Learn English Expressions for Forgetting & Remembering | Everyday Vocabulary

(light music)

(hafif müzik)

(medical equipment beeping)

(tıbbi ekipman bip sesi)

- Ahh, she's awake!

- Ahh, uyandı!

I'm Dr. House.

House.

- What? Wait, where?

Who am I?

- Ne? Bekle, nerede? Ben

kimim?

Where am I?

Neredeyim?

- You're in the hospital.

- Hastanedesin. Sen

You're Becky.

Becky'sin.

And you're pretty cool.

Ve oldukça havalısın.

- Wait, who are you?

- Bekle, sen kimsin?

Who's this?

Bu kim?

- Have you got amnesia, love?

- Hafıza kaybın mı var aşkım?

- Becky, this is Kyle,

- Becky, bu

your boyfriend.

erkek arkadaşın Kyle.

- What? No! No! No!

- Ne? HAYIR! HAYIR! HAYIR!

I wouldn't date someone who wears sunglasses inside.

İçeride güneş gözlüğü takan biriyle çıkmam.

- You haven't got any recollection of us together?

- Bizi birlikte hatırlamıyor musun?

- I got nothing.

- Hiçbirşeyim yok.

- You're the boyfriend!

- Sen erkek arkadaşsın!

Say something!

Bir şey söylemek!

Jog her memory!

Hafızasını çalıştırın!

- Yeah, yeah, I might have something.

- Evet, evet, bende bir şeyler olabilir.

♪ Remember me ♪

♪ Beni hatırla ♪

♪ Though I have to say goodbye ♪

♪ Veda etmem gerekse de ♪ ♪ Beni

♪ Remember me ♪

hatırla ♪

♪ Don't let it make you cry ♪

♪ Bunun seni ağlatmasına izin verme ♪

- I do remember you!

- Seni hatırlıyorum!

- Yes!

- Evet!

- Kyle!

- Kyle!

- Yes!

- Evet!

- You're a douche!

- Sen bir pisliksin!

- So cool.

- Çok havalı.

Today's lesson is all about memory

Bugünün dersi tamamen hafıza

and the most useful expressions that you can use

ve

for remembering things,

bir şeyleri hatırlamak için kullanabileceğiniz en faydalı ifadelerle ilgili

and what was the other thing?

ve diğer şey neydi?

(snapping fingers)

(parmak şıkırtısı)

First, quickly, what's the difference between

Öncelikle, hızlıca, hatırlamakla hatırlatmak arasındaki fark nedir

remember and remind?

?

These two verbs are always confused.

Bu iki fiil her zaman karıştırılır.

So

Yani

they both talk about having a memory inside your head,

ikisi de kafanızın içinde bir anıya sahip olmaktan bahsediyor,

but

ama

remember specifically means

unutmayın, özellikle

to have and to keep a memory in your head,

bir anıya sahip olmak ve kafanızda tutmak anlamına gelir,

like: If you go out somewhere,

örneğin: Bir yere çıkarsanız,

just remember to take your key.

anahtarınızı almayı unutmayın.

Keep that memory inside your head.

O hatırayı kafanın içinde tut. Onu

Don't lose it.

kaybetme.

And remind means that something or someone

Ve hatırlatmak, bir şeyin veya birisinin

puts the memory into your head.

hafızayı kafanıza sokması anlamına gelir.

Again: I'm listening to our song right now.

Yine: Şu anda şarkımızı dinliyorum. Bana

It reminds me of you.

seni hatırlatıyor.

So in that situation, the song makes me remember.

Yani bu durumda şarkı hatırlamamı sağlıyor.

It gives me the memory of something.

Bana bir şeyin hatırasını veriyor.

It reminds me of the thing.

Bana şeyi hatırlatıyor. Bu şarkıyı

I remember your face when I listen to this song.

ne zaman dinlesem yüzünü hatırlıyorum .

All right, so if you are like me,

Pekala, eğer benim gibiyseniz,

then every time you meet someone new, this happens.

ne zaman yeni biriyle tanışsanız, bu olur.

- Hello, how're you doing?

- Merhaba, nasılsın? Ben

I'm Maria.

Maria'yım.

- You all right?

- İyi misin?

I'm Aly!

Ben Aly!

What was your name again?

Adın neydi?

Yeah, really every time.

Evet, gerçekten her seferinde.

But did you notice,

Ama fark ettiniz mi,

when you want to ask someone to repeat certain information

birinden unuttuğunuz bir bilgiyi tekrar etmesini istediğinizde

that maybe you forgot,

we ask it like this:

şöyle soruyoruz:

Sorry, what was your name again?

Affedersiniz, yine adınız neydi?

I know, it's still your name now,

Biliyorum, şu anda hala senin adın,

but the verb, we make it past,

ama fiil, geçmiş olsun,

because we forgot, and you told me in the past.

çünkü unuttuk ve sen bana geçmişte söyledin.

And also notice, when we ask you to repeat something,

Ayrıca dikkat edin, sizden bir şeyi tekrarlamanızı istediğimizde,

we will add again, like in these examples:

bu örneklerdeki gibi tekrar ekleyeceğiz:

Sorry, my memory is terrible!

Üzgünüm, hafızam çok kötü!

What was your job again?

Yine işin neydi?

Oh, no worries.

Merak etme.

I'm a painter.

Ben bir ressamım.

What did you do again?

Yine ne yaptın?

Yes, it's still happening now,

Evet, şu anda hala oluyor,

but that verb, change it to the past tense and add again,

ama o fiil, onu geçmiş zamana çevirin ve tekrar ekleyin,

because you're asking them to repeat themselves.

çünkü onlardan kendilerini tekrar etmelerini istiyorsunuz.

What was the next thing?

Sonraki şey neydi?

Sorry, I lost my train of thought.

Üzgünüm, düşünce trenimi kaybettim.

You know those times when you have a thought

Bir düşüncen olduğu zamanları bilirsin

and then you have another thought,

ve sonra başka bir düşüncen olur

but then you lose it and you forget everything?

ama sonra onu kaybedersin ve her şeyi unutursun?

In those times, we say that you lose your train of thought.

O zamanlarda, düşünce treninizi kaybettiğinizi söylüyoruz.

So right now, I just lost my train of thought.

Yani şu anda, düşünce trenimi kaybettim.

Sorry.

Üzgünüm.

When you forget something very quickly

Bir şeyi çok çabuk

or in a careless way,

ya da dikkatsizce unuttuğunuzda,

we say that that thing slipped your mind.

o şey aklınızdan çıkmış deriz.

It slipped my mind, for example:

Aklımdan çıkmış mesela:

- Did you not hear any name?

- Hiç isim duymadın mı?

Or did you forget it or what?

Yoksa unuttun mu ne?

- I heard what you said.

- Ne dediğini duydum.

I just...

Ben sadece...

It slipped my mind.

Aklımdan çıkmış.

When we talk about remembering things,

Bir şeyleri hatırlamak hakkında konuştuğumuzda,

these are the most common expressions.

bunlar en yaygın ifadelerdir.

- You don't remember my name?

- Adımı hatırlamıyor musun?

I told you five seconds ago.

Sana beş saniye önce söyledim.

- It'll come back to me, I promise.

- Bana geri dönecek, söz veriyorum.

Remember the phrasal verb, come back?

Cümle fiilini hatırla, geri dön?

It means return.

Dönüş demektir.

The memory will return.

Bellek geri dönecektir.

I just need something to jog my memory,

Sadece hafızamı canlandıracak bir şeye ihtiyacım var

and then I'll remember.

ve sonra hatırlayacağım.

I came over here, I introduced myself.

Buraya geldim, kendimi tanıttım.

To jog your memory, to shake your brain,

Hafızanızı çalıştırmak, beyninizi sallamak,

to do something in order to help you remember something.

bir şeyi hatırlamanıza yardımcı olmak için bir şeyler yapmak.

Now, when you're trying to remember something,

Şimdi, bir şeyi hatırlamaya çalışırken,

no, nothing, you just can't remember,

hayır, hiçbir şey, sadece hatırlayamazsın,

we say these:

biz şunu deriz:

- Oh my god, I believe in you!

- Aman Allah'ım, sana inanıyorum!

It's easy!

Bu kolay!

What's my name?

Benim adım ne?

Maaa?

maaaa?

- Sorry, I'm drawing a blank!

- Üzgünüm, bir boşluk çiziyorum!

My mind is a blank, sorry!

Aklım boş, üzgünüm!

When you draw a blank or your mind is a blank,

Bir boşluk çizdiğinde ya da zihnin boş olduğunda,

it means there's no memory in there, it's nothing.

bu, orada hafıza olmadığı , hiçbir şey olduğu anlamına gelir.

- No, no, come on.

- Hayır, hayır, hadi.

Mariii?

Mariii?

- I've got nothing, sorry!

- Hiçbir şeyim yok, üzgünüm!

Now, when I have this face,

Şimdi, bu yüze sahip olduğumda,

look at that stupid face,

şu aptal yüze bakın,

I'm looking or I'm staring blankly at someone or something,

bakıyorum ya da boş boş birine ya da bir şeye bakıyorum,

it means nothing is happening inside here.

bu içeride hiçbir şey olmuyor demektir.

- It rhymes with Korea?

- Kore ile kafiyeli mi?

- Don't tell me.

- Bana söyleme.

It's on the tip of my tongue.

Dilimin ucunda.

Something is on the tip of your tongue.

Dilinin ucunda bir şey var.

The words are there, but you just can't say them.

Sözler oradadır ama onları söyleyemezsin.

You just need something to jog your memory, a tiny bit,

Sadece hafızanı biraz canlandırmak için bir şeye ihtiyacın var

and then you'll remember.

ve sonra hatırlayacaksın.

Oh,

Ah,

I had it, and now it's gone.

bende vardı ve şimdi yok.

Yeah, no, I lost it.

Evet, hayır, kaybettim.

Some of you want the more formal options,

Bazılarınız daha resmi seçenekler istiyor,

so let's talk about that.

o yüzden bunun hakkında konuşalım. Bir

To have a recollection of something or someone.

şeyi ya da birini anımsamak.

A recollection, it's a memory,

Bir hatıra, bu bir hatıra,

but it's just a more formal word for memory.

ama sadece hafıza için daha resmi bir kelime.

Pronunciation.

Telaffuz.

Recollection.

hatıra.

Re

co

llec

tion.

Düşünme.

Recollection.

hatıra.

The stress is here.

Stres burada.

Recollection.

hatıra.

But that's a noun, and it works like this.

Ama bu bir isim ve şöyle çalışıyor.

- So you don't have any recollection of my name?

- Demek benim adımı hatırlamıyorsun?

Nothing?

Hiç bir şey?

- I have no recollection of your name at all!

- Adını hiç hatırlamıyorum!

A formal verb that you can use would be recall.

Kullanabileceğiniz resmi bir fiil, hatırlama olacaktır.

Pronunciation.

Telaffuz.

Recall.

Hatırlamak.

That's a schwa.

Bu bir schwa.

Re

call.

Hatırlamak.

The stress is on the second syllable.

Vurgu ikinci hecededir.

Recall.

Hatırlamak.

If you don't remember, you don't recall.

Hatırlamıyorsanız, hatırlamazsınız.

That's a more formal way of saying I don't remember.

Bu hatırlamadığımı söylemenin daha resmi bir yolu .

And we use it like this:

Ve biz bunu şu şekilde kullanırız:

- Do you usually have trouble recalling names?

- Genellikle isimleri hatırlamakta güçlük çeker misiniz?

- Well, weirdly, I can actually recall

- Garip bir şekilde, aslında

every one of my exes,

her eski sevgilimi hatırlayabiliyorum,

because it's actually easy, they're all called Maria.

çünkü aslında kolay, hepsinin adı Maria.

It's really weird.

Bu gerçekten garip.

Why are you angry?

Neden kızgınsın?

What did I do?

Ne yaptım?

So next time that you forget something in English,

Bir dahaki sefere İngilizce bir şey unutursan,

just remember this lesson and...

sadece bu dersi hatırla ve...

I was going to say something then.

O zaman bir şey söyleyecektim.

This is embarrassing.

Bu utanç verici.

No, I remember, I remember.

Hayır, hatırlıyorum, hatırlıyorum.

I've got a new Papa Teach Me ebook.

Yeni bir Papa Bana Öğret e-kitabım var.

You can find worksheets on my favorite lessons

including this one on my Patreon.

Bu da dahil olmak üzere en sevdiğim derslerle ilgili çalışma sayfalarını Patreon'umda bulabilirsiniz.

You'll see the link for that in the description.

Açıklamada bunun bağlantısını göreceksiniz.

And I'll see you in the next class

Ve ne zaman olduğunu hatırlarsam bir sonraki derste görüşürüz

if I remember when that is.

.

(light music)

(hafif müzik)