Free English Class! Topic: Aging! 👵🏻👴🏾👵 (Lesson Only)

Well hello and welcome to this English lesson where I'm going

Merhaba ve

to talk about aging. So aging is the process whereby we get

yaşlanma hakkında konuşacağım bu İngilizce dersine hoş geldiniz. Yani yaşlanma, bizim yaşlanma sürecimizdir

old. Those are a lot of big words aren't they? Um it's the

. Bunlar çok büyük sözler değil mi? Um,

process of getting old as you go through life. Aging is

hayatın içinden geçerken yaşlanma sürecidir. Yaşlanma, zaman geçtikçe

something that I'm slowly becoming an expert on as time

yavaş yavaş uzmanlaştığım bir şey

goes by. When I was younger, when I was in my teens or when

. Daha gençken, gençken ya da yirmili

I was in my twenties. I didn't know a lot about aging. But

yaşlarımdayken. Yaşlanma hakkında pek bir şey bilmiyordum. Ama

certain now that I am fifty I am starting to become an expert

artık elli yaşıma geldiğime göre,

on aging which again is the process of getting older so in

yine yaşlanma süreci olan yaşlanma konusunda uzman olmaya başlıyorum, bu yüzden

this English lesson I'll teach you some words and phrases that

bu İngilizce dersinde size yaşlanma hakkında konuşmak için kullanabileceğiniz bazı kelimeler ve deyimler öğreteceğim.

you could use to talk about aging the biggest question that

I got I got a few messages from people saying that I spelled

İnsanlardan,

the word aging wrong that it has an E in it so I put some

yaşlanma kelimesini yanlış yazdığımı, içinde E harfi olduğunu söyleyen birkaç mesaj aldım, bu yüzden

flags here for you the word aging has two spellings in

sizin için buraya bazı işaretler koydum, yaşlanma kelimesinin İngilizce'de iki yazılışı var,

English you can say aging or aging they're pronounced the

yaşlanma veya yaşlanma diyebilirsiniz, bunlar telaffuz ediliyor

same but if you are in America and most of Canada you would

aynı ama Amerika'da ve Kanada'nın çoğundaysanız,

spell it without an E. It sounds to me from my research

E olmadan hecelersiniz. Araştırmamdan bana öyle geliyor ki,

that if you live in Britain or some Canadians still spell it

Britanya'da yaşıyorsanız veya bazı Kanadalılar hala

with an E. So it's not a typo on the title. Aging can be

E ile heceliyorlar. Yani bu bir yazım hatası değil. başlık. Yaşlanma,

spelled without an E in North America or with an E. So just

Kuzey Amerika'da E olmadan veya E ile yazılabilir. O yüzden

kind of pay attention to where you are. And again to define

nerede olduğunuza biraz dikkat edin . Ve yine yaşlanmayı tanımlamak için

aging aging is the process of getting older. As time goes by

yaşlanma, yaşlanma sürecidir. Zaman geçtikçe

humans get older. Other animals get older. Uh but aging is that

insan yaşlanır. Diğer hayvanlar yaşlanır. Ama yaşlanmak bu

process. The aging process, some people say the aging

süreçtir. Yaşlanma süreci, bazı insanlar yaşlanma

process is not kind. Um you get older, you get wiser, but

sürecinin nazik olmadığını söylüyor. Yaşlanıyorsun, akıllanıyorsun ama

physically things get more difficult to do. We have a few

fiziksel olarak işler daha da zorlaşıyor.

other ways to talk about this. Probably, the most common way

Bunun hakkında konuşmanın birkaç yolu daha var. Muhtemelen, bunu en yaygın olarak

that we describe it is getting old. Like, yes, my mom is

tarif ettiğimiz yol yaşlanmaktır. Evet, annem

getting old or I'm getting old. We sometimes say feeling old as

yaşlanıyor ya da ben yaşlanıyorum gibi. Bazen yaşlı hissetmek de deriz

well. It's pretty common for me to work on the farm all day and

. Bütün gün çiftlikte çalışmak benim için oldukça yaygın bir durum ve

at the end of the day, I'm sore and I say to Jen, oh I'm

günün sonunda canım acıyor ve Jen'e "ah

getting old or I might say, oh I'm I'm feeling old today. Um

yaşlanıyorum" diyorum ya da "ah, kendimi yaşlı hissediyorum" diyebilirim. Bugün.

but getting old is probably the most common one. You know, my

Ama yaşlanmak muhtemelen en yaygın olanıdır. Biliyorsun,

parents are getting old. They might need to move into a

ailem yaşlanıyor. Bir huzurevine taşınmaları gerekebilir

retirement home or wow, I'm getting old. Soon, I will be

ya da vay canına, yaşlanıyorum. Yakında

retired. Um old age is another way to describe it. So as you

emekli olacağım. Yaşlılık, onu tanımlamanın başka bir yoludur. Yani

approach old age we talk about old age when we talk about

yaşlılığa yaklaştığınızda,

ourselves as something in the future. So as someone who is

kendimizden gelecekte bir şey olarak bahsettiğimizde yaşlılıktan bahsediyoruz . Yani elli yaşında biri olarak

fifty I would say that I'm approaching old age. In about

yaşlılığa yaklaştığımı söyleyebilirim. Yaklaşık

ten or 15 years I might describe myself as being old.

on veya 15 yıl sonra kendimi yaşlı olarak tanımlayabilirim.

But right now I'm approaching old age. Even though my hair is

Ama şu anda yaşlılığa yaklaşıyorum. Saçlarım

grey even here. I still am not considered old. Uh let's see

burada bile ağarmış olsa da. Hala yaşlı sayılmam. Haydi bakalım

here. Over the hill. So this used to be when you were over

. Tepenin üzerinde. Yani bu,

the age of forty but I'm wondering now if over the hill

kırk yaşın üzerindeyken böyleydi ama şimdi merak ediyorum, tepenin ötesi

is actually closer to forty-five or fifty. We use the

aslında kırk beşe mi yoksa elliye mi daha yakın? Hayatının yarısında olmaktan

phrase over the hill to talk about being halfway through

bahsetmek için tepenin üzerindeki ifadeyi kullanırız

your life. Um usually on your fortieth birthday people will

. Um genellikle kırkıncı doğum gününüzde insanlar

say ah you're over the hill now. And it's a phrase kind of

ah artık tepeyi aştınız derler . Ve

describing that life is a hill. And you climb up and then when

hayatın bir tepe olduğunu anlatan bir deyim. Ve tırmanıyorsun ve sonra zirveye

you get to the top you're over the hill. So it really is um a

vardığında tepeyi aşıyorsun . Bu yüzden, hayatınızın orta noktasına atıfta bulunmak

unique English phrase for referring to the halfway point

için gerçekten eşsiz bir İngilizce ifadedir

in your life. I would be considered over the hill if you

. Benimle İngilizce konuşsaydın, tepenin üzerinde sayılırdım

were talking to me in English. And then of course grey hair.

. Ve sonra tabii ki gri saç.

Now grey has two spellings as well. You can spell it GRAY or

Şimdi grinin de iki yazılışı var . GRİ veya

GRE Y. In Canada both spellings are acceptable. But certainly

GRE Y yazabilirsiniz. Kanada'da her iki yazım da kabul edilebilir. Ama kesinlikle

you can see by example. I can't even point to the right side of

örnek olarak görebilirsiniz. Kafamın sağ tarafını bile işaret edemiyorum

my head. That my hair is getting gray. Gray hair is a

. Saçlarımın ağardığını. Gri saç

very common thing. And then uh mentioned in the chat and I

çok yaygın bir şeydir. Ve sonra sohbette bahsettim ve

forgot to put a slide up is that people get bald. Men

bir slayt koymayı unuttum, insanlar kelleşir. Erkekler

suffer from baldness as they get older. I have I'm a little

yaşlandıkça kellikten muzdariptir . Biraz

worried. I'm not sure if that's a bald spot right there. You

endişeliyim. Orası kel bir yer mi emin değilim.

see this little white line? It might just be hair that's a

Bu küçük beyaz çizgiyi görüyor musun? Sadece biraz daha gri olan saç olabilir

little more grey. Um it's hard to look at it but I might be

. Bakması zor ama

starting to bald. I don't think. Yeah, I don't know. My

kelleşmeye başlamış olabilirim. sanmıyorum Evet, bilmiyorum.

mom's dad, my grandfather on my mom's side had a full head of

Annemin babası, anne tarafından dedemin saçları gürdü

hair and he lived to be in his seventies. So, I hope that

ve yetmişli yaşlarına kadar yaşadı . Yani, umarım

genetically I take after him. We'll have to see. So far, so

genetik olarak onun peşinden giderim. Görmemiz gerekecek. Şimdiye kadar, şimdiye

far so good. I'm not balding. Anyways, grey hair definitely a

kadar çok iyi. Ben kel değilim. Her neyse, gri saç kesinlikle

sign of getting older. And then wrinkles. If I was to zoom the

yaşlanmanın bir işaretidir. Ve sonra kırışıklıklar.

camera way in, you would notice that I have wrinkles be side my

Kamerayı iyice yakınlaştırsaydım, gözlerimin yanında kırışıklıklar olduğunu fark ederdin

eyes. Um you can see a few wrinkles on my forehead. If I

. Um, alnımda birkaç kırışıklık görebilirsin.

try to raise my eyebrows, I'm probably freaking everyone out

Kaşlarımı kaldırmaya çalışırsam, muhtemelen herkesi korkutmuş olurum

but as you get older, you get more and more wrinkles. Um so,

ama yaşlandıkça daha çok kırışık oluyorsun. Um,

I actually think wrinkles are kinda cool. Um I know some

aslında kırışıklıkların biraz havalı olduğunu düşünüyorum. Um, bazı

people like to put cream on and they like to try to stop the

insanların krem ​​sürmeyi sevdiğini ve kırışıklıkları durdurmaya çalışmayı sevdiğini biliyorum

wrinkles but I figure as I age, as I get older, as I approach

ama yaşlandıkça, yaşlandıkça , yaşlandıkça

old age, it's just going to be far for the is what we would

, bu bizim diyeceğimiz şey için çok uzak olacak.

say. You're gonna get wrinkles. You can't really stop them. And

. Kırışıklıklar yaşayacaksın. Onları gerçekten durduramazsın. Ve

then you might lose your teeth. This is becoming less common in

sonra dişlerini kaybedebilirsin. Bu, dünyanın birçok yerinde daha az yaygın hale geliyor

many parts of the world because uh we have fluoride in our

çünkü suyumuzda florür var

water and we have fluoride in our toothpaste. Um like for

ve diş macunumuzda florür var . Um,

myself I still have all my teeth. My dad and my uncles um

kendim için hala tüm dişlerim var . Babam ve amcalarımın

most of them didn't have their teeth when they were older.

çoğu yaşlandıklarında dişleri yoktu.

Their teeth slowly uh I guess they had them pulled uh and

Dişlerini yavaşça uh sanırım çektirdiler ve takma

then they got what's called dentures or false teeth. So not

diş ya da takma diş denen şeyi aldılar. Yani, dünyanın

as common still common in some places in the world as you get

bazı yerlerinde hala yaygın olan kadar yaygın değil,

older you might lose your teeth but becoming less common. And

yaşlandıkça dişlerinizi kaybedebilirsiniz, ancak daha az yaygın hale gelir. Ve

then yes you would wear either false teeth or dentures. So my

sonra evet, takma diş veya takma diş takarsınız. Yani

dad had his bottom teeth but he had um he wore false teeth. His

babamın alt dişleri vardı ama takma dişleri vardı.

top teeth. He had false teeth. So it was always funny because

Üst dişleri. Takma dişleri vardı. Bu yüzden her zaman komikti çünkü

he would a lot of times take his false teeth out and put

çoğu zaman takma dişlerini çıkarıp

them in his pocket. I don't know why. And then sometimes

cebine koyardı. Neden bilmiyorum. Ve sonra bazen

they would fall out of his pocket. So, anyways, just a

cebinden düşerlerdi . Her neyse,

funny story about my dad and his false teeth. Um I've tried

babam ve takma dişleri hakkında komik bir hikaye .

to take really good care of my teeth. Um I go to the dentist

Dişlerime gerçekten iyi bakmaya çalıştım . Um

regularly. So, hopefully, I don't end up with false teeth

düzenli olarak dişçiye giderim. Yani, umarım sonunda takma dişlerim olmaz

but if I do, I do. And then probably, the biggest thing as

ama olursam da olurum. Ve sonra muhtemelen, yaşlandıkça en büyük şey

you age, one of the things that happens when you are aging uh

, yaşlandıkça olan şeylerden biri de

is you have aches and pains. Sometimes, they are mysterious.

ağrılarınız ve ağrılarınızdır. Bazen gizemlidirler.

Sometimes, you're hurts or your knee hurts or your hip hurt and

Bazen incinirsin, dizinin veya kalçanın incinir ve

you don't know why. You don't remember what you did. Maybe

nedenini bilmezsin. Ne yaptığını hatırlamıyorsun. Belki de

you just did a quick movement. I know a year ago, I turned my

sadece hızlı bir hareket yaptın. Biliyorum, bir yıl önce

head really fast and all of a sudden, I had a pain in my

başımı çok hızlı çevirdim ve birden boynumda bir ağrı hissettim

neck. Um and I don't know. I didn't really do anything to

. Um ve ben bilmiyorum. Gerçekten

deserve that. And then of course poor eyesight. I have my

bunu hak edecek hiçbir şey yapmadım. Ve sonra elbette zayıf görme.

reading glasses here. Um a number of years ago. Put these

Okuma gözlüğüm burada. Birkaç yıl önce.

on for a sec. A number of years ago I didn't need reading

Bir saniye bunları giy. Birkaç yıl önce okuma gözlüğüne ihtiyacım yoktu

glasses. Um I could read without glasses no problem. But

. Um, gözlüksüz okuyabilirdim, sorun değil. Ama

slowly but surely um my vision when trying to read things

yavaş ama emin adımlarla bir şeyler okumaya çalışırken vizyonum

started to fade. Like if I had to read something this small.

solmaya başladı. Sanki bu kadar küçük bir şeyi okumak zorundaymışım gibi. Buna

I'm not sure if it's gonna focus on that. It might. No it

odaklanılacağından emin değilim . Olabilir. Hayır,

likes my face better. Um if I had To focus on something

yüzümü daha çok seviyor. Şu anda küçük bir şeye odaklanmak zorunda kalsaydım, böyle bir şeyi

that's small um right now I need reading glasses to read

okumak için okuma gözlüğüne ihtiyacım olurdu

something like that. So poor eyesight um can happen at any

. Yani zayıf görme her

age but definitely starts to happen a bit more as you get

yaşta olabilir ama yaşlandıkça kesinlikle biraz daha fazla olmaya başlar

older. So, we have a phrase in English to age gracefully and

. Yani, İngilizce'de incelikle yaşlanmak için bir ifademiz var ve

what this kind of refers to is that you just take aging as

bu tür bir ifade, yaşlanmayı

something normal in life. That you don't try to fight it, you

hayatta normal bir şey olarak kabul etmenizdir. Bununla savaşmaya çalışmıyorsunuz,

try to stay healthy, you eat healthy, and you exercise but

sağlıklı kalmaya çalışıyorsunuz, sağlıklı besleniyorsunuz ve egzersiz yapıyorsunuz ama

that you just, you're okay with all of the things that happen

as you get older. I'm trying to age gracefully. I'm looking

yaşlandıkça olan her şeyde sorun yok. Zarif bir şekilde yaşlanmaya çalışıyorum.

forward to eating healthy and exercising but if at a certain

Sağlıklı beslenmeyi ve egzersiz yapmayı dört gözle bekliyorum ama hayatımın belirli bir

point in my life, um I'm not able To do certain things, I

noktasında bazı şeyleri yapamıyorsam,

hope that I can accept them. Hopefully, you understood that

umarım onları kabul edebilirim. Umarım,

phrase to age gracefully. And then of course, there's

zarafetle yaşlanmak için bu ifadeyi anlamışsınızdır. Ve tabii ki,

retirement. So, uh there are some things that are actually

emeklilik var. Yani, uh,

cool about aging. There are some things that are cool about

yaşlanmayla ilgili gerçekten harika olan bazı şeyler var. Yaşlanmanın harika olan bazı şeyleri var

getting older and one of those is that eventually, you don't

ve bunlardan biri , sonunda

need to work anymore. It depends on how well you've

artık çalışmanıza gerek kalmamasıdır. Emekliliği ne kadar iyi planladığınıza bağlı

planned for retirement. It might depend on whether your

. Bu,

children as they get older are going to take care of you um

yaşlandıkça çocuklarınızın sizinle ilgilenip ilgilenmeyeceğine bağlı olabilir,

but retirement is certainly something a lot of older people

ancak emeklilik kesinlikle birlikte çalıştığım birçok yaşlı insanın emekliliği dört gözle beklediği bir şey,

I work with look forward to retirement they are excited

about retirement some of them can't wait to retire in 2 years

emeklilik konusunda heyecanlılar, bazıları emekli olmak için sabırsızlanıyor. 2 yıl

or 3 years or 5 years um when am I going to retire I don't

veya 3 yıl veya 5 yıl sonra ne zaman emekli olacağım

know I think I like working too much I think I might um go all

bilmiyorum çalışmayı çok seviyorum sanırım

the way to sixty-five maybe even a year or two I will most

altmış beşime kadar gidebilirim hatta belki bir veya iki yıl

likely though work a bit less I might semi retire when you semi

Muhtemelen biraz daha az çalışsam da, yarı emekli olduğunuzda yarı emekli olabilirim

retire, it means that you work half time or you work part

, bu, yarı zamanlı veya yarı

time. There are a lot of teachers that do this. Instead

zamanlı çalıştığınız anlamına gelir. Bunu yapan çok öğretmen var.

of teaching full time, they semi retire and then they just

Tam zamanlı öğretmenlik yapmak yerine yarı emekli oluyorlar ve ardından

teach one or two classes each semester. That might be an

her dönem bir veya iki ders veriyorlar . Bu

interesting solution for me. Free time. So, one thing that

benim için ilginç bir çözüm olabilir. Boş zaman. Yani, şu anda

Jen and I don't have a lot of right now is free time. Jen and

Jen ve benim pek sahip olmadığımız bir şey boş zaman. Jen ve

I have five children. Uh we both work. Jen runs the flower

benim beş çocuğumuz var. Ah ikimiz de çalışıyoruz. Jen, çiçek

farm. I'm a teacher and I do YouTube. Um we do that we need

çiftliğini yönetiyor. Ben bir öğretmenim ve YouTube yapıyorum.

to provide for our family. It's important when you're a parent

Ailemizi geçindirmek için yapmamız gerekeni yapıyoruz. Ebeveyn olduğunuzda,

to work so that you have money to buy food and to have a house

yiyecek satın alacak paranız, bir eviniz

and those kinds of things. But Jen and I are both looking

ve bu tür şeyler olması için çalışmanız önemlidir. Ama Jen ve ben,

forward to already in about 10 years we'll have a little more

yaklaşık 10 yıl sonra biraz daha

free time. For sure in about 15 years when I'm sixty-five um we

boş zamanımız olmasını dört gözle bekliyoruz. Kesin 15 yıl sonra altmış beş yaşıma geldiğimde

will have a bit more free time. So that is one of the positive

biraz daha boş zamanımız olacak. Yani bu,

and cool things about aging. You also hopefully will have a

yaşlanmayla ilgili olumlu ve harika şeylerden biri. Ayrıca umarım bir

pension Now this depends on what country you live in. It

emekli maaşınız olur. Şimdi bu, hangi ülkede yaşadığınıza bağlıdır.

depends on what job you had. Teachers actually have a fairly

Hangi işi yaptığınıza bağlıdır. Öğretmenlerin aslında oldukça

nice pension plan. It's not amazing. But when I'm paid at

güzel bir emeklilik planı var. Bu harika değil. Ama işyerinde maaşımı aldığımda

work a small amount of my paycheck automatically goes

maaşımın küçük bir kısmı otomatik olarak

into a pension plan. And when I retire I will gets a certain

bir emeklilik planına gidiyor. Ve emekli olduğumda emeklilik planımdan

amount of money every month from my pension plan. So

her ay belirli bir miktar para alacağım . Yani yaşlanmanın

another bonus or benefit of aging is that eventually you

bir başka ikramiyesi veya faydası da sonunda

retire and you have a pension. There are a lot of names for

emekli olmanız ve bir emekli maaşınız olması. Yaşlandığınızda yaşayabileceğiniz yer için pek çok isim var

the place where you can live when you're older. We call them

. Biz onlara

old age homes or retirement homes and there's kind of two

yaşlılık evleri veya huzurevleri diyoruz ve

types of homes you can move into. What I mean by old age

taşınabileceğiniz iki tür ev var .

home or retirement home is a place you move into when you're

Huzurevinden ya da huzurevinden kastım, yaşlandığınızda taşındığınız

old and you usually have a small apartment and you live in

ve genellikle küçük bir daireniz olduğu ve

the same building as many other older people, okay? Generally,

diğer birçok yaşlı insanla aynı binada yaşadığınız bir yerdir, tamam mı? Genel olarak,

an old age home or retirement home um is a you move to when

bir yaşlılar evi veya huzurevi,

you're still healthy or relatively healthy but if you

hala sağlıklıyken veya nispeten sağlıklıyken taşındığınız bir yerdir, ancak

are old and you need care, you will probably move into a

yaşlıysanız ve bakıma ihtiyacınız varsa, muhtemelen bir

nursing home or a care home. Again, I'm not sure what it's

huzurevine veya bakım evine taşınırsınız. Yine,

like in the rest of the world. In Canada, we have many, many

dünyanın geri kalanında nasıl olduğundan emin değilim. Kanada'da

names for these places. We call it the old age home, the

bu yerler için çok ama çok fazla ismimiz var. Huzurevi,

retirement home, the nursing home, the care home. We also

huzurevi, huzurevi, huzurevi diyoruz.

call it the old folks home or we call it a home. So, you

Yaşlılar evi de diyoruz ya da yuva diyoruz. Yani,

might hear um people my age. So, in a few years, um my

benim yaşımdaki insanları duyabilirsiniz. Yani, birkaç yıl içinde,

brothers and sisters and I will probably start to talk about

kardeşlerim ve ben muhtemelen

whether um we should talk to my mom about moving into a home.

annemle bir eve taşınmak konusunda konuşup konuşmamamız gerektiğini konuşmaya başlayacağız.

Which doesn't mean a house. When you talk about an old

Bu bir ev anlamına gelmez. Yaşlı bir insan hakkında konuştuğunuzda

person and you talk about whether they should move into a

ve onun bir eve taşınması gerekip gerekmediği hakkında konuştuğunuzda,

home, you're talking about an old age home, retirement home,

bir huzurevinden, huzurevinden, huzurevinden,

nursing home, care home, or old folks home. Um my has her own

bakım evinden veya huzurevinden bahsediyorsunuz demektir. Um benim kendi

house but at some point in the future because she's aging just

evim var ama gelecekte bir noktada hepimiz gibi yaşlandığı için

like the rest of us, she will probably start to think about

muhtemelen

moving into an old folks home. Some of her friends already

bir huzurevine taşınmayı düşünmeye başlayacak. Arkadaşlarından bazıları zaten

live in a retirement home. So, we'll see. And when I said

bir huzurevinde yaşıyor. Yani, göreceğiz. Ve

there's a lot of names, there's a lot of different names. We

bir sürü isim var dediğimde, bir sürü farklı isim var. Biz

call it a retirement village. Uh we call it an old age

buna emekli köyü diyoruz. Biz oraya yaşlılık

village, an old age home, a care home. Um there it's uh it

köyü diyoruz, huzurevi diyoruz, huzurevi diyoruz.

seems to me like there's six or seven names for them. Um but

Bana öyle geliyor ki onlar için altı ya da yedi isim var. Um ama

anyway, Sounds like they're fun places to live especially when

her neyse, özellikle

you're able to play cards with other people and do some of

diğer insanlarla iskambil oynayabildiğin, hobilerinden bazılarını yapabildiğin

your hobbies and enjoy the company. Probably a lot more

ve arkadaşlığın tadını çıkarabildiğin zaman, yaşamak için eğlenceli yerler gibi görünüyor.

challenging if you are in a nursing home or care home and

Huzurevinde veya bakımevindeyseniz ve

need regular care. So, again, a nursing home or care home will

düzenli bakıma ihtiyacınız varsa muhtemelen çok daha zordur. Yani, yine, bir huzurevinde veya bakımevinde

probably have nurses there every day. They'll probably

muhtemelen her gün hemşireler olacaktır. Muhtemelen

have a doctor that comes every day and it's for people who

her gün gelen bir doktorları olacaktır ve bu

just physically need help. Cuz now we're flipping to some of

sadece fiziksel olarak yardıma ihtiyacı olan insanlar içindir. Çünkü şimdi bazı

the negatives. As you get older, you become less agile.

olumsuzluklara dönüyoruz. Yaşlandıkça, daha az çevik olursunuz.

When you're agile, it means you can move quickly. Like someone

Çevik olduğunuzda, hızlı hareket edebileceğiniz anlamına gelir. Çevik biri gibi

who's agile, if if I dropped, let's say my glasses, they fell

, eğer düşürürsem, gözlüklerim diyelim, düştüler

and I caught them. I would be able to catch them because I'm

ve onları yakaladım. Çevik olduğum için onları yakalayabilirdim

agile. I can still move quickly and do things but as you get

. Hâlâ hızlı hareket edebiliyorum ve bir şeyler yapabiliyorum ama

older, um you become less agile. Um I've already started

yaşlandıkça daha az çevik oluyorsun. Um,

to experience this a little bit. I need to stretch a lot

bunu biraz deneyimlemeye başladım bile .

more after I exercise. You become less attentive. So,

Egzersiz yaptıktan sonra çok daha fazla esneme ihtiyacı duyuyorum. Daha az dikkatli olursunuz. Yani,

physically, it your body changes as you age. The aging

fiziksel olarak, yaşlandıkça vücudunuz değişir. Yaşlanma

process, your body just gets older but your mind as well can

sürecinde, vücudunuz yaşlanır ama zihniniz de

start to deteriorate a little bit and you might have trouble

biraz bozulmaya başlayabilir ve etrafınızda olup bitenlere

paying attention to the things that are happening around you.

dikkat etmekte zorlanabilirsiniz . Bir

We also have a phrase in English to be with it or to be

de İngilizce'de to be to be to be

less with it. Sometimes, as people get older and this is

less with onunla diye bir deyimimiz var. Bazen, insanlar yaşlandıkça ve bu

kind of sad, they have trouble thinking and doing the things

biraz üzücü, normalde yaptıkları şeyleri düşünmekte ve yapmakta güçlük çekiyorlar

they normally do and we might say they're less with it. Um

ve bu durumla daha az ilgilendiklerini söyleyebiliriz.

when you're less with it, maybe you can't remember um where you

Onunla daha az ilgilendiğin zaman, belki de

put your car keys all the time. Maybe you're always losing

her zaman arabanın anahtarlarını nereye koyduğunu hatırlayamazsın. Belki de hep

things. We would say that you're just not that with it or

bir şeyler kaybediyorsun. Onunla o kadar olmadığını veya

you're less with it. That's something I do not look forward

onunla daha az olduğunu söylerdik. Bu, yaşlandıkça sabırsızlıkla beklemediğim bir şey

to as I age. I do not want to become less attentive or less

. Onunla daha az dikkatli ya da daha az olmak istemiyorum

with it. That scares me a lot. And then I used this phrase

. Bu beni çok korkutuyor. Ve sonra bu ifadeyi

earlier. Um I wanna be young at heart all the time. So you can

daha önce kullandım. Her zaman kalbimde genç olmak istiyorum . Yani

see these uh two people are on swings. Something that normally

bu iki kişinin salıncakta olduğunu görebilirsiniz . Normalde

children would go on. But this couple is obviously young at

çocukların devam edeceği bir şey. Ama bu çift belli ki genç bir

heart. They're an older couple. You can tell by the gray hair

ruha sahip. Onlar daha yaşlı bir çift. Gri saçlarından anlayabilirsiniz

and uh you can tell that they've gone for a walk,

ve yürüyüşe çıktıklarını,

they're probably at the playground, and they decided to

muhtemelen oyun alanında olduklarını ve

uh sit on the swings and swing back and forth. So, they're

salıncaklara oturup ileri geri sallanmaya karar verdiklerini söyleyebilirsiniz. Yani, normalde

doing something that children normally do. So, I would say

çocukların yaptığı bir şeyi yapıyorlar . Bu yüzden,

they are young at heart. And then when people live a really

kalplerinde genç olduklarını söyleyebilirim. Ve sonra insanlar gerçekten çok

long time, we describe it as that they lived to a ripe old

uzun yaşadıklarında, bunu olgun bir yaşa kadar yaşamış olmaları olarak tanımlarız

age. Um a few uh about half a year ago, someone that I knew

. Yaklaşık altı ay önce, 90'larında olan tanıdığım biri

who was in their 90s passed away and you would say they

vefat etti ve doksan iki

lived to the ripe old age of ninety-two or they lived to a

yaşına kadar yaşadıklarını veya oldukça

ripe old age. So, it's kind of funny cuz you use ripe to

yaşlı bir yaşa kadar yaşadıklarını söyleyebilirsiniz. Yani, biraz komik çünkü

describe fruit, right? When fruit grows, eventually, it's

meyveyi tarif etmek için olgun kelimesini kullanıyorsun, değil mi? Meyve büyüdüğünde, sonunda

ripe and you can pick it but we also use this phrase to talk

olgunlaşır ve onu toplayabilirsiniz ama bu tabiri

about people who live a very long time. Like, oh, he lived

çok uzun yaşayan insanlardan bahsederken de kullanırız . Mesela, ah, doksan yedi

uh he lived to the ripe old age of ninety-seven or um he lived

yaşına kadar yaşadı ya da um,

to a ripe old age. He was 102 when he passed away. That's how

olgun bir yaşa kadar yaşadı. Vefat ettiğinde 102 yaşındaydı. İşte bu kadar

old I wanna be. 100 two. I don't think that's gonna

yaşlı olmak istiyorum. 100 iki. Bunun olacağını sanmıyorum

happen. Um we have a few different words for describing

. Yaşlı insanları tanımlamak için birkaç farklı kelimemiz var

people who are old. We might say that they are a senior. We

. Kıdemli olduklarını söyleyebiliriz. Yaşlı

might say that they are a senior citizen. Um basically,

bir vatandaş olduklarını söyleyebiliriz . Temel olarak,

the word senior in English means anyone who is over sixty,

kıdemli kelimesi İngilizce'de altmış, altmış beşin üzerinde olan herkes anlamına gelir

sixty-five, we would call a senior. As soon as you're close

, biz buna kıdemli deriz.

to retirement age, we would say that you're a senior and I

Emeklilik yaşınıza yaklaşır yaklaşmaz, son sınıf öğrencisi olduğunuzu söylerdik ve

think you get some discounts. There's some restaurants where

sanırım bazı indirimler alıyorsunuz.

seniors 5% off on Tuesday mornings there's some stores

Salı sabahları yaşlıların %5 indirim yaptığı bazı restoranlar var, yaşlılar indirimi aldığınız bazı mağazalar var,

where you get a senior discount where if you're sixty-five or

altmış beş yaşında veya daha

older uh you get a discount so being a senior has it's perks

büyükseniz indirim alıyorsunuz, yani yaşlı olmanın avantajları

as well and then senior citizen I think is just a longer way of

da var ve sonra yaşlı vatandaş bence Kıdemli demenin daha uzun bir yolu,

saying senior you know you can have there's a lot of senior

bilirsiniz, bu hafta seçimlerimizde oy kullanan çok sayıda yaşlı vatandaş var

citizens that voted in our election this week because

çünkü

seniors really like to vote which is good I wish everyone

yaşlılar gerçekten oy vermeyi seviyor ki bu iyi, keşke herkes

voted more and then we have the phrase elderly for me the word

daha fazla oy kullansa ve sonra benim için yaşlılar deyimi var. Yaşlı kelimesi,

elderly refers to someone who is like in their lateties or

geç yaşlarında veya

80s or nineties. When I think of an elderly person, I think

80'lerinde veya doksanlarında olan birini ifade eder. Yaşlı birini düşündüğümde,

of someone who's really, really old. When I think of someone in

gerçekten çok yaşlı birini düşünüyorum .

their 60s or seventies, they seem, I would just say they're

60'lı veya yetmişli yaşlarındaki birini düşündüğümde, sadece

seniors or senior citizens and don't quote me on this. This is

yaşlılar veya yaşlılar olduklarını söylerim ve bu konuda benden alıntı yapmazlar. Bu

just my uh definition but definitely when I think of

sadece benim uh tanımım ama kesinlikle

someone who is elderly, I think of someone who has trouble

yaşlı birini düşündüğümde,

walking, maybe has trouble like even doing buttons on their

yürümekte zorlanan, belki de gömleğinin düğmelerini bile iliklemek gibi sorunu olan birini düşünüyorum

shirt. Uh that's what I think of when I think of someone who

. Ah, yaşlı birini düşündüğümde aklıma bu geliyor

is elderly. You'll notice I've been talking about positive

. Yaşlanma süreciyle ilgili olumlu

things and negative things about the aging process. When

ve olumsuz şeylerden bahsettiğimi fark edeceksiniz .

you get older, one of the negative things is you might

Yaşlandığınızda, olumsuz şeylerden biri de

experience loneliness. If you are married and have children,

yalnızlık yaşayabilmenizdir. Evli ve çocuk sahibi olmanız,

it still doesn't guarantee that you'll, that you won't be

yine de büyüdüğünüzde yalnız kalmayacağınızı garanti etmez

lonely when you're older. Sometimes, your spouse gets

. Bazen eşiniz

sick and passes away. Sometimes, kids don't talk to

hastalanır ve vefat eder. Bazen çocuklar

their older parents and sometimes, older people end up

büyük ebeveynleriyle konuşmazlar ve bazen yaşlı insanlar

living and not seeing people very often. I personally think

yaşar ve insanlarla çok sık görüşmezler. Ben şahsen

it's very important to visit older people all the time and I

her zaman yaşlı insanları ziyaret etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum ve

say that because when I'm old, I want people to visit me. I do

bunu söylüyorum çünkü yaşlandığımda insanların beni ziyaret etmesini istiyorum.

not want to experience loneliness when I am older. I

Büyüdüğümde yalnızlık yaşamak istemiyorum.

think it's important for old people, uh anyone actually to

Bence yaşlı insanlar için, uh aslında herkesin

have hobbies. You can see this couple, it looks like they've

hobileri olması önemli. Bu çifti görebilirsiniz,

started to learn to dance. I would hope that when I older, I

dans etmeyi öğrenmeye başlamışlar gibi görünüyor. Umarım büyüdüğümde ben

can do something like that as well. Learn new things, learn

de böyle bir şey yapabilirim . Yeni şeyler öğrenin,

new hobbies, learn uh new games to play with the people that

yeni hobiler öğrenin, çevremdeki insanlarla oynamak için yeni oyunlar öğrenin

are around me. And I think it's important to stay active. In

. Ve aktif kalmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

English, we often use the phrase, uh you need to keep

İngilizce'de sık sık şu ifadeyi kullanırız, uh,

busy or you need to stay active. When you say keep busy,

meşgul olmalısın ya da aktif kalmalısın. Meşgul ol dediğin zaman, yapacak

it means that you have things to do. It means that you find

işlerin var demektir . Bu,

things to fill your day. My mom volunteers. I'll talk about

gününüzü dolduracak şeyler bulduğunuz anlamına gelir. Annem gönüllü.

volunteering later. She doesn't have a job anymore but she does

Gönüllülükten daha sonra bahsedeceğim. Artık bir işi yok ama

go and she works in a thrift store um and my mom tries to

gidiyor ve bir ikinci el mağazasında çalışıyor ve annem

stay active. She tries to walk every day and those kinds of

aktif kalmaya çalışıyor. Her gün yürümeye çalışıyor ve bu tür

things. So, I think staying active and keeping busy. When

şeyler. Bu yüzden aktif kalmayı ve meşgul olmayı düşünüyorum.

you stay active, it's good for your body. When you keep busy,

Aktif kaldığınızda, vücudunuz için iyidir . Meşgul olduğunuzda,

it's good for your brain. As I mentioned, a lot of younger

beyniniz için iyidir. Bahsettiğim gibi , birçok genç

older people, see, I hope that made sense to you. People who

yaşlı insan, umarım bu size mantıklı gelmiştir.

retire at age sixty or sixty-five will often

Altmış ya da altmış beş yaşında emekli olan insanlar, bunu yapacak kadar paraları varsa genellikle

immediately start to travel if they have enough money to do

hemen seyahat etmeye başlarlar,

that because when you're sixty-five, you're usually

çünkü altmış beş yaşına geldiğinizde genellikle

physically able to um go on airplanes and walk around large

fiziksel olarak uçaklara binebilir ve büyük

cities. It's fun to be a tourist when you are retired

şehirlerde dolaşabilirsiniz. Emekli olduğunuzda

and when you're still healthy enough to do those kinds of

ve bu tür

things. So, a lot of people who retire will immediately travel

şeyleri yapacak kadar sağlıklı olduğunuzda turist olmak eğlencelidir. Bu nedenle, emekli olan pek çok insan,

before they get so old that it becomes difficult for them. So,

onlar için zor olacak kadar yaşlanmadan hemen seyahat edecek. Yani,

definitely a common activity. Another thing that happens as

kesinlikle ortak bir aktivite. Yaşlandıkça olan başka bir şey

you age, one of, one of the things about the aging process

, yaşlanma süreci

or aging is that you end up taking more and more

veya yaşlanma ile ilgili şeylerden biri de giderek daha fazla

medication. So, you might be taking medication for high

ilaç alıyor olmanızdır. Yani, yüksek tansiyon için ilaç kullanıyor olabilirsiniz

blood pressure. You might be taking medication because you

.

had heart surgery in the past. You might be taking medication

Geçmişte kalp ameliyatı geçirdiğiniz için ilaç alıyor olabilirsiniz. Kalp ameliyatı

so that you don't have to have heart surgery. Um you might be

olmak zorunda kalmamak için ilaç alıyor olabilirsiniz .

taking medication to bring your cholesterol down. Uh so, those

Kolesterolünüzü düşürmek için ilaç alıyor olabilirsiniz .

of you that work in the medical field are aware that as people

Tıp alanında çalışanlar, insanların

get older, they definitely start to take more medications.

yaşlandıkça kesinlikle daha fazla ilaç almaya başladıklarının farkındadır.

So, medicine, pills, drugs, medication, there's a lot of

Tıp, haplar, ilaçlar, ilaçlar,

words for it in English. You might need to use a cane. You

bunun için İngilizce'de pek çok kelime var. Baston kullanmanız gerekebilir.

might need to use a cane because one of your hips

Kalçalarınızdan biri

doesn't work very well anymore or maybe one of your knees

artık çok iyi çalışmadığı için veya dizlerinizden biri

doesn't work well or you're just Having trouble keeping

iyi çalışmadığı için veya sadece dengenizi korumakta güçlük çektiğiniz için baston kullanmanız gerekebilir

your balance um and you might need a cane when you walk. Um

ve yürürken bastona ihtiyaç duyabilirsiniz. .

this is something that I used a long time ago when I was a kid.

Bu uzun zaman önce çocukken kullandığım bir şey.

I actually sprained my ankle really badly. And I had to use

Aslında bileğimi çok fena burktum. Ve

a cane for four weeks. It was interesting. I felt like I was

dört hafta baston kullanmak zorunda kaldım. İlginçti.

old even though I was quite young. You might need a

Oldukça genç olmama rağmen kendimi yaşlı gibi hissediyordum . Bir bakıcıya ihtiyacınız olabilir

caregiver. So if your health problems are really serious You

. Bu nedenle, sağlık sorunlarınız gerçekten ciddiyse,

might need a nurse or someone who is called a caregiver to

bir hemşireye veya bakıcı olarak adlandırılan birinin her gün

come and visit you in your home every day. Maybe you are on

sizi evinizde ziyaret etmesine ihtiyacınız olabilir . Belki de size

certain medications that they have to give you with a needle.

iğne ile vermeleri gereken bazı ilaçları kullanıyorsunuzdur.

Maybe you just need help getting dressed or going to the

Belki sadece giyinmek veya tuvalete gitmek için yardıma ihtiyacın vardır

washroom. You might have a caregiver that either lives in

. Evinizde oturan

your home or comes and visits you. This is not super common.

ya da gelip sizi ziyaret eden bir bakıcınız olabilir. Bu çok yaygın değil.

It's usually for people who have really serious illnesses

Genellikle yaşlandıklarında gerçekten ciddi hastalıkları olan insanlar içindir

when they're older. Um but you might have that we would call a

. Um ama bir bakıcı çağıracağımızı söyleyebilirsin

caregiver. You might sorry I really like this guy I like

. Üzgün ​​olabilirsiniz, bu adamdan gerçekten hoşlanıyorum,

this picture you might have to take a regular driving test I

bu resmi beğendim, düzenli bir ehliyet sınavına girmeniz gerekebilir,

believe in Ontario Canada when you are 80 years old if you

Ontario Kanada'da inanıyorum ki, 80 yaşına geldiğinizde,

want to keep your driving your driver's license you have to go

ehliyetinizi korumak istiyorsanız,

for a test every 2 years I I'll double check that later but I'm

her defasında bir sınava girmelisiniz. 2 yıl Bunu daha sonra iki kez kontrol edeceğim ama

pretty sure that's the law in many provinces in Canada so if

Kanada'daki birçok ilde kanunun bu olduğundan oldukça eminim, bu nedenle

you're eighty and you're still driving every 2 years you have

seksen yaşındaysanız ve hala 2 yılda bir araba kullanıyorsanız,

to go for a vision test and you might have to actually go for

bir görme testi yaptırmanız gerekir ve olabilirsiniz. aslında

an in-car test. You might have the structure sit beside you uh

bir araç içi test için gitmek zorunda. Yapının yanınıza oturmasını sağlayabilirsiniz

and you might have to go for an in-car test but certainly, as

ve araç içi test yaptırmak zorunda kalabilirsiniz, ancak kesinlikle,

you get older, regular driving tests are important. You might

yaşlandıkça düzenli sürüş testleri önemlidir.

go to the doctor for a regular checkup. Uh this is something

Düzenli kontrol için doktora gidebilirsiniz . Bu

most people start doing at age fifty or fifty-five. Instead of

çoğu insanın elli ya da elli beş yaşında yapmaya başladığı bir şey.

waiting until you feel sick. You usually go to the doctor

Kendinizi hasta hissedene kadar beklemek yerine. Genellikle

once every year or every 2 years for a regular checkup. Um

yılda bir veya 2 yılda bir düzenli kontrol için doktora gidersiniz.

I don't go for a regular checkup to my normal doctor. I

Normal doktoruma düzenli kontrole gitmiyorum. Her yıl düzenli kontrol

go to a heart doctor for a regular checkup every year. But

için bir kalp doktoruna giderim . Ama

certainly um one of the things that happens as you age um one

kesinlikle, yaşlandıkça olan şeylerden biri, yaşlanan tüm insanlar

of the things that's common for all people who are aging is

için ortak olan şeylerden biri,

that you need to go to the doctor more often. You might

doktora daha sık gitmeniz gerektiğidir.

need things like hip replacements or knee

Kalça protezi veya diz

replacements. I put these two on here in particular because

protezi gibi şeylere ihtiyacınız olabilir. Bu ikisini özellikle buraya koydum çünkü iyi

most of the older people I know well not most a lot of older

tanıdığım yaşlı insanların çoğu,

people I know at some point get a hip replacement so they get

tanıdığım yaşlı insanların çoğu değil, bir noktada kalça protezi yaptırıyorlar, bu yüzden

their hip replaced with a metal ball and pin or they get a knee

kalçalarını metal bir top ve iğne ile değiştiriyorlar veya dizleri oluyor. yenisiyle

replacement. I think these are the two most common Surgeries

değiştirme. Sanırım bunlar duyduğum en yaygın iki ameliyat

that I've heard of. I know some people have shoulder surgery

. Bazı insanların omuz ameliyatı olduğunu biliyorum

but generally, I'll hear things like, oh, did you hear Aunt

ama genel olarak,

Julie had hip replacement surgery or uncle John had knee

Julie Teyze'nin kalça protezi ameliyatı geçirdiğini veya John Amca'nın diz

replacement surgery? Very, very common in North America and I

protezi ameliyatı geçirdiğini duydunuz mu? Kuzey Amerika'da çok, çok yaygın ve dünyanın

would imagine in other parts of the world as well. So, hip

diğer bölgelerinde de hayal ediyorum . Kalça

replacement and knee replacement and then, heart

protezi ve diz protezi ve ardından kalp

surgery is quite common. I had heart surgery not because I was

ameliyatı oldukça yaygındır. Yaşlı olduğum için kalp ameliyatı olmadım

old. I had heart surgery because I had a valve in my

. Kalp ameliyatı oldum çünkü kalbimde düzgün çalışmayan bir kapakçık vardı

heart that wasn't working properly but it is fairly

ama

common in North America um for people when they get older to

Kuzey Amerika'da yaşlanınca insanların

have heart problems. They might have heart disease and at some

kalp problemleri yaşaması oldukça yaygın. Kalp hastalıkları olabilir ve bir

point they might need heart surgery. And then back to a

noktada kalp ameliyatına ihtiyaç duyabilirler . Ve daha sonra

more positive aspect as I mentioned older people

daha olumlu bir yöne dönersek, bahsettiğim gibi yaşlı insanlar

sometimes volunteer. They retire but they want to keep

bazen gönüllü olur. Emekli oluyorlar ama evde kalmak istiyorlar Evden çıkabilmek

They want to do something so that they can get out of the

için bir şeyler yapmak istiyorlar

house. That's another common English phrase. My mom likes to

. Bu başka bir yaygın İngilizce deyimdir. Annem

keep busy. She volunteers because she likes to get out of

meşgul olmayı sever. Evden çıkmayı sevdiği için gönüllü oluyor

the house. And so she volunteers at a thrift store. A

. Ve böylece bir ikinci el mağazasında gönüllü oluyor. Bir

thrift store is a place where people donate old clothing and

tasarruf mağazası, insanların eski kıyafetleri,

books and household items. And then the thrift store cleans

kitapları ve ev eşyalarını bağışladığı bir yerdir. Sonra ikinci el dükkanı

them up and sells them and then the money is usually used for a

onları temizler ve satar ve sonra para genellikle bir

charity or a good cause. Like the money goes towards

hayır kurumu veya iyi bir amaç için kullanılır. Paranın

researching cancer or heart disease and those kinds of

kanser veya kalp hastalığı ve bu tür

things. So, a lot of older people will volunteer and then,

şeyleri araştırmaya gittiği gibi. Yani, pek çok yaşlı insan gönüllü olacak ve

of course, it's nice to spend time with family. A lot of uh

tabii ki aileyle zaman geçirmek güzel. Pek çok

people as they are aging, they realize that family is very

insan yaşlandıkça, ailenin

important to them and so, as they eventually semi retire or

onlar için çok önemli olduğunun farkına varırlar ve bu nedenle, sonunda yarı emekli veya

retire, they try to spend more time with family especially if

emekli olduklarında, özellikle torunları varsa aileleriyle daha fazla zaman geçirmeye çalışırlar

they have grandkids. It's very common in all places in the

. Dünyanın her yerinde

world for grandparents to spend time with grandkids. It's a lot

büyükanne ve büyükbabaların torunlarıyla vakit geçirmesi çok yaygın. Bu çok

of fun. I think um for grandparents to take care of

komik. Bence torunlarla büyükanne ve büyükbabalar ilgileniyor

grandkids and then um they're not totally in charge of them.

ve sonra onlardan tamamen sorumlu değiller.

You can give them back to your parents at the end of the day.

Günün sonunda onları anne babana geri verebilirsin.

Uh to their parents and you don't have to worry about them

Uh, ebeveynlerine ve artık onlar için endişelenmenize gerek yok

anymore. So spending time with family is a very very common

. Bu nedenle, aile ile vakit geçirmek, insanların yaşlandıkça yaptıkları çok yaygın bir şeydir

thing for people to do as they get older.

.