English Pronunciation Practice: SH & SHR

Hello. I'm Gill at engVid, and today we have a lesson on pronunciation, and it's words

Merhaba. Ben engVid'den Gill ve bugün telaffuz üzerine bir dersimiz var ve burada

beginning with "sh" in the left-hand column, here. And a little bit more difficult, perhaps,

sol taraftaki sütunda "sh" ile başlayan kelimeler var . Ve belki biraz daha zor,

some people find this, "sh", so there's a "sh" followed by an "r", which is a little

bazı insanlar bunu "sh" buluyor, yani bir "sh" ve ardından bir "r" var, ki bu

bit more tricky. You may have already seen another lesson I've done, which is "ch" and

biraz daha zor. Yaptığım başka bir dersi görmüş olabilirsiniz, o da "ch" ve

"sh". If you haven't seen that one yet, do have a look at it. The two sounds, "ch" and

"sh". Bunu henüz görmediyseniz, bir göz atın. İki ses, "ch" ve

"sh". So, this one is connected to that, but different because we have "sh" and "sh-r",

"sh". Yani, bu bununla bağlantılı, ama farklı çünkü "sh" ve "sh-r" var,

so I think some people have difficulty with the "sh-r", because it is quite difficult.

bu yüzden bazı insanların "sh-r" ile ilgili zorluk yaşadığını düşünüyorum, çünkü oldukça zor.

So, we're just going to go through the two lists, here, just to practice the words. Okay?

Yani, burada sadece kelimeleri pratik yapmak için iki listeyi gözden geçireceğiz. Tamam aşkım?

I think most of the words in the left-hand column you probably already know. Maybe in

Sanırım sol sütundaki kelimelerin çoğunu muhtemelen zaten biliyorsunuzdur. Belki

the right-hand column, the words can be a little bit more unusual, and I'll just briefly

sağ taraftaki sütunda, kelimeler biraz daha sıra dışı olabilir ve

explain them as we go through. If you're still not clear, you can always Google them to find

ilerledikçe onları kısaca açıklayacağım. Hâlâ net değilseniz, tanımını öğrenmek için bunları her zaman Google'da arayabilirsiniz

out the definition. Okay.

. Tamam aşkım.

Right, so let's make a start. So, we have "shall", "shall", and "shape", "shape", and

Tamam, öyleyse başlayalım. Yani, "yapacak", "yapacak" ve "şekil", "şekil" ve

"sharp", "sharp", like a needle, sharp needle. Okay. "She", "sheep", "ship", "shirt", "shock",

"keskin", "keskin", iğne gibi, keskin iğne var. Tamam aşkım. "O", "koyun", "gemi", "gömlek",

"shoe", and "shy". Okay, so they're all fairly simple words. I hope you already know what

"şok", "ayakkabı" ve "utangaç". Tamam, yani hepsi oldukça basit kelimeler. Umarım

they all mean. Okay? So, now the more difficult words beginning, "sh-r". So, you have to just...

hepsinin ne anlama geldiğini zaten biliyorsunuzdur. Tamam aşkım? Yani, şimdi daha zor kelimeler başlıyor, "sh-r". Yani, yapmanız gereken...

When you're saying it, don't try to anticipate the "r" too soon. You have to separate it

Bunu söylerken, "r"yi çok erken tahmin etmeye çalışmayın. Kafanızda ayırmanız gerekiyor

in your mind. You might want to practice it very slowly to begin with. "Sh-r", "sh-r",

. Başlamak için çok yavaş pratik yapmak isteyebilirsiniz. "Sh-r", "sh-r",

so you have to do the "sh" really clearly first before you go on to the "r", otherwise

bu yüzden "r"ye geçmeden önce "sh"yi gerçekten net bir şekilde yapmalısın , aksi halde

it... You'll get in a mess with it, possibly. So, let's try it with this first word. "Sh-r-ed",

... Başın belaya girer, muhtemelen . Öyleyse, bu ilk kelimeyle deneyelim. "Sh-r-ed",

"sh-r-ed". So, I'm deliberately saying it quite slowly just to get the "sh-r" in together,

"sh-r-ed". Bu yüzden, "sh-r" yi bir araya getirmek için kasıtlı olarak oldukça yavaş söylüyorum,

so "sh-r-ed". So, if you're not sure the meaning, a shred, if you have a... Maybe a thread that

yani "sh-r-ed". Yani, anlamından emin değilsen, bir parça parça, eğer varsa... Belki

you pull out of your jumper, something like that, it's a... It's a little piece, maybe

kazağından çıkardığın bir iplik, onun gibi bir şey , o... Küçük bir parça, belki

a broken or, you know, it's in... Not in a very good condition, so a shred. Or if something

kırık ya da , bilirsin, içinde... Çok iyi durumda değil, yani bir parça. Ya da parçalanmış bir şey

is in shreds, it's all broken up or cut up into pieces, like a shirt. "My shirt is in

varsa, parça parçadır ya da parça parçadır, tıpkı bir gömlek gibi. "Gömleğim

shreds." If someone has taken some scissors and cut your shirt up, I hope not, but that's

parçalanmış." Biri makas alıp gömleğini yırttıysa, umarım kesmemiştir, ama

what shreds are, little cut pieces of material. So, "sh-r-ed", "sh-r-ed", like that.

parçalamak budur, küçük kesilmiş malzeme parçaları. Yani, "sh-r-ed", "sh-r-ed", bunun gibi.

Okay, next word. "Shriek". I don't know if you know this word, but this is if you know

Tamam, sonraki kelime. "Çığlık". Bu kelimeyi biliyor musunuz bilmiyorum ama bu,

about onomatopoeia, which is another lesson I've done previously, where the word imitates

daha önce yaptığım başka bir ders olan, kelimenin sesi taklit ettiği onomatopoeia hakkında bilginiz varsa

the sound. So, if you don't know this word already, can you think what does "shriek"

. Öyleyse, bu kelimeyi zaten bilmiyorsanız, "çığlık" ne anlama geldiğini düşünebilir misiniz

mean? This is when somebody shouts or screams quite maybe high-pitched, like "Shriek", like

? Bu, birinin "Shriek" gibi oldukça yüksek perdeden bağırdığı veya bağırdığı zamandır

that. "Shriek", it's that kind of sound. So, I heard somebody shrieking out in the street.

. "Çığlık", bu tür bir ses. Bu yüzden sokakta birinin bağırdığını duydum.

They were shrieking, so they were obviously really bothered about something. So, "sh-r-eek",

Çığlık atıyorlardı, bu yüzden belli ki bir şey hakkında gerçekten rahatsız olmuşlardı. Yani, "sh-r-eek",

"sh-r-eek". Okay.

"sh-r-eek". Tamam aşkım.

And then the next one, "sh-r-ill", "sh-r-ill", which is another word like "shriek" that means

Ve bir sonraki, "sh-r-ill", "sh-r-ill", ki bu da tiz anlamına gelen "shriek" gibi başka bir kelimedir

high-pitched. "Sh-r-ill", "sh-r-ill", "sh-r-ill", like that, very high in your voice, like a

. "Sh-r-ill", "sh-r-ill", "sh-r-ill", bunun gibi, sesinizde çok yüksek,

higher note in music. "Sh-r-ill", she had a very shrill voice, that sort of meaning,

müzikte daha yüksek bir nota gibi. "Sh-r-ill", çok tiz bir sesi vardı, bu tür bir anlamı vardı ve

which is a bit painful to listen to.

bu da dinlemesi biraz acı vericiydi.

Okay, next one, "shrine", "shrine". So, this is a word in religion where you have a special

Tamam, sıradaki, "tapınak", "tapınak". Yani bu, dinde özel bir yere sahip olduğunuz bir kelimedir

place, maybe a picture of a religious leader. You might put flowers there, pieces of fruit,

, belki bir dini liderin resmidir. Oraya çiçekler, meyve parçaları,

special gifts at the shrine. You might pray at the shrine, that sort of thing. Okay? It

türbeye özel hediyeler koyabilirsiniz. Türbede dua edebilirsin , bu tür şeyler. Tamam aşkım?

could be in your own home or it could be in a public place, anything like that. So, "shrine",

Kendi evinizde olabilir veya halka açık bir yerde olabilir , bunun gibi herhangi bir şey. Yani, "türbe",

"shrine". So, next one, "shrink", "shrink". So, again, be careful, "shr", "shr", "shrink".

"türbe". Sıradaki, "küçültmek", "küçültmek". Bu yüzden, yine dikkatli olun, "shr", "shr", "shrink".

Just gradually go from one to the next. So, "shrink", if you're not sure of this word,

Yavaş yavaş birinden diğerine geçin. Yani, "küçültmek", bu kelimeden emin değilseniz,

this can happen to clothes. If I washed my jumper in very hot water, too hot, it might

bu kıyafetlere olabilir. Kazağımı çok sıcak suda yıkarsam, çok sıcak,

go smaller. So, I would say, "Oh no, I didn't want to shrink my jumper. If it goes so small,

küçülebilir. O yüzden, "Hayır, kazağımı küçültmek istemedim. O kadar küçükse,

I can't put it on anymore. It's so small, only a child could wear it. That's to shrink."

artık giyemem. O kadar küçük ki, onu ancak bir çocuk giyebilir. O da küçültmek." "

So, when something gets smaller, it shrinks. Okay.

Yani bir şey küçüldüğünde küçülür. Tamam aşkım.

Next one, so this is a capital "S" because it's the name of an area in the UK, in England,

Sıradaki, yani bu büyük bir "S" çünkü Birleşik Krallık'ta, İngiltere'de, İngiltere'nin batısındaki bir bölgenin adı

in the west of England. It's called a county. The different districts, areas, large areas

. İlçe denir. İngiltere'deki farklı semtler, alanlar, geniş alanlar

within the UK are called counties. So, this is the county of Shropshire, Shropshire. Okay.

ilçe olarak adlandırılır. Burası Shropshire, Shropshire ilçesi. Tamam aşkım.

Right, then we have "shrub", "shrub". So, this is a plant that grows. It could be like

Tamam, o zaman "çalı", "çalı" var. Yani, bu büyüyen bir bitkidir.

a small bush growing in a pot or in the garden. A shrub. And it may have flowers or it may

Bir saksıda veya bahçede büyüyen küçük bir çalı gibi olabilir. Bir çalı. Ve çiçekleri olabilir veya

just have green leaves or leaves of any colour, red leaves, green leaves, yellow leaves. A

sadece yeşil yaprakları veya herhangi bir renkteki yaprakları olabilir, kırmızı yapraklar, yeşil yapraklar, sarı yapraklar.

shrub, shrub. Okay. And then almost the same, but with a "g" at the end, "shrug", "shrug".

Çalı, çalı. Tamam aşkım. Ve sonra hemen hemen aynı, ancak sonunda bir "g" ile, "omuz silkme", "omuz silkme".

So, to shrug, if you don't know this word, is when people just raise their shoulders

Yani, omuz silkmek, eğer bu kelimeyi bilmiyorsanız, insanların omuzlarını

like this, maybe their hands, their arms as well, meaning I don't know or I don't care.

böyle kaldırmalarıdır, belki ellerini, kollarını da, yani bilmiyorum ya da umurumda değil.

A shrug, a sort of casual gesture. So, shrug, shrug. Okay.

Bir omuz silkme, sıradan bir jest. Yani, omuz silkme, silkme. Tamam aşkım.

And then finally, this is the past form of this one. So, the past participle, because

Ve son olarak, bu bunun eski hali . Yani, geçmiş ortacı, çünkü

shrink is the present. If you say, "I have shrunk my jumper", oh dear, I can't wear it

büzülme şimdiki zamandır. " Kazağımı küçülttüm" dersen, ah canım

anymore, or "My jumper has shrunk", shrunk. Okay, so what I'm going to do now, as I've

artık giyemem, ya da "Kazağım küçüldü" dersen, küçüldü. Pekala, şimdi yapacağım şey, telaffuzları

been sort of overemphasizing these words because of the pronunciation, I'm now going to say

nedeniyle bu sözcükleri biraz fazla vurguladığım için , şimdi

them in a more natural, quicker way so that you can hear the kind of normal way of saying

onları daha doğal, daha hızlı bir şekilde söyleyeceğim ki nasıl bir ses çıkardığını duyabilesin. bunları söylemenin normal yolu

them. So, here we go. So, this column is easier, but I'll do this one first. So, "shall", "shape",

. İşte başlıyoruz. Yani, bu sütun daha kolay, ama önce bunu yapacağım. Yani, "olacak", "şekil", "

"sharp", "she", "sheep", "ship", "shirt", "shock", "shoe", "shy". Right. And then this column,

keskin", "o", "koyun", "gemi", "gömlek", "şok", "ayakkabı", "utangaç". Sağ. Ve sonra bu sütun,

"shred", "shriek", "shrill", "shrine", "shrink", "shropshire", "shrub", "shrug", "shrunk". Okay?

"parçala", "çığlık", "tiz", "tapınak", "küçültme", "shropshire", "çalı", "omuz silkme", "küçültme". Tamam aşkım?

So, to practice these, especially as they are a little bit difficult, I suggest you

Bu yüzden, bunları uygulamak için, özellikle de biraz zor olduklarından, onlara

just repeat them over and over again just to get used to it, how it sounds, how it feels,

alışmak için tekrar tekrar yapmanızı öneririm, kulağa nasıl geliyor, nasıl hissettiriyor, oluşturmak

the muscles that you're using to create the sound. And just the more you repeat it over

için kullandığınız kaslar ses. Ve bunu belki birkaç hafta içinde ne kadar çok tekrarlarsan

maybe the space of a few weeks, it will become natural and normal for you, and it won't feel

, senin için doğal ve normal hale gelecek ve o

so difficult. So, I hope that's been useful. So, all the best with your pronunciation practice,

kadar da zor gelmeyecek. Umarım faydalı olmuştur. Telaffuz pratiğinizde en iyisi

and see you again soon. Bye for now.

ve yakında tekrar görüşmek üzere . Şimdilik hoşça kal.