Idioms from HEAVEN! 👼- Learn English Vocabulary

Hello!

Merhaba!

Who's this now!?

Şimdi kim

I'm an English angel!

Ben İNgilzce Meleğiyim

I'm here to spread happy vibes!

Mutlu hisler yaymak için buradayım!

happy!

mutlu

Oh for f-

ohh

Did you know that past simple can be used in place of present perfect

Geçmiş zaman (past simple) kalıbının "present perfect" zaman kalıbı yerine kullanılabileceğini biliyor muydunuz?

in most cases? It's because no one really cares that much about grammar, my child

çoğu durumda? Çünkü hiç kimse dilbilgisine bu kadar önem vermez, çocuğum

yes I know that

Evet bunu biliyorum

See!? English isn't so bad!

gördün mü? İNgilizce çok kötü değil!

Now go, good teacher, and teach lovely idioms!

Şimdi git, iyi öğretmen ve güzel deyimler öğret!

Okay, let's do this!

Tmam, hadi şunu yapalım!

when you want to describe the most amazing thing ever the best thing on earth you described it

En muhteşem şeyi, dünyadaki en iyi şeyi tanımlamak istediğinizde, onu tanımladınız.

as the noun of your dreams for example you meet a girl you fall madly in love

rüyalarınızın adı olarak, örneğin delicesine aşık olduğunuz bir kızla tanışırsınız.

ah she's the best thing ever so you can say wow I've met the girl of

ah, şimdiye kadarki en iyi şey, böylece onunla tanıştığım vay diyebilirsiniz.

my dreams again the noun of your dreams the most amazing perfect thing on earth

hayallerim yine hayallerinizdeki isim dünyadaki en muhteşem mükemmel şey

for you the feeling here it's pretty mutual I really think the world of him

Senin için buradaki duygu oldukça karşılıklı. Gerçekten onun dünyasını düşünüyorum.

when you think the world of someone you think they are amazing you have such

Birinin dünyasını düşündüğün zaman, onların harika olduğunu düşünüyorsun.

high respect for them you think the world of them spread the love in the

Onlara yüksek saygı, onların dünyadaki sevgiyi yaydığını sanıyorsunuz.

comments tell me who you think the world of in fact text that person tell them

Yorumlar bana kimin dünyayı düşündüğünü söyle, aslında o kişinin onlara söylediği

that you think the world of them

onların dünyasını düşündüğünü

she is thinking about their relationship and every time she had a problem every

ilişkilerini düşünüyor ve her seferinde sorun yaşıyor.

time she wanted to just cry he was there to comfort her to help her

Sadece ağlamak istediği zaman ona yardım etmesi için onu rahatlatmak için oradaydı.

quite literally he has always been a shoulder that's this putt a shoulder to

kelimenin tam anlamıyla o her zaman bir omuz olmuştur bu omuz koymak için bir omuz olmuştur

cry on it doesn't matter if really you have never cried in front of them the

Ağlamak onun için gerçekten ağlamadıysanız farketmez

meaning of this expression just means you have been able to tell your problems

Bu ifadenin anlamı sadece problemlerinizi söyleyebildiğiniz anlamına gelir.

to this person to to be vulnerable with this person and they will comfort you

bu kişiye karşı savunmasız olmak ve sizi rahatlatmak için

they are a shoulder to cry on now he is telling his friend all about this new

onlar şimdi ağlayacak bir omuz, arkadaşına tüm bu yeni şeyleri anlatıyor

romance how amazing his new girlfriend Maria is and his friend is super

onun kız arkadaşı Maria ve arkadaşı süper ne kadar şaşırtıcı romantizm

supportive but his friend is saying this huh you really have a soft spot for her

destekleyici ama arkadaşı bu diyor ki, onun için gerçekten yumuşak bir yerin var.

don't you now to have a soft spot for someone in general basically basically

Genelde temelde birisi için yumuşak bir noktaya sahip değil misiniz?

it means you have a lot of affection for someone a person makes you feel all warm

bu, bir insanın sizi sıcak hissetmesine neden olan biri için çok fazla sevginiz olduğu anlamına gelir

and fuzzy and inside full of affection for that person for example I have a

ve bulanık ve içinde o kişi için sevgi dolu bir mesela ben bir

soft spot for Anna Kendrick I I love you Anna

Anna Kendrick için yumuşak nokta Seni seviyorum Anna

now every day they are hanging out it's almost like they live together it's

şimdi her gün takılıyorlar adeta birlikte yaşıyorlar gibi

almost like they're becoming the same person they spend all day together you

neredeyse bütün gün seninle geçirdikleri aynı kişi olduklarını sanıyorlar

can't separate them they basically live in each other's pockets you know what

Onları ayıramazlarsa temelde birbirlerinin cebinde yaşarlar.

this sounds kind of cute and it is because you know when you're newly in

bu kulağa hoş geliyor ve yeni geldiğinde bunu biliyorsun çünkü

love and you just want to be with them all day every day and if you could you

Aşk ve sen sadece her gün bütün gün onlarla birlikte olmak istiyorsan, yapabilir misin?

would live in their pocket I'd live in your pocket Anna but now he notices

Cebinde yaşayabilirdim Cebinde yaşayabilirim Anna ama şimdi fark ediyor

something strange is happening oh hey can you get me a coffee wash my car and

garip bir şeyler oluyor oh hey bana bir kahve yapar mısın, arabamı yıkayabilir misin ve

steal a diamond me today to every request that she has

bugün beni bir elmas çalmak,sahip olduğum her isteğim için

he says of course how big a diamond now of course in a relationship you do

Tabii ki şimdi elbette ne kadar büyük bir elmasın, yaptığınız ilişkide

things for each other right but what if one person is asking so much and

Birbirleri için doğru şeyler ama bir kişi bu kadar çok soruyorsa ve

everything the other person is like yep yep

her şey diğer insan gibi

I love you yep whatever you want uh-huh we have an expression for this he is so

Seni seviyorum seni istediğin her neyse uh-uhh Bunun için bir ifademiz var.

under the thumb meaning quite literally the person has you under their thumb

kelimenin tam anlamıyla başparmağın altında, kişi baş parmağının altında.

whatever they want you do it they completely control you and it's not just

ne istiyorlarsa yapsın seni tamamen kontrol ediyorlar ve bu sadece

for women or men it's both and actually I'm curious do you have that same

kadınlar veya erkekler için ikisi de ve aslında merak ediyorum da aynı şey var mı

expression in your language to be under the thumb or we can also say to have

Dilinizde bu ifadelerden, başparmağının altında olmak veya biz de küçük parmağının etrafında sarılı olmak gibi

someone wrapped around your little finger you have complete control of them

serçe parmağına sarmak, onu parmağında kontrol etmek, (Parmağında oynatmak)

so it's not a good idiom it sounds kind of bad actually this just pleases me

yani bu iyi bir deyim değil, kulağa kötü geliyor, aslında bu beni mutlu ediyor

this sounds a bit negative and I only said do positive lovely idioms okay okay

Bu biraz olumsuz geliyor ve ben sadece pozitif güzel deyimler dedim, tamam tamam

okay Sorry Sorry Sorry so sure this couple

tamam Üzgünüm Üzgünüm üzgünüm bu çift

has good times and bad times every couple does and that's fine but they

her çiftin iyi zamanları ve kötü zamanları vardır ve bu iyidir ama onlar

love each other and we have an expression for the good times and the

birbirlerini seviyorlar ve güzel zamanlara dair anıları var ve

bad times they're called the ups and downs so we

Kötü zamanlar iniş ve çıkışlar olarak adlandırılır. bu yüzden biz

could say they have their ups and downs but they love each other okay so to

iniş ve çıkışları olduğunu söyleyebiliriz ama birbirlerini seviyorlar, tamam mı? yani

finish on a happy ending do you remember these guys remember these guys they were

Bu yüzden mutlu bir sonla bitir, bu adamları hatırladıklarımı hatırlıyor musun?

fighting they fell out over a girl named Maria well one of them said you know

dövüşüyorlardı Maria adında bir kızın üzerine düşüyorlardı, içlerinden biri biliyorsun dedi,

what we need to clear the air to clear the air that means that you have some

havayı temizlemek için ne gerektiğini biliyorsun, demesinin anlamı neyi temizlememiz gerektiğini

tension some negative stuff between you and you need to talk about it to remove

aramızda bazı olumsuz şeyler ve gerginlikleriniz ve bunu kaldırmak için bunun hakkında konuşmalıyız.

it they fix their problems now there's no tension

kaldır sorunları şimdi düzelt gerginlik olmasın

then I want to fight everytime they forgave each other how can we express

o zaman her zaman savaşmak istemiyorum, birbirlerini affettiklerini nasıl ifade edebiliriz

this to bury the hatchet just means that you forgive each other

bu baltayı gömmek için sadece birbirinizi affettiğiniz anlamına gelir

there was some tension there was some bad stuff between you but you forgiving

biraz gerginlik vardı, aranızda kötü şeyler vardı ama affedersiniz

it now you can move on with life you bury the hatchet

şimdi hayatına devam edebilirsin balta gömmek

you move on with life

hayata devam ediyorsun

Well done, Aly! Now we can be friends!

Aferin Aly! Şimdi arkadaş olabiliriz!

Angel... AND demon!

Angel ... VE iblis!

Yes! Let's kiss!

Evet! Haydi öpüşelim!

no no! that's too weird1 no! no!

hayır hayır! bu çok garip hayır! Hayır!

you can get a worksheet on today and many other day's lessons by joining my

bugünün çalışma kağıdına ve diğer birçok günün derslerine kayıt olarak alabilirsiniz.

patreon or joining my channels a member you'll also be supporting this channel

patrion hesabıma veya buradaki kanallarıma üye olarak bu kanala destek olabilirsiniz

if you join thanks for watching and I'll see you in the next class remember to subscribe

izlediğiniz için teşekkür ederim ve bir sonraki sınıfta görüşmek üzere abone olmayı unutmayın