Free English Class! 🗨️🗣️🗫 Topic: Talking About Other People (Lesson Only)

Well hello and welcome to this English lesson where I'm going

Merhaba ve diğer insanlar

to talk about how to talk about other people or more

hakkında nasıl konuşacağım hakkında konuşacağım veya daha

specifically I'm going to talk about the types of ways you can

spesifik olarak

talk about other people. I think you'll get a good

diğer insanlar hakkında nasıl konuşabileceğiniz hakkında konuşacağım bu İngilizce dersine hoş geldiniz. Derse girdiğimizde daha iyi anlayacağını düşünüyorum

understanding as we get into the lesson. Um there are

. Açıkçası,

obviously a lot of ways to have a conversation where you talk

about a different person. And there are many many different

farklı bir insan hakkında konuştuğunuz bir sohbeti yapmanın pek çok yolu var. Ve bunun gibi pek çok farklı

types of conversations like that. Um it might sound like a

türde konuşma var . Rastgele bir konu gibi gelebilir

random topic. It might sound like a very specific topic. But

. Çok özel bir konu gibi gelebilir. Ama

all of the 35 or so words actually let me see here. Maybe

35 kadar kelimenin tamamı aslında burada görmeme izin veriyor. Belki

30 words are very very common in English. You'll hear these

30 kelime İngilizce'de çok çok yaygın . Bu

words on the news. You'll hear these words in conversations.

sözleri haberlerde duyacaksınız. Bu kelimeleri konuşmalarda duyacaksınız.

To gossip. So when you gossip about someone else. It means

Dedikodu yapmak. Yani başkası hakkında dedikodu yaptığınızda. Bu,

you talk about them and you say things about them that might be

onlar hakkında konuştuğunuz ve onlar hakkında

true and might not be true. Gossip as a noun is considered

doğru olabilecek ve doğru olmayabilecek şeyler söylediğiniz anlamına gelir. Bir isim olarak dedikodu

not a very polite thing. When you gossip with someone. Notice

pek kibar bir şey olarak kabul edilmez. Biriyle dedikodu yaptığınızda. Dikkat edin,

I can say those two people are gossiping. Or that person was

bu iki kişinin dedikodu yaptığını söyleyebilirim . Ya da o kişi

just spreading gossip. I can use it as a verb and then as a

sadece dedikodu yapıyordu. Onu bir fiil olarak ve sonra bir isim olarak kullanabilirim

noun. But gossip is when you just simply say did you hear

. Ama dedikodu, basitçe

about Joe? Joe lost his job. Joe was I mean and it makes

Joe hakkında bir şey duydun mu dediğinde olur. Joe işini kaybetti. Joe ciddiydim ve bu

sense you know because like I totally don't think he's a good

mantıklı çünkü onun iyi bir işçi olduğunu kesinlikle düşünmüyorum

worker. So when you gossip about someone you talk about

. Yani biri hakkında dedikodu yaptığınızda onun

something that's happened in their life. Not with them. So

hayatında olan bir şey hakkında konuşuyorsunuz . Onlarla değil. Yani

if we're if we're talking about gossip Joe is over here and

eğer dedikodu hakkında konuşuyorsak, Joe burada ve ben burada

then I'm over here with another person talking about Joe saying

Joe hakkında konuşurken

things like oh Joe I'm not surprised Joe lost his job

ah Joe gibi şeyler söyleyen başka biriyle buradayım Joe'nun işini kaybetmesine şaşırmadım

because last time I worked with Joe he just sat around all the

çünkü en son Joe ile çalıştım. her zaman etrafta oturdu

time. That would be saying mean things about someone or

. Bu, birisi hakkında kötü şeyler söylemek veya

gossiping. And sometimes people just tell secrets. Um they'll

dedikodu yapmak olurdu. Ve bazen insanlar sadece sırları anlatır.

trust someone So if I was to tell Brent speak English with

Birine güvenecekler Yani Brent'e bu adamla İngilizce konuş desem

this guy. If I was to tell Brent a secret via email. And

. Brent'e e-posta yoluyla bir sır verecek olsaydım. Ve

then if Brent was to tell everyone in the chat the secret

sonra Brent sohbetteki herkese sırrı anlatacak olsaydı,

Brent would be telling a secret. When you tell a secret

Brent bir sır vermiş olurdu . Bir sırrı söylediğinde

or when you reveal a secret of someone it's not a very nice

ya da birinin sırrını açıkladığında bu pek hoş bir

thing to do. I know a long time ago I told a friend a secret

şey değil. Biliyorum uzun zaman önce bir arkadaşıma bir sır verdim

and I said keep this secret. And then that friend later went

ve bu sır kalsın dedim. Ve sonra o arkadaş daha sonra gitti

and told the secret to other people. That was not very very

ve sırrı diğer insanlara anlattı . Bu pek

nice. You can talk behind someone's back. This is similar

hoş değildi. Birinin arkasından konuşabilirsiniz . Bu

to gossip but it's a little meaner I think when you talk

dedikoduya benziyor ama biraz daha acımasız bence

behind someone's back it means that they cannot hear the

birinin arkasından konuştuğunda

conversation. It means that you're saying something to

konuşmayı duyamıyorlar demektir. Bu, başka birine bir şey söylediğiniz

another person and the person you're talking about can't hear

ve bahsettiğiniz kişinin

you. That sounded very complicated. If you look at

sizi duyamadığı anlamına gelir. Kulağa çok karmaşık geliyordu.

this picture you can see that there are some people in the

Bu resme bakarsanız, koridorda sohbet eden bazı insanlar olduğunu görebilirsiniz

hallway having a conversation. And I'm imagining Talking about

. Ve odadaki biri hakkında konuştuğumu hayal ediyorum

someone in the room and that person in the room can't hear

ve odadaki o kişi

them. So we would say that they are talking behind that

onları duyamıyor. Yani o kişinin arkasından konuşuyorlar diyeceğiz

person's back. Talking behind their back. The opposite of

. Arkalarından konuşmak . Tersi

course would be to say something to someone's face.

elbette birinin yüzüne bir şeyler söylemek olacaktır.

Sometimes you're annoyed with someone and so you tell a

Bazen birine sinirlenirsin ve bu yüzden bir

friend that you're annoyed with them. But sometimes you're so

arkadaşına ondan rahatsız olduğunu söylersin . Ama bazen çok

annoyed. You just tell them to their face. You go right up to

sinirleniyorsun. Sadece yüzlerine söyle . Hemen yanlarına gidiyorsun

them and you say Joe you're not a good worker. Or Joe I don't

ve Joe'ya iyi bir işçi olmadığını söylüyorsun. Veya Joe,

like working with you. That would be saying something to

seninle çalışmaktan hoşlanmıyorum. Bu birinin yüzüne karşı bir şeyler söylemek olurdu

someone's face. Or telling them to their face. There's a few

. Ya da yüzlerine söylemek.

variations on that phrase. So technically this doesn't belong

Bu cümlenin birkaç varyasyonu var. Yani teknik olarak bu,

in this lesson because it's not a way to talk about other

bu derse ait değil çünkü diğer insanlar hakkında konuşmanın bir yolu değil

people. It's a way to tell someone directly something that

. Birine,

you don't like about what they're doing or what they have

yaptıkları veya

said. And then of course there's just to lie. When you

söyledikleri hakkında hoşunuza gitmeyen bir şeyi doğrudan söylemenin bir yolu. Ve sonra elbette sadece yalan var.

lie about someone you say something that isn't true. This

Birisi hakkında yalan söylediğinde, doğru olmayan bir şey söylüyorsun. Bu

is probably the meanest and most basic form of talking

muhtemelen başka bir kişi hakkında konuşmanın en kaba ve en basit şeklidir

about another person. If you say let's say Joe is a good

. Derseniz Joe iyi bir

worker. And you work with Joe and you tell someone that Joe

işçi diyelim. Ve Joe ile çalışıyorsun ve birine Joe'nun

isn't a good worker. You are telling a lie. Not a very kind

iyi bir işçi olmadığını söylüyorsun. Yalan söylüyorsun. Yapılacak çok nazik

or polite thing to do. Uh lying about someone else or making up

veya kibar bir şey değil. Başka biri hakkında yalan söylemek ya da

something about someone that's another way to say it. It's

biri hakkında bir şeyler uydurmak, bunu söylemenin başka bir yolu.

just not kind. That's why this megaphone says untruths. So as

Hiç nazik değil. Bu yüzden bu megafon gerçek olmayanları söylüyor. Yani

he speaks into the megaphone lies are coming out the other

o megafona konuşurken karşı taraftan yalanlar çıkıyor

end. To spread rumours. So here's an interesting one

. Dedikodu yaymak için. İşte ilginç bir tanesi

because it's similar to talking behind someone's back. Um it's

çünkü bu birinin arkasından konuşmaya benziyor.

similar in a way to gossiping. Um but when you spread rumours

Bir bakıma dedikoduya benziyor. Ama dedikodu yaydığında

sometimes you say something about someone and you

bazen birisi hakkında bir şeyler söylüyorsun ve dedikodu yaydığında

exaggerate the truth or you tell lies when you spread

gerçeği abartıyorsun ya da yalan söylüyorsun

rumours. So let's say Joe. Joe's the example for all of

. Joe diyelim. Bugün bunların hepsine örnek Joe'dur

these today. Let's say Joe got home from work really really

. Diyelim ki Joe işten gerçekten çok

late. You could say oh I think Joe was like do something he

geç geldi. Oh, bence Joe yapmaması gereken bir şeyi yapıyor gibiydi diyebilirsiniz

wasn't supposed to do. Joe is home late for work. So there's

. Joe işe geç kalıyor.

a little bit of truth there that Joe is home late for work.

Joe'nun işe geç kaldığı konusunda biraz gerçek var.

But then you might add a lie to it. So you might tell someone

Ama sonra ona bir yalan ekleyebilirsin . Yani

else something about Joe that's true and add a bit of a lie.

başka birine Joe hakkında doğru olan bir şey söyleyebilir ve biraz yalan ekleyebilirsiniz.

But when you spread rumours they're very negative you're

Ama çok olumsuz söylentiler yaydığınızda, birileri

spreading negative things about someone and it's not a very

hakkında olumsuz şeyler yaymış olursunuz ve bu

kind thing to do. To criticize. So when you criticize someone

yapılacak pek nazik bir şey değildir. Eleştirmek. Yani birini eleştirdiğinizde,

you can criticize someone in a Like I could talk to someone

birisini Ben gibi bir şekilde eleştirebilirsiniz, biriyle konuşabilir

and be critical and criticize them. But I could also be

ve eleştirel olabilir ve onları eleştirebilirsiniz. Ama farklı

critical of someone when I'm talking about them with a

bir kişiyle onun hakkında konuşurken birisini eleştirebilirim

different person. So I could say to a colleague at work you

. Bu yüzden iş yerindeki bir meslektaşıma, bilirsiniz,

know I just don't like the way the boss ran that meeting. I

patronun o toplantıyı yönetme şeklinden hoşlanmadığımı söyleyebilirim.

don't like that the meeting started late. Uh there was no

Toplantının geç başlaması hoşuma gitmedi.

agenda for the meeting. So I am criticizing my boss as I talk

Toplantının gündemi yoktu. Bu yüzden bir meslektaşımla konuşurken patronumu eleştiriyorum

to a colleague. So again when you criticize it's a way to

. Yani yine eleştirdiğinizde,

yeah it's a way to complain. It's a but I'm going to talk

evet, şikayet etmenin bir yolu. Bu bir ama

about complain later. Um but it's a negative conversation

şikayet hakkında daha sonra konuşacağım. Ama bu

about another person. Uh and then again you can criticize

başka biri hakkında olumsuz bir konuşma. Uh ve sonra tekrar

someone to their face. Okay you can do that as well. To throw

birini yüzüne karşı eleştirebilirsin. Tamam onu ​​da yapabilirsin. Gölge atmak için

shade. So this is a relatively new term. And this is something

. Yani bu nispeten yeni bir terim. Ve bu,

that mostly we hear about celebrities doing. Sometimes a

çoğunlukla ünlülerin yaptığını duyduğumuz bir şey. Bazen bir

celebrity will say something about another celebrity. And

ünlü başka bir ünlü hakkında bir şeyler söyler. Ve

it's and it's a very negative thing and we we now call that

bu çok olumsuz bir şey ve biz şimdi buna

throwing shade. I don't want to get into the details but right

gölge atma diyoruz. Ayrıntılara girmek istemiyorum ama şu

now Kanye and Pete Kanye's throwing some shade. Uh at Pete

anda Kanye ve Pete Kanye biraz gölge atıyor. Pete

on Pete. I actually don't know what you would say. But Kanye's

on Pete'de. Aslında ne diyeceğini bilmiyorum. Ama Kanye

definitely throwing shade right now. If you check the news

şu anda kesinlikle gölge atıyor . Haberleri kontrol ederseniz,

there's a little bit of a a Twitter war or an Instagram war

between Kanye and his ex-wife and Pete Davidson. So I'll let

Kanye ile eski karısı ve Pete Davidson arasında biraz Twitter savaşı veya Instagram savaşı var. Bu yüzden

you find the details but to throw shade means it doesn't

ayrıntıları görmenize izin vereceğim ama gölge atmak, ünlü olmak zorunda olmadığı anlamına gelir

have to be a celebrity but we mostly hear this term when you

ama bu terimi daha çok ünlülerle

watch the news about celebrities where a celebrity

ilgili haberleri izlediğinizde, bir ünlünün

will throw shade on another celebrity. So they'll say

başka bir ünlüye gölge düşüreceği anlamına gelir . Böylece tanıdıkları bir ünlü hakkında

something negative or mean or even untrue about a celebrity

olumsuz, kaba ve hatta yanlış bir şey söyleyecekler

that they know. To whisper So you can whisper about someone.

. Fısıldamak Böylece biri hakkında fısıldayabilirsiniz.

Um usually we hear this term in a negative sense like there

Um genellikle bu terimi olumsuz anlamda duyarız, sanki

were whispers about this person doing something. And basically

bu kişinin bir şeyler yaptığına dair fısıltılar varmış gibi. Ve temel olarak,

it means that I guess it's similar to talking behind

sanırım birinin arkasından konuşmaya benzer olduğu anlamına geliyor

someone's back. But when you whisper about someone you

. Ama temelde hoşlandığın biri hakkında fısıldadığında,

you're basically like did you hear about Joe? Joe got home

Joe hakkında bir şey duydun mu? Joe

from work late because he went and he I'm trying to think of

gittiği için işten eve geç geldi ve

something negative that Joe did. What would be oh yeah. Joe

Joe'nun yaptığı olumsuz bir şeyi düşünmeye çalışıyorum . Ah evet ne olurdu. Joe

went to the casino after work and spent all his money. So I

işten sonra kumarhaneye gitti ve bütün parasını harcadı. Bu yüzden,

so if you hear two people talking quietly about someone

iki kişinin bir başkası hakkında sessizce konuştuğunu duyarsanız, onlar

else we would that they are whispering about them. And to

hakkında fısıldaştıklarını düşünürüz. Ve

tell half truths. I mentioned this in the lesson I did on

yarım doğruları söylemek için. Sırlar ve yalanlar üzerine yaptığım derste bundan bahsetmiştim

secrets and lies. A half truth is when you tell something

. Yarı gerçek, kısmen doğru olan bir şeyi söylediğiniz zamandır

that's partly true. Uh but maybe you enhance it a little

. Uh ama belki biraz geliştirirsin

bit. So if you so maybe Joe someone's stole some money at

. Öyleyse, Joe belki biri işyerinde biraz para çalmıştır

work. And if you tell a half truth you would say you know

. Ve yarım doğru söylersen,

Joe he's been stealing money for a long time. So you know he

Joe'nun uzun süredir para çaldığını bildiğini söylersin. Demek

stole money. But you're kind of exaggerating the story. You

para çaldığını biliyorsun. Ama hikayeyi biraz abartıyorsun. Uzun süre

don't know if he stole money for a long time but you add a

para mı çalmış bilmezsin ama

little bit to the story. Well finally here's a phrase that's

hikayeye biraz katarsın. Sonunda burada olumsuz olmayan bir cümle var

not negative. I wanted to make sure I had a balance of

. Bir cümle dengesine sahip olduğumdan emin olmak istedim

phrases. So we're going to talk about the phrase to speak

. Bu yüzden övgüyle söz edilecek ifade hakkında konuşacağız

highly of. When you speak highly of someone it means that

. Birinden övgüyle bahsettiğinizde bu,

you like them and you appreciate what they're doing.

ondan hoşlandığınız ve yaptıklarını takdir ettiğiniz anlamına gelir.

A great example would be this. Speak English with this guy.

Harika bir örnek bu olurdu. Bu adamla İngilizce konuş.

His name is Brent. Has a YouTube channel. And I speak

Adı Brent'miş. YouTube kanalı vardır. Ve diğer insanlara kanalından

very highly of him when I mention his channel to other

bahsettiğimde ondan övgüyle bahsediyorum

people. Because I think he's doing good work. When you speak

. Çünkü iyi işler yaptığını düşünüyorum. Birinden övgüyle söz ettiğinizde, onun hakkında

high of someone it means you say very nice things and very

çok güzel ve çok

kind things about them. So it's always nice if you know someone

nazik şeyler söylediğiniz anlamına gelir. Bu nedenle,

who's a hard worker at work and then when you're having a

iş yerinde çok çalışan birini tanıyorsanız ve sonra bir

conversation and their name comes up then you say nice

sohbet ederken adı geçtiğinde

things about them we would say that you are speaking highly of

onlar hakkında güzel şeyler söylerseniz, biz de onlardan övgüyle bahsettiğinizi söylerdik

them. To recommend. When you recommend someone it means that

. Tavsiye etmek. Birini tavsiye ettiğinizde,

you say they'll be good for a certain thing. Let's use Joe as

onun belirli bir şeye iyi geleceğini söylediğiniz anlamına gelir . Örnek olarak Joe'yu kullanalım

an example. Let's say my school needed a new teacher. And I

. Diyelim ki okulumun yeni bir öğretmene ihtiyacı vardı. Ve

knew that Joe was a good teacher and he didn't have a

Joe'nun iyi bir öğretmen olduğunu ve bir

job. I could recommend Joe to my principal. I could go to the

işi olmadığını biliyordum. Joe'yu müdürüme tavsiye edebilirim . Müdüre gidip

principal and say I have a friend named Joe. He's a really

Joe adında bir arkadaşım olduğunu söyleyebilirim. O gerçekten

good teacher and he doesn't have a job right now. So when

iyi bir öğretmen ve şu anda bir işi yok. Yani

you say that someone's good at something. Or when you say that

birinin bir şeyde iyi olduğunu söylediğinizde . Veya

something they're doing is really good. It it basically

yaptıkları bir şeyin gerçekten iyi olduğunu söylediğinizde. Temel olarak

means you're recommending them. So again we'll use Brett's

onları tavsiye ettiğiniz anlamına gelir. Bu yüzden yine Brett'in

probably getting tired be talking about his channel. But

kanalı hakkında konuşurken muhtemelen yorulduğunu kullanacağız. Ama

speak English with this guy. I highly recommend you visit his

bu adamla İngilizce konuş. Bir ara onun kanalını ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim

channel at some point. He teaches English like I do. Uh

. Benim gibi İngilizce öğretiyor. Uh

and he has done a few videos lately where he's on in

ve son zamanlarda Amerika

different parts of the United States. So I recommend that you

Birleşik Devletleri'nin farklı yerlerinde olduğu birkaç video yaptı . Bu yüzden onları izlemenizi tavsiye ederim

watch them. So that means I like his videos. I like the

. Bu onun videolarını beğendiğim anlamına geliyor.

work he's doing. And I like it so much. I will tell other

Yaptığı işi beğeniyorum. Ve bundan çok hoşlanıyorum. Diğer

people that they should go watch them. To vouch for. So

insanlara onları izlemeleri gerektiğini söyleyeceğim. kefil olmak. Yani

here's another way of recommending but it's it really

işte tavsiye etmenin başka bir yolu ama gerçekten

works yeah it means you're saying you can trust someone if

işe yarıyor evet bu birine kefil olursan birine güvenebileceğini söylüyorsun demektir

you vouch for someone it means you know them really really

bu onu gerçekten çok

well okay so in this picture it says Joe Joe is a hard worker

iyi tanıdığın anlamına gelir tamam yani bu resimde Joe Joe çalışkandır diyor

if I worked with Joe for a long time and I knew Joe was a very

eğer ben Joe ile uzun süre çalıştım ve Joe'nun çok iyi bir çalışan olduğunu biliyordum

good worker and if someone said I'm thinking of hiring Joe is

ve biri Joe'yu işe almayı düşündüğümü söylerse,

he a hard worker. I could say yeah I'll vouch for him. I

o çok çalışkandır. Evet, ona kefil olacağım diyebilirim.

worked with him for a long time. He's a really really good

Onunla uzun süre çalıştım. O gerçekten çok iyi bir

worker. So when you vouch for someone it means that you

çalışan. Yani birine kefil olduğunuzda,

publicly say or in a conversation you say that you

herkesin önünde veya bir sohbette

think that person is good at something okay sometimes my

o kişinin bir şeyde iyi olduğunu düşündüğünüzü söylediğiniz anlamına gelir, tamam bazen

students will apply for a job and then the company will call

öğrencilerim bir iş başvurusunda bulunur ve ardından şirket

me and say is this student a good worker and then I'll vouch

beni arar ve bu öğrenci iyi mi der işçi ve sonra onlara kefil olacağım, kesinlikle

for them I'll say yes absolutely when I had them in

evet diyeceğim, onları

class they were a hard worker they did a great job. Do trash

sınıfa aldığımda çok çalışkandılar, harika bir iş çıkardılar. Çöp

talk. I don't know why. This picture cracks me up because

konuşması yap. Neden bilmiyorum. Bu resim beni çatlatıyor çünkü

it's a couple of older people. Um but trash talk is when you

birkaç yaşlı insan var. Um ama çöp konuşması,

say mean things about people. Most of you'll hear trash talk

insanlar hakkında kötü şeyler söylediğin zamandır. Çoğunuz, insanlar spor yaparken saçma sapan konuşmalar duyacaksınız

or trash talk will happen when people are playing sports. If

veya saçma sapan konuşmalar olacak .

you watch football or soccer or basketball those are sports

Futbol ya da futbol ya da basketbol izlerseniz, bunlar

where sometimes the players walk by each other and they'll

bazen oyuncuların birbirlerinin yanından geçtiği sporlardır ve onlar

say something really mean about them. Like you have a big nose.

hakkında gerçekten kötü şeyler söylerler . Büyük bir burnun var gibi.

Actually they say meaner things than that. But when you trash

Aslında bundan daha kötü şeyler söylüyorlar . Ama biriyle dalga geçtiğinde,

talk someone you might say yeah where'd you learn to where'd

evet diyebilirsin,

you learn to play football from from your I don't know. Anyways

futbol oynamayı nereden öğrendin, bilmiyorum. Her neyse, bu

it's when you I'm not good at trash Talk by the way. But when

arada ben çöp konuşmada iyi değilim. Ama

you trash talk someone you basically are saying mean

birisiyle dalga geçtiğinde, temelde

things about them. Usually in a sports game. And by the way you

onlar hakkında kötü şeyler söylüyorsun. Genellikle bir spor oyununda. Ve bu arada

can flip it as well. You can talk trash about someone. Which

onu da çevirebilirsin. Birisi hakkında saçma sapan konuşabilirsin.

I think is a little more general and simply means to say

Bence bu biraz daha genel ve basitçe

mean things about someone. So this I picture this as this

birisi hakkında kötü şeyler söylemek anlamına geliyor. Yani bunu,

this older gentleman is saying mean things about this other

bu yaşlı beyefendinin diğer kişi hakkında kötü şeyler söylediği şeklinde hayal ediyorum

person. I don't know why that made me laugh because I think I

. Bunun beni neden güldürdüğünü bilmiyorum çünkü

think older people are all really kind and then it just

bence yaşlı insanların hepsi gerçekten kibar ve sonra sadece

Kegel. To be a reference. So this is a more formal term and

Kegel. Referans olmak. Yani bu daha resmi bir terim ve

it's similar to vouching for someone. When you act as a

birine kefil olmaya benziyor . Birisi için referans olarak hareket ettiğinizde,

reference for someone it means that legally I guess legally

yasal olarak sanırım yasal olarak

definitely formally you are willing to say that person is

kesinlikle resmi olarak o kişinin

good at something or that they're a good person. So

bir konuda iyi olduğunu veya iyi bir insan olduğunu söylemeye istekli olduğunuz anlamına gelir. Yani

sometimes when people apply for a job they'll say can I will

bazen insanlar iş başvurusu yaptıklarında bana referans olabilir misin diyorlar.

you be a reference for me? And that means you're allowing them

Bu da onların

to put your name on their job application. And then the place

iş başvurularına sizin adınızı koymalarına izin verdiğiniz anlamına geliyor . Ve sonra

they're applying for the job can call you to see if that

iş için başvurdukları yer, o kişinin iyi bir insan olup olmadığını öğrenmek için sizi arayabilir

person's a good person. So I this is probably a better

. Bu yüzden bazen öğrencilere kefil olduğumu söylediğim için bu muhtemelen daha iyi bir

example for when I said sometimes I vouch for students.

örnek .

Probably a better example would be sometimes a student will ask

Muhtemelen daha iyi bir örnek, bazen bir öğrencinin

if I will be a reference because they're applying for a

bir iş başvurusunda bulunduğu için referans olup olmayacağımı sorması olabilir

job. And then that the place they're applying at someone

. Ve sonra başvurdukları yerin biri

will call me and say so Joe your student Joe has applied

beni arayacak ve öğrencin Joe iş başvurusunda bulundu

for a job and they've listed you as a reference. Would you

ve seni referans olarak listelediler.

be able to tell us a little bit about Joe? And then I would say

Bize biraz Joe'dan bahsedebilir misiniz ? Ve sonra

Joe's great. Joe's a hard worker etcetera etcetera. Um to

Joe'nun harika olduğunu söyleyebilirim. Joe çok çalışkandır, falan filan.

build someone up. When you build someone up it means

Birini inşa etmek için. Birini inşa ettiğinizde, bu

usually you tell them directly but you can also tell other

genellikle onlara doğrudan söylediğiniz anlamına gelir, ancak diğer

people good things about them. So if I was talking to Joe I

insanlara onlar hakkında iyi şeyler de söyleyebilirsiniz. Joe ile konuşuyor olsaydım,

could say Joe you're really good at this job. Joe I saw the

Joe'nun bu işte gerçekten iyi olduğunu söyleyebilirim. Joe

work you did last week and it was awesome. Joe you are doing

Geçen hafta yaptığın işi gördüm ve harikaydı. Joe

a great job. So I can tell Joe directly. But I could also tell

harika bir iş çıkarıyorsun. Böylece doğrudan Joe'ya söyleyebilirim . Ama patronuma da söyleyebilirim

my boss. If I worked with Joe I could go to my boss and say you

. Joe ile çalışsaydım, patronuma gidip

know what? I just wanted to put a good in for Joe. He's doing

ne olduğunu biliyor musun diyebilirdim? Sadece Joe için iyi bir şey koymak istedim.

great work right now. So anytime you say something that

Şu anda harika işler yapıyor. Yani ne zaman birisinin yaptığı

will highlight good work or actions that someone has done

iyi işleri veya eylemleri vurgulayacak bir şey söyleseniz,

you are building them up. To sabotage. When you sabotage

onları inşa etmiş olursunuz. sabote etmek.

someone's career or you sabotage someone's work it

Birinin kariyerini sabote ettiğinizde veya birinin işini sabote ettiğinizde, arkasından yalan

means you destroy it by telling lies behind their back. So it's

söyleyerek işi mahvetmiş olursunuz . Yani

not a word we use a lot but I did hear this in a movie. Um

çok kullandığımız bir kelime değil ama bunu bir filmde duymuştum. Um

and so when you hear the phrase like oh he's out to sabotage

ve böylece oh gibi ifadeyi duyduğunuzda, onun hayatını sabote etmeye çalışıyor

her life. It means that they're going to say they're going to

.

spread rumours. They're going to tell lies about you. They're

Dedikodu yayacaklarını söyleyecekler demektir. Senin hakkında yalanlar söyleyecekler.

going to do everything they can to make people not like you. So

İnsanların sizi sevmemesi için ellerinden geleni yapacaklar.

that's why I put this picture of one person whispering to

Bu yüzden bir kişinin diğerine fısıldadığı bu resmi koydum

another. Like did you hear Joe quit his job again? Joe Joe

. Mesela Joe'nun işinden tekrar ayrıldığını duydun mu? Joe Joe

quit five jobs in the last five days. He can't keep a job. So

son beş gün içinde beş işten ayrıldı . Bir işi elinde tutamaz. Yani

they're trying to sabotage someone's reputation to

sabotage someone's career or to sabotage their life. To rat. So

birinin kariyerini veya hayatını sabote etmek için itibarını sabote etmeye çalışıyorlar. Fareye. Bu yüzden

we've gone over this one already. When you rat on

bunun üzerinden çoktan geçtik . Birini ispiyonladığınızda,

someone it means you tell someone in authority what they

yetkili birine ne

did. If two of my kids let's say the cookies were gone and I

yaptığını anlatmış olursunuz. Çocuklarımdan ikisi kurabiyeleri gitti diyelim ve

said to my kids who ate the last cookie and if my one kid

son kurabiyeyi yiyen çocuklarıma ve bir çocuğum yediğini

said he did Joe ate it. I don't have a kid named Joe. We would

söylediyse Joe yedi. Joe adında bir çocuğum yok.

say that that person has ratted out Joe. Or maybe I'm driving

O kişinin Joe'yu ele verdiğini söyleyebiliriz . Ya da belki

with one of my kids to school and I say you know the TV broke

çocuklarımdan biriyle okula gidiyorum ve biliyorsun geçen gün televizyon bozuldu diyorum,

the other day do you know what happened? And if they said oh

ne oldu biliyor musun ? Ve eğer dedilerse,

Joe did it. They would be ratting out Joe. So when you

Joe yaptı. Joe'yu ispiyonlayacaklardı. Yani

rat someone out it means you tell someone in authority

birini ispiyonladığınızda, yetkili birine

something that they did. To give someone up to give someone

onun yaptığı bir şeyi söylediğiniz anlamına gelir. Birinden vazgeçmek için birinden

up is very similar. Uh when you give someone up it means let's

vazgeçmek çok benzer. Birini ele verdiğinizde bu, diyelim ki

say Joe and I robbed a bank and we were going to keep it a

Joe ve ben bir banka soyduk ve bunu bir

secret and then Joe went to the police and said Bob did it. We

sır olarak saklayacaktık ve sonra Joe polise gitti ve bunu Bob'un yaptığını söyledi. O

would say that he gave gave me up. When you give someone up it

benden vazgeçti derdik . Birinden vazgeçtiğinizde,

basically means that you've done something illegal or

temelde yasa dışı bir şey yaptığınız veya

you've done something wrong. And one person again tells

yanlış bir şey yaptığınız anlamına gelir. Ve bir kişi yine

someone in authority that you've done it. So to rat and

yetkili birine senin yaptığını söylüyor. Yani birilerini ispiyonlamak ve birinden

to give someone up are very very very very similar. To stab

vazgeçmek çok çok çok çok benzer.

someone in the back. So this is a little bit different. This is

Birini sırtından bıçaklamak. Yani bu biraz farklı. Bu,

when you betray someone or this is when you you and someone

birine ihanet ettiğiniz zamandır veya bu, siz ve bir

else yeah you have there's trust between two people and

başkasının evet, iki kişi arasında güven olduğu ve

then one of the people goes and does something or tells other

sonra insanlardan birinin gidip bir şey yaptığı veya yaptığın bir şeyi diğer insanlara anlattığı zamandır

people about something you've done. If you have a secret if

. Eğer bir sırrınız varsa,

you and a friend had a secret and your friend told the secret

siz ve bir arkadaşınızın bir sırrı varsa ve arkadaşınız bu sırrı başkasına anlatmışsa,

to someone else you could say that they stabbed you in the

sizi sırtınızdan bıçakladılar diyebilirsiniz

back. Okay. So it's a way of betraying some one. It's a way

. Tamam aşkım. Yani birine ihanet etmenin bir yolu. İki kişi

of breaking the trust between two people. And so we have to

arasındaki güveni kırmanın bir yolu . Ve bu yüzden

betray. I think I don't know my history very well but I think

ihanet etmek zorundayız. Sanırım tarihimi çok iyi bilmiyorum ama

Brutus betrayed Caesar. I think that's how it went. So Caesar

Brutus'un Sezar'a ihanet ettiğini düşünüyorum. Sanırım böyle gitti. Yani Sezar,

trusted Brutus and I think his dying words are like or I don't

Brutus'a güvendi ve bence onun son sözleri şöyle ya da

know how to say it but when you have trust and when one of

nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama güveniniz olduğunda ve

those people does something that causes harm to the other

bu insanlardan biri diğer kişiye zarar veren

person or makes them feel at or actually something bad happens

ya da onlara hissettiren ya da gerçekten bir şey hissettiren bir şey yaptığında başlarına kötü bir şey gelse

to them we would say that you betrayed them. Never nice to

onlara ihanet ettin derdik.

betray someone. To put someone down. When you put someone down

Birine ihanet etmek asla hoş değil. Birini yere indirmek için . Birini aşağıladığınızda,

it means again you're saying mean things about them. So if

yine onlar hakkında kötü şeyler söylüyorsunuz demektir. Yani eğer

Joe was a really hard worker and I was talking to someone

Joe gerçekten çok çalışkansa ve ben başka biriyle konuşuyorsam,

else I could say Joe's not a hard worker. Joe is like he's

Joe'nun çalışkan olmadığını söyleyebilirim . Joe gelmiş

the worst worker ever. Um Joe's late for work all the time.

geçmiş en kötü çalışanmış gibi. Um Joe her zaman işe geç kalır.

He's always leaving early. He steals stuff from work. So

Her zaman erken ayrılıyor. İşten bir şeyler çalıyor. Yani,

you're saying you're you're basically saying mean things

temelde

about the person. That might be true and might not be true. It

o kişi hakkında kötü şeyler söylediğini söylüyorsun. Bu doğru olabilir ve doğru olmayabilir.

both could happen. And again you can put someone down to

İkisi de olabilirdi. Ve yine birini

their face as well. Like I could go up to someone and say

de yüzüne karşı koyabilirsiniz. Sanki birinin yanına gidip

mean things about them and we would use the same phrase to

onlar hakkında kötü şeyler söyleyebilirdim ve aynı cümleyi

put someone down. To whine. So I think children do this the

birini aşağılamak için kullanırdık. Sızlanmak. O yüzden sanırım bunu en çok çocuklar yapıyor

most. When you whine about someone it means you complain

. Birisi hakkında mızmızlanmanız,

about them for a long time. So sometimes after work people

ondan uzun süre şikayet ettiğiniz anlamına gelir. Bu yüzden bazen işten sonra insanlar

will go to a restaurant. And as they sit around they might

bir restorana gider. Ve etraflarında oturdukça

whine about their boss. They might whine about a colleague

patronları hakkında mızmızlanabilirler. Restoranda olmayan bir meslektaş hakkında mızmızlanabilirler

that isn't there at the restaurant. So it's basically

. Yani temelde şikayet etmeye

very very similar to to complain. And we often use

çok çok benzer . Ve çoğu zaman

these two words together. So sometimes People get together

bu iki kelimeyi birlikte kullanırız. Yani bazen insanlar bir araya gelirler

and they have fun but sometimes they whine and complain about

ve eğlenirler ama bazen iş hakkında mızmızlanıp şikayet ederler ya da

work or they whine and complain about their boss or they whine

patronları hakkında sızlanıp şikayet ederler ya da

and complain about their co-worker. Um so definitely

iş arkadaşları hakkında sızlanıp şikayet ederler. Um, kesinlikle

these two words mean the same thing and they often go

bu iki kelime aynı şeyi ifade ediyor ve genellikle

together and yeah it's a lot more fun to go out with people

bir araya geliyorlar ve evet, işten insanlarla dışarı çıkıp eğlenmek çok daha eğlenceli

from work and enjoy yourself. It's not fun to go out and

. Dışarı çıkıp

listen to people whine and complain about everything. So

insanların mızmızlanmalarını ve her şeyden şikayet etmelerini dinlemek eğlenceli değil. Her

anyways this you use to talk about a situation or people.

neyse, bunu bir durum veya insanlar hakkında konuşmak için kullanırsın.

Both will work. To ruin someone's reputation. When you

Her ikisi de çalışacak. Birinin itibarını zedelemek.

ruin someone's reputation it means you lie about them or you

Birinin itibarını mahvettiğinizde bu, onlar hakkında yalan söylediğiniz veya ifşa edilmesini istemedikleri

reveal a secret that they didn't want revealed. You do

bir sırrı ifşa ettiğiniz anlamına gelir . Ünlülerin başına

something that makes them this happens a lot with celebrities.

bunun gelmesine neden olan bir şey yapıyorsun .

So a celebrity might have done something in the past and when

Yani bir ünlü geçmişte bir şey yapmış olabilir ve

they when someone reveals that it might they might no longer

birisi bunu açıkladığında artık

be able to work. They won't get hired to make movies. Um this

çalışamayabilir. Film yapmak için işe alınmayacaklar. Um, bu

happens sometimes with teenagers where someone will

bazen ergenlerde olur, birisi bir başkası hakkında

make up a story or tell a lie about someone else and tell the

bir hikaye uydurur ya da yalan söyler ve

whole school and a person who everyone liked now all of the

tüm okula söyler ve şimdi herkesin sevdiği bir kişi birdenbire

sudden students don't like that person because someone ruined

öğrenciler o kişiden hoşlanmaz çünkü biri

their reputation. Not a kind thing to do at all. Um to

itibarını mahveder. Hiç hoş bir şey değil. Um,

defame and to slander. So when you defame or slander someone

karalamak ve iftira atmak. Yani birini karaladığınızda veya iftira attığınızda,

they pretty much mean the same thing. But they have more of a

hemen hemen aynı şeyi kastederler. Ancak daha çok

formal legal definition. So when you let me actually give

resmi bir yasal tanımları var. Yani aslında

you the definition. It's when you say something about someone

size tanımı vermeme izin verdiğinizde. Birisi hakkında Açıkça bir şey söylediğiniz zamandır

Publicly. But you can then they can then take you to court if

. Ama o zaman yalan söylersen seni mahkemeye verebilirler

you lied. So slander. Um to make false and damaging

. Yani iftira. Um, biri hakkında alenen yanlış ve zarar verici beyanlarda bulunmak

statements about someone publicly. And then let's look

. Ve sonra

for demean or defame sorry. Defame. To damage the good

pardon aşağılama veya karalama arayalım. karalamak Bir

reputation of someone through slander or liable and to do so

kimsenin itibarını iftira veya mesuliyet yoluyla zedelemek ve bunu

publicly. So again these are more like legal definitions of

alenen yapmak. Yani yine bunlar daha çok

saying something about someone. When you spread gossip or when

birisi hakkında bir şeyler söylemenin yasal tanımları gibidir. Dedikodu yaydığınızda veya

you spread rumours or when you gossip about someone there's no

söylenti yaydığınızda veya biri hakkında dedikodu yaptığınızda

legal ramifications. Do you know that word? Like they can't

yasal bir sonuç olmaz. Bu kelimeyi biliyor musun?

sue you. But if a newspaper publishes something that's

Seni dava edemeyecekleri gibi. Ama bir gazete gerçek olmayan bir şey yayınlarsa

untrue. Or if something is said publicly that's untrue. Someone

. Veya bir şey alenen söylenirse, bu doğru değildir. Birisi

can say no that's slander or you've defamed me and they

hayır bu iftira diyebilir ya da sen bana iftira attın ve

might take you to court. And we also have to falsely accuse I

seni mahkemeye verebilirler. Ayrıca

have been guilty of falsely accusing some of my children of

bazı çocuklarımı

doing certain things. Um sometimes when something

bazı şeyleri yapmakla haksız yere suçlamaktan suçlu olduğumu da haksız yere suçlamalıyız. Bazen

happens like let's say someone broke something in the house.

birisi evde bir şey kırmış diyelim. Bunu

You might think you which child did it. But if you tell them I

hangi çocuğun yaptığını düşünebilirsiniz. Ama onlara senin

know you did it and they didn't you are falsely accusing

yaptığını ve onların yapmadığını bildiğimi söylersen, haksız yere

someone. This also happens in the world. Sometimes people

birini suçluyorsun. Bu dünyada da oluyor . Bazen insanlar

will falsely accuse someone else. They'll tell the police

haksız yere başka birini suçlarlar . Polise

that someone did something and when it's not true. So not a

birinin bir şey yaptığını ve bunun doğru olmadığını söylerler. Yani

nice thing at all. To praise. So you can praise someone to

hiç hoş bir şey değil. Övmek için. Böylece birini

their face. You can go to someone and say good job. Um

yüzüne karşı övebilirsiniz. Birine gidip aferin diyebilirsin.

awesome work. Um but you can also pray someone to someone

Harika iş. Um ama aynı zamanda başka biri için de dua edebilirsiniz

else. I could say you know Rod the Brazilian English teacher

. Bu arada Brezilyalı İngilizce öğretmeni Rod'u tanıdığını söyleyebilirim

by the way. Rod the English teacher in the chat. Uh Rod's

. Sohbette İngilizce öğretmeni Rod. Ah, Rod

really nice guy. Uh he does really good work as well on

gerçekten iyi bir adam. Uh, YouTube'da da gerçekten iyi işler yapıyor

YouTube. And he teaches classes. English classes and

. Ve dersler veriyor. İngilizce dersleri ve

he's good at it. I'm giving Rod praise. Um I could do that to

o bunda iyi. Rod'u övüyorum . Onunla

Rod which I've done when I've talked to him. But I can also

konuştuğumda yaptığım şeyi Rod'a da yapabilirdim . Ama

do it to someone else. Okay so it's like kind of like

başkasına da yapabilirim. Tamam,

recommending. It's kind of like saying good things about

tavsiye etmek gibi bir şey. Birisi hakkında iyi şeyler söylemek gibi bir şey

someone. You can also sing someone's praises. Okay. So

. Ayrıca birinin övgülerini de söyleyebilirsin. Tamam aşkım. Yani

when you sing someone's praises you say a lot of good things

birini överken, onlar hakkında pek çok güzel şey söylüyorsunuz

about them. So you might you might talk about them for 10

. Yani onlar hakkında 10

minutes And the whole time you're talking about them

dakika konuşabilirsin ve onlar hakkında konuştuğun süre boyunca onlar

you're saying good things about them. So a very nice thing to

hakkında iyi şeyler söylüyorsun . Yani yapılacak çok güzel bir şey

do. If you know someone who's doing something really good in

. Dünyada gerçekten iyi bir şey yapan birini tanıyorsanız

the world. You might say you know this person donates a lot

. Bu kişinin çok para bağışladığını bildiğinizi söyleyebilirsiniz

of money. This person we should use Joe. Joe donates a lot. Of

. Joe'yu kullanmamız gereken bu kişi . Joe çok bağış yapıyor.

money. Joe volunteers to help out at a soup kitchen to feed

Paradan. Joe, evsizleri beslemek için bir aşevinde yardım etmeye gönüllü olur

the homeless. Joe is a great person. If I talked about Joe

. Joe harika bir insan. Joe hakkında

for 5 minutes or 10 minutes and just continually said good

5 dakika veya 10 dakika konuşsaydım ve sürekli olarak iyi

things I would be singing his praises. To question someone's

şeyler söyleseydim, onu övüyor olurdum . Birinin

authority. So when you question someone's authority it's when

otoritesini sorgulamak. Yani birinin otoritesini sorguladığınızda,

you talk about them and you you're basically saying they

onun hakkında konuştuğunuz zaman ve temelde onun

shouldn't be in power anymore. So sometimes at work people

artık iktidarda olmaması gerektiğini söylüyorsunuz. Bu yüzden bazen işte insanlar

will question the boss's authority. In Government.

patronun otoritesini sorgular. Hükümette.

People sometimes question someone's authority. Right now

İnsanlar bazen birinin otoritesini sorgular. Şu anda

there is a protest in Ottawa and people are questioning

Ottawa'da bir protesto var ve insanlar

Justin Trudeau's authority. So when you question someone's

Justin Trudeau'nun otoritesini sorguluyor. Yani birinin

authority you ask questions and you talk about them in a way

otoritesini sorguladığınızda sorular soruyorsunuz ve onlar hakkında

where you're basically saying they shouldn't be in charge

temelde artık yetkilerinin olmaması gerektiğini söylüyormuş gibi konuşuyorsunuz

anymore. Okay this next word this last word please listen

. Tamam, bu sonraki kelime bu son kelime lütfen

carefully as I explain it. Okay? This is a word that's a

açıklarken dikkatlice dinleyin. Tamam aşkım? Bu, İngilizce'de kötü bir kelime olan bir kelimedir

bad word in English. But I'm going to talk about the verb

. Ama ben

form of it. Okay? So in English if you call someone if you call

bunun fiil şeklinden bahsedeceğim. Tamam aşkım? Yani İngilizce'de birine

someone a **** that is a bad word. That is not a nice thing

**** dersen bu kötü bir kelimedir. Bu söylenecek hoş bir şey değil

to say. But in the verb form it's kind of an informal slang

. Ancak fiil biçiminde, bir tür resmi olmayan bir argo

and a crude way to talk about complaining. So when you

ve şikayet etmekten bahsetmenin kaba bir yolu . Yani

complain a lot sometimes people will say that you're **** Okay?

çok şikayet ettiğinde bazen insanlar senin **** olduğunu söyleyecekler, tamam mı?

Um all Joe does he just **** about work. So again listen

Um, Joe'nun tek yaptığı sadece işle ilgili. Bu yüzden tekrar

carefully. This is not a word you would use at work. This is

dikkatlice dinleyin. Bu iş yerinde kullanacağın bir kelime değil. Bu

a very informal word. I said it slang. It's it's more informal.

çok gayri resmi bir kelime. Argo dedim. Daha gayri resmi.

But it's actually more common than you think. Um I actually

Ama aslında düşündüğünüzden daha yaygın . Um, aslında

have heard this word a few times lately. Um so again when

bu kelimeyi son zamanlarda birkaç kez duydum.

you call someone the B word that is a bad thing. But when

Birine B kelimesini söylediğinde bu kötü bir şey. Ama

you use it in this way if you're talking to a friend and

bunu bu şekilde kullandığınızda eğer bir arkadaşınızla konuşuyorsanız ve

you say you know let's stop **** about And let's talk about

bildiğinizi söylüyorsanız bırakın **** hakkında Ve

something positive. So again I don't know. Maybe I don't know

olumlu bir şey hakkında konuşalım. Yani yine bilmiyorum. Belki

if Brent's still here in the chat but I know he has to leave

Brent hala sohbette burada mı bilmiyorum ama

and teach usually but this is just a very crude informal

genellikle ayrılıp ders vermesi gerektiğini biliyorum ama bu sadece bir şeyden şikayet ettiğini söylemenin çok kaba, gayri resmi bir

slang way to say that you're complaining about something.

argo yolu .

There I hope that made sense. Basically what I'm saying is

Umarım bu mantıklıdır. Temelde söylemek istediğim,

you'll hear this word but maybe you shouldn't use it. But you

bu kelimeyi duyacaksınız ama belki de kullanmamalısınız. Ama bir

might hear it if you're having a conversation sometime.

ara sohbet ediyorsanız duyabilirsiniz.