, she didn't.

İyi olduğunu düşündüm, yapmadı.

Personally, I use this all the time as an exclamation,

Şahsen, bunu her zaman bir ünlem olarak kullanırım,

like if I'm surprised or shocked,

örneğin şaşırırsam veya şok olursam

or if something bad happens, like this:

veya kötü bir şey olursa, şöyle:

My memory is rubbish.

Hafızam çöp.

So if my friend asks me, "Hey,

Eğer arkadaşım bana "Hey,

did you remember to buy Tom a birthday present?

Tom'a bir doğum günü hediyesi almayı hatırladın mı?

Because today's his birthday."

Çünkü bugün onun doğum günü."

This is usually my reaction.

Bu genellikle benim tepkimdir.

Bollocks, no.

Saçmalık, hayır.

Yeah, when something bad happens.

Evet, kötü bir şey olduğunda.

When you trip, when you hurt yourself,

Tökezlediğinde, kendini incittiğinde,

when you forget something important,

önemli bir şeyi unuttuğunda,

good word to use.

kullanılacak güzel bir söz.

Bullocks or any of the bad words,

Bullocks veya herhangi bir kötü kelime,

but just remember, that is a British word,

ama unutmayın, bu bir İngiliz kelimesidir,

Americans don't use it.

Amerikalılar onu kullanmaz.

But maybe the most common way that we use it is

Ama belki de en yaygın kullandığımız yol,

to say that you are lying,

yalan söylüyorsun, sana

I don't believe you, like this:

inanmıyorum, şöyle

For example, she is telling him that she saw

söylemektir: Örneğin, ona

his girlfriend with another guy the night before,

kız arkadaşını önceki gece başka bir adamla gördüğünü söylüyor

but he doesn't believe her.

ama o yapmıyor. Ona inanmıyorum.

So he can say this.

Yani bunu söyleyebilir.

Bullocks.

Öküzler.

Again, it's just an exclamation,

Yine, sadece bir ünlem

but this time you're saying, "You're lying."

ama bu sefer "Yalan söylüyorsun" diyorsun.

Or, "I don't believe you."

Veya "Sana inanmıyorum."

A basic sentence could be, that's bullocks,

Temel bir cümle, bu öküzler olabilir,

but let's add some very common words

ancak

that go very well before bollocks

to give this more flavor.

buna daha fazla tat vermek için saçmalıklardan önce çok iyi giden bazı çok yaygın sözcükleri ekleyelim.

That's utter bollocks!

Bu tam bir saçmalık!

You wanna stress that word.

Bu kelimeyi vurgulamak istiyorsun.

That is utter bollocks!

Bu tam bir saçmalık!

See, it sounds way stronger, sounds really cool.

Bak, kulağa çok daha güçlü geliyor, kulağa gerçekten harika geliyor.

You should try it, you should try it.

Denemelisin, denemelisin.

And yeah, you could also say,

Ve evet,

"That's a load of bollocks."

"Bu bir sürü saçmalık" da diyebilirsiniz.

"That's complete bollocks."

"Tam bir saçmalık."

"That's absolute bollocks."

"Bu kesinlikle saçmalık."

See, it just adds more emphasis,

Bak, bu sadece daha fazla vurgu katıyor, cümlene

it adds more (lips smacking) flavor to your sentence.

daha çok (dudak şapırdatma) bir tat katıyor.

And those words,

Ve bu kelimeler,

they just mix really, really well with bollocks.

saçmalıklarla gerçekten çok iyi karışıyorlar.

You can also use bollocks to say,

"You're lying" or, "I don't believe you."

"Yalan söylüyorsun" veya "Sana inanmıyorum" demek için de saçma sapan sözler kullanabilirsin.

With a kind of tag, like a question tag,

Soru etiketi gibi bir tür etiketle,

but it's not a question.

ama bu bir soru değil. Sana

Let me show you.

göstereyim.

So he doesn't believe that she saw this happen.

Yani bunun olduğunu gördüğüne inanmıyor.

That's what he doesn't believe.

İşte buna inanmıyor.

So he could say, "Bollocks, did ya!"

Böylece, "Saçmalıklar, öyle mi!" diyebilirdi.

Did ya, did you, did you, connected speech

Yaptın mı, yaptın mı, yaptın mı, bağlantılı konuşma

is explained in another video,

başka bir videoda anlatılıyor

but just know the grammar,

ama sadece dilbilgisini bilin,

because this is a past tense verb,

çünkü bu geçmiş zaman fiili

and because we don't believe her.

ve çünkü ona inanmıyoruz.

"Bollocks did you!"

"Saçmaladın mı!"

I don't believe that you did.

Yaptığına inanmıyorum.

I think you need another example.

Bence başka bir örneğe ihtiyacın var.

"Really, I'm being honest."

"Gerçekten, dürüst davranıyorum."

If you wanna say, "I don't believe

"

that you are being honest."

Dürüst olduğuna inanmıyorum" demek istersen.

What do you think it is?

Sence bu ne?

Bollocks are you, you're never honest!

Saçmalık sensin, asla dürüst değilsin!

So just match the verb.

Yani sadece fiili eşleştirin.

Quick example with a modal verb.

Modal fiil ile hızlı örnek.

Can you lend me a fiver?

Bana bir beşlik ödünç verebilir misin?

Yeah, sure.

Evet tabi.

Ah, thanks, I'll pay you back tomorrow, yeah?

Ah, teşekkürler, yarın geri öderim, olur mu?

Bollocks will you.

Saçmalık yaparsın.

I don't believe you will.

Yapacağına inanmıyorum.

Bollocks will you?

Saçmalık yapar mısın?

But, like I said, this doesn't work

Ama dediğim gibi,

if you don't believe a negative.

bir olumsuzluğa inanmıyorsanız bu işe yaramaz.

For example.

Örneğin.

"Dude, I'm not lying."

"Dostum, yalan söylemiyorum."

Remember, this is a negative,

Unutma, bu bir negatif,

so how do we use that with a tag?

peki bunu bir etiketle nasıl kullanırız?

Bollocks aren't you?

Saçma değil mi?

No, that doesn't work.

Hayır, bu işe yaramaz.

Remember this doesn't work with a negative.

Bunun bir olumsuzlukla çalışmadığını unutmayın.

So how can you use it?

Peki nasıl kullanabilirsiniz?

Boop.

Bop.

"Dude, I'm not lying."

"Dostum, yalan söylemiyorum."

Bollocks, that's bollocks, that's utter bollocks,

Saçmalık, bu saçmalık, bu tam saçmalık,

that's complete bollocks, that is absolute bollocks.

bu tam saçmalık, bu tam saçmalık.

(sighs) Sorry, am I talking too much?

(iç çeker) Pardon, çok mu konuşuyorum?

I feel like I'm talking too much.

Çok konuşuyormuşum gibi hissediyorum.

Yeah, listen, mate.

Evet, dinle dostum. Bu kadar

Enough with the bollocks, yeah?

saçmalama yeter, tamam mı?

Just teach me English.

Sadece bana İngilizce öğret.

When you use it as a noun here:

Burada bir isim olarak kullandığınızda:

This bullocks, you're talking bollocks,

Bu öküzler, saçmalıklardan bahsediyorsunuz

or enough with the bollocks.

ya da saçmalıklarla yeter.

Yes, you could be talking about someone lying all the time,

Evet, her zaman yalan söyleyen birinden bahsediyor olabilirsiniz,

but it could also mean in this context

ancak bu, bu bağlamda

that what the person is saying isn't

kişinin söylediklerinin

important or interesting.

önemli veya ilginç olmadığı anlamına da gelebilir.

Basically, you don't want to listen to any more of it.

Temel olarak, daha fazla dinlemek istemezsiniz.

When you do something wrong,

Yanlış bir şey yaptığınızda,

like you arrived to class or to work late,

örneğin sınıfa ya da işe geç geldiğinizde ve

and your teacher or your boss shouts at you

öğretmeniniz ya da patronunuz size bağırdığında

or reprimands you, tells you off,

ya da sizi azarladığında, sizi azarladığında,

you can use the word bollock as a verb,

bollock kelimesini bir fiil olarak,

to bollock someone,

birisine küsmek için

or as a noun to get a bollocking,

ya da azarlamak için kullanabilirsiniz. Bu durumda kim olduğunuza bağlı olarak, bir saçmalık almak

or to give a bollocking,

veya bir saçmalık vermek için isim

depending on who you are in this situation.

.

For example, if that is me, and usually it is,

Örneğin, eğer bu bensem ve genellikle öyleyse,

I might say to you later on, "Oh my God,

daha sonra size "Aman Tanrım,

I was late to work and my boss gave me a bollocking."

işe geç kaldım ve patronum bana taşak attı" diyebilirim.

A bollocking, that's the noun form.

Bir saçmalık, bu isim biçimidir.

A bollocking.

Bir saçmalık.

Also, you could make this sound a bit more British

Ayrıca, doğru ekleyerek bu sesi biraz daha İngiliz

and more flavorful by adding right.

ve daha lezzetli hale getirebilirsiniz.

She gave me a right bollocking.

Bana sağ salaklık yaptı.

That sounds strong and very British.

Kulağa güçlü ve çok İngiliz geliyor.

So if you want to sound all natural and British,

Yani, tamamen doğal ve İngiliz gibi görünmek istiyorsanız, bir

that's a great expression to use

the next time someone shouts at you

dahaki sefere

for doing something wrong.

yanlış bir şey yaptığınız için biri size bağırdığında bu, kullanmak için harika bir ifade.

How about the verb?

Peki ya fiil?

At work today, I got absolutely bollocked,

Bugün işte, kesinlikle saçmaladım

or I got completely bollocked.

ya da tamamen saçmaladım.

Remember, there's a very common word

Unutmayın, taşaklarla kullandığımız çok yaygın bir kelime vardır

that we use with bollocks.

.

Now, grammar nerds, you will notice

Şimdi, gramer inekleri, fark edeceksiniz

that to give someone a bollocking

ki, birisine saçmalama yapmanın

that's the noun form.

isim biçimi budur.

Give a bollocking, get a bollocking,

Bir saçmalık verin, bir saçmalık olsun,

or as the verb form to bollock someone.

ya da birisini saçmalamak için fiil formu olarak.

She bollocked me, (laughing) sounds so stupid.

Bana sövdü, (gülüyor) kulağa çok aptalca geliyor.

Or I got bollocked, that's the passive voice.

Ya da saçmaladım, bu pasif ses.

Check out the passive if you're not really clear on it.

Gerçekten net değilseniz pasifi kontrol edin.

Another way we use bollocks is to say,

Saçmalamaları kullanmamızın bir başka yolu da "

This is the best thing ever."

Bu şimdiye kadarki en iyi şey" demek.

But be careful.

Ama dikkatli ol.

When you say that, use the word the.

Bunu söylerken "the" kelimesini kullan.

For example, oh my God, have you seen Hamilton?

I saw it in theater today,

it is the bollocks.

saçmalıklar bunlar.

It is the absolute bollocks.

mutlak saçmalıklar

or it was the dog's bollocks.

ya da köpeğin saçmalıkları.

It's fun to say, but not very common to hear,

söylemesi eğlenceli ama duyması çok yaygın değil ama

but, weirdly, when you remove the,

garip bir şekilde, şu ifadeyi kaldırdığınızda,

now you're describing something bad,

şimdi kötü bir şeyi tanımlıyorsunuz,

like bad quality or no value.

kötü kalite gibi ya da değer yok.

For example, there's a lot of bollocks on YouTube,

Örneğin, YouTube'da bir sürü saçmalık var

but Ali is the bollocks, you should follow him.

ama Ali saçmalık, onu takip etmelisiniz.

Did you notice?

Fark ettiniz mi?

With no the, it's bad.

Hayır ile, bu kötü.

With the, it's the best thing ever.

ile, şimdiye kadarki en iyi şey.

With that in mind, let's do a test.

Bunu göz önünde bulundurarak , hadi bir test yapalım.

For example.

Örneğin.

Oh, you just saw that new movie at the cinema?

Ah, az önce sinemada o yeni filmi gördünüz mü? Nasıldı

How was it? Was it good?

? İyi miydi?

It was bollocks.

Saçmalıktı.

Did he mean the movie was the best movie

Filmin en iyi film mi

or a rubbish movie?

yoksa çöp bir film mi demek istedi?

(timer ticking)

(zamanlayıcı ilerliyor) )

Of course, rubbish, because he said,

Tabii ki çöp, çünkü

"The movie was bollocks."

"Film saçmalıktı" dedi "

Not, "The bollocks."

The saçmalık" değil,

The makes a big difference.

büyük bir fark yaratıyor.

Now, literally the word bollocks is

a slang word for testicles.

Like, hi, hey, my flies are undone?

sinekler geri alınır mı?

Can you see my bollocks?

Saçmalarımı görebiliyor musun?

Sorry.

Üzgünüm.

(pants zipping up)

(pantolon fermuarını çeker)

And also we use it to say,

Ve ayrıca

if you have large testicles, you're brave.

testislerin büyükse cesursun demek için de kullanırız.

Pretty dumb, but it's an expression, so let's learn it.

Oldukça aptalca, ama bu bir ifade, o yüzden öğrenelim. Gerçekten ama gerçekten hoşlandığı bu kıza çıkma teklif edecek

Let's imagine he is brave enough

kadar cesur olduğunu düşünelim

to ask out this girl that he really, really likes.

.

You wanna go out sometime?

Bir ara dışarı çıkmak ister misin?

Yeah, you need confidence and bravery to ask someone out.

Evet, birine çıkma teklif etmek için özgüvene ve cesarete ihtiyacın var.

So maybe his friends who are watching, they could say this:

Yani belki izleyen arkadaşları şöyle diyebilirler:

"Wow, I can't believe he had the bollocks to ask her out.

"Vay canına, ona çıkma teklif edecek küstahlığı olduğuna inanamıyorum.

Brave guy."

Cesur adam."

Notice the form.

Forma dikkat edin.

You have the bollocks to do something.

Bir şeyler yapacak cesaretin var.

You are brave enough to do something.

Bir şeyler yapacak kadar cesursun. Bununla ilgili

An example of a negative with this could be

bir olumsuzluk örneği, hava

I don't have the bollocks to, I don't know, go skydiving.

dalışı yapmaya cesaretim yok, bilmiyorum, olabilir.

I'm completely fine never going skydiving.

Tamamen iyiyim, asla paraşütle atlamaya gitmiyorum.

And finally, if you want to say

Ve son olarak,

that someone is completely naked, no clothes,

birinin tamamen çıplak olduğunu, kıyafetsiz olduğunu

in a emphasized way, funny way,

vurgulu bir şekilde, komik bir şekilde söylemek isterseniz,

you could say they are stark bollock naked.

onun tamamen çıplak olduğunu söyleyebilirsiniz.

Literally meaning their bollocks are showing.

Kelimenin tam anlamıyla, saçmalıklarının gösterildiği anlamına gelir.

Now, yes, that means testicles,

Şimdi, evet, bu testisler anlamına geliyor,

but if you use this for a woman too is fine,

ama bunu bir kadın için de kullanırsan sorun

it's not meant to be accurate.

olmaz, doğru olduğu anlamına gelmez.

It's just a dumb expression that's funny, that's it.

Bu sadece komik olan aptalca bir ifade , o kadar.

Okie-dokie, test time.

Okie-dokie, test zamanı. Yorumlardaki

Answer these three questions in the comments

bu üç soruyu

using bollocks in the correct way.

doğru şekilde bollock kullanarak cevaplayın.

Question one, what have you done wrong at school,

Birinci soru, okulda,

at work, with your parents, that you got a bollocking for?

işte, ailenle ilgili neyi yanlış yaptın da saçmaladın?

Tell me in the comments.

Yorumlarda söyle.

Number two, when was the last time

İkincisi, en son ne zaman

you told someone that you thought they were lying?

birine yalan söylediğini düşündüğünü söyledin? Ne

What did you say?

dedin?

What happened?

Ne oldu?

And number three, what was the last movie

Ve üç numara,

that you saw in the cinema or Netflix, wherever?

sinemada ya da Netflix'te, nerede olursa olsun, en son izlediğiniz film hangisiydi?

What did you think of it?

Bunun hakkında ne düşündün?

Was it good?

İyi miydi?

Was it bollocks?

Saçma mıydı?

Or was it the bollocks?

Yoksa saçmalıklar mıydı?

Let me know in the comments,

Yorumlarda bana haber verin, bir

and I'll see you in the next class.

sonraki derste görüşürüz.

(gentle music)

(hafif müzik)